Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Insanin DNA sifresini cözen Doktorun sözleri!  (Okunma sayısı 10063 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 08, 2008, 10:16:08 ös
  • A.A.O.N.M.S.
  • Şrayn Masonu
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 976
  • Cinsiyet: Bay

"30 yıldır ateisttim artık Tanrı'ya inanıyorum!!!"


İnsanın DNA şifresini çözerek bilim tarihine geçen Francis Collins, Laboratuvarda çalışırken Tanrı'nın varlığını hissettim� dedi..

Dünyanın en büyük genetik uzmanlarından biri olarak gösterilen ve sekiz yıl önce çalışma arkadaşı Craig Venter'le birlikte insan DNA'sının şifresini çözerek büyük şöhret yakalayan Dr. Francis Collins, "imana geldi."

Venter, bilim dünyasında büyük ses getiren buluşlarının ardından çalışmalarını ilerleterek, laboratuvarda "yapay canlı" üretmeye çalışırken, Collins ise yeni kitabıyla bilim ve din arasında yeni bir tartışma yaratacak gibi gözüküyor.

Eylül'de piyasaya çıkaracağı "Tanrı'nın Dili" adlı kitabıyla ilgili İngiliz The Times gazetesine konuşan 56 yaşındaki Collins, 30 yıl öncesine kadar ateist
olduğunu ancak artık Tanrı'ya inandığını söyleyerek, "Tanrı'nın var olduğuna dair rasyonel bir temel var ve bilimsel gelişmeler insanı Tanrı'ya daha da yaklaştırıyor" dedi.

Amerikalı bilim adamı artık mucizelere ve meleklere inandığını belirterek, "Laboratuvarda çalışırken Tanrı'yı hissettim.
Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA'nın şifresini çözmek beni Tanrı'ya biraz daha yakınlaştırdı.
Hastalıktan kırılan insanlar gördüm. Bilim onlardan umudunu kesmişti. Ama mucizevi olarak hayata döndüklerini gördüm.
Bu da Tanrı'nın işidir" diye konuştu.

İnsan genini çözmenin de kendisine Tanrı'nın eserini görme fırsatı verdiğini söyleyen Collins, "Önemli bir buluş yaptığınızda o bilimsel coşku anını
yaşarsınız, çünkü onu araştırmış ve keşfetmişsinizdir. Keşfettiğim şey öyle bir şeydi ki, bu bilgiye daha önce hiçbir insan sahip olamamıştı.
Fakat Tanrı onu her zaman biliyordu" dedi.

TARİHE GEÇTİLER

İnsan vücudunun genetik kodları olan DNA'nın şifresini çözen iki bilim adamı, bu çalışmalarıyla bilim tarihine geçmişlerdi.
DNA'nın dizilimi ve kodlarının çözülmesi dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiltere Başbakanı Tony Blair'in eş zamanlı açıklamalarıyla dünyaya duyurulmuştu.


Ilginc degil mi? Bilimin yolu Dinsizlige gider fikrine sahip olan kisilerin özellikle okumasi gerektigini düsünüyorum.

Sevgi ve Saygilarimla
« Son Düzenleme: Nisan 08, 2008, 10:25:56 ös Gönderen: Anatolic »
Ambassador Emirat Shriners of Heidelberg Germany


Nisan 08, 2008, 11:36:45 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Bu doktorun sozlerini yillar once okudugumde Tanrinin varligina inanmayanlara adeta meydan okuyan su ayet geldi aklima  "Gezsinler yeryuzunu, hilkat (yaratilis) nasil basladi gorsunler!"  (Ankebut-20) Bu ayet aslinda yeryuzunu gezsinler derken, hem tanriya inanmayanlara bir meydan okuyus, hem de onlara Tanriyi bulma ve tanimaya once pozitif ilimlerden baslama tavsiyesi, hem de inanan ve inanmayan herkesi dunyadaki odevlerini yapmaya bir davettir, bir tekliftir. O odevki, butun makro ve mikro alemin ilmine vakif olsunlar, butun pozitif ilimleri ogrensinler, ki bir gun yaratilisin sirrina mazhar olacaklari gun gelecektir" diye isaret etmektedir.

Mesela Allah butun esyayi yaratirken pozitif (+)  negatif (-) esasi uzerine yaratiyor. Birbirine musavi seyler arasinda bile birbirini itme var. Madde parca ve parcaciklari dahi eger bir sirli izolasyona tabi tutulmasalardi ayni yukleri tasiyanlar birbirlerini iterlerdi ve cekirdek te dagiliverirdi. Fizikciler bunu daha iyi bilirler ama patlama isinin de bundan ileri geliyor oldugu kanaatindeyim. Oyle ince hesaplar yapilmis ki, en kucuk atomlardan ta nebulozlara kadar hepsinde ayni kanun cereyan ediyor.  Atomlardan teskil olan insan ise, makro alem ile mikro alem arasinda bir muvazene unsuru. Ve insan da ayni kanun gecerli. Yani insan da arti ve eksi olacak ki insanlar birbirlerini celbetsin. Mesela birinde guzel duran sefkat, oburunde yerinde olan hasmet ve azamet. Birinde olan zaaf, oburunde olan guc, kuvvet.Atomlardaki bu birliktelik ve vahdet insanlarda zitlik, cekisme, didisme, itisme,  degil, aksine bir vahdet olmasi gerektigi dersini ve misalini veriyor...Ancak ne yazikki biz insanlar bunu cok iyi idrak edemedigimizden, bizde olan artiyla, oburunun eksisi uzerine gururlaniyor, hesaplar yapiyoruz. Tabiatta hersey bir ahenk icindeyken (ornegin, agacin yapraklarinin sonbaharda solup olmesi bir eksi iken, bir gubre olarak topraga karismasi ve topraga zindelik ve tazelik katmasi ise bir artiyi teskil ediyor kanimca.) biz insanlarin birbirimizle nasil bri ahenk icinde yasayamadigimizi ise anlayamiyorum...Halbuki ALlah biz insanlari yaratilmislarin en sereflisi olarak yaratmis, zeka ve iradeyi bize vermis, kainati emrimize amade kilmis. Bize ebedi yasamanin sirli anahtarini sunmus. Yaratilmadan once Tanri'nin kendisi bir bilinmezken , bizi yaratip kendisinin bilinmesini ve sevilmesini istemis.  Yani yarattiklari icinde en cokbizi seviyorken biz neden diger insanlarla bu eksi-arti dengesini kurup harmony icinde yasamasini berecemiyoruz, cidden cok dusundurucu ve uzucu. Ama bunu basaramayisimizin en onemli faktorlerinden birinin , Yaraticiyi maalesef tanimadigimizdan ve bilmedigimizden ileri geldigini dusunuyorum. Zira Allah'i taniyan, kendini tanir, kendini taniyan Allah'i tanir... degil mi?



Muhabbetle
« Son Düzenleme: Nisan 08, 2008, 11:44:13 ös Gönderen: Kirlangic »


Mayıs 01, 2008, 02:45:04 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

bilim yaşamın sebebini çözerse ve artık inanan inanmayan herkes yaradılış sırrını görürse sanırım dünya yaşamının anlamı kalmayacaktır. Belki de kıyamet ve sonrası hayat o zaman başlayacaktır.Yani boyut değiştirme veya madde-zaman algılamasının değişimi gibi.


Mayıs 01, 2008, 02:51:23 ös
Yanıtla #3

Alıntı
bilim yaşamın sebebini çözerse ve artık inanan inanmayan herkes yaradılış sırrını görürse sanırım dünya yaşamının anlamı kalmayacaktır. Belki de kıyamet ve sonrası hayat o zaman başlayacaktır.Yani boyut değiştirme veya madde-zaman algılamasının değişimi gibi.

Tam tersi yaşamın amacı anlaşılırsa yaşam daha anlamlı olacaktır.İşte ozaman inanan da inanmayanda kardeş olacaktır.Dünyada kaos ortadan kalkacaktır.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Mayıs 01, 2008, 03:03:51 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Bu güzel bir bakış.Aslında boyut değiştirmeyi algıda değişiklik olarak düşünürüm.Bu nedenle "kıyamet sonrası hayat"  belki zorlama oldu. Aslında demek istediğimi siz daha iyi söylemiş oldunuz.Ancak aklıma şu soru da gelmiyor değil.Acaba Masonlar yaratıcı ile bir temas kurma yöntemi olarakmı görüyorlar öğretilerini? Ve şayet böyle bir temas var ise yaratıcı olduğundan nasıl emin oluyorlar? Bir başka sorum şeytan sizce varmı? Ayrıca aydınlanmış bir insanın dine ihtiyacı varmı?
Belki bu soruların yeri burası değil ama fikrinizi paylaşırsanız sevinirim.


Mayıs 01, 2008, 03:32:46 ös
Yanıtla #5

Alıntı
Ancak aklıma şu soru da gelmiyor değil.Acaba Masonlar yaratıcı ile bir temas kurma yöntemi olarakmı görüyorlar öğretilerini? Ve şayet böyle bir temas var ise yaratıcı olduğundan nasıl emin oluyorlar? Bir başka sorum şeytan sizce varmı? Ayrıca aydınlanmış bir insanın dine ihtiyacı varmı?

Sayın doğudan,

Güzel bir soru sormuşsunuz. Öğreti tam olarak anlaşılabilinir ve tatbik edilebilirse iyilik ve doğrulukla temas kuracağınızdan yolunuz bu nurun kaynağına doğru olacaktır.

Yaratıcı ile doğrudan temas yeryüzünde peygamber olarak vasıflandırılan kişiler için dahi söz konusu değildir.Bu konuyu yanlış yerlere çeklimemesi için detaylandırmayacağım.Ezoterizm veya spiritualizm ile ilgili yüzeysel bilgisi olanlar dahi ne demek istediğimi anlayacaktır.Sizinde anlayacağınızı tahmin ediyorum.Şu ana kadar konu ile okumuş oladuğum ezoterik veya spiritüel litaratürde tanrı ile temas olgusuna rastlamadım.Tanrının varlığından emin olmak tanrıyı ne şekilde algıladığınız ile ilgilidir.Bizler onu bilginin,iyiliğin ve güzelliğin kaynağı olarak algılarız.Bu bağlamda bilgi de ,iyilik de,güzellik de vardır,dolayısı ile tanrıda vardır.

Şeytan literatürde kötülüğün kaynağı olarak geçer.İyiliğin anlaşılması ve değerinin bilinebilmesi için zıttı olan kötülük olgusununda var olması gereklidir.Bizler dünyada bunun pratiğini yaparız.İyi ile kötü,doğru ile yanlış arasında gide gele doğru yönü buluruz.Bir kör ün değneği ile yolu bulması gibi.

Aydınlanmış insanın dine ihtiyacı olup olmadığına soru ile cevap vereyim. İp kullanarak dağın tepesine çıkasanız tepede kullandığınız ipe ihtiyacınız olurmuydu? Yanıt evet olursa ihtiyaç sebebi tekrar aşağı inmektir.Bu basit örnekle bile dinin doğru ve yanlış kullanımını görebilirsiniz.

Umarım sorularınıza aydınlatıcı cevaplar verebilmişimdir.

Saygılarımla,

Omnia mors aequat


Mayıs 01, 2008, 04:05:07 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Teşekkür ederim. Cevaplarınız yeterince aydınlatmış oldu. ancak sorulara cevaplar yeni sorularıda beraberinde getirmiyor değil. :)


Mayıs 01, 2008, 08:45:00 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

İp kullanarak dağın tepesine çıkasanız tepede kullandığınız ipe ihtiyacınız olurmuydu? Yanıt evet olursa ihtiyaç sebebi tekrar aşağı inmektir.


Kisinin ipe mi ihtiyaci var yoksa asagi inmeye mi?Ipe ihtoyaci varsa ipi zaten birakmadiysa tekrar asagi inmesine gerek yok, cunku ip
zaten kendiyle birlikte yukari gelmedi mi? Yoksa sozlerinizle eger kisi yukarida ipe ohtiyaci olursa tekrar ip icin asagi gitmektense onu orada yaratabilir seklinde mi ifade etmeye calistiniz?


Sayet asagi inmeye ihtiyaci varsa, buna gore bir Mason ogretileri ezoterizm -rasyonalizm uzerine kuruldugu icin  (?) ekstradan dine ihtoyaci olmayacaktir cunku; evrenin kitabinda zaten insana gerekli olan her sey vardir ama insan dine ihtiyaci oldugunu hala hissediyorsa sil bastan ayni yere donecektir seklinde mi anlamaliyiz Sn Mystic? 


Bir de son sorum: Masonluk'un dini (sanirim ilahi kaynakli yani Teo-logy uzerine bir din degil demek istiyor..)   bir olusum olmadigini soyluyor Albert Pike. Peki, o halde neden ritueller bu programin icine dahil? Tabi bunun icin rituelin spiritual mu yoksa fiziksel beyin, dusunce jimnastigi mi bunlari bilmedigim icin bu soruyu sormam normal gelir herhalde size.Sozlukte rituel icin iki ayri anlam veriyor.

-dini bir inanç gibi benimsenmiş alışkanlık, kişilerce kutsallaştırılmış davranışlar, biçimler, davranış biçimleri, temalar.

* dinsel tören, kutlama. tiyatronun kaynaginda ritüeller vardir. bolluk törenleri, ölüp dirilme törenleri, üreme törenleri, söylenen ezgiler, danslar ve oynanan oyunlar, homo ludens'i (oynayan insani) ortaya çikarmistir. antik tiyatronun baslangici da ritüellerden varolmustur. bag ve sarap tanrisi diyonizos adina yapilan bahar kutlamalari giderek tiyatro gösterilerine dönüsmüstür.

* özel durumlarda yinelenen ve alışkanlık özelliği kazanmış davranışlar.


Veya soyle sorayim, onem acisindan ritueller Masonluk'un neresinde , gobeginde mi, kenarinda mi,  en ustunde mi yoksa en altinda mi?

Sn Mystic'in yanisira Sn Lux'un de fikirlerini okumak isterdim..




Muhabbetle
« Son Düzenleme: Mayıs 01, 2008, 08:54:38 ös Gönderen: Kirlangic »


Mayıs 01, 2008, 09:13:33 ös
Yanıtla #8

Alıntı
Kisinin ipe mi ihtiyaci var yoksa asagi inmeye mi?Ipe ihtoyaci varsa ipi zaten birakmadiysa tekrar asagi inmesine gerek yok, cunku ip
zaten kendiyle birlikte yukari gelmedi mi? Yoksa sozlerinizle eger kisi yukarida ipe ohtiyaci olursa tekrar ip icin asagi gitmektense onu orada yaratabilir seklinde mi ifade etmeye calistiniz?

Sn.Kırlangıç,

İfade etmeye çalıştığım bir aracı doğru kullanarak ondan fayda sağlayabileceğiniz gibi yine aynı aracı tam tersi bir amaçlada kullanabilirsiniz.İpi denize düşmüş bir insanı kurtarmak için de kullanabilirsiniz , aynı insanı boğazlamak içinde.İp aynı iptir.

Diğer sorunuzu daha fazla ritüel gördükleri için Lux Üstadımın veya Üstad seviyesinde bir Kardeşimin cevaplaması daha doğru olur.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Mayıs 01, 2008, 09:25:20 ös
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662


Aydınlanmış insanın dine ihtiyacı olup olmadığına soru ile cevap vereyim. İp kullanarak dağın tepesine çıkasanız tepede kullandığınız ipe ihtiyacınız olurmuydu? Yanıt evet olursa ihtiyaç sebebi tekrar aşağı inmektir.Bu basit örnekle bile dinin doğru ve yanlış kullanımını görebilirsiniz.




Ilk sorumu ya anlamadiniz ya da anlamadiniz :) Ama ben sizi hic anlamadim cunku sorumun cevabinin bu olmadigini iyi biliyorum.

Ipin yanlis kullanimi veya dogru kullanimi konusunda bir anlasmazligimiz yok ki? Orada mutabik olunmayan bir mesele yok. Size burada ipe mi yoksa  asagi inme ihtiyacindan mi bahsettiginizi sormustum. Ipe ihtiyaci varsa asagi niye iniyor sahis, zaten yukari iple cikti, ipe ihtoyaci varsa zirvenin tepesinde zaten. Asagi inmeye ihtiyaci yok. Ama asagi donmeye ihtiyaci varsa bu onun hala olgunlasmadigini ve dolayisiyla gozunu henuz asagilardan ayiramadigini mi gosteriyor? Cunku zirve ,  herseyin ustunde zaten. Onun ustunde bir sey yok. Diger olgular onun altinda ve asla o yucelige erisemeyecekler. Dolayisi ile kisinin asagi bakmasina artik gerek yok dogru mu anliyorum?
« Son Düzenleme: Mayıs 01, 2008, 09:35:29 ös Gönderen: Kirlangic »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Insanin Sonsuzlugu

Başlatan Hamlet Insan

0 Yanıt
1998 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 24, 2007, 03:57:26 ös
Gönderen: Hamlet
7 Yanıt
4941 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 19, 2013, 01:31:25 öö
Gönderen: Alşah
Insanin hayata bakishi

Başlatan Ulu Mason Insan

3 Yanıt
3065 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2007, 02:47:15 ös
Gönderen: Prenses Isabella
13 Yanıt
11938 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 04:40:39 ös
Gönderen: yazbenide
3 Yanıt
8531 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2018, 07:09:55 ös
Gönderen: Sertaç
5 Yanıt
10603 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2010, 12:13:52 öö
Gönderen: khandorock
3 Yanıt
6601 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 05, 2011, 11:11:48 ös
Gönderen: bilGe
0 Yanıt
8002 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2011, 11:15:27 ös
Gönderen: AQUA
6 Yanıt
8852 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 04:54:33 ös
Gönderen: yazbenide
1 Yanıt
7087 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2012, 07:47:05 ös
Gönderen: peacewings