Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yahudileri ve Hıristiyanları Dost edinmeyin!  (Okunma sayısı 72561 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 07, 2009, 08:18:04 ös
Yanıtla #10
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

  Her kes birilerine hoş görünmek için kitaptaki kelimeleri ya değiştiri yada anlamını değiştirir.Bu tüm kitaplarında böyledir.Amaç dinlerin gerçek yüzünün saklanmasıdır.Fakat en üst Link bu konudaki en yetkin kurumdur.Ve gerçek çeviri ortadadır.Arapça kuranlar bile birbirinin aynısı değil artık.


Şubat 07, 2009, 08:19:55 ös
Yanıtla #11
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

Kuran'ı ezbere bildiğinizi söylüyorsunuz ancak hep yanlış yazıyorsunuz.
Bay degas
Yusuf- 2
Biz onu akıl erdirebilesiniz diye, bir Kur'an olmak üzere Arapça olarak indirdik.

Yorum; Her millet kendi dilinde okuyabilmeli Kuran'ı(Anlaşılacak olan budur.)

Biz size anlayabilesiniz diye kuranı gönderdik kuran herşeye yeter diyen bu kitap değilmi.

ben bunu kuran ayeti olarak değil kendi cümlelerimle bir çok ayeti birşleştirerek aktardım, ayet bassam nosu olurdu, siz önce okuduğunuzu anlama ve kavrama çalışmaları yapın.hangi kurandan bahsediyoırsunuz bana, arapça 3 farklı olan kitaptanmı.


Şubat 07, 2009, 08:29:40 ös
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Degas ozaman Kuran'dan alıntı yaparak niye konu açıp, cımbızla çekerek alakasız ve komik yorumluyorsunuz.
Eğer Kuran farklı farklıysa alıntı yapmayın ya da üzerine yorum yapmayın.
Ayrıca benim sözlerimi dinlemek zorunda değilsiniz ancak doğru alıntılar yapın, yoksa bu şekilde komik duruma düşmektesiniz.

saygılarımla

ben bunu kuran ayeti olarak değil kendi cümlelerimle bir çok ayeti birşleştirerek aktardım, ayet bassam nosu olurdu, siz önce okuduğunuzu anlama ve kavrama çalışmaları yapın.hangi kurandan bahsediyoırsunuz bana, arapça 3 farklı olan kitaptanmı.


Şubat 07, 2009, 08:34:20 ös
Yanıtla #13
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

Bay Degas ozaman Kuran'dan alıntı yaparak niye konu açıp, cımbızla çekerek alakasız ve komik yorumluyorsunuz.
Eğer Kuran farklı farklıysa alıntı yapmayın ya da üzerine yorum yapmayın.
Ayrıca benim sözlerimi dinlemek zorunda değilsiniz ancak doğru alıntılar yapın, yoksa bu şekilde komik duruma düşmektesiniz.

saygılarımla

ben bunu kuran ayeti olarak değil kendi cümlelerimle bir çok ayeti birşleştirerek aktardım, ayet bassam nosu olurdu, siz önce okuduğunuzu anlama ve kavrama çalışmaları yapın.hangi kurandan bahsediyoırsunuz bana, arapça 3 farklı olan kitaptanmı.

Diayanet mi daha iyi biliyor bu işi yoksa senmi, diyanetin linkini verdim , tutmuş alta bir takım kişilerin linkini basmışsın, bende kafama göre cevirim ne olacak.Önce konuya hakip olacaksın sonra kim ne diye ayet çevirir onu öğreneceksin.
 öyle bu işler yazı altlarına saygılarımla yazmayla olmuyor , gidip arabistandaki kuranlarda veya cezayir fas tarafındakilerde neler yazıyor niye hepsi birbirinden farklı onları araştıracaksın.Vay efendim bu böyle dediyle olmaz bu işler.
  kuran orjinali olmayan değişmiş bir kitaptır ve son değişiklik halinde diyanetin çevirisi geçerlidir.


Şubat 07, 2009, 08:41:24 ös
Yanıtla #14
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay degas öneriniz için teşekkür ederim. Dediğiniz yapmaya çalışıcam vakit buldukça.

Önce konuya hakip olacaksın sonra kim ne diye ayet çevirir onu öğreneceksin.

Araplara para kazandırmaya niyetli değilim, eğer bir tanıdığım giderse onlara siparişettiririm.
gidip arabistandaki kuranlarda veya cezayir fas tarafındakilerde neler yazıyor niye hepsi birbirinden farklı onları araştıracaksın.

Beyefendi sözlerimi yineliyorum değişen bir kitabı niye eleştiriyorsunuz, sizin ozaman savunmanız gereken Kuran'ın değiştirilmesi, eleştirmeniz gereken ise değiştirenlerdir. Mesela abbasileri eleştirebilirsiniz.
kuran orjinali olmayan değişmiş bir kitaptır ve son değişiklik halinde diyanetin çevirisi geçerlidir..

saygılarımla


Şubat 07, 2009, 09:54:00 ös
Yanıtla #15

Bu konuyu açan şahsın mantığını gerçekten merak ediyorum. Acaba bunu bilinçli mi yoksa bilinçsiz mi yazmış diye..

Anlamadığım şu; ben şahsım adına müslüman toplumunda ne yazıkki yaşadığım için ya da yaşamak zorunda olduğumdan, hala hala bunun acısını çok kötü bir şekilde ruhsal olarak çekmekteyim ve hoşgörünün en üst safhada olunan, seviye açısından Insanlığını koruyan Hıristiyanların bulunduğu ortamlarda bulunmaktan büyük keyif almama rağmen bunun küçük bir kısmını bahsını ettiğim toplumlarda görememek ne kadar çok acıdır. Gerçeği gören gözlerim, yapısını idrak etmeye çalışan beynimle ister eleştirilsin ister kabul edilmesin ki böyle birşeyi haliyle beklemiyorum ama şu da bir gerçektir ki varolan şeylerden bahsediyoruz. Biraz da dönüp kendinize bakmanızı öneririm, başkalarını eleştirmekle zaman kaybı yaşamanıza sizin açınızdan üzülüyorum ama kendi açımdan pek de umursanacak bir durum göremediğim için bu kadarıyla yetiniyorum.

Şunu da unutmamak lazım medeniyeti Avrupa'da görmekteyiz..   

Yani demek istediğim şu; bence dost edinmeye çalışın, çalışın ki biraz şartlanmış beyinler ileri zeka seviyesine yükselir de en azından Insanca yaşamayı öğrenirler.. Tavsiyem bu ve kendini yetiştirmemiş, geliştirememiş, köhne zihniyetin esaretinde bulunan Insanlıktan çıkmış varlıklar durumuna dönüşmek ne yazıkki Dünyamız açısından çok büyük bir zarardır, ziyandır ve şuna da çok üzülüyorum: neden hala aynı bilinç seviyesine gelinmemiş Insan görünümünde olan yaratıkların Dünyayı ve Insanlığı yeterince zarara uğrattıkları ki onların sayesinde bu büyük girdapla karşı karşıya kaldığımızı sanırım hatırlatmaya gerek yok- bütün bunlara rağmen hakikaten de büyük bir tufanın artık gerçekleşmesi gerektiği yönünde bende önemli derecede bir isteğin oluştuğunu inkar edemem. Yazık gerçekten çok yazık..
« Son Düzenleme: Şubat 07, 2009, 10:04:27 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Şubat 07, 2009, 11:29:45 ös
Yanıtla #16
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Merhabalar, öncelikle konuyu biraz geç takip ettiğim için biraz uzunca bir mesaj atacabilirim; kusura bakmayın.

Öncelikle sn. Akyol "evliya" kelimesine dikkat çekmiş. Aslında bir yandan doğru fakat tam olarak değil. Evliya kelimesi "veliler" anlamına gelir. Veli de "yakın destek veren, gözeten" anlamına gelebileceği gibi "sıkı dost" anlamında da kullanılabilir. Ayetin savaş zamanı indiği doğrudur. Esasen bir Yahudi yerleşimi olan "Yesrib"in, "Medineleşme" sürecinde yerel Yahudi kabilelerinin zaman zaman tavır değişiklikleri ve bunun sonucu uygulanan sert yaptırımlar önemli bir yer taşımaktadır, konuyla ilgilenen herkesin bildiği üzere.

Ben sayın degas'ın yerinde olsaydım argümanımı bir çok koldan sunmak yerine tek ama esaslı bir sebebe dayandırmayı tercih ederdim. Mesela Ben-i Kureyza kabilesinin Yesrib'den tasfiyesi buna iyi bir dayanak noktası olurdu. Fakat sayın degas'ın bize sunduğu ayetlerin açıkçası pek çoğu bana etkileyici gelmedi. Pek çoğu, örneğin bir kutsal kitapta kimi insanların "sapık" olarak nitelenmesi son derece normaldir. Allah'ın cezadan bahsetmesinin de "çok yanlış, nerede sevgi" diyerek yadırganması ise bence normal değildir. Bir kutsal kitabın çiçek çocuklarca yazılmış gibi olmasını beklemek de normal değildir. Kuran, 7. yüzyılda vahyedildi. Her dinin yaptığı gibi kendi öğretisini kabul edenleri ve diğerlerini farklı olarak ele alır. Bir insan "ben ateistim" dediğinde zaten Kuran'ın ya da bir başka kutsal kitabın bu tavırlarını onaylamadığı anlaşılmaktadır. Fakat inananlarına "aptal" gibi davranmak da saygısızca bir davranıştır. Bakınız niçin?

Her şeyden önce inanmadığınız kitap nasıl ki sizleri "sapkın" olarak niteliyorsa, siz de oyunu kitabın kurallarına göre oynayarak karşınızdakileri "aptal" olarak nitelemiş olursunuz. Amacınız farklı olsa da aynı araçları kullanmak, karşınızdakini vicdanen meşrulaştırmayı sağlayacaktır. Uzun ve büyük olan her zaman yürünen yoldur, varılan hedef ise daha küçük hacimlidir. Bu sebepten usul ve erkan her diyalog ortamında, amaç kadar önem taşır.

Sayın degas, sayın M.Akyol sizin düşüncelerinize karşıt bir görüş bildirmiş ilk başta sadece. Siz kendi fikrinizi o kadar içselleştirilmişsiniz ki sanki bu size karşı yapılan bir cevapmış gibi cevap veriyorsunuz. "Okuduğunu anlayan insan için", "artık son çırpınış" gibi tanımlamalarınız sizinle aynı fikirde olmayan insanları "okuduğunu anlamayan" tanımlamasına sokuyor. Şunun farkına varmalısınız; sizinle aynı şeyi okuyup, aynı şekilde anlayarak yine de sizin fikrinizi paylaşmayan ve asla paylaşmayacak insanlar da olabilir. Bu onların hakkıdır. Sizinle farklı (karşıt değil) fikirlerde olan insanları ötekileştirmeniz sizi o yerdiğiniz Yehova'nın mentalitesinden farklı kılmayacaktır. Sizi onlardan daha üstün de kılmayacaktır. Sayın M.Akyol'un argümanlarınıza olan cevabına karşı daha fazla sonuca yönelik cevap verebilirdiniz, eğer amacınız bir senteze varmak ise. Eğer böyle bir amacınız yoksa, bizimle kendi düşüncelerinizi paylaşmanızın da bir anlamı yoktur. Kendi kendinize rahat ve dengedeyseniz ve biz sizin düşüncelerinizi de anlamadıysak bence kendinizi daha fazla yormayın.

Bir de bir sorum var, Arapça ya da dönem Arapçası'nı siz biliyor musunuz? Bu soru "bilmiyorsun da konuşuyorsun" gibi örtülü bir itham içermemektedir, merak ettim. Sayın M.Akyol'un bilmediğini düşünüyorum ama sizi bilemedim.

Bir de acaba zahmet olmazsa Cezayir, Suudi Arabistan ve Fas bölgelerinde farklı yazılmış olan Kuran'ları nereden edindiğinizi sorabilir miyim? Çünkü ben daha önce de bu iddiayı duymuştum ve arıyorum. Ama malesef hiç bir yerde bulabilmiş değilim. Yine aynı şekilde Talmud'un da Türkçesi'ni arıyordum fakat ona da ulaşamadım henüz. Eğer sizin sözünü ettiğiniz kitapları bulabilirsem sevineceğim.

Kuran yorumu konusunda şunu söylemek isterim ki; özellikle böyle bir kitap için Kuran ve ayetlerin iniş tarihi ve onlara ön ayak olan olayların bilinmesi çok önemlidir. Özellikle ben ayetleri teker teker sunma bilgiselliğine çok karşıyım. Ayetler bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Mesela aynı Maide suresinde ardarda şöyle üç ayet de var:

 "Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.

Andolsun ki İsrailoğulları'nın sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Bir belâ olmayacak zannettiler de kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Sonra içlerinden çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir."

Şimdi bu üç ayette Allah, İsrailloğulları'nın bir zamanlar kafirce davranışlar içinde bulunduklarını fakat sonradan Allah'ın tevbelerini kabul ettiklerini ama akabinde "çoğu"nun yine kafirlik yaptığını söylemektedir. Şu halde Allah'ın o, bir zamanlar nefislerinin arzu etmediği hükümleri reddeden Yahudiler'in haricinde bir Yahudi grubunun varlığından da zımni olarak bahsettiğini söylememiz gerekir. Ama siz eğer gider de sadece 2. ayeti gösterirseniz bu muhakkak ki ırkçı bir ayet olarak göze çarpacaktır. Bence bu doğru bir yorum olmaz. Aksini söylerseniz de saygı duyarım.

Diyanet konusuna gelince; Diyanet zaman zaman yanlışlara imza atmış bir kurumdur ve onu da onun yaklaşımını da eleştirmek hakkımızdır. Nasıl ki ben daha önce size Kazım Mirşan'ın akademik kariyerinin olmamasının benim için sorun olduğunu söylemişsem ve siz de "akademik çalışmalar, bağımsız olamaz" argümanıyla bunu savunduysanız; sayın M.Akyol'un da konu hakkında profesyonel araştırması olmamasına rağmen Diyanet'ten farklı düşünmesi mümkündür. Türkiye'de müslümanların Diyanet'e olan bakışı, katoliklerin Papa'ya olan bakışı gibi değildir; insanın hata yapması her zaman mümkündür.

Siz batıni tarih konusunda profesyonel araştırmalar yürütmemiş, saha çalışması yapmamış birisiniz muhtemelen. Ben eğer sizi ve argümanlarınızın kaynağını "Sen Rene Grousset'den, Jean Paul Roux'dan" daha mı iyi bileceksin diye yargılasam, bana ne derdiniz?

Septiklik ve inançsızlığı birbirine karıştırmama konusunda Umberto Eco'nun Foucault Sarkacı'nda karakterlerinden birine söylettiği güzel bir söz vardı. Ben kendimi bir septik olarak nitelerim. Ateizm de tüm dinler gibi ispatlanması şu an mümkün olmayan bir duruştur. Siz de, inananlar da sonsuz bir karanlıkta elinizdeki bilgilerin kesin olduğuna inanarak bir kör dövüşüne girebilirsiniz ve asla da çözüme ulaşamazsınız. Mühim olan sizin neye inandığınızdır. Bu yüzden inananların pek çoğu "Tanrı'ya inanmak" tanımını kullanır. "Tanrıyı bilmek" ise bambaşka bir tanım olacaktır. İnancı suçlamak, yargılamak sonuçsuz kalacak hareketlerdir.

Madde madde argümanlar üzerinden giderek bir sonuca ulaşmaya çalışsak, daha yararlı olmaz mı?

Saygılarımla.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Şubat 07, 2009, 11:53:06 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

Sayın degas
 
Diyanet dediğiniz kurum sürekli kendi içinde çelişkiler yaşayan başındaki idareciler her değiştiğinde farklı yorum getirilen,ne yapacağını şaşırmış bir kurum...Ayrıca ben bu halkın görmedim ki hiçbir zaman diyanetin söylediğiyle ilgilendiğini ona göre yaşamını düzenlediğini...diyanet temsili bir kurumdur gerçi neyin temsili ise?....

Bunun dışında sayın M.Akyol'un yaptığı ayet açıklaması doğrudur,yorum demişsiniz ama yorum olmadığı gibi kelimenin tam karşılığını vermiş.Bu konuyu daha önce araştırmıştım,dost kelimesi arapçada  "vedüt" tür, evliya ise Allah'ın ermiş kulları için kullanılan "Veli"'nin çoğuludur."Türkçe"  bir düşünüşle de Veli'nin dost anlamında kullanılmayacağını söyleyebilirim.En azından o dönemin şartlarına göre insanlar anlasın diye açık yazılmış böyle bir kitapta tasavvufi içeriğe girebilecek bir anlam kullanılmaz diye düşünüyorum...

İslamı karalamaya çalışan,bunu kendine meslek edinen,kendi fikirleri doğrultusunda ayetleri evirip çeviren,altı dolu dahi olmayan provokatif yaklaşımlarla müslümanları kendi dininde çelişkiye düşürmeye çalışan sizler,umarım vicdanlarınızla yüzleşirsiniz birgün...

Ve şunu da herkesin düşünmesini istiyorum;müslümanlanlıkta herkesin dini kendine diye bir anlayış vardır.Hiç düşündünüz mü müslümanlar kendi dinlerini yaşarlarken neden hristiyanlar örgütlü bir şekilde misyonerlikte çığır açtılar ve onlarca internet sitesi açıp müslümanlığa Hz.Muhammed'e hakaretlerde bulundular,hatta daha da traji-komik olanı müslümanlıkla uğraşmaktan kendi dinlerini yaşayamadılar?

Benim yahudi dostlarım da hristiyan dostlarım da ateist dostlarım da var ve çoğunu müslüman dostumdan daha çok sevmişimdir de,bir insanla dinine göre dost olmak bir yana dursun dinini yıllar sonra öğrendiğim insanlar olmuştur,normal bir insanın aklına bu gelmez zaten...İşin özü aslında hangi düşünceyi benimsersen benimse diğer düşüncelere saygıyla ve önyargısız ve at gözlüklerini kaldırarak nasıl bakabileceğindir ve bu olgunluğa erişmiş olmaktır...

Saygılar...


Şubat 08, 2009, 12:25:21 öö
Yanıtla #18
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Bu arada sanırım dost için kullanılacak en iyi Arapça karşılık "refik" olacaktır. Ya da ben daha önce "vedüt" kelimesini hemen hemen hiç duymadığımdan bunu söylüyor da olabilirim. Neticede Arapça bilgim çok çok az...
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Şubat 08, 2009, 01:00:22 öö
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Ayet'in Türkçe Meal'i şöyledir;

Ey iman edenler! İhramlı iken (karada) av hayvanı öldürmeyin. Kim (ihramlı iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vardır. (Bu ceza), Kâ’be’ye hediye olarak varmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki âdil kimsenin takdir edeceği bir kurbanlık hayvan; veya yoksulları yedirmek suretiyle keffaret; yahut onun dengi oruç tutmaktır. (Bu) yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah geçmiştekileri affetmiştir. Fakat kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikam alır. Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
http://www.diyanet.gov.tr/kuran/ayet.asp?Kuran_id=5&Ayet_No=95&I3.x=5&I3.y=12

Şmdi anladınız mı yorumunuzun ne kadar gereksiz olduğunu ve yaptığınız boşa zırvalıkları?
Tanrı öc aldığına göre insanlarla bir derdi var sanırım bu zırvalıkları yazdığınız iyi oldu insanlar bir de Ahlak kurallarının sadece dinde olmadığını görseler..
Saygılar...



Okuduğunu anlayan insan için bir takım insanların meal adı altında kendi kafalarından uydurdukları doğmalara gerek yoktur.Kuranın bu ülkede arapça okutulmasının altındada bu yatar arapça oku ki anlayamayasın başkaları sana meal adı altında kendi yaratmış oldukları dinleri sunarlar nasılsa değilmi.

Yukarıdaki ayetler oldukça açıkken meale ne gerek var, hem meal demek kurana ters en başında.Biz size anlayabilesiniz diye kuranı gönderdik kuran herşeye yeter diyen bu kitap değilmi.

Artık son çırpınışlar bunlar.

Sen Arapça mı biliyorsun? Asıl senin yazdıklarını takıldığın forumda hacı gibi tiplemeler yazarlar, işinize geldiği gibi ayetlerle oynarsınız, tıpkı ele başınız darwinin kemiklerle, eklemlerle oynayıp bilim adı altında saçma saçma görüşler ortaya koyması gibi ;)  bu forumda sizin gibi dinsizleri görmek bana rahatsızlık veriyor. Sizde gördüğüm tekşey çirkeflik ve psikolojik rahatsızlık. Allah'ı inkar edip, ruhunu yok saymış, kendine değeri olmayan yaratıklara ne anlatmaya çalışıyoruz.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4074 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2007, 02:05:11 öö
Gönderen: Hamlet
0 Yanıt
6726 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 10:20:35 ös
Gönderen: shemuel
13 Yanıt
15528 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2008, 03:15:38 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
5314 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2007, 10:26:26 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
3142 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2009, 09:09:08 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
11446 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2009, 09:24:08 ös
Gönderen: hiram
9 Yanıt
7228 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2009, 12:24:25 öö
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3169 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2011, 12:54:47 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2646 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2012, 10:37:26 ös
Gönderen: scherif
23 Yanıt
19493 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2012, 02:59:20 ös
Gönderen: BULGARIA