Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ahuramazda Böyle Dedi …. 7  (Okunma sayısı 3363 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 02, 2012, 10:12:54 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu kitabın ilk bölümüne göz atmış olanlar bana pek az geldi. Kuşkusuz  okuyanlar daha da az… Moral kırıcı bir durum. Hem Türkiye’nin en seçkin düşünürlerinden rahmetli Cemil Sena açısından hem de bunun yanında pek sözünü etmeye değmezse de benim aktarma emeğim bakımından… Fakat devam etmeyecek olsak, bu kez okuyanları, ilgi gösterenleri üzmüş olacağız. İkilemde kaldım. Sonunda bir süre daha devam etmeyi öngördüm; hiç olmazsa bir bölüm daha.

Hem yaradılış nasılmış, bir de bu açıdan bakılsın.





İKİNCİ GÖRÜŞME

AHURAMAZDA, KENDİN VE ÖTEKİLER...


Işığın rengi değişti ve sanki birçok yıldız erimişte uçsuz bucaksızlıkların tablosuna yeni bir şekil verecekmiş gibi, gönüllerde zambaklaşan, erguvanlaşan bir çelenk belirdi; bu çelenk, Ahuramazda’nın ulu portresi için hazırlanmış, bir çerçeveyi andırıyordu; fakat Zerdüşt, ışığın değişik renginden başka bir şey göremedi; müritler ise, bu göksel çerçevede, başka başka portreler görür gibi oldular ve gördüklerini birbirinin kulaklarına fısıldadılar; eğer bu esnada, yıldızların ötesinden gelen bir müziğin yankısını işitmemiş olsalardı, bu ilk anlaşmazlık, ilk günah gibi, birbirini suçlandırmaya sebep olacaktı. Zira insanın aklı, başkalarının akıllarıyla uzlaşmak için değil, kendini başkalarına kabul ettirmek için yaratılmıştır. Onlar şüpheli gözlerle Zerdüşt’e bakarlarken, güftesiz bir besteye benzeyen kelimesiz ve hecesiz bir sesin şunları söylediğini hissettiler:

1 -
Ben kanunum, kaza ve kaderim; düzensizlik ve anarşisiyim; hayalim, ölümüm, evrim ve oluşumum!.. Ben evrenim, fanilerin dilleri ile ifade edilen ve edilemeyen her şeyim. ve hiçbir şeyim. Ama, asla sizlere benzemem ve sizler de bana benzemezsiniz. Birbirinize öğünüp kibirlenmeniz yetmiyormuş gibi, sefil varlığınızı, benim resmime benzetmekle kendinizi büyütüp beni küçültmekte olduğunuzu fark etmiyor musunuz?.. Her şeyi kendisi için yaratılmış zanneden insanoğlu, beni de kendisi için var zannedecek kadar ruhunu sonsuzluğun merkez ve gücü sanmaktadır. Ben ikiyüzlülüğün, imansızlığın, benciliğin, akla ve kanuna uyan ve uymayan münasebetsizliklerin ne maskesi, ne de yelpazesiyim... Sahnede dilediği gibi ve dilediğini oynayan sizlersiniz ve oyunlarınızı seyredip alkışlayan veya, taşlayan da kendinizsiniz. Ben ölümlülerin beni düşünmelerini, beni kendi ruhlarının kalıplarına göre şekillendirmelerini ve beni öğrenmelerini asla istemem!.. Ben kuruntularınızın, yanılmalarınızın, yanılsamalarınızın yarattığı bir put, bir anıt değilim... Beni korkularınızın, ümitlerinizin, tutkularınızın sembolü olarak kutlamanıza asla izin vermiş değilim; insan, beni kendi ışığında seyretmek için, gölge haline getirip erittiğinin ve yok ettiğinin farkında bile değildir. Karıncalar, beni düşünmedikleri için rahattırlar; onlar benimle uğraşmadıkları için mutludurlar; kartallar tepelerinde, köstebekler dehlizlerinde, bana danışmadan ve benim gölgemi aramadan işlerini gördükleri içindir ki, hallerinden memnundurlar!..

2 -
Ey beni her yerde zanneden Zerdüşt!.. Zannettiğin gibi olsaydım, her yerin temiz, güzel, yetkin ve yüce olması gerekmez miydi? insanların birbirini ve beni kirlettikleri yerlerde, insanların kötülük yaptıkları ve günah işledikleri  yerlerde, içinde bir değil, binbir şeytanın barındığı gözlerde, dişlerini gıcırdatan ben miyim?.. İnsanın ve eşyanın yer aldığı yerde, değer ve mertebesini koruyabilen ne vardır? Orada kutsallık, güzelliğini kaybeder; hayat ve hareket durgunlaşır, bulanır ve çirkinleşir.

3 -
Ey beni her şeyin yaratanı zanneden Zerdüşt!.. Bu alemi ben yaratmış olsaydım, insan oğulları daha iyi bir alemin özlemi ile sızlanıp dururlar mıydı? Yetkin olan iyiyi, olmayan kötüyü yaratır. Ben iyi ve yetkin olsaydım, beni ıstırap çekerken ve ihtiyarlığın dünya hazlarına hasret çeken sefaleti içinde kıvranırken mi hatırlardınız? Yetkinlikten yoksun isem, varlığımın ve yaratıcılığımın ne değeri olur? İnsanların, boşuna yalvarıp yardımını diledikleri ben olmasam gerektir. Ateş yakmaya, zehir öldürmeye, insan sızlanmaya ve bütün kendi güçleri yetmiyormuş gibi, görünmez güçlerin de yardımını dilenmeye devam edecektir. İnsan da eşya gibi, kendi olağan niteliğinin baskısı altındadır; onun görevsi, bana değil, birbirlerine yaranmak ve yararlı olmaktır; beni değil, birbirini düşünmektir. Çocuk beni düşünmediği ve hayvan bana tapmadığı için mutlu değil midirler?.. Onlar; hiç bir yalanın ve uydurmanın esiri olmadıkları için, çıplaklıklarını fark etmeyecek kadar suçsuz ve bu âlemden başka bir âlemin tasasını çekmedikleri için mutludurlar.

4 -
Bu âlem benim eserim olsaydı, içinizde benimle boy ölçüşen isyanlar olur muydu? Ne için dünyanızı ilk şeklinde bırakmıyor da, onu benim bile tanıyamayacağım şekillere sokuyorsunuz? Sizden evvel gelmiş olanların dünyası ile sizlerinki arasında görülen fark, bir geyikle bir su aygırı arasındaki fark kadar şaşırtıcıdır. Bu dünyanın bin bir çeşit nimetlerinden faydalandığımız yetmiyormuş gibi, ölümden sonra da varlığını umduğunuz bir görünmez âlemin nimetlerine göz dikiyorsunuz... Etrafınızdakilere, öteki dünyanın nimet ve lezzetlerini tavsiye ederken, onların elindekini alıyor ve sanki ben sefaletin ve sefillerin âşığı imişim gibi, onlara benim katımda 19
esenlikler sözü veriyorsunuz. Ben sefaletin ve sefillerin Ahuramazda’sı değilim!..

Ahuramazda böyle dedi ve öfkeli sesi kesildiği vakit, doğa, yeniden yaratılacak veya mahvedilecekmiş gibi mistik bir sükûna daldı.

Havariler, bu  sözleri, Ahuramazda’nın değil, Ahriman’ın gevelediğini zannettiler; kuşkulu bakışlarla etrafı süzdüler ve Zerdüşt’ten başka kimseyi göremediler.

En genç havari, birdenbire; Hazretim, dedi bunları kim söylüyor, kime söylüyor? Doğru mu söylüyor?

Bütün havarilerin akıllarına da bu sorular gelmişti; fakat onlar bir günaha girmiş olmaktan korktular; hattâ bu soruların akıllarına gelmiş olmasından bile ürktüler, titrediler.

Zerdüşt, hemen cevap verdi: Büyük gerçekler, cıvaya benzerler; onları anlamak için kimyager ruhlu bir haberci lâzımdır. Acelenin anlayışı kıt ve sabrın zekâsı derindir; her işittiğinize inanacak kadar şüpheci ve kanmayacak kadar akıllı olmayınız!..

Elli yaşındaki havari, Zerdüşt’ün ne demek istediğini anlamıştı; başını sallayarak onu tasdik etti.

Görünmez bir varlıktan gelmiş olan seslerin anlatmak istediği düşünceleri kavramış olduğuna sevinen en ihtiyar havari sordu: Hazretim, dileklerin kabul edileceği mutlu saat gelmedi mi?..

Kutluluk yollarında, sükût okyanusuna dalmayı bilmeyenler, isteklerin en iyi ve hayırlısını seçemezler. Ahuramazda, bizim için en iyi ve hayırlı olanı bilir ve lâyık olduğumuz şeyleri vermekte fazlasıyla cömerttir.

En genç havari, Zerdüşt’ün söyleyecek başka bilgelikleri kalmamış zannederek atıldı: Öyle ise, dua etmeyelim mi hazretim?

Sus ve kendini bil!..

İşte o an yaşam yeniden başladı: sağdan binlerce çaylak, sessizce sola doğru süzüldüler; soldan kartal bakışlı akbaba sürüleri, sağa doğru kaydılar ve hepsinin gözlerinde, göz kamaştıran bir parıltı ve kanatlarının kımıldanışında boşluğu incitmekten çekinen ahenkli bir saygı vardı. Bunlar, sanki, kutsal bir törenin müjdecileriymiş gibi gökte gittikçe daralan ve genişleyen daireler çizdiler ve havarilerin şaşkın bakışları arasında yüksele yüksele kayboldular işte bu anda, nereden geldiği belli olmayan, işitilmemiş güzellikte bir sesle
Ahuramazda konuştu:



Belki böyle bırakmak doğru olmaz ama bundan sonra Ahuramazda’nın diyeceği çok ilginç olduğu için ve her bir keresine çok yükleme yapmamayı benimsediğimden ötürü, bir süre duruyorum.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 02, 2012, 10:36:42 öö
Yanıtla #1

Alıntı
Bu dünyanın bin bir çeşit nimetlerinden faydalandığımız yetmiyormuş gibi, ölümden sonra da varlığını umduğunuz bir görünmez âlemin nimetlerine göz dikiyorsunuz... Etrafınızdakilere, öteki dünyanın nimet ve lezzetlerini tavsiye ederken, onların elindekini alıyor ve sanki ben sefaletin ve sefillerin âşığı imişim gibi, onlara benim katımda 19
esenlikler sözü veriyorsunuz. Ben sefaletin ve sefillerin Ahuramazda’sı değilim!..

Ahuramazda böyle dedi ve öfkeli sesi kesildiği vakit, doğa, yeniden yaratılacak veya mahvedilecekmiş gibi mistik bir sükûna daldı.


Takip ediyorum sayın ADAM. Paylaşım için tekrar teşekkürler.

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Haziran 02, 2012, 09:40:04 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Bu kitabın ilk bölümüne göz atmış olanlar bana pek az geldi. Kuşkusuz  okuyanlar daha da az… Moral kırıcı bir durum. Hem Türkiye’nin en seçkin düşünürlerinden rahmetli Cemil Sena açısından hem de bunun yanında pek sözünü etmeye değmezse de benim aktarma emeğim bakımından… Fakat devam etmeyecek olsak, bu kez okuyanları, ilgi gösterenleri üzmüş olacağız. İkilemde kaldım. Sonunda bir süre daha devam etmeyi öngördüm; hiç olmazsa bir bölüm daha.

Hem yaradılış nasılmış, bir de bu açıdan bakılsın.

Sayın ADAM ın mesajının getirdiği farkındalıkla bende okumaya başladım.Biraz geç kalmış olsamda takip ediyorum...

Saygılarımla


Haziran 02, 2012, 11:25:45 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili ADAM, lütfen yapmayın... Bu aktarımı yarıda bırakmayın. Sonra nereden bulup da okuyacağız bu kitabı. Hem sonra ilginin azlığından ziyade, az sayıda da olsa okuyanların bundan bir şeyler alması, kendilerince çıkarımlarda bulunması değil midir asıl olan?

Ben kendi adıma devam etmenizi dilerim ve bu çabalarınızın boşa gitmediğine/gitmeyeceğine eminim. Bu gün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün... Birileri okur, bir şey anlar, bir şey öğrenir... İşte o gün  bu yapıt ve çabanız karşılığını bulmuş olur. Hem sonra ben bu yapıtın sahibi Sayın Cemil Sena'nın da bu yapıtı yazarken bir " Bestseller" olmasını umduğunu düşünmüyorum... Bence o kimin ihtiyacı varsa o okusun diye düşünmüştür... Bir kişi bile olsa... Bu yapıt o bir kişiye ulaşabilmelidir.
enelsır


Haziran 03, 2012, 05:55:46 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

sayın Adam takip ediyorum lütfen devam edin.
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
9617 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2013, 12:20:11 ös
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
3730 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2013, 06:12:30 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
2873 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2012, 06:17:00 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3916 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 11:57:02 öö
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2414 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2012, 09:16:55 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3482 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:12:38 ös
Gönderen: kurt
1 Yanıt
3199 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:42:09 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2743 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:36:29 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2679 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2012, 01:54:26 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2454 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 20, 2012, 10:11:57 öö
Gönderen: ADAM