Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: RABBİN ÖFKESİ  (Okunma sayısı 2289 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 15, 2008, 10:08:40 öö

Rabbin Öfkesi'nin Yahudilerle ne ilgisi var diye düşünmeyin! Milletler Tarihini dikkatli gözlemleyen bir kişi herkesi şaşkına çeviren bir Gerçek'le karşı karşıya kalır, yorum herkese açık, işin püf noktasını çözmek gene bana düştü  ;) Tanrı'nın Öfkesine maruz kalan Yahudilerin başına gelen hiçbir Ulusun başına gelmemiştir! Ancak bu Onların Ayağa Kalkmaları içindi: Tanrı tarafından direkt cezalandırılan bu Ulus'un başına gelenin diğer Ulusların da başına geleceği hiç akla gelmemiş miydi? 

Bundan dolayıdır ki Seçilmiş Irk olarak nitelendirilen Yahudilerin Tanrı'nın Direkt Affı'yla beraber Kurtuldukları, buna mukabil Dünyanın Sonu olarak beklenen ve gelinen bu Çağ'da Rabbin Direkt Öfkesine maruz kalacakları Yeryüzündeki Diğer Tüm Uluslara sıranın geldiğini ancak bu Olay'ın Yahudilerin tam tersine Yokoluşlarının ve Mahvolmaları için söz konusu olacağı tarafımdan beyan edilmiştir.

Ancak bu olayın benim tarafımdan Kişisel bir Yorum olduğu ve bunun bu şekilde gerçekleşip gerçeklemeyeceği ise önümüzdeki Süreç'te kendini gösterecektir!....   

Bilgilerinize Sunulur!....
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ocak 15, 2008, 10:54:06 öö
Yanıtla #1

Çünkü Yahudilerin başına gelenlerle gülüp alay edildi, dalga geçildi, yardım eli uzatılması gerekirken düşmanca tavırlar sergilendi. Ancak bu bir tür Sistem Mekanizmasının İşlerliği gibi dönüp duran bir Çark gibidir; Bugün banaysa yarın sanadır, işte bugün Seçilmişler hariç Tüm Ulusların Darmadağın Olma Sürecine gelinmiş olduğu bir Zaman'dır.

Rabbin Gelişi'yle, Amin.
+ Tanrı'nın Görkemli Krallığı +   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ocak 15, 2008, 11:03:04 öö
Yanıtla #2

 :) Rabbin Öfkesini yudum yudum içmiş bir Kişi olarak kendi yaşamım sürecinde yaşayıp gördüklerim çerçevesinde hareket ederek Tanrı'nın Gazabı'ndan Muaf Olanlara Ne Mutlu! Şimdi ağlayanlar sevinecektirler, bugün zulum görenler yarın huzura kavuşturulacaktırlar!

Kişisel Cezamı yaşayıp bitirdim. Benim için yarınlarımın çok güzel yaşanacağı ve Tanrı'nın Egemenliğine Girme Hakkına sahip olarak Tanrı'nın Görkemli Krallığında bulunmak Umudunu taşıyorum.

''Benim Değil, Tanrı'nın İsteği Önemlidir''!...

Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla  :)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ocak 15, 2008, 11:04:03 öö
Yanıtla #3

Son Söz: '' TANRI'NIN DEDİĞİ OLUR''!....
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 09, 2008, 05:52:21 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

1 Şeria Irmağı'nın doğu yakasındaki çölde, Suf'un karşısında Arava'da, Paran ile Tofel, Lavan, Haserot, Di-Zahav arasında Musa İsrailliler'e şunları anlattı.

2 Horev'den Seir Dağı yoluyla Kadeş-Barnea'ya gitmek on bir gün sürer.

3 Mısır'dan çıktıktan sonra kırkıncı yılın on birinci ayının birinci günü, Musa RAB'bin, kendisi aracılığıyla İsrailliler'e neler buyurduğunu anlattı.

4 Bu olay Musa Heşbon'da yaşayan Amorlular'ın Kralı Sihon'u, Aştarot'ta ve Edrei'de yaşayan Başan Kralı Og'u bozguna uğrattıktan sonra oldu.

5 Musa Şeria Irmağı'nın doğu yakasındaki Moav topraklarında bu yasayı şöyle açıklamaya başladı:

6 "Tanrımız RAB Horev'de bize, 'Bu dağda yeteri kadar kaldınız> dedi,

7 'Haydi kalkın, Arava'da, dağlık bölgede, Şefela'da, Negev'de ve Akdeniz kıyısında yaşayan bütün komşu halklara, Amorlular'ın dağlık bölgesine, büyük Fırat Irmağı'na kadar uzanan Kenanlılar ülkesine ve Lübnan'a gidin.

8 Bu toprakları size verdim. Gidin, atalarınıza, İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a ve soylarına ant içerek söz verdiğim toprakları mülk edinin."

9 "O sırada size, 'Tek başıma yükünüzü taşıyamam> dedim,

10 'Tanrınız RAB sizi çoğalttı. Bugün göklerdeki yıldızlar kadar çoğaldınız.

11 Atalarınızın Tanrısı RAB sizi bin kat daha çoğaltsın ve söz verdiği gibi kutsasın!

12 Sorunlarınıza, yükünüze, davalarınıza ben tek başıma nasıl katlanabilirim?

13 Kendinize her oymaktan bilge, anlayışlı, deneyimli adamlar seçin. Onları size önder atayacağım.

14 "Siz de bunun iyi olduğunu onayladınız.

15 Böylece oymaklarınızın bilge ve deneyimli kişiler olan ileri gelenlerini size önder atadım. Onlara biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların sorumluluğunu verdim. Oymaklarınız için de yöneticiler görevlendirdim.

16 Ayrıca yargıçlarınıza, 'Kardeşleriniz arasındaki sorunları dinleyin dedim, 'Bir adamla İsrailli kardeşi ya da bir yabancı arasındaki davalarda adaletle karar verin.

17 Yargılarken kimseyi kayırmayın; küçüğe de, büyüğe de aynı gözle bakın. Hiç kimseden korkmayın. Yargı Tanrı'ya özgüdür. Çözemeyeceğiniz bir sorun olursa bana getirin, ben gerekeni yaparım.

18 O sırada yapmanız gereken her şeyi size buyurmuştum."

19 "Sonra Tanrımız RAB'bin bize buyurduğu gibi Horev'den ayrıldık, Amorlular'ın dağlık bölgesine giden yoldan geçerek gördüğünüz o geniş ve korkunç çölü aşıp Kadeş-Barnea'ya vardık.

20 Size, 'Tanrımız RAB'bin bize vereceği Amorlular'ın dağlık bölgesine vardınız dedim,

21 'İşte, Tanrınız RAB size ülkeyi verdi. Haydi, atalarınızın Tanrısı RAB'bin size söylediği gibi, gidip orayı mülk edinin. Korkmayın, yılmayın.

22 "O zaman hepiniz bana gelip, 'Ülkeyi araştırmak için önümüzden adamlar gönderelim dediniz, 'Hangi yoldan gideceğiz, hangi kentlere uğrayacağız? Bilgi versinler.

23 "Bu düşünceyi benimsedim. Her oymaktan birer kişi olmak üzere aranızdan on iki kişi seçtim.

24 Bunlar dağlık bölgeye çıkarak Eşkol Vadisi'ne varıp ülkeyi araştırdılar.

25 Dönüşte orada yetişen meyvelerden getirdiler ve, 'Tanrımız RAB'bin bize vereceği ülke verimlidir diye haber verdiler.

26 "Ne var ki, siz oraya gitmek istemediniz. Tanrınız RAB'bin buyruğuna karşı geldiniz.

27 Çadırlarınızda söylenerek, 'RAB bizden nefret ediyor dediniz, 'Bizi Amorlular'ın eline verip yok etmek için Mısır'dan çıkardı.

28 Oraya niye gidelim? Kardeşlerimiz yöre halkının bizden daha güçlü, daha uzun boylu olduğunu söyleyerek cesaretimizi kırdılar. Kentler büyükmüş, göğe dek yükselen surlarla çevriliymiş. Orada Anaklılar'ı da görmüşler.

29 "Oysa ben size, 'Onlardan korkmayın, yılmayın dedim,

30 'Önünüzden giden Tanrınız RAB sizin için savaşacak. Gözünüzün önünde Mısır'da ve çölde sizler için yaptıklarının aynısını yapacak. Tanrınız RAB'bin buraya varıncaya dek, çocuğunu taşıyan bir adam gibi sizi nasıl yol boyunca taşıdığını gördünüz.

31

32 Bütün bunlara karşın Tanrınız RAB'be güvenmediniz.

33 O RAB ki, çadırlarınızı kurmanız için size yer aramak, gideceğiniz yolu göstermek için geceleyin ateşte, gündüzün bulutta önünüzsıra gitti."

34 "RAB yakınmalarınızı duyunca öfkelendi ve şöyle ant içti:

35 'Atalarınıza ant içerek söz verdiğim o verimli ülkeyi, bu kötü kuşaktan Yefunne oğlu Kalev dışında hiç kimse görmeyecek. Yalnız o görecek, ayak bastığı toprakları ona ve soyuna vereceğim. Çünkü o bütün yüreğiyle RAB'bin yolunda yürüdü.

36

37 "Sizin yüzünüzden RAB bana da öfkelenerek, 'Sen de o ülkeye girmeyeceksin dedi,

38 'Ama yardımcın Nun oğlu Yeşu oraya girecek. Onu yüreklendir. İsrailliler'in ülkeyi mülk edinmesini o sağlayacak.

39 Tutsak olacak dediğiniz küçükleriniz, bugün iyiyle kötüyü ayırt edemeyen çocuklarınız oraya girecekler. Ülkeyi onlara vereceğim, orayı onlar mülk edinecekler.

40 Ama siz geri dönün, Kızıldeniz yolundan çöle gidin."

41 "Bunun üzerine bana, 'RAB'be karşı günah işledik dediniz, 'Tanrımız RAB'bin buyruğu uyarınca gidip savaşacağız. Sonra dağlık bölgede savaşmanın kolay olacağını düşünerek her biriniz silahınızı kuşandınız.

42 "Ama RAB bana şöyle dedi: 'Söyle onlara, savaşa gitmesinler. Çünkü sizinle olmayacağım. Düşmanlarınızın önünde yenilgiye uğrayacaksınız.

43 "Sizi uyardım, ama dinlemediniz. RAB'bin buyruğuna karşı geldiniz. Kendinize güvenerek dağlık bölgeye çıktınız.

44 Dağlık bölgede yaşayan Amorlular size karşı çıktılar. Arılar gibi sizi kovaladılar. Seir'den Horma Kenti'ne dek sizi bozguna uğrattılar.

45 Geri döndünüz ve RAB'bin önünde ağladınız. Ama RAB ne ağlayışınızı duydu, ne de size kulak astı.

46 Uzun süre Kadeş'te kaldınız."