Bu "Fakirler mason olamaz." sözü bence bir polemiktir. Bu polemikle yapılması istenen "Sadece zenginler mason olabilir." tezini vurgulamaktır. Bu ise yanlış.
Elbette manevi açıdan değil, salt maddi açıdan kimin fakir, kimin zengin, kimin orta halli olduğu hayli göreli bir değerlendirmedir.
Buna karşın, kıt kanat geçinmekte olan bir kişinin "mason" olabilme nitelikleri taşısa da bir mason derneğine üye olarak kaübul edilemeyişi söz konusudur. Dikkat: Kabul edilmeyişi değil, "edilemeyişi." Bu sadece bir mason derneği bakımından değil, birçok dernek ve kulüp ya da bir diğer sosyal kurum için de geçerlidir. Çünkü bu kurumların birtakım giderleri vardır. Bunlardan bazıları bu giderleri başka yollarla, örneğin bir ticari işletme oluşturarak karşılar. Ancak mason dernekleri gibi olanlar, giderlerini karşılayabilmek için üyelerinin desteğine, bir diğer delişle ödentilerine gereksinme duyar.
İşte sorun buradadır: O ödenti ne kadardır ve kişi sıonırlı bütçesinden ayırdığı bir tutar ile üzerine düşen ödenti yükümlülüğünü karşılayabilir mi?
Bir de şöyle bir görüş ileri sürülür: Varlıklı olanlar çok versin, böylece gücü yetmeyenlerin verkmmesi gereken ödenti karşılansın.
Olmaz!... Bırakın Masonluktaki "eşitlik" ilkesinin gereği olarak olamayışını, hiç kimsenin bir başkasının ödentisini karşılamaya, onun onurunu zedelemeye hakkı yoktur. Heçbir onurlu kişi, başkalarının ördemeleriyle bir kuruma üye olmayı istemez. Şayet isterse, onun onurundan kuşku duyulur.
Masonlukta bu bağlamda en önemli sorun, Masonluğa girişte değil, sonrasında görülmektedir. Önceleri geçim koşulları çok iyi olan bir kişi, -özel sektörde çalışan- işinin sahibiyse zor duruma düşebilmekte, ücret karşılığı çalışmaktaysa işini yitirebilmektedir. Hele şu son kriz ortamında bunun ne kadar çok örneği görüldü; batan tüccer ya da üreticiler, işsiz kalan profesyoneller gibi... Bir de bunlara emeklileri eklemek gerek. Ülkemizde sadece emekli maaşına talim etmek zorunda kalan bir kişi ile asgari ücret alarak çalışan kişi arasında pek bir fark yok. Hatta emekli olan, daha önceki yıllarında danha ileri bir sosyal yaşam düzeyi tutturmuş olduğu için şimdi daha müşkül ve perişan.
Sırf bu nedenle üyesi olduğu bir dernekten, bu arada mason idiyse Masonluktan ayrılmak zorunda kalanlar var.
Bırakalım diğer dernek ve kurumları, Masonluğun buna bir çıkar yol bulması gerek. Eskiden Avrupa'da "gild" denilen topluluklar vardı. Birçok meslek ve zanaat kuruluşu da gildlere benzer bir biçimde kendi elemanlırının sakatlık, hastalık ya da yaşlılık durumunda onların geçimlerini sağlayabilmek için önceden hazırlıklıydı. Ancak Masonlukta meslek ya da zanaat sözcükleri simgesel anlamda kullanılır. Bu bir sosyal kurumdur ve böyle bir konuya bugüne dek çözüm getirememiştir.
Böyle olunca, aslında mason olabilecek, asıl olması gereken pek çok kişi Masonluğa girememektedir. Bu doğru ama "Fakirler mason olamaz." demek, işi bir başka yöne sürüklemek olduğu için pek yanlış.