Juri sistemiyle ilgili olarak çok güzel eleştirel bir film var izlemek isteyenlere tavsiye ederim. Sidney Lumet'in yönettiği Henry Fonda'nın oynadığı 1957 yapımı 12 Öfkeli Adam (12 Angry Men) filmi (yıllar önce CNBC-E'de gösterilmişti, arşiv DVDsi satan dükkanlarda bulunabilir).
Türkiye'de juri sistemi tartışması aslında çok eskilere gidiyor. ve bu sisteme getirilen temel eleştirilerde aslında buradakilere benzeşiyor. 46-47 Adli yıl açış konuşmasında mesela bu konuya değinilmiş. aynen aktarıyorum;
"Yine ceza davaları bakımından Yargıtay'ın yükünü hafifletici olacağı kadar, demokratik düşünüşe uygun gelecek olan bir sistem de muayyen davalar için jüri usulünün konulması olabilir. Jüri sistemi, çok sempatik bir sistemdir.
Pek ünlü ceza hukukçuları bu sisteme karşı haykırmaktan geri kalmamış-larsa da, jüri usulünün yaşamakta olduğu memleketlerde bu usul kaldırıldığı zaman buna tekmil halk kitleleri üzülmüşler, teessüf etmişlerdir.
Halkça idare olunan memleketlerde ceza adaletinde jüri usulünün varlığı, millet egemenliğinin bir delili sayılır. Jürilere seçilen vatandaşlar, hele memleketimiz gibi yargı görevinin millet adına yerine getirildiği devletlerde, kitlenin de bu göreve fiilen ve maddeten karışmasına örnek teşkil ederler. Bu itibarladır ki; jüri sistemi halk düşünüşüne çok mülayim gelen, tatlı gelen bir usul sayılmaktadır"
Yine Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk da jüri sistemini savunmakta ve bunun usul ekonomisi açısından faydalı olduğunu dile getirmektedir. Jüri sistemi aslında pek de usul ekonomisini sağlayacak bir sistem değildir. Geleneksel jüri sisteminin yarattığı gecikme ve maliyetler ve mahkemeye gelen vakaların sayıca artması ve karmaşıklaşması nedeniyle, Amerikan Hukuk Sistemi, uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yöntemler geliştirmiştir. Böylece taraflar, gönüllü olarak davaların jüri ile görülmesi hakkından vazgeçerek daha basit, hızlı ve maliyeti düşük adalet elde edebilmektedirler. Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri davaların jüriyle görülmeksizin taraflar arasındaki uyuşmazlıkların giderildiği yöntemler olarak tanımlanır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin en sık kullanılanları; pazarlık (Negotiation) , arabuluculuk (Mediation) [Ülkemizde de arabuluculuk kurumunun son günlerde tesis edilmeye çalışıldığını hatırlatırım. tabi ülkemizde pek bu konular tartışma vesilesi olmuyor. ne garip...] ve tahkimdir (Arbitration).
yine yukarıdaki alıntıda da ifade ettiğim üzere halkın egemenliği kullanımının bir yolu, halkın hukukua katılması, olarak görüldüğü için jüri sistemi ülkemizde sosyalist - komünist partiler tarafından da savunulmuştur /savunulmaktadır. Alexis de Tocqueville'in bilindik sözüyle jüri sistemini savunanların temel argümanı; “Halkın yönetime katılmasında önemli bir araç olan jüri sistemi, aynı zamanda halkın. nasıl iyi yönetileceğini vatandaşlara öğretir.” dir. Karşı çıkanlar ise, bir nevi tabii hakim güvencesi tarzı bir karşı çıkış yaparlar. hukuk hukukçuların işidir, mahalle bakkalının değil.