Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rennes-la-Château Olayları – 6 (Paris – 1)  (Okunma sayısı 2882 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 17, 2010, 08:25:01 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Bérenger Saunière Paris’e inince, sorarak Saint-Sulpice Kilisesi’ni buldu.

Başrahip Bieil onu iyi karşıladı. Önce piskoposun mektubunu okudu, sonra parşömenleri görmek istedi. «Çok kötü bir Latince ile yazılmış ama bu kasıtlı gibi görünüyor; çünkü bak, bir yerdeki yanlışlık bir diğer yerde yapılmamış.» diyerek bunları Bérenger’e de gösterdi. «Bunun bir gizli mesajı varsa önce şifresi çözülmeli. Bu biraz zaman alır. Birkaç gün beklemen gerekebilir.»

Başrahibin bu dediği Bérenger’in hoşuna gitmedi ama Paris’e kadar gelmişken alabilecekse bir sonuç almalı, eli boş dönmemeliydi. Parası yetmeyebilirdi. Üstelik nerede yatıp kalkacaktı?

Bu tasasını belirtince, Başrahip Bieil «Yeğenim Emile Hoffet buradaki bir odada yalnız başına kalıyor. Odasında boş bir yatak var.» deyip, Bérenger’in kalacak yer bakımından tasasını gideriverdi.

Emile Hoffet 20 yaşında, pek genç olmasına karşın çok bilgili ve geniş kültürlüydü. (Sonraki yıllarda gazetecilik yaptı; Okültizm, Rozkruacılar ve Masonluk hakkında çalışmaları yayımlandı.)

Bérenger, Emile ile bir oda paylaşmakla kalmadı; yaş farkına karşın aralarında kısa süre içinde yakın bir dostluk kuruldu.

Emile çok konuşkan biriydi. Bérenger’in daha önce hiç duymadığı, başlangıçta yadırgadığı ama sonra ilgisini çeken şeylerden söz edip duruyordu. Bérenger, bunları dinledikçe şaşkınlıktan şaşkınlığa düşmekten kendini alamıyordu. Din adamı olmak için aldığı öğrenimin ne kadar kısıtlı tutulduğunun farkına vardı. Emile ile görüşmelerinin etkisiyle, birkaç gün gibi kısa bir süre içinde düşünce yapısında değişiklikler baş gösterdi. Onun emaneten verdiği kitapları da okudu. Bambaşka bilgiler edindi. Önünde yepyeni bir ufuk açılıyor gibiydi.

Bir hafta sonra Başrahip Bieil, Bérenger’i çağırttı. Bu arada Bérenger, Paris’e niçin gelmiş olduğunu âdeta unutmuş, günlerin nasıl geçip gittiğinin farkına bile varmamıştı. Başrahip, parşömenlerdeki şifreleri kendi başına çözmeyi başaramadığını, uzmanlara danışmak zorunda kaldığını, bunun hayli uzun sürdüğünü, onun için geciktiğini söyledi.

Bérenger’in canı sıkıldı. Bu işe çok kişi karışmıştı. Üstelik Başrahip Bieil onu bir de düş kırıklığına uğrattı. Çözümlemeden ne gibi bir sonuç çıktığını açıklamaktan kaçındı. Sadece nasıl bir şifreleme tekniği kullanılmış olduğunu göstermekle yetinip, «Bundan sonrası artık sana düşüyor. Bana daha fazla bir şey sorma.» dedi.

Bérenger, başrahibin tavrının birdenbire değişmiş olduğunu fark etti. Buna pek anlam veremedi ama üzerinde durmadı. Teşekkür ederek parşömenleri geri aldı. «İyi ki ona bir de mezar taşlarından söz etmemişim. Belki birçok kişi onları da öğrenmiş olacaktı. Demek ki bu parşömenler ile mezar taşları bağlantılı değil.» diye düşündü. Hiç olmazsa sırlarının bir bölümü kendisinde kalmıştı.

Şimdi ne yapacaktı?

Başrahibin tarif ettiği şifre tekniğini uygulamaya çalıştı.

Olmuyordu. Kim bilir, belki oluyordu da çıkardığı sonuçtan o bir şey anlamıyordu.

Doğru dürüst bir şey elde edememiş olsa bile, Paris’te artık işi bitmişti. Gerçi eli boş dönmeyi kendine yediremiyordu ama çaresiz!...

Emile Hoffet, Bérenger’e yanında istediği kadar kalabileceğini, her ne sorunu olursa elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağını söylemişti.

Bérenger, bu genç ve yeni dostuna takıldı. Artık olan olmuş, ok yaydan çıkmıştı. Sırlarını ona da açtı. Üstelik sadece parşömenleri ve dayısından öğrenmiş olduğu şifre çözme tekniğini değil, mezar taşlarını da anlattı.

Emile konuyla ilgilendi. «İstersen, bir de birlikte deneyelim.» dedi.

Üst üste iki gün lojmana kapandılar. Gece gündüz demeden çalıştılar. Sonunda gerek taşın gerekse parşömenlerin üzerindeki mesajların tümünü çözümlediler. Daha doğrusu Emile çözdü; Bérenger ara sıra bir iki lâf ettiyse de aslında onu izledi.

Özellikle üzerindeki yazıların hepsi anlamsız gibi duran mezar taşındaki gizli mesajı çıkarabilmek için, bir sürü matematiksel işlem gerekiyordu. Henri Boudet ile yaptıkları iş ve ulaştıkları sonuç, buradakilerin yanında çocuk oyuncağı gibi kalmıştı. Üstelik bu sonuç, Henri’nin sandığı gibi de değildi. Bir bakıma hepsi birbiriyle bağlantılı olsa da, parşömenler ayrıydı, mezar taşları ayrı.

Çalışmaları bitince ortaya öyle bir durum çıktı ki, Bérenger ne yapacağını bilemez hale düştü. Bu işi burada bırakıp dönse bir türlü, kurcalamaya devam etmek üzere biraz daha kalsa bir başka türlü...

Carcassonne piskoposu Bérenger’e, birkaç gün için izin vermişti. Oysa buraya geleli on günü geçmişti. Emile ona «İstersen dön ama sonra nasıl olsa yine gelmen gerekecek. Ben olsam kalır, bu işi bitirirdim.» dedi.

Bérenger «Ne olursa olsun!» diye düşünerek, biraz daha kalmaya karar verdi. Bunun üzerine Emile ona, bir Katolik din adamının hiç hoşlanmayacağı bir öneride bulundu. Birtakım ezoterik kurumlar, belki Rozkruacılar, hatta Okültistler ile ilişki kurması, bulgularını onlara da anlatması gerekebilirdi.

Emile bu öneriyi bir hafta önce yapmış olsaydı, Bérenger buna kesinlikle yanaşmaz hatta belki tepki bile gösterirdi. Protestan mı, sapkın mı, kâfir mi olduğu belirsiz kişilerle görüşmeye razı olmazdı. Fakat şimdi, hayret, hiç de öyle düşünmüyordu.

Artık kendisini bu genç, bilgili ve yetenekli arkadaşının ellerine teslim etmişti. Karar verdi; o ne derse, ne önerirse yapacaktı. Bu işin sonuna ancak böylece varabileceğini anlamıştı.




Elbette devam edeceğiz




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3936 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2019, 10:06:25 ös
Gönderen: ebedicirak
0 Yanıt
2872 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 09:44:23 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2678 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2010, 11:23:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3771 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 02:32:01 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2516 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 08:15:18 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3072 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2010, 08:32:43 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5937 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 19, 2010, 11:41:46 ös
Gönderen: AKTUĞ
0 Yanıt
3037 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2010, 09:35:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4578 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 09:41:13 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5064 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 08:21:55 öö
Gönderen: ADAM