Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yaradan Kavramı  (Okunma sayısı 18106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 28, 2014, 06:34:01 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Tanrı ile Yaradan genellikle aynı varlık olarak kabul edildiği için Tanrı üzerinden gidelim biraz... Tanrı'nın varlığıyla ilgili herhangi bir argümanı değerlendirmek için izlenecek en temel yollardan biri, Tanrı'nın karakteristik özelliklerine bakmaktır; yani öncelikle sormalıyız: Tanrı nedir? Bazı inanışlardaki Tanrı modellerini yukarıda sunduk fakat değişik kaynaklardan edinilen değişik bilgilere de yer verelim...

Bu probleme, Ludwig Wittgenstein'ın çalışmalarını takip ederek, "Tanrı" sözcüğünün nerelerde kullanıldığından yola çıkarak yaklaşabiliriz, fakat Tanrı hakkında evrensel bir nosyon edinmek için bu yaklaşımın önemli bir problemi vardır ki değişik dillerde ya da aynı dilin değişik dönemlerinde ve dahi aynı anda, aynı dilde, "Tanrı" sözcüğünün birçok farklı ve konuyla alakası olmayan kullanımları mevcuttur.

Bugün Batı'da "Tanrı" kelimesi genellikle monoteistik konsepte uygun olan, her şeyden üstün ve hiçbir şeye benzemeyen bir varlığı karşılamak için kullanılıyor. Klasik teizme göre Tanrı, âlim-i mutlak, kâdir-i mutlak gibi her türlü mükemmellik ve üstünlükle birlikte anılmalıdır. Tabî ki bu tanım, yapılabilecek tek mümkün tanım değildir. Diğer felsefî yaklaşımlar, "ilk neden", "her şeyin nedeni" ve "her şeyin yaratıcısı" gibi tek bir özelliği ön plana çıkarmışlar ve tanımlamayı bu şekilde yapmışlardır.

Hinduizm'de, Adveita Vedanta ekolünde, bütün şeyler ve gerçeklik, nihâyetinde, hiçbir niteliği olmayan ve mutlak, sâbit olan, nirguna Brahman adında tek bir şey olarak görülür ve bu oluş, "sıradan" insan idrakinin ötesindedir. Adveita ekolü, insan idrakinin ötesinde olan bu kavramı bir nevî, insanın tahayyül mertebesine indirmek için, saguna Brahman ya da Ishvara ismiyle anılan ve sonuçta âlim-i mutlak, kâdir-i mutlak, hüsn-ü mutlak kavramlarının Tanrı'ya atfedilmesine yorulabilecek olan görüşleri içeren bir anlayış öne sürer.

Politeistik dinler, "Tanrı" kelimesini, değişik güç ve yeteneklerde olan, birden fazla oluşumu belirtmek için kullanır. Söz gelimi, Homeros ve Ovidius efsanelerinde çizilen Tanrıların portresi, birbirleriyle tartışan, hile ve muziplik yapan, kavga eden ve dahi savaşan Tanrıları olanaklı kılar. Bu efsânelerden yola çıkarak, hiçbir Tanrı'nın kâdir-i mutlak ve hüsn-ü mutlak olmadığı söylenebilir.

Bize mantıklı gelen şeyler diğerlerine mantıklı gelmeyebilir. Peki hangisi gerçektir?

Saygılarımla...
Serius est quam cogitas.


Eylül 28, 2014, 08:52:42 ös
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Nicolus'un katkısındaki ilk tümce üzerine bir soru:

Tanrı ile Yaradan aynı ve bir "varlık" ise,

Bu varlık neyi yaratıyor?
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 28, 2014, 08:56:24 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Kendi inancım için bir şey söylemek istemiyorum fakat Yaratıcı ve Tanrı'yı aynı kabul eden İbrahimî dinlerde "Var olan her şeyi Tanrı yaratmıştır." inancı var. Bahsettiğim şey tam olarak buydu. Kendi inancımdan ötürü "...genellikle aynı VARLIK olarak kabul edildiği..." gibi bir cümle kurdum sayın ADAM. Var olduğuna inanılan her şey varlıktır bana göre...

Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Eylül 28, 2014, 09:00:39 ös Gönderen: Nicolus »
Serius est quam cogitas.


Eylül 28, 2014, 09:38:08 ös
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Tamam, peki, diyelim ki o dinlerde Yaradan = Tanrı.

Diğer dinlerde nasıl? İnsanlık herhalde o dinlerlze bitmiyor.

Masonluk bir din mi?

Masonlar olmadığını söylüyor. Biz de onları savunuyoruz.

Asıl konumuz da o zaten. Yaradan denilince bundan anlaşılanın, anlaşılması gerekenin, şu ya da bu dinde ne olduğu ayrı bir konu.  Bizi Masonlukta ne olduğu ilgilendiriyor.

Kişi kendine göre bir yaradan tanımı yaptı diyelim. Bu tanım, kişinin girmek istediği Masonlukta geçerli mi? Ondan da başkalarından da o yaradana mı inanmasını bekliyorlar?

Yoksa Masonluğun kendine özgü bir başka tanımı mı var?
« Son Düzenleme: Eylül 28, 2014, 10:26:16 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 28, 2014, 09:48:18 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Yaratıcı ile görevli tanrı ve tanrıçaları birbirinden ayıran çeşitli neo-pagan dinleri günümüzde hala geniş kitlelerce kabul edilmektedir. Asıl konumuz olan Yaratıcının Masonluktaki Yeri'ne gelecek olursak, bu konuda siz benden daha bilgilisiniz sayın ADAM, ilk hamleyi size bırakıyorum. Yazılarınıza katılmayı çok isterim ama öncelikle biraz daha öğrenmem gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla...

Serius est quam cogitas.


Eylül 29, 2014, 12:01:29 öö
Yanıtla #15
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 55
  • Cinsiyet: Bay

Konunun belki yönü farklı ilerliyor olsa da, aklımda olanı bağlantısı olduğunca aktarmak istedim. Belki farklı yönler için de bir başlangıç oluşturur. Değerli katılımcılar farklı tablolar yapar:



Temeli Hermetizden beslenen Yeni Platonculuk akımı, var olan her şeyin ilkesini mutlak birlik olarak adlandırır. Pitagorasçılık denen bir akımda da her şeyin bir'den türediği ve evrenin sayıların uyumuyla yönetildiği inanışı vardır. Bir'den türeyen çokluk, zıtlıkların kanununun geçerli olduğu diyalektik alanda geçerlidir. Bu alan aslında büyük bir düşüncedir.

Mutlak bir'in noktadan çizgiye, çizgiden çoklu boyutlara geçişinden dünyanın oluşumu tasviri çok daha mekanik veya romantik anlatılabilir. Mutlak bir Hermetizim'de Atum olarak adlandırılır. Atum bir büyük Zihindir. Mevcut olan her şey Tanrı'nın Zihni dahilinde bir düşüncedir.


Ben nedense konuyu hızlıca İslam'a getirmek istedim. Bilmem nedendir.

İslam günümüze kadar katıksız mı gelmiştir?


Yeni Platonculuk'tan etkilenen İslam düşünürleri, iki ayrı doğrultuda gittiler:

Birinde temelini yoktan var oluş dogmasını baz alan, Kuran ve hadislere bağlı görüş. Diğeri Tanrının mutlak bir'den sudur etmesi görüşü.

Birinci görüşte genelde Sünniler, ikinci görüşte genelde mutasavvıflar var.

Tasavvuf görüşünde de insanın mertebelerden geçerek Tanrı'ya yaklaştığı fikri vardır. Hallacı Mansur, Mevhana Celaleddin Rumi ve daha niceleri Yeni Platonculuk akımının etkileriyle beslenen yeni yorumlarıyla Sevgi'yi aramışlardır.


Tanrı kavramının her ne kadar anlatılmaya çalışılırsa o kadar mutlak'tan uzaklaşacağına inanıyorum. Ancak ona yaklaşmak da ancak ona benzemekle mümkün olabilir diye düşünüyorum.

O halde ne mutludur kendini arayana.


Saygı ve Sevgiler,

Katharsis


Eylül 29, 2014, 12:45:26 öö
Yanıtla #16
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Tanrının herhangi karakteristik bir özelliği olduğu bilgisi yoktur ,tanimlamalar insan aklina dayanır. Tanri hic bir kutsal metinde kendisi ile alakalı bir tanımlama, varligi ile alakali bilgiyi ben hic okumadım. Bildigim tek sey var bilmedigim bir tanrinin pesindeyim.Bu noktada konusulacak tek sey inanklan tanri yani ilah kavraminin niceligidir. Bu konuda soylenmis en guzel söz "ben oyum ama o ben degil"
sn.adam defaatle su sozu eder  mealen tanri varlik itibari ile insanin biçimlendirme sidir.

karahan
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Eylül 30, 2014, 11:14:16 öö
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

Başlamadan önce Helena P. Blavatsky'nin  sözlerini hatırlamakta fayda var.

"Bilgeliğin başlangıcı Allah korkusu değildir, bilgeliğin kendisi olan kendini bilmektir. ''


Aşağıda görmüş oldugunuz tablolar ,

Mezopotamya - Yunan - İskandinav - Slav ve Kelt Coğrafyalarına nam salmış  tarihteki  Tanrı ve Tanrıçaları resmediyor

Bunların  dışında Dünya ve Yeraltı hiyerarşilerine ait diğer  karakterleri de göreceksiniz .

İsimler ve yanlarında yazılan görevleri kurgu değildir .
İnsanlık olarak bizzat kendi yarattıgımız tapınma kültürümüzün birer kanıtıdırlar .

Değişik coğrafyalar olmasına rağmen  Tanrılara biçilen görevler arasında benzer uyumluluklar vardır ,
İnancın kökenine inebilmek için bu ortak paydaları iyi görmemiz gerekir .


Türk - Çin - Hint ve diğer Uzak Asya Mitolojilerine ait tablolar olmadıgından bu konuya dahil edemedim .
Fakat az çok bilirsiniz ki ; sadece Hinduizmin  300'den fazla  Tanrı ve Tanrıçası mevcuttur .
Belki ileride onlardan da ayrı ayrı bahsederiz .

Sözü sayın ADAM'a bırakıyorum .

Saygılarımla
« Son Düzenleme: Eylül 30, 2014, 11:47:55 öö Gönderen: Dor »
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Eylül 30, 2014, 11:57:31 öö
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Dor'un bu katkısı gerçekten çok güzel oldu. Bunu bize, bu Foruma, saatlerce uğraşarak, gerçek bir emek ürünü olarak armağan etti. Ben çok teşekkür ederim. Belki bana başkaları da katılır.

Kuşkusuz burada, bilenler için, verilmiş Panteonların bazısının aslında pek noksan olduğu göze çarpıyor. Ayrıca, Sayın Dor'un da belirtmiş olduğu üzere Uzak Doğu Tanrı ve Tanrıçaları bu tablolarda yok. Hem sadece Uzak Doğu mu... Mısır başta olmak üzere Afrika, eskilerin pek iyi bilmediği ama sonradan saptanmış Amerika, Avustralya ve kim bilir daha niceleri var.

Bizim bu başlığımızın altında önemli olan, tüm bunlardan sonra yapılacak bir değerlendirme.

Anlaşılan o ki basitçe Yaradan = Tanrı denilemiyor ve Yaradan kavramının kapsamında aslında çok daha fazlası, çok daha ötesi, çok daha tanımlanamazı, nitelendirilemezi düşünülüyor.

Elbette bu düşünenler için böyle; düşünmeyenler ya da düşünemeyenler ve bir de düşünmek istemeyenler, kendilerine düşündürülen ile yetiniyor.

Tüm bunlardan sonra Yaradan kavramının anlamı ve kapsamı bakımınrdan acaba ne denilecek. Ben, Forum üyelerinden bu konuda diyecekleri olanların bulunduğunu biliyorum.

Bekliyoruz... Daha diyeceklerimiz, soracaklarımız, irdeleyeceklerimiz de bitmedi.

   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 30, 2014, 03:51:33 ös
Yanıtla #19
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuda birkaç kelam etmek istedim. Bir şeyler karaladım. Sonra yazdıklarımı beğenmeyip sildim.

Çünkü şu yazıyı okudum... http://www.derki.com/ezoterik/tanri-nedir

Biliyorum SN. ADAM bir link paylaştığımızda, üzerine kendi yorumlarımızı da katmamızı söyler ama aklıma ekleyecek yeni bir şey gelmedi. Bu yazı üzerine ekleyecek ya da yazıda fikren katılmadığım bir husus bulamadığım için burada paylaşmaya karar verdim.

Benim inandığım Yaradan kavramı işte bu yazıda anlatıldığı gibi.
Live long and prosper.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
10040 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 08:01:58 ös
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
4696 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2008, 01:43:19 ös
Gönderen: dogudan
7 Yanıt
15194 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2008, 09:18:44 ös
Gönderen: saskin
2 Yanıt
5788 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2009, 02:55:29 ös
Gönderen: ceycet
26 Yanıt
16071 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2014, 10:51:19 ös
Gönderen: blackfriairs
7 Yanıt
9709 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2012, 12:46:38 öö
Gönderen: CAMPANELLA
2 Yanıt
6204 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2011, 01:44:08 ös
Gönderen: Maledictum
12 Yanıt
9267 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2011, 08:03:12 ös
Gönderen: Tij
14 Yanıt
8262 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2011, 05:05:54 ös
Gönderen: ADAM
10 Yanıt
7107 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2012, 06:54:15 ös
Gönderen: karahan