Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: LEON COMANDANTE - Eylül 27, 2007, 02:05:10 öö

Başlık: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: LEON COMANDANTE - Eylül 27, 2007, 02:05:10 öö
HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, Türkiye’nin adım adım “ılımlı İslam" devletine değil, dinsizliğe doğru kaydığını söyledi ve türbanla ilgili çok ağır konuştu.
HYP Genel Başkanı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, 22 Temmuz seçiminden sonra AKP döneminde Türkiye’nin adım adım “ılımlı İslam" devletine doğru kaydığı yorumları yapılırken, yine kamuoyunu şaşırtacak bir değerlendirme yaptı. Öztürk, Türkiye’nin “dinsizliğe" doğru gittiğini iddia etti.

Siyasi gelişmelerle ilgili ANKA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Öztürk, “Kuran’ın anladığı manada bir dinden söz ediyorsak, Türkiye dinsizliğe doğru gidiyor" dedi. Öztürk, “Türkiye’yi taşıdıkları yer şirktir, din değil. Biz yıllarca buna karşı mücadele verdik. Ama şimdi Türkiye doğrudan doğruya müşrik zihniyete, şirk zihniyetine doğru gidiyor. Yelken açmış gidiyor hem de. Zaten Kuran’dan ve Hz Muhammed’den onay almayacak sahte bir dini, morfin gibi kullanıp Türkiye üzerinde her istediklerini yapıyorlar, hurafe dinini anestezi gibi kullanıyorlar" diye konuştu.

- “TÜRBAN, ST PAUL’ÜN İNCİL’E SOKTUĞU KIYAFETTİR"-

Prof. Dr. Öztürk, son yıllarda “türban" adı verilen ve değişik tarzda bağlanan örtünün ise Müslümanlıkla ilgisinin olmadığını söyledi.
Öztürk, bunun St Paul’ün İncil’e soktuğu rahibe kıyafeti olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de iki büyük operasyon yapılıyor. Kuran dininin birinci vasfı anti emperyalizmdir. Atatürk de tarih önünde bu konuda en başarılı adamdır. Ama onun anti emperyalist yanını kınıyorlar. Türkiye kullanılarak İslam’ın, anti emperyalist ruhunu yok etmek istiyorlar. Her 50 metreye kurulan camilerde bu ruhu katlediyorlar. Bize, ‘İslam’ın diğer taraflarını bırakın, size bol cami yapmak, hanımların başını örtmek kafidir’ diyorlar. Hanımların başındaki örtü, rahibe kıyafetidir. Saint Paul’un İncil’e soktuğu kıyafettir. O bizim Müslüman insanın örtüsü değildir. ‘Cami ve bu örtü size din olarak yeter’ deniyor. Müslümanlara din diye başka bir şey bırakmadılar."

-“DARBELER İÇİN DUA EDİLECEK NOKTAYA GELİNEBİLİR"-

Önümüzdeki döneme ilişkin karamsar bir tablo çizen Öztürk, Türkiye’nin “iyiye ve hayra" gittiğini düşünemediğini söyledi. Öztürk, türban, lokantada mescit, şehirlerarası otobüslerde namaz molası konuları tartışılırken, Türkiye’nin kaydettiği tek gelişmenin borçlarını artırmak olduğunu belirtti.
Öztürk, şunları söyledi:
“Türkiye örtülü bir şekilde sömürgeleştiriliyor. Hüzün duyarak söylüyorum ki, Türkiye’nin geleceğine ilişkin hiçbir irade Türkiye’yi yönetenlerin elinde değil. Türkiye büyük bir rüzgarın elinde, birilerinin istediği yöne doğru götürülüyor. Birileri en berbat şekilde yorumlayabilirler ama şunu söyleyebilirim: Benim en çok tedirgin olduğum şey, meselelerin siyasetle çözümlenemeyeceği bir noktaya sürüklenilmesi. Bu nokta ya felaket ya da kanlı kavgadır. Felaket nedir, Türkiye, dışardan istedikleri şekilde paramparça edilir. İkincisi, Türkiye iç kavgaya gider. Darbe olur deniyor, ama bana öyle geliyor ki, Türkiye darbeleri bile Allah tan niyaz edecek duruma gelebilir. Şimdi ‘darbe,darbe’ laflarıyla cambaza bak oyunu oynanıyor. Türkiye, darbelere bile el açıp dua edilecek bir noktaya sürükleniyor, Türkiye onu bile arayacak. Çok kaygılıyım bu noktada ben."

-“İKİ MİLLETLİ PARLAMENTO"-

Öztürk, 22 Temmuz’da seçim yapılmadığını belirterek, “Bu, bir tsunami, nevi şahsına münhasır, bir nevi yarı işgal, bütün batılı güçlerin ortaklaşa belirledikleri hedefe 2-3 milyar dolar para harcayarak Türkiye’de halkın iradesinin bir yöne sevkedilmesidir. O sebeple biz bunu bir seçim saymıyoruz. Bunun ne menem bir şey olduğu, yıllar sonra anlaşılacak" dedi.
Seçim sonra tablo konusunda da kaygıları bulunduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
“Türkiye, tarihinde ilk defa adeta iki milletli parlamentoya mecbur ve mahkum bir hale getirildi. Böyle bir manzara var. Şu anda parlamentonun en aktif unsuru, en azından göründüğü kadarıyla, bölücü temayüller taşıyan unsur. Parlamentonun ilk gündem yaptığı konulardan biri, parlamentoya yeni giren bu unsurun, terör başının yaşam şartlarının iyileştirilmesidir. Buna dikkat etmek lazım. Onun arkasından Türk ordusunu bölücülükle itham demeçlerini dinledik. Arkasından ‘PKK’ya terör örgütü demeyiz’ demecini dinledik. Öbür tarafta henüz anayasayı değiştirme çalışmaları dışında bir şey görmüyoruz."

-“DOKUNULMAZ ZIRHI KİRLENDİ"-

Öztürk, bu parlamentodan bir “hayır" gelecekse, bunun bir numaralı göstergesinin milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması olacağını söyledi.
Öztürk, “Eğer parlamento işe dokunulmazlıkları kaldırarak başlarsa, buradan bir hayır çıkacağını düşünebiliriz,aksi takdirde hiçbir hayır çıkmaz. Dokunulmazlık zırhının içi kirlendi, pislendi, bu zırhı kaldırıp atmak lazım" dedi.

(ANKA)
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: LuckyEye2 - Eylül 27, 2007, 05:31:33 öö
Ağzı olan konuşuyor.

Şimdi türbanı serbest bırakmak isteyenler ve türban takanlar dini siyasete alet ediyor peki tamam ya bu adamın yaptığı ne eğer o öyleyse bu ondan daha betere bu adam da besbelli alet ediyor yanarım TV şaklabanlarının fikrimühim adamlar gibi alınıp anlamsız sözlerini önemli birşey demiş gibi algılayanların haline yanarım.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: LEON COMANDANTE - Eylül 27, 2007, 12:16:55 ös
Eğri oturup doğru konuşalım adam sırf YOBAZ yada ÇIKARCI olmadığı için sizlere göre TV MAYMUNU oluyor öyle değilmi? Ama Kürt Sait kürtçü ve bir Atatürk düşmanı olduğu halde yarım akıllı olduğundan vede kendisini peygamber ilan ettiğinden sizlere göre kutsaldır. Yada bir Fetullah Gülen Amerika'nın oğlanı olduğundan sizlere göre kutsaldır. Yada bir İskender Evrenesoğlu, Adnan Oktar, Nakşibendler vs... Bunlar pek fikrimühim pek muhterem adamlardır.

Türban bir siyasi simgedir. Türban denilen kafa sarmalama biçiminin, başörtüsü, eşarp, tülbent, yazma ve sair örtünme şekilleriyle anlam olarakta alakası yoktur. Türbanın başlangıcıda Sümerlilere dayanıyor. Çoktanrılı olan Sümer dininde özellikle büyük tanrıların ve şehrin tanrısının evleri, daha doğrusu mabetleri var. Bu mabetlere isteyen kadınlar, tanrının gelini olarak giriyor. Bunların çok çeşitli görevi var. Bu görevlerden biri de kutsal bir görev olarak genel kadınlık yapmak.

Bunların diğer rahibelerden ayrılması için başlarını örtmeleri gerek. Daha çok sonra İ.Ö 1600 yıllarında bir Asur kralının yaptığı kanunda evli ve dul kadınların da başlarını örtmesi şart koşulmuş. Böylece bu kadınlar da yasal seks yapan mabet fahişeleri gibi kabul edilmiş olur. Bu gelenek önce Yahudi kadınlarına geçmiş, daha sonra da İslam kadınlarına uygulanmış."

Sümerlilerin mabetlerinde, özellikle Aşk ve Bereket Tanrıçası mabetlerinde bulunan 5000 yıl önce rahibeler halka seks görevi yapıyorlardı(öğretici rahibe). Bu rahibelerin diğer kadınlardan ayrılmaları için başlarını örtmeleri gerekti.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: LuckyEye2 - Eylül 28, 2007, 12:08:58 öö
Sana söylenecek laf bulamıym prki o zaman türbanı yasaklayalım sadece o şekil yasaklansın kızlar yine başlarını başka şekilde örtsünler eğer bir siyasi kayma hissedilirse tekrardan uygulamay geçilsin ama amaç farklı tabii at gözlüklülerden bunları görmelerini beklemiyorum şahıslar hakkında ettiğin kelamlardan dolayı cevap bile vermemem gerekiyordu iskender evrenseloğlu konusunda yazdıklarımı biliyor olmalısın gülen hakkındaki düşüncelerimide biliyorsun niye hala o adamları getirip benim önüme koyuyorsun ama neyse...
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 28, 2007, 08:34:31 öö
Evet evet bakın Sayın Leon'un paragrafında belirttiği son cümle hakkında birşey söylemek istiyorum yani başlarını örtmelerinin nedeni hakkında evet meğer asıl nedeni buymuş ben de biliyordum ve gerçekten de gizliliklerini kapatmak amacıyla bu ortaya çıkmıştır.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 28, 2007, 03:25:10 ös
Bana yeryüzünde hangi sebep gösterilir ki sadece kapalı ve örtülü bayanlar Tanrı'nın Cenneti'ne girebilirler?
Tanrı; bunun için bir Kural koymuş mudur ki İnsanoğlu buna göre davransın? O halde hangi kanıt bana bunun geçerliliğini sağlıcaktır?
Herşeyi Tanrı'danmış gibi göstererek İnsanları kendi anlayışlarınız doğrultusunda şekillendirip kalıplaştırarak mı bunun doğru yol olduğunu iddia ediyorsunuz?
Tanrı'ya olan İnancını salt giyim tarzına mı bağlıyorsun? Herşey bu kadar mı basit? Tanrı; herşeyi bırakıp senin başörtün yüzünden mi onca işlediğin günahlarından arındıracak?
Tanrı'ya ulaşmanın bu kadar mı kolay olduğunu sanıyorsunuz?

Dikkat edin ki Nasayı bile şoka uğratan bir gerçek vardı
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: nietzsche - Eylül 29, 2007, 06:32:15 ös
Bu türban mevzusu baya sıktı; yeni bir sorun bulsak keşke. Kimi kapanır kimi açılır belli yerlerde kısıtlanıyor belli yerlerde istediği gibi takılanlar var. Madem dersaneler milli eğitim bakanlığına bağlı ve türban liselerde ilköğretim okullarında da yasaksa neden dersanelerde bolca türbanlı öğrenci var denetim olcaksa her yerde olsun. Ama daha da önemlisi türban artık problem olmasın.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: alpacino - Eylül 29, 2007, 07:24:28 ös
Ortadaki İddalara inanmayanlar açsınlar Kuran-ı Kerim okusunlar.

Peki birşey sorayım size;:
-Hristiyanlar hergün gidiyorlar din adamına ''Şu kadar günah işledim, al bu parayı sil bütün günahlarımı'' diyorlar. Bu şekilde Cennete gidilebilir mi sayın Sevil ?
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: nietzsche - Eylül 29, 2007, 07:44:22 ös
Aaa niye öyle diyosun alpacino kardeşim onlar sütten çıkmış ak kaşık onlar sözde tanrılarına ulaşmış mukaddes şahsiyetler!!!!
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 29, 2007, 08:08:12 ös
Sn Alpacino belki sen değil ama yeni geldiğinden dolayı Sevgili Nietzsche bu foruma yazmış olduğum yazılarımdan anlayacağın üzere ben Kiliseleri de İnsanların dini duygularını istismar eden yerler olarak gösterdim ve yazdım bu konudaki yazılarımı istersen önce bir oku alpacino ondan sonra gel bana sorunu sor.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: alpacino - Eylül 29, 2007, 08:23:56 ös
Sn Alpacino belki sen değil ama yeni geldiğinden dolayı Sevgili Nietzsche bu foruma yazmış olduğum yazılarımdan anlayacağın üzere ben Kiliseleri de İnsanların dini duygularını istismar eden yerler olarak gösterdim ve yazdım bu konudaki yazılarımı istersen önce bir oku alpacino ondan sonra gel bana sorunu sor.

Peki size göre Biz ne yaparsak cennete gideriz ? Yada şöyle sorayım cennet diye bir yer varmı sizin için ?
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 29, 2007, 08:26:57 ös
Bütün yazılarımı çok dikkatli bir şekilde baştan sona kadar oku ondan sonra gel Alpacino!
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: alpacino - Eylül 29, 2007, 08:34:23 ös
.
Bana yeryüzünde hangi sebep gösterilir ki sadece kapalı ve örtülü bayanlar Tanrı'nın Cenneti'ne girebilirler?
Tanrı; bunun için bir Kural koymuş mudur ki İnsanoğlu buna göre davransın? O halde hangi kanıt bana bunun geçerliliğini sağlıcaktır?
Herşeyi Tanrı'danmış gibi göstererek İnsanları kendi anlayışlarınız doğrultusunda şekillendirip kalıplaştırarak mı bunun doğru yol olduğunu iddia ediyorsunuz?
Tanrı'ya olan İnancını salt giyim tarzına mı bağlıyorsun? Herşey bu kadar mı basit? Tanrı; herşeyi bırakıp senin başörtün yüzünden mi onca işlediğin günahlarından arındıracak?
Tanrı'ya ulaşmanın bu kadar mı kolay olduğunu sanıyorsunuz?

Dikkat edin ki Nasayı bile şoka uğratan bir gerçek vardı

Buradakileri okumak yeterli bence,
Hepsi,  koca bir saçmalıkdan başka birşey değil çünkü.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 29, 2007, 08:36:01 ös
O senin kendi görüşün Sn. Alpacino görüşlerine saygı duyuyorum.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: alpacino - Eylül 29, 2007, 08:43:16 ös
Teşekkürler.
Başlık: Re: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: shemuel - Ekim 04, 2007, 10:47:37 ös
Türban rahibe kıyafeti değildir :)
Yahudi kıyafetidir....Bu gelenek rahibelere Yahudilerden geçmiştir. ;)
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: java - Ocak 13, 2012, 10:44:24 öö
Selamlar,

Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir. “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler” mealindeki bu âyette geçen “humur” kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr” kelimesinin çoğuludur.

“Kur'an'da geçen hımâr kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez” diyenler kesinlikle yanılıyorlar. Çünkü bu kelimenin kökünde “örtme, karışma, yaklaşma” gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) de farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen “hamr”, şarap, “hamîr”, hamur mayası, “humâr” akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan “hımâr” da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:

1. Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar “hımâr”a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.

2. İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye “başörtüsü” manası verilmiştir.

3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.

4. M. Esed'in İngilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana “başörtüsü”dür.
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: ADAM - Ocak 13, 2012, 01:25:28 ös

Kuran-ı kerimde geçen sözün başörtüsü ile bağlantısının Sayın java'nın belirttiği biçimde olup olmadığı tartışmaya açıktır çünkü o da bir yorumdur. Başka yorumlar da vardır. Hz. Muhammed zamanındaki bir uygulama tek örnek olarak alınamaz; onun gerek zamanı gerek coğrafyası farklıdır. (İslâm'ın ve diğer dinlerin her zaman her yerde tıpatıp aynı ve hiç değişmez bir biçimde uygulanması zorunlu değildir. Olamaz. Bu, akla ve mantığa aykırıdır. Bu zorunluluğu ileri sürenler kendi çıkarlarını koruma çabası içindeki bağnaz din adamlarıdır. Buna karşın İslâm’ın “akıl dini” olduğunu söyleyenler de onlardır. Üstelik dedikleri de doğru değildir çünkü aynı mezhep içinde bile çok farklı uygulamalar vardır. Demek ki akıl yolu bir değildir; herkesin aklı farklı işliyor.) Bunun değerlendirilmesini de kuşkusuz ilgili uzman kişilerin yapması uygun düşer; gerçekten uzman olanların. Benimki sadece bu işleri bilmeyen bir pozitivistin bireysel görüşü.

Ancak buradaki konu Müslüman kadınların nasıl giyinmesi ya da örtünmesi gerektiği olmasa gerektir. Kaldı ki, Müslüman erkeklerin de belli bir şekilde giyinip örtünmesi gerekir. Gerekçe her iki cinsiyet için de geçerlidir.

Burada konu başörtüsü de değildir. Türban yerine başörtüsü (bitişik yazılır) sözü, konunun yönünü kaydırıp değiştirmek, sanki bir masum inanç gerğiymiş gibi göstermek amacıyla kullanılmaktadır.

Aklı başında hiç kimsenin kadınların yemenisine, yaşmak ya da yazmasına, eşarbına ve diğer türlerdeki başörtüsüne bir diyeceği yoktur. Bu bağlamda peçeli kara çarşaf bile hoşgörüyle karşılanabilir. (Dikkat: Tolerans değil, hoşgörü.)

Türban resmen bir üniformadır. Hıristiyan rahibelerin yaptığı gibi, bir sıkı alt başlığın üzerine yerleştirilen, genellikle çok renkli ve gösterişli, omuzları kaplayan bir eşarptan oluşmaktadır. Bunun altına yaz kış demeden giyilen gri renkli, topuklara kadar uzanan pardösü, bu üniformanın bütünleyici öğesidir. (Tesettür giyimciler bu fırsatla paraya pul diyor artık.)

Bu giyim tarzı bir simgedir. Anlatmak istediği bir şey, bir iletisi vardır.

Bu şekilde bir giyim ve bu arada kimi erkeklerin de kentsel çevredeki özellikle giyim tarzı , ne yazık ki ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, o çok önemli Kastamonu söyleviyle başlatmış olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli devrimine ve yasalarımıza aykırıdır.

Bu aykırı davranış bilmeden ve salt dinsel inanç nedeniyle değil, bilerek, üzerine üzerine gidilerek, belli bir art niyetle yapılmaktadır. (Günümüzde hükümeti eleştirenler içeriye tıkılıyor ama bu gibi davranışlarda bulunanlar olasıya korunuyor.)

Hiç kimse bana türbanı, akıl yolu dışında bunun erdemini savunmasın. Bunun yerine bir öneride bulunayım; onu yapsın gelsin.

Şu türbanın pek sık ve yoğunca giyildiği bir bölgede bir yaz günü, böyle giyimli genç kız ve kadınları izleyin. (Şimdi kış olduğu  için bu amaçla o çevreki dört ve beş yıldızlı otellerin kahve salonlarına gidebilrsiniz.) Ancak burada amaç düşmancadır; onun için başa, değil ayağa bakın. İnanamayacağınız ir görüntü ile karşılaşmasnız olasıdır: O pedikürlü ve tırnakları ojeli çıplak ayakları saran şık bantların (onlara ayakkabı diyemiyorum çünkü kap yok) üzerindeki taşların gerçek olup olmadığını bile düşünebilirsiniz.

 
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: java - Ocak 13, 2012, 02:05:42 ös
Sayin Adam`in son paragrafini cok ilginc bulmakla beraber türban konusunda hala tam aydinlanmis degilim. Bu konuda yine Sayin Adam`in belirttigi gibi sadece hosgörülüyüm. Türban icadinin Hristiyan Rahibelerden geldigi tezide oldukca mantikli duruyor. Cünkü baglayis tarzlari olsun, giydikleri uzun pardüseleri olsun bizim ülkemize hic de uzak bi tarz degil. Iste tam bu sirada konuyu cözdük derken aklima baska bir soru geliyor. Ilahi Dinler dedigimiz Allah(c.c) ,Tanri, Yehova vb.  referansli dinler zaten özünde ayni , en azindan benzer dinler degil midir. Ozaman Hristiyanlikta Rahibelerden gördügümüz kadariyla basörtüsü var. Ozaman Incilde gecen bu ayetin Kur`an`da da büyük ihtimalle olmasi  oldukca  normal gibi gözüküyor.

saygilar
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: hypatia - Ocak 13, 2012, 07:31:21 ös
Türban bağlarken gözalıcı renkleride ihmal etmiyorlar..Aslında birşeylere alıştırarak yaklaşım var.Önce sadece türbandı sonra, alın üstüne sıkılan iç parça ilave edildi.Daha sonra nelerin geliceği malum..Açıkların ahlaki ve inaçları  sorgulanırken kendileri ak kaşık kesiliyor..ne akkaşık ya!!.Asıl neyi kapatmaya çalıştıkları meçhul...
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: karahan - Ocak 13, 2012, 07:34:28 ös
Hiç kimse bana türbanı, akıl yolu dışında bunun erdemini savunmasın. Bunun yerine bir öneride bulunayım; onu yapsın gelsin.

Şu türbanın pek sık ve yoğunca giyildiği bir bölgede bir yaz günü, böyle giyimli genç kız ve kadınları izleyin. (Şimdi kış olduğu  için bu amaçla o çevreki dört ve beş yıldızlı otellerin kahve salonlarına gidebilrsiniz.) Ancak burada amaç düşmancadır; onun için başa, değil ayağa bakın. İnanamayacağınız ir görüntü ile karşılaşmasnız olasıdır: O pedikürlü ve tırnakları ojeli çıplak ayakları saran şık bantların (onlara ayakkabı diyemiyorum çünkü kap yok) üzerindeki taşların gerçek olup olmadığını bile düşünebilirsiniz.


sn.adamın yazısından üstte alıntıladığım bölüm bence en ilginci konunun,aslına bakarsanız bugün böyle bir konun hala tartıuşıldığını görünce artık inanıyorumki bir 50 yıl daha bu çocuğumuz büyümez.Aslında bu konun bana göre cevabı çok basit önce o cevabı vereyim sanane ,banane,kimene isterse burka taksın  sn.adamın dediği gibi yazın buram buram sıcakta kanter içinde kalıp eziyet çekiyorlar.

Bu konun çıkış noktası ne asıl oraya bakmak gerek  soru şu bu türbam konusu her anlamda ne ile ilgili bana bugüne kadar anlatılanların ışığında en mantıklı cevap namus ve iffet kavramları geliyor yani takarsan namuslu ve iffetli daha fazla olunabilir.peki ya biz erkekleri de şöyle bir zaptırak altına alsakmı ne dersiniz bizdede çünkü o kavramlar var iffet ve namus.erkeğede bir şey uydurmak lazım çünkü erkeğinde namussuzu ve iffetsizi çok oluyor.Mesela yaşar hoca islam nasıl yozlaştırıldı adlı kitabında kadının başı açık namz kılabileceğini söylüyor ki bana görede doğru allahtan neyini saklıyonki namusunumu iffetinimi iş işte bu kadar basit.

saygılar
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: karahan - Ocak 13, 2012, 07:58:34 ös
Türban bağlarken gözalıcı renkleride ihmal etmiyorlar..Aslında birşeylere alıştırarak yaklaşım var.Önce sadece türbandı sonra, alın üstüne sıkılan iç parça ilave edildi.Daha sonra nelerin geliceği malum..Açıkların ahlaki ve inaçları  sorgulanırken kendileri ak kaşık kesiliyor..ne akkaşık ya!!.Asıl neyi kapatmaya çalıştıkları meçhul...


aslında cevap verilemeyen bir soru değil o benim anladığım şudur ben daha iyi müslümanım sen değilsin imajıdır yada terside ben çok daha laikim sen değilsin inanın hepsi bundan ibaret ve bu kadar değeri var.

saygılar
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Arais - Ocak 13, 2012, 08:30:54 ös
Türbanın oluşmasına sebeb olan Ayet Nur süresi 31 Ayet:

''İnanan kadınlara söyle bakışlarını kıssınlar. Cinsel organlarını saklasınlar. Görünenlerin dışındaki ziynetlerini açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve ziynetlerini şunların dışında kimseye açmasınlar:
 
Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, kendi erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, yasal olarak sahip oldukları, kendilerine bağlı ihtiyaçsız erkekler, kadın avretlerinden anlamıyan çocuklar.
 
Ve saklı olan ziynetlerini belli etmek amacıyla ayaklarını yere vurmasınlar. 
 
İnananlar! Hepiniz Allaha yönelin ki kurtulasınız.''

kadına erkekten korunma ve sapkın ilişkilerden uzak durmaları yönünde bir uyarı.Allaha ve kuranı-kerime inanlar bunu en iyi şekilde ifa etmek için buldukları yöntem Türban.Herkesin bakış açısı farklı yönde herkes aynı düşünse keşke ama olmuyor.Saygı ve hoşgörü kısmına gelince saygı duymalı ve hoşgörmelisiniz.Bunu böle yapmamanız sizin için kötü onlar için değil.Ne kadar iterseniz.O kadar kendi kendilerine yaptıklarının doğru olduğuna inanırlar.Bunu bir hatırlatayım dedim.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Masor1976 - Ocak 14, 2012, 04:57:47 öö
Zor bir konu gerçekten de. Mevzunun çirkin tarafı "zorlama" kavramıdır. Yani zorla başını açtırmak, ya da zorla başını kapattırmak. Bu ikisi de çirkindir ve malesef bu iki tip baskı kadınlarımıza uygulanagelmiştir.

Hz.Muhammed'in yaşadığı coğrafya gereği erkekler bile başlarına güneş geçmemesi için baş örtüsü kullanıyorlar. Fakat beyaz renkte. Çünkü beyaz güneş ışığını yansıtır ve içine çekmez. Siyah ve koyu renk ise kalorifer gibi ısıtır. Bu nedenle Hz.Muhammed'in eşlerinin siyah çarşaf giydiğini iddia edenlerin mantıklı tarafları yoktur. Eğer beyaz çarşaf denilse belki mantıklı durabilir. Siyah çarşafı farz gibi sunan ve pardesülü tesettüre kafir diye bakan insanlar bile mevcut. Akrabalarımdan siyah çarşaf giyen kadınlar var bilinç altlarına öylesine yerleşmiş ki, kellesini kesseniz bile vazgeçiremessiniz. Benzer şekilde başı açık kadınlara da çarşaf giymek fikri korku filmi etkisi yapıyor. Bunun biraz da psikolojik ve örfsel alt yapısı olduğunu düşünmek gerekiyor. Benim fikrim kadınları bu konuda özgür bırakmak ve siyasi ve toplumsal baskıdan vazgeçmek en doğrusudur.

Mevzuya basit manada örtünün göğüsleri kapatması emredilerek kadının seksi görünmemesi gerektiğini farz olarak görmek bence en doğru olandır. Kuranın ayetini yapmayan kafir olmaz inkar eden saçma bulan kafir olur. Seksi kadın da kafir olmaz, insanları göz zinasına ittiği için günahkar olur. İnsanların Allah ile olan hesaplarına karışmamak en doğrusudur. İslamın zorlama dini olmadığı pek çok ayette belirtiliyor. Yani arzu eden günahkar veya kafir olabilmelidir, seksi bir kadına bakmak zorunda değilsiniz sonuçta gözlerinizi kaçırırsınız olur biter.

Bir dini inanç mevzusunu siyasi bir duruş olarak algılayanlar paranoyak hareket ediyorlar bence. Ya da toplumun dindar kesimini cahil bırakmaya ve engellemeye yönelik kötü niyetli bir yaklaşım da olabilir.

Zor bir mevzu gerçekten de..

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Tij - Ocak 14, 2012, 01:14:21 ös
.
Alıntı
Ozaman Incilde gecen bu ayetin Kur`an`da da büyük ihtimalle olmasi  oldukca  normal gibi gözüküyor.

Ha gayret sayin java isin kökenine dogru gidiyorsunuz, soru sormaya devam edin.
Örnegin Kur`an`a Incilden gecti diyoruz, Incile Tevrattan gecti diyoruz, Tevrata  sümerlerden gecti diyoruz, peki oraya nerden gecti, veya ondan önce varmiydi, veya anaerkil dönemde böyle birsey varmiydi yoksa bunlarin hepsi anaerkil dönemden babaerkil döneme gectikten sonraki sürecte kadini assagilamanin ve onu birdaha eski gücüne dönmemesi icin bir kaliba sokmanin ugrasi sonucumu ortaya cikti.
Sayin ADAM"in yayinladigi Kadinin Bitmeyen Cilesi yazi dizisini takipedin lütfen.


Saygilarimla
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: java - Ocak 15, 2012, 10:27:33 ös
.
Alıntı
Ozaman Incilde gecen bu ayetin Kur`an`da da büyük ihtimalle olmasi  oldukca  normal gibi gözüküyor.

Ha gayret sayin java isin kökenine dogru gidiyorsunuz, soru sormaya devam edin.
Örnegin Kur`an`a Incilden gecti diyoruz, Incile Tevrattan gecti diyoruz, Tevrata  sümerlerden gecti diyoruz, peki oraya nerden gecti, veya ondan önce varmiydi, veya anaerkil dönemde böyle birsey varmiydi yoksa bunlarin hepsi anaerkil dönemden babaerkil döneme gectikten sonraki sürecte kadini assagilamanin ve onu birdaha eski gücüne dönmemesi icin bir kaliba sokmanin ugrasi sonucumu ortaya cikti.
Sayin ADAM"in yayinladigi Kadinin Bitmeyen Cilesi yazi dizisini takipedin lütfen.


Saygilarimla

Aynen sayin Tij Kuaraa incilden gecmis  incile de tevrattan gecmis olabilir. Bu fikri hala savunuyorum, ama tevrata da sümerlerden gecmis espirisi de hayli komik oldu :).

Belki sizin görüslerinize ters olan seyler yazmisimdir ona bi diyecegim yok da, "peki oraya nerden gecti" derken dikkat edersenezin dünyaca taninan ilahi dinlerden bahsediyoruz. Belki siz inanmiyorsunuz bilmiyorum, aslinda merak da etmiyorum ama isin özüne inmek cok da zor degil. Ilahi kitaplardan bahsettigimize göre vahiy yoluyla bu kitaplara gecmistir. Tabi bu inanc meselesi. Bu konunun kadini asagilamayla veya kölelestirmeyle bir alakasi oldugunu da zannetmiyorum. Sonucta cogu kadin da kendi öz iradeleriyle örtünüyor veya örtünmüyor. Tabi zorlananlari bu kategorinin disinda tutuyorum. Kadinlar bilinen tarihin hangi evresinde okadar güclüydü de böyle bir komployla kölelestirilmis ve eski gücüne kavusmamasi saglanmistir. Bunlar sadece sizin duydugunuz veya kafanizda ürettiginiz bir mantik kargasasi. Ayrica Sayin Adam`in kadinlarla ilgili yazisini okudum ve mükemmel buldum. O konuyla bu konuyu da nasil birbirne köprü yaptiniz onu da anlayamadim.. Biraz aciklarsaniz cok sevinirim.
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Alşah - Ocak 15, 2012, 11:53:38 ös
      Sayın Java'nın "....ama tevrata da sümerlerden geçmiştir esprisi de hayli komik oldu" ifadesini doğrusu çok ilginç buldum.
      Sayın Java, evet ,espri falan değil belgesel bir gerçektir. Tevrat'a da Sümerler'den geçmiştir. Çok değil daha 3-4 sene evvel Muazzez İlmiye ÇIĞ hanımefendi'nin "Sümer tablatlerinden " çevirerek yayınladığı kitaplarda bu konu detaylı olarak anlatılması nedeniyle hakkında Şişli Mahkemesine Kamu davası açılmış, bu  anlatılarından dolayı kendisi yargılanmış ve fakat beraet etmiştir. Yani kadınların başlarının bağlanması Sümer kaynaklı bir bilgidir.
       Sayın Arais, Nur suresi'nin 31. Ayetinden "türban" kelimesini nasıl çıkardığınızı merak ediyorum !
       Daha önceleri de bu konu gündeme gelmiş ve orada da bu konudaki görüşümü belirtmiştim. Şimdi size soruyorum ; Hz. Muhammed'in eşlerinden hangisi "türban " kullanmıştır?.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Arais - Ocak 16, 2012, 02:02:30 öö
         Sayın Alşah

Yazımı bir kez daha okuyun,lütfen ! Ayetten çıktığına dair,bir bilgi vermedim.Dedim ki:
Türbanın oluşmasına sebeb olan Ayet Nur süresi 31 Ayet:

''İnanan kadınlara söyle bakışlarını kıssınlar. Cinsel organlarını saklasınlar. Görünenlerin dışındaki ziynetlerini açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve ziynetlerini şunların dışında kimseye açmasınlar:
 


kadına erkekten korunma ve sapkın ilişkilerden uzak durmaları yönünde bir uyarı.Allaha ve kuranı-kerime inanlar bunu en iyi şekilde ifa etmek için buldukları yöntem Türban.Herkesin bakış açısı farklı yönde herkes aynı düşünse keşke ama olmuyor.Saygı ve hoşgörü kısmına gelince saygı duymalı ve hoşgörmelisiniz.Bunu böle yapmamanız sizin için kötü onlar için değil.Ne kadar iterseniz.O kadar kendi kendilerine yaptıklarının doğru olduğuna inanırlar.Bunu bir hatırlatayım dedim.

Saygılarımla


Olmayan bir elementi uydurmadım :D
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: java - Ocak 16, 2012, 03:05:36 öö
Sayin Alsah, bahsetmis oldugunuz belgeseli cok iyi biliyorum. Ama bu konunun gercekligi hala muallakta. Nasil ki hocalarin cogu Kuran`i kendine göre yorumluyorsa, o tarihi eserlerdeki yazilarda, arastirmacilarin kendi yorumlarina dayaniyor.
Saygilar,
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: hypatia - Nisan 02, 2012, 01:00:05 ös
sn Alpacıno'ya sorusunun cevabını ben vereyim.
Kilisede  papazlara çıkartılan günahlar,  Tanrı dan  vekil gösterilmiş  papaz tarafından bağışlanma anlamında değildir. Bir çocuk dahi bu anlamı çıkarmaz. Anca kasıtlı olarak savunma silahı olarak kullanılır.
Boş sözlerle satır harcamaya gerek yok.

Kiliseye gidip günah çıkarmanın anlamı sadece, rahiplerin sır saklayıcı özellikleri olması vesilesiyle ,o kişinin gidip içini dökmesidir.  Adı üzerinde, günah çıkartma,yani içinde kendini rahatsız edeni dışarı çıkarıp paylaşma.
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: hypatia - Nisan 02, 2012, 01:22:08 ös
Sayin Alsah, bahsetmis oldugunuz belgeseli cok iyi biliyorum. Ama bu konunun gercekligi hala muallakta. Nasil ki hocalarin cogu Kuran`i kendine göre yorumluyorsa, o tarihi eserlerdeki yazilarda, arastirmacilarin kendi yorumlarina dayaniyor.
Saygilar,







Sn Java'nın yorumuna verebileceğim bu cevap sanırım anlaşılır:


İdrakin  dışında her şey Tanrısal değildir.

En başta anlamamız gereken şey, gerçeği bizim yaratamayacağımız, gerçeği bizim planlayamayacağımızdır.Gerçek var, vardı ve var olacak. Gerçeği aldatamayız. Onu elde etmek için bu anlayışa erişmiş olmamız gerekir. Bu mantıken erişilen bir konum değildir. Bu genel bir kavram değildir, onu değiştiremeyiz. Gerçeğin arayışı içinde olanlar yanlış yönlendirildiklerinde ise, bunun sonuçları felaket olur.

 Ayrıca yaşanması gerekenler üzerinde  söz sahiplenilen  olgular da deneyimlemeden  karar vermek, anca cahilliğin ve  bencilliğin  ürünüdür. Küçük bir misal: Başın kapanmasına sıcak bakan erkekler, önce kendi başlarını örtsünler.







Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Alşah - Nisan 02, 2012, 10:43:21 ös
       Sayın hypatia'nın 02.04.2012 tarih, 01.22.08 itibriyle yazdığı yazı nedeniyle konuyu yeniden inceledim.Benim yazımı ve sayın Arais'in 16.Ocak.2012 tarih 02.02.30 itibariyle verdiği  ve konusu itibariyle Kur'an-ı Kerim Nur Suresi 31. Ayeti ile ilgili  verdiği cevapta (Olmayan bir elementi uydurmadım) dediği yazıyı bir kez daha okudum.
         Oysa  ben, sayın Arais'e ;
        -(Ayetin neresinde "türban" sözü geçtiğini;
        -(Ve Hz.Muhammed'in eşlerinden hangisinin "türban" kullandığını ? sormuşum.
        Baktım konu hakkında birçok ilgisiz yazılar yazılmış ama bu iki soruma cavap verilmemiş.
        Yani bu kadar basit bir soruya yanıt verilemiyorsa, bu konuyu daha fazla ne diye irdeleyelim ?
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Arais - Nisan 03, 2012, 12:00:20 öö
                         
                       Sayın Alşah

                                     Türban sözü geçiyor bir diye iddam olmadı. Tarihsel süreç içerisinde türban olarak adlandırılan, kıyafetin aşağıda belirttiğim ayette yazılanlar dan yola çıkılarak, bugünkü halini aldığını anlam ve ifade ettim.Zira benim türban bir islam kıyafetidir gibi, bir iddam da yok.Hatta türk kültürüne de aykırı buluyorum türbanı. İddam olmamasına ve türk kültürüne aykırı bulmama rağmen, kişilerin yada grupların, yada oluşumların, uygulamalarına saygı duymak gerektiği inancındayım. Hz.Muhammed (S.A.V) aile yaşantısı hakkında bilgilerim ve bu konuda ki hadisler hakkın da bilgilerim baya bi silinmiş aklımdan, fakat bu konuyla ilgilenen bir dönem sohbette bulunduğum bir grup var.Sizin için araştırabilirim dilerseniz.


Saygılarımla


Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: Alşah - Nisan 03, 2012, 01:02:51 öö
       Sayın Arais, lütfen araştırın. Sonucunu gerçekten merak ediyorum.
       Bir konuya daha değinmek istiyorum. Evet Türk örf ve adetlerinde "türban " diye bir kavram yoktur. Esasen. İslamiyette de yoktur. " Değişe değişe bu şekli almıştır" şeklindeki beyanınız bence yanlış. "Türban" yaklaşık 40 yıllık bir maziye sahiptir. Tamamen islam dışı bir tasarruftur. Diğer yönden söz konusu din olduğunda, öyle değişimler mümkün de değildir.Zira bu gün bu şekli kabullenmek, yarın başka bir şekli kabullenmek din akidelerine uygun düşmez. Bir başka yönden ise, bu gün yaşanan ve din adı altında, İslamiyet adı altında  uygulanan bir çok mezhep ve tarikat ta İslamiyet'e aykırıdır. Ne yazık ki; insanlarımız  araştırma, okuyup öğrenme yerine, hurafeye daha fazla önem vermektedir.
        Geçmişte bu konu ile ilgili epey ayrıntılı yazılar yazmıştım. Konuyu  daha fazla gündemde tutmak ta istemiyorum.
        Saygılar-sevgiler. 
Başlık: Ynt: "Türban Rahibe Kıyafetidir"
Gönderen: karahan - Nisan 03, 2012, 07:11:13 ös
Türban konusunu güzel memleketimde en akıllısından en zekasızına kadar kimse bir sonuca bağlayamaz maalesef.Bence bu işe önce bir şablon oturtmak lazım mesela önerim işe allahın gözünden bakabilmek olabilir yo yo hayır imkansız demeyin hemen sadece empati az biraz.

Kadın ile erkeği ayrı fiziki özelliklerine rağmen sadece bir gaye ile yaratan allah bu yarattığı 2 zıt kutba bir formasyon yüklerken neleri baz almıştır mesela bu iki zıt sevgili kulunu birbirine eşmi yoksa birini birine üstünmü yartatmış.Allah 2 kulu arasında birini yöneten birini yönetilenmi yoksa eşitmi yaratmış daha bir sürü soru türetebilirim lakin yapmayacağım sizden sadece şuna bakmanızı isteyebilirim allah insanlardan ne ister.

Nur suresinde yazan ayet bu sitede defalarca benimde katılım yaptığım şekli ile tartışıldı orada bahsedilen kapanmanın konusu türban ile değil ziynet ile ilgilidir.İslamdaki en keski ve öldürücü hurafelerden biridir bu sn.hypatianında sıklıkla değindiği kadınların kendilerini erkeklerin onları savunduğu kadar savunmuyor tezinede aslında altyapı oluşturur kadın öyle bir hale getirildiki katılımcı olacağına daha doğuştan bir malgibi kabul görüp geleceğin kölesi geyşası gibi yetiştiriliyor.Örtünerek yada açılarak kimse bir şey isbat edemez sadece niyet önemli. Gerisi boş söz.