Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ŞEYHÜ'L EKBER'DEN ÖĞÜTLER  (Okunma sayısı 2332 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2010, 07:30:06 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Marifet, Yakınlık kurmak suretiyle elde edilen bilgi; İlim, Akli bilgi ya da mantıksal çıkarım anlamına gelir.

Hayal Gücü; ister uyanıkken ister uykuda olsun daima faaliyettedir. uyanıkken bu meleke işini uygun bir şekilde yapamayacak kadar duyum izlenimleri tarafından celbedilir. Fakat uykuda duyular ve diğer melekeler istirahat halinde iken hayal gücü tamamen uyanıktır..

Yokluk (fena); Hayvani nefsin dünyevi arzularından sıyrılmasından başlayan tedrici bir süreç, "ben" bilincinin giderek yok olması ve Allah'ı ve yarattıklarını gözlemlemeye kendini mutlak olarak vermekle sona eren bir durumdur. Fena; bilgisizliğin yok olup, sezgi ile elde edilen Bütün'ün Öze ait birliği hakkındaki hatasız bilginin bekasıdır.

* * *

Dünyada, berzahta, mahşerde ve cennet-cehennemde her şey burçların etkisi altındadır.

* * *

Burç değişti, yıldız şöyle oldu da yağmur yağdı diyenler; Allah'a küfür, yıldıza iman ettiler.

* * *

İyilik olsun kötülük olsun, hepsini kendine bulaştıran insandır.

* * *

Gerçek Allah'a ibadet etmek, onu dille zikretmek ya da kalple hatırlamak değil, kendin dahil her şeyde onu temaşa etmektir.

* * *

Marifeti, yani Allah'a karşı irfan sahibi olmayı, vücudun yokluğa gitmesinde beklemek üzerine bir sözümüz var. Keza, fenanın da fena bulması üzerine. Kısaca diyelim: Bu , Hak varlığa ortaklığın bir ispatıdır. Yani arada, bir yabancı varlığı kabul etmektir.

* * *

Uyku ile uyanıklık arası hal (yakaza), Allah'ın gizlediğini anlamaktır.

* * *

Tasavvuf, zahiren ve batınen şerri edeple durmaya denir.

* * *

İnsan nasıl karanlıktan doğup aydınlığa (nur) çıkıyorsa, sonunda aydınlıktan çıkıp karanlıkta kalacaktır. Bu nedenle karanlığınız sizi seven bir dost gibi peşinizi hiçbir zaman bırakmayacaktı r.

* * *

Eğer kalp secdeye varırsa, artık o secdeden başını kaldırmaz, sonsuza dek secdede kalır.

* * *

Ahiret gününde sorgu ve suale tabi olmayacak kimse, kalbi secde eden kişidir. Secdeden daha şerefli bir hal yoktur. Bu, bilgiye varma halidir. İlim sıfatından da daha şerefli bir sıfat yoktur. Dünya ve ahirette insana rahatlık ve mutluluk getirir.

* * *

Secde nedir?… Her secde edenin, kendi benliği olan aslını secde ile görmesidir. Ona şöyle derler: "Senden kaybolanı iste bakalım; senin çıkmış olduğun asıl odur." Bu nedenle cisim kendi aslı olan toprağa secde eder. Ruh da kendisinin çıktığı Ruh Bütünlüğü'ne secde eder.

* * *

Kuşkusuz hakikatler iki kısım üzeredir. Bir kısmı akılda basit olarak bulunan hakikatlerdir. Örneğin; yaşam, bilim, konuşmak, duygu gibi… Bir diğer kısım ise, bir araya getirilmiş bir bütünün varlığıyla bulunan hakikatlerdir. Örneğin; gökyüzü, alem, insan ve taş gibi.

Eğer sen, "peki, birbirinden uzak duran bu ilkeleri (el-ümmehât, el-mütenâfie) biraraya toplayan 'ilke' nedir ki onların karışımından meydana gelen şey görünür olur?" diye sorarsan; işte burada çok acayip bir sır ve çok zor bir bütünleştirme vardır ki, onun açıklanması yasaktır. Çünkü o sırrı taşımaya insanın gücü yetmez; çünkü akıl onu idrak edemez. Ancak keşf ehli onu keşfedebilir.

* * *

Din iki türlüdür. Biri, Allah katında Allah'ın bildirdiği kimse ile o kimsenin bildirdiği kimseler nazarında malûm olan; öteki de halk nazarında bilinen dindir.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2674 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2011, 03:29:15 ös
Gönderen: karahan
17 Yanıt
8413 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 05, 2015, 01:31:19 ös
Gönderen: MEDUSA