Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluktaki Ritlere Bir Genel Bakış  (Okunma sayısı 10218 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 18, 2011, 04:34:22 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu forumda sık sık Masonluktaki Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti ile özellikle ABD’nde yaygın olarak uygulanan York Riti’ne değiniliyor. Ben ara sıra sözünü etmesem, Masonlukta başka hiçbir rit yok sanılacak neredeyse.

Oysa Masonlukta daha birçok rit var.

Foruma daha önce yerleştirdiğim bir yazı dizisinde, Masonluktaki ritleri genel olarak anlatmıştım ama  o anlatının amaç ve kapsamı burada yazacağımdan farklıydı. Bu kez ritlere bir liste yaparak değinmek istiyorum. Gelmiş geçmiş tüm ritleri listelememe olanak yok. 600 kadar ritten söz ediliyor. Zaten arasam hepsinin adını bulabileceğimi de sanmam.

Ritin ne olduğunu biliyoruz değil mi?... Ben gene de salt Masonluk açısından geçerli bir tanım yapayım: Masonluğun öğretimini bir dereceler dizgesi içinde toplayan ve belirli bir şekildeki uygulamalarla verilmesini sağlayan bir yöntem.

Tanım böyle de Masonluğun standart üç derecesi de (simgesel derecele) bir dizgedir. Ancak rit kavramı sunun ötesinde geçerli. Yani Masonlukta bir dizgenin “rit” olarak anılabilmesi için standart üç derecenin ötesinde birtakım yüksek derecelerin bulunması gerekiyor.

Masonluğun ilk 150 yılı içinde, hemen her ülkede o ülke ya da toplumun kendine özgü inanç, gelenek, görenek, düşünce biçimi, bilgi ve kültür farklılıkları nedeniyle eşitli ritler oluşmuş. Ancak bu demek değil ki bir ülkede sadece tek bir rit görülmüş. Özellikle Fransa, çeşitli ritlerin âdeta beşiği olmuş,

Ritlerden birçoğu, daha ilk oluşturulduğu yıllarda yeterince tutulmadığı ya da başarılı olamadığı için varlığını yitirmiş. Bazıları, aralarında birleşerek yeni ritler oluşturmuş, bazıları bir diğerine katılmış, bazıları da değişim göstererek yeni ritlerin oluşumunu sağlamış. Günümüze kala kala 10 dolayında rit kalmış. Ancak tarihe baktığımızda liste hayli kabarık.

İşte bu yazıdaki niyetim, adlarını saptayabildiğim ritlerin adlarının Türkçelerini şöyle bir sıralamak.

Bunu alfabetik sıraya göre yapayım dedim; ortaya şöyle bir liste çıktı:

•   Adonhiramit Riti
•   Adopsiyon Riti
•   Amerikan (York) Riti
•   Avinyon Aydınlanmışları Riti
•   Aydın Halkanın Yüce Üstatlarının Akademisi
•   Boudin Ordugâhı
•   Bavyera Aydınlanmışları Riti
•   Cagliostro Riti
•   Danimarka Riti
•   Des Etangs Riti
•   Düzeltilmiş Eski Rit
•   Düzeltilmiş Memfis Riti
•   Eklektik Riti
•   Enoş Riti
•   Eski Özgür ve Kabul Edilmiş Mimarlar
•   Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti
•   Eski ve Mısır Yöntemiyle Düzeltilmiş Rit
•   Fessler Riti
•   Filaletler Riti
•   Filozofik İskoç Riti
•   Fransız Riti (Modern Rit)
•   Frederik Riti
•   Doğru Masonlar Akademisi
•   Gizemsel Rit
•   İngiliz Masonluğu Sistemi (Aslında bu da bir rit sayılır.)
•   İran Filozofik Riti
•   İrlanda Riti
•   İsveç Riti   
•   Karma Rit (Uluslararası İnsan Hakları Karma Riti)
•   Kutsal Royal Arş Tapınak Şövalyesi Rahibi Riti
•   Martinizm Riti
•   Meksika Ulusal Riti
•   Melesino Riti
•   Memfis Riti
•   Mizraim Riti
•   Mizraim-Memfis Riti
•   Montpellier Riti
•   Özgür ve Kabul Edilmiş Mimarlar Riti
•   Pernety Riti
•   Primitif İskoç Riti
•   Primitif Rit
•   Rahatlatılmış İzleyiş Riti
•   Ramsay Riti (Eski İskoç Riti)
•   Reform Riti
•   Rosa Sistemi
•   Schröder Sistemi
•   Seçilmiş Kohenler Riti
•   Sıkı İzleyiş Riti
•   Swedenborg Riti
•   Vielle-Bru Riti
•   Yenilenmiş (Rektifiye) İskoç Riti
•   Yenilenmiş Rozkrua
•   Yetkinleşme (Perfeksiyon) Riti
•   Zanaat Riti
•   Zeytin Dalı Riti
•   Zinnerdorf Riti

Bu liste ne işe yarar, bilemem. Kim bilir belki daha doğru bir iş, her bir riti teker teker ela alarak incelemek olurdu. Onun ise pek ilgi çekici olmayabileceğini düşünerek girişmedim. Ancak bu yazıyı okuyanlar arasında falanca rite ilişkin bilgi isteyen olursa, onu elimden geldiğince anlatmaya çalışırım.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 18, 2011, 09:35:43 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın ADAM, "Seçilmiş Kohenler   Riti" hakkında bilgilendirirseniz memnun olurum.
       Saygılar-sevgiler.     
"Vur ama dinle beni"


Mart 19, 2011, 12:09:43 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Merhaba Sayın ADAM,

Uygun olduğunuzda ben de "İran Filozofik Riti" hakkındaki görüşlerinizi rica edebilir miyim lütfen.

Forumda yaptığım araştırma sonucu İran Filozofik Riti' ile ilgili; "19. yüzyıl başlarında Fransa’da çalışmaları görülmüş olan 7 dereceli bir mason riti." şeklinde bir açıklamaya ulaştım (Yine tarafınızca hazırlanan Mason Sözlüğünde).

İran' ın şu anki politik yapısı ve okuduğum bir yerde, Ayetullah döneminde neredeyse tüm Masonlar' ın asılmış olmaları, bir kısım Mason' ların ise ülkeyi terk etmek suretiyle asılmaktan kurtuldukları gibi nedenlerle söz konusu rit merak uyandırdı bende.  Hatta şanslıysam belki Ayetullah döneminde yaşanılanlar ile ilgilide bir yorum getirirsiniz diye düşünmekteyim.

Bu vesile ile saygılarımı sunar, sağlıklı günler dilerim.
« Son Düzenleme: Mart 19, 2011, 12:16:06 öö Gönderen: Lethe »


Mart 19, 2011, 08:17:47 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


İstek üzerine:

Seçilmiş Kohenler Riti

Fransa'da doğmuş olan bu ritin özgün adı: Rite des Elus Coëns

18. yüzyıl ortalarında, o dönemin ünlü masonlarından İspanyol asıllı Martinez Paschalis tarafından kurulmuş. Bu kişi Fransa'da Martin de Pasqually olarak anılıyor.

Martinez Paschalis İspanyol aydınlanmacılarından biriydi. Mistik hatta okültist diyebileceğimiz bir kişiliğe ve bu doğrultuda görüşlere sahipti. Nitekim daha sonra ortaya çıkacak olan "Martinizm" akımı bir bakıma onunla başlamıştı.

Paschalis, Fransa'da kendi eğilimini Masonluk ile bağdaştırdı. Nitekim o sıralarda Fransa'da buna benzer çok örgüt, birçok masıon riti kurulmaktaydı. Hermetizmin özellikle mistik nitelikli ilkelerinden, o tarihlerin pek ünlü düşünürü Emanuel Swedenborg’un görüşlerinden esinlemişti.
 
Bu ritte Masonluğun standart üç simgesel derecesinden  sonra altı dereceli bir öğreti verilmekteydi. Bu dereceleri şöyle sıralayabiliriz:

4.  Büyük Seçilmiş
5.  Çırak Kohen
6.  Kalfa Kohen
7.  Üstat Kohen
8.  Büyük Mimar
9.  Komandör Şövalye

Burada geçen şu "kohen" sözcüğünün dilimizdeki karşılığını "rahip" olarak da verebiliriz.

Önceleri bu rit  özellikle Paris’te hayli ilgi toplamıştı. Ahcak sonra Martinizm'in asıl kurucusu olan Louis Claude Saint Martin bu riti geliştirerek kendi adıyla anılan masonik sistemi kurunca, gördüğü ilgiyi yitirdi Hatta 19. yüzyılda tümüyle ortadan kalktığı bile söylenebilir ama 1942 yılında Fransa’da Robert Ambelain adlı bir mason bu riti yeniden canlandırdı.

Ritin bu son aşamasında, üyelere Neo-Coëns (Yeni Kohenler) adı verildi. Örgütün adı ise “Evrenin Seçilmiş Kohen Şövalye Masonlarının Tarikatı” olarak kondu. Fakat bu örgütün uygulaüdığı sistem  çok “Modern Martinizm” olarak anıldı. Kapsamı nedeniyle de bundaün böyle bir "mason riti" olup olmadığı tartışılır hale geldi. Nitekim bu forumda sık sık gündeme getirilerek tartışma konusu olan Muntazam Masonluk (!) anlayışına göre düzensiz sayılan Fransa Büyük Doğusu (Grand Orient de France) bile, neredeyse tüm mason ritlerine kapısını açtığı halde bu sistemi sinesine kabul etmemiştir. Dolayısıyla eskiden bir mason riti niteliği taşımış olan bi sistemin günümüzde ancak "paramasonik" olduğu söylenebilir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 19, 2011, 08:31:56 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


İstek üzerine:

İran Filozofik Riti

Bu ritin Türkçedeki adının ne kadar doğru olduğu tartışılabilir. Çünkü ritin asıl uygulanmış olduğu yer Fransa'dır ve özgün adı "Rite persan philosophique" olarak konmuştur. Bu nedenle "İran" yerine "Fars" dense belki daha yerinde olurdu.

Tarihte bu riti 19. yüzyıl başlarında görüyoruz. 1818 yılında Erzurum’da kurulmuş olduğu ileri sürülmüş. Hayret bir şey!... Genel bilgilere her ne yönden bakacak olursak olalım, o tarihlerde Doğu Anadolu'da bir masonik etkinlik görülmesi akıllara durgunluk verir. Bunun bir varsayım olduğu, ritin kendine özgü bir efsanesel ürününden kaynaklandığı söylenir.

Ritin dereceleri, bilindiği kadarıyla 1'den 7'ye uzanıyor ve simgesel dereceler ayırımı yok. O derecelerin Türkçe karşılıkları şöyle:

1. Dinleyici Çırak
2. Uzman Kalfa ya da İyilik Silahtarı
3. Üstat ya da Güneş Şövalyesi
4. Tüm Ritlerin Mimarı ya da Gönül Felsefesi Şövalyesi
5. Eklektisizm ve Hakikat Şövalyesi
6. İyi Çoban Üstadı
7. Saygıdeğer Büyük Seçilmiş

Bu ritin adı masonik yazında yer almış ama nereden, ne çapta çalışmalar yapmış olduğuna ilişkin ayrıntılı bir bilgi yok. (Ben rastlayamadım.) Demek ki kısa bir süre yaşayıp ortadan kalkmış ama ardında bir iz de bırakmış. Bu nedenle de Sayın Lethe'nin belirtmiş olduğu daha yakın tarihlerde Masonluğun İran'daki örgütlenmesiyle de bir bağlantısı yok. 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 19, 2011, 12:50:21 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 159
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam,

Rosa Sistemi ve Özgür ve Kabul Edilmiş Mimarlar Riti hakkında detaylı bilgi verebilirseniz sevinirim.

Saygı ile.
veritas lux mea.


Mart 19, 2011, 03:08:15 ös
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM, bende Özgür mimarlar riti akkında bilgi alabilirmiyim?

Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mart 19, 2011, 05:19:28 ös
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


İstek üzerine kısa bir anlatı:

Rosa Sistemi

Bir tür mason riti olan bu sistemi 18. yüzyıl ortalarında, Almanya ve Hollanda’da, Philipp Samuel Rosa adlı bir mason kurmuştu.

Rosa, Fransa’da 1754 yılında kurulmuş olan ve aslında çalışmaları bir bakıma başarısızlıkla sonuçlanan Clermont Konseyi’ne bağlı olarak o tarihte Almanya’da çalışan yüksek derece atölyelerinin yönetiminde yer almış üst düzey görevlilerden biriydi. Gene o konseyin üyelerinden biri olan Baron von Hund, daha sona Eski ve Kabul Edilmiş İskoç riti’nin temelini oluşturacak 25 dereceli Yetkinleşme Riti’ne karşı çıkarak Almanya’da “Sıkı İzleyiş Riti” (Strikten Observanz)  adını verdiği bir mason riti kurmaya kalkışınca, Rosa ona şiddetle karşı çıkmıştı.

Rosa’nın niyeti, Masonluktaki yüksek derecelerin sistemi ve bu derecelere verilen adlar bakımından Clermont Konseyi’nin belirlemiş olduğu ilkeleri aynen korumaktı. Ancak bir farkla: Rosa, sıkı bir alşimist yani simyacıydı. Kurduğu sistemde özellikle alşimi ile bağlantılı mistik ilkelere ağırlık vermişti. Böylece o da Yetkinleşme Riti’ni benimsememiş oluyordu. (Bu riti benimsemeyerek kendi ritlerini kuran başka ünlü masonlar da var.)

Rosa’nın sistemi Baron von Hund’un kurmuş olduğu Sıkı İzleyiş Riti’nin yanında belirgin bir başarı sağlayamadı. Ancak daha sonra kurulan diğer birtakım mason ritlerinin oluşturulması sırasında bir esinlenme kaynağı oldu.

Benim bu konuda bildiklerim bu kadar.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 19, 2011, 05:46:13 ös
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

İstek üzerine bir diğer açıklama:

Özgür ve Kabul Edilmiş Mimarlar

İşte bu konu hakkındabilgi toplamak phayli zor.

19. yüzyılın ikinci yarısında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuş olan bir masonik çalışma sistemi; dolayısıyla özgün adı “Free and Accepted Architects”.  Kimileri bunun başına bir de "Ancient" (Eski) ekliyor. (Bu masonlar da şu eskiliğe, antikalığa ne kadar da meraklı; benim görüş açımdan anlamak olanaklı değil.)

Masonik yazında buna bir rit olarak değiniliyor ama bunun ne denli doğru olabileceği tartışılır. Çünkü aslında bu organizasyon çerçevesinde yapılmış olan iş, Masonluktaki simgeleri yorumlama yöntemlerinin öğretilmesi…

Yorumlama yöntemi nasıl öğretilir?... Hani simgeciliğin yani bir simgenin nasıl tasarlanacağının, dolayısıyla nasıl okunabileceğinin öğretilmesi neyse… Gerçi o da sonunda bir yorum sayılır.

Bu amaçla, bazı özel localar kurulmuş ve bunların simgesel derecelerden sonraki aşamalar (dereceler) halinde çalışması da öngörülmüş. Hatta masonlara üstat derecesinden sonra iki derece bile verilmiş: Seçilmiş Mimar ve Pek Üstün Mimar diye… İşte bu sistemin bir “rit” olarak anılışı da bundan ileri geliyor.

Fakat yeterince üye toplanamayınca, bu sistemin uygulamasının bazı büyük locaların çatısı altındaki localarda yapılmasına başlanmış. İşte o zaman kızılca kıyamet kopmuş. Bu sistemi savunan masonlar hakkında soruşturma açılmış, birçoğu ceza almış hatta kimileri Masonluktan çıkarılmış. Dolayısıyla bu sistem birtakım büyük üstatları olduğundan söz edilse bile kısa bir süre içinde ister istemez etkinliğini yitirmiş.

(Büyük balık küçük balığı yemiş. Masonluğun tarihinde buna benzer daha birçok olay var.)

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 21, 2011, 04:56:20 öö
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM, öncelikle emeklerinize teşekkür ederim.

Ben geçmişe ait olaylarda çıkarımlarda bulunmayı çok severim. Sadece bir hobi diyelim.

Sanırım bu ritin oluşmasına ihtiyaç bir kaç sebepten dolayıdır, ancak mimarlığın tam bilinmemesinden dolayı başarılı olamamış ve vazgeçilmiş.
Sembollerin resim, heykel gibi eserlerde kullanılmasının çok zor olması ve böyle eserler için öncelikle çok iyi bir yeteneğin gerekmesi, ayrıca yapıların daha uzun ömürlü olması, daha çok bulunması ve sembollerin yetenekle değil de, hazır kalıplar kullanılarak hazırlanacağı düşünüldüğü için mimarlık kullanılmak istenmiş sanırım..
Ancak tutmamasının sebebi, mimarlığında aslında bir sanat olduğu o dönemlerde kabul edilmemiş olması, yapıların, resim ve heykel gibi sadece görsel değil, aynı zamanda insan kullanımına ve psikolojisine uygun olması gerektiğinden istenilen sonuç alınamamıştır.
Diğer lonca isimlerinde dikkat ederseniz, zanaat vardır, ama sanat yoktur.
Bu düşüncenin doğru olabileceği ihtimali ise, son dönemlere doğru masonlukta edebiyatçıların ağırlık kazanması da az çok açıklıyor sanırım. Çünkü yazın sanatında, imkânlarınız çok fazlayken, sizi mecbur bırakacak şeyler, ne resim nede mimarlıktaki kadar çok değildir. Edebi eserlerde istediğiniz yapıyı, tapınağı tarif edebilir, istediğiniz resmin öyküsünü kurgulayabilirsiniz. Üstelik o yazıdaki yapının kullanılabilir olmasına da gerek yoktur. Hatta hiç olmamış bir yapı, yâda olamayacak bir yapı dahi olabilir.

Ayrıca son dönemlerde öyle çok tüketiyoruz ki, resimleri, yapıları, müziği, malzemeleri, ekolleri, sanatı, her şeyi çabucak bitirip yenisini üretiyoruz. Müziğimizin nasıl değiştiğine bir bakın mesela.
Türkiye’de mimari açıdan beğenilen 20 yıl öncesi binalar, şimdi gözümüze çok basit olarak gözükmekte.
 
Sanırım mimarlıkla ilgili bir ritte hem uygulanabilirliğinin zorluğu, hem de uzun dönemlerde sembollerin, teknolojinin ve malzemenin değişim hızıyla basite kaçması başarısızlığı getirdi.

Aslında Mimar Sinan’la ilgili şehir efsanelerini düşünürsek, mimarlık çok güçlü bir zekâyla ve estetik yeteneğiyle masonluğa inanılmaz hizmetler sunabilirdi. Ancak Mimar Sinanlar çok az bulunmakta.

Saygılarımla…
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
33 Yanıt
20895 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2009, 03:16:43 ös
Gönderen: Mozart
7 Yanıt
5000 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2007, 12:48:04 öö
Gönderen: Supeluta
2 Yanıt
3980 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2007, 02:44:52 ös
Gönderen: MASON
Bakış açısı

Başlatan OFDincel Felsefe

3 Yanıt
3254 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 15, 2008, 07:26:35 öö
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR
8 Yanıt
10818 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2012, 06:46:52 ös
Gönderen: yazbenide
7 Yanıt
9681 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2012, 12:46:38 öö
Gönderen: CAMPANELLA
14 Yanıt
13179 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2017, 07:29:37 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
2 Yanıt
5478 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 06, 2011, 11:37:15 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5986 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2011, 10:31:21 ös
Gönderen: shakespeare
7 Yanıt
7522 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2012, 08:18:07 öö
Gönderen: ADAM