Merhabalar saygıdeğer arkadaşlarım ;
Bütün dünya 21.aralık.2012 tarihine odaklanmış durumda.Kimileri maya takviminin son günü olan bu tarihte dünyanın sonunun geleceğine,kimileri bu tarihte dünya ve insanlık için yeni bir boyuta girileceğine,kimileride galaksimizin foton kuşağına girerek insanlığın aydınlanacağına inanıyor.
Oysa ki gerçekten araştırma yapanlar;son derece yüksek teknoloji ve bilim seviyesine ulaşmış mayaların kullandıkları takvimin 5126 yılda bir başa dönerek sıfrdan başladığını bilirler.Güneş sistemimiz galaksimiz Samanyolu içerisinde elips bir yörüngede tur atarken; galaksimizin merkezine yakın karadeliğe yakın noktadan geçerek samanyolunun dış kısımlarına yakın noktalardan geri dönerek elips yörüngesini tamamlar işte bu yörünge bugün maya takvimi olarak bilinen 5126 yılda tamamlandığıdır.
İşte mana aleminde galaksimiz içerisinde güneş sistemimizin bir turuna bir NÂKUR yılı denir. Nâkur galaksimizin merkezindeki karadeliğin Kur’anı Kerimdeki adıdır.
“fe izâ nukıra fin nâkûr” Müddesir suresi-8
Her ne kadar mealciler bu ayette geçen nâkûr kelimesine sura üfürülme anlamı vermişlersede sur kelimesi Arapçada da aynen sur olarak geçer buradaki nâkûr kelimesi şiddetli bir güç tarafından emilmeyi kasteder.
İşte bundan yaklaşık 5120 yıl önce Zülkarneyn as yaşadığımız zamanda olduğu gibi dünyanın ahlak ve inanç bakımından çöktüğü bir dönemde geldi ve insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak için uyarıcı görevi yaptı. Zülkarneyn şu anamla gelir.
ZÜL= sahibi
KARN= zaman
EYN= iki
Yani Zülkarneyn yüce yaradanın Dehr sıfatıyla tecelli ettiği kendi zamanının sahibi ve dünyaya hakim olmuş iki zamanlı Kutbul Aktaptır. O dönemin düzelticisidir. (Mehdisidir) yaşadığı dönemde doğuyuda batıyıda ahlaken ve ilmen zirveye ulaştırmıştır ilme kavuşturduğu kavimlerden biride Mayalardır.
“Biz ona seferi kolaylaştımak suretiyle kudret verdik kendisine her şeye tesir etme gücü verdik. O bir yol tutu nihayet güneşin battığı yere vardı. Onu kara çamurlu bir yere batar buldu” Kehf suresi- 84-85-86
İşte o zamanlarda batıda yaşayan o kavim kara cehalet ve insana yakışmayan hallerde yaşarlarken Zülkarneyn yüce yaradanın kendisine verdiği güç ve selahiyetle o toplumu insanlığın ve bilimin en seviyelerde yaşandığı hale getirmiştir verdiği bilimler içerisinde İahiyat, sosyal paylaşım, matematik, astronomi, tıp ve çeşitli teknolojilerdir. Bu sebepten Zülkarneyn as nin öğrencileri olan Mayalar bugünkü bilimin hayrete düştüğü Matemetik ve astronomi ilmine sahiptiler ve 2012 yi rahatça hesapladılar.
İçinde bulunduğumuz zamandada ahlakın çöktüğünü, insanlığın azaldığını, bencilliğin arttığını, dinin ucuza satıldığını, cemaatlarin çokluğu karşısında ilmin azaldığını, manevi değerlerin yitirildiğini açıkca izlemekteyiz. Dolayısıyla Dünyamız üzerinde Hz.Muhammed (sav) hadisi şeriflerinde bildirdiği son zor günler yaşanmaya başlanmıştır. Bunlardan birkaçıda çeşitli depremler, küresel olaylar,gökten gelecek sesler ve dünyamızı etkileyecek göksel olaylardır.
İşte bu göksel olayların en büyüğü 2011-2012-2013 yıllarının içersinde güneş sistemimizin galaksimizin merkezindeki karadeliğe yani Kur’anı kerimde bildirilen
Nâkur a yakın geçmesinden doğacak çekim gücünün etkisiyle oluşacak çeşitli deprem,tabiat olayları ve Nâkur un duyulacak muhteşem sesidir.
Bu devirde Zülkarneyn as ın yaptığı görevi Mehdi yapacaktır.Bu bakımdan Zülkarneyn as ile Mehdi arasında icraat bakımıdan büyük benzerlik vardır. ikisininde en büyük özelliği sahip oldukları ilmin diğer İnsanlar tarafından duyulmamış ilimler olacağıdır.
5126 yıllık süreç Nâkur yılı bitmek üzeredir bu olay felaketlerle başlasada geleceğin insanlarını ahlaken ve ilmen zirveye çıkaracak bir dönemin başlangıcı olacaktır.
BEKLENEN NAKUR HADİSESİ BAŞLADI VE DÜNYANIN HER TARAFINDA KOZMİK ANORMALİLER MEYDANA GELMEYE BAŞLADI.
NASA güneş sistemini sarmalayan garip foton bulutunu saklamasına rağmen, bu dünyaya bazı bilim adamları tarafından sızdırıldı.
Ve şimdi, kaygı verici bulut yaklaşırken, güneşi ve gezegenleri ölçülebilir şekillerde etkiliyor.
Şaşırtıcı bir şekilde tuhaf enerji uzayımızı istila ederken, dünyanın ba...zı en ünlü piramitleri yoğun enerji üretiyor.
Gökyüzüne doğru, yabancı foton bulutuna doğru yükselen birçok inanılmaz görülebilir güç ışınları olayları iyi dökümante edildi. Aynı zamanda tüm dünyadaki insanlar korkutucu sesler – gürültüler duymaya ve kaydetmeye başladılar, sanki Dünyanın kendisi inliyor ve ağlıyor.
Tüm bu fenomenler – buna çalkantılı güneşin daha önce hiç görülmemiş devasa elektriklenmesinin ölçümleri de dahil – foton bulutuna merkezlenmiş görünüyor. Kadim piramitler yüzyıllar, binyıllar süren uykudan uyanıyor
Maya piramidi gürlerken turistler çığlık atıyor, diğerleri kameralarıyla videolar çekiyor. Ama arkasından deprem olmuyor, bunun yerine parlak ışık demetleri gökyüzüne, uzaya doğru atış yapıyor. Ama uzaya inanılmaz bir enerji sütunu gönderen Maya Kukulkan piramidi, bunu yapan en son piramit idi.
Bosna Piramidi
2009 ve 2010′da Bosna güneş piramidi uzaya doğru kurşunkalem kalınlığında saf enerji ışını ışınladı. Son zamanlarda Çin hükümeti Xianyang piramidini aktivite işaretleri için yakından incelemeye başladı. Geçen yıl bir bilimadamı ekibi piramidi araştırdı ve onun dünya dışı orijinleri olabileceğine inanıyorlar.
Bu inanılmaz olayı vorteks patlaması izledi – buna tanık olundu ve filme çekildi – Meksika, Teotihuacan’daki ünlü Aztek Ay Piramidinin zirvesinden atış yaptı. Yoğun gücü olan enerji ışınları, vorteksler, kasırgalar… bu ne anlama geliyor? Enerji nereye yönleniyor ve neden? Yüzyılların geçişini sessizce işaret eden bu sessiz taş gözcülerin gizemli gücünü aktive eden neydi?
Aztek Ay Piramidi
Onları hayata getiren şey belki piramitlerin eylemlerinden çok daha inanılmaz olan bir şeydir: şu anda güneş sistemini sarmalayan galaktik boşluktan gelen bilinmeyen kuvvetin gelişi.
Foton Kuşağı
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı iki yıldır dünyayı 2012 – 2013 sırasında ortaya çıkabilecek yaklaşan felaketler hakkında uyarmakta. Şimdi seçkin astrofizikçi Alexey Demetriev, gerçekleşmekte olan şeyin daha kötü – NASA ve Avrupa Uzay Ajansının uyarılarından çok daha kötü – olduğunu iddia ediyor. Tüm güneş sistemimiz yoğun, potansiyel olarak ölümcül, yıldızlararası enerji bulutuna girdi.
Piramitler bilinmeyen, yabancı buluta tepki veriyor
Dr. Demetriev hem Voyager 1 hem de Voyager 2 roketlerinin tüm güneş sisteminin risk altında olduğunu bildirdiğini ortaya çıkardı. George Mason Üniversitesinden NASA Heliofizik misafir araştırmacı Merav Opher bu yıldızlararası enerji bulutunun istikrarsız ve çalkantılı olduğunu iddia ediyor.
Rus bilimadamı bu fotonik enerji bulutunun gezegenlerin ve özellikle güneşimizin atmosferlerini uyardığını ileri sürüyor. Bu yıldızlararası enerji bulutu güneşimizi uyarmaya ve onunla etkileşmeye devam ederken, güneşin daha aktif olmasına neden oluyor, bu da daha büyük faaliyet ve istikrarsızlık ile sonuçlanıyor.
Manyetik akış, güneş manyetosferi ve Yerküre’nin jeomanyetik alanları ile etkileşim çekirdek mutasyonlara, anormal alan vortekslerine ve süper fırtınalar, çılgın iklim salınımları ve – hepsinin en şaşırtıcısı – tüm gezegende duyulan atmosferik ve yeraltı armoniklere neden olabilir.
Piramitler gezegenin manyetik kuvvet alanından yararlanmak için tasarlanmış yerküre enerjisi ve ileri kapasitörlerin doğal rezervuarları savunmasız gezegen sistemimizi yutan sürüklenen uzay bulutuna saf enerji salıveriyor ve püskürtüyor.
Tahmin edilmiş armonikler 2011’in baharından beri duyuluyor, kaydediliyor ve tartışılıyor.
Son zamanlarda, Youtube’ta tüm dünyadaki ülkelerden gönderilen bazı kayıtlar ortaya çıktı, bunlar insanları şaşırtıyor, bazen da korkutuyor, seslerin ne olduğunu bilmek istiyorlar. Bunların bazıları sahte olsa da, diğerleri yeraltı ve atmosferik armoniklerin hakiki kayıtlarıdır.
Garip yerküre armonikleri ile ilgili Geochange Dergisine verdiği son röportajında seçkin bilim adamı Profesör Dr. Elchin Khalilov şu analizi verdi:
“Bu seslerin olası nedeni Yerkürenin çekirdeğinde yatıyor olabilir. Gerçek şu ki, Yerkürenin kuzey manyetik kutbunun sürüklenmesinin hızlanması 1998 ve 2003 arasında beş kattan fazla arttı ve bu günkü aynı seviyede Dünyanın çekirdeğindeki enerji süreçlerinin yoğunlaşmasını gösteriyor, çünkü bu Yerkürenin jeomanyetik alanını oluşturan iç ve dış çekirdekteki süreçlerdir. “
“Bu arada daha önce bildirdiğimiz gibi, 15 Kasım 2011’de Yerkürenin yerçekimi alanının üç boyutlu varyasyonlarını kaydeden tüm ATROPATENA jeofizik istasyonlarında neredeyse aynı anda güçlü bir yerçekimsel impals kaydedildi. İstasyonlar İstanbul, Kiev, Bakü, İslamabad ve Yogyakarta’da yayıldı, ki İstanbul ve Yogyakarta arasındaki mesafe 10,000 km . Bu tür bir fenomen sadece eğer bu yayılımın kaynağı Yerkürenin çekirdek seviyesinde ise mümkündür. Bu yılın sonunda Yerkürenin çekirdeğinden bu muazzam enerji salıverilmesi, Yerkürenin içsel enerjisinin yeni aktif bir aşamaya geçişini gösteren bir tür başlama sinyaliydi” [Geochange Dergisi]
Ve profesörün teorileştirdiği gibi armonikler Yerkürenin çekirdeğinden yayılıyor. Benzer sesler bazen büyük depremlerden önce işitiliyor.
Ancak bu kez, sesler çok büyük depremleri haber vermiyor, bükülen manyetik alan ve dönen Yerküre çekirdeğinin titreşim değişimleri tarafından üretiliyor. Her şey Samanyolu Galaksisinin bizim bulunduğumuz bölgesini istila eden muazzam fotonik bulutun gelişine tepki veriyor.
Ne beklemeli
Demetriev en kötüsüne hazırlanma uyarısı yapıyor. “On yıl sonra değil, birkaç yıl içinde