Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Zulmani Bir Tuzak Astral Seyahat  (Okunma sayısı 5005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 19, 2016, 01:20:15 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Sunuş (Ekim 1992 Mihr Dergisi)
Yeni bir sayı ve hamdolsun Yüce Rabbimize ki gene beraberiz. Sevgili okuyucularım, her sayı ile sizlere bir defa daha ulaşmak, bir defa daha sizlerle kucaklaşmak, bir defa daha sizlerle hemhal olmak bizim için büyük bir zevk, doyulmaz bir zevk.

Dünyada insanların aldatılma katsayısının süratle arttığı bu devrede, insanlar rabbani yolla zulmaniyolu, yani Allah'ın yolu ile şeytanın yolunu birbirinden ayırt edemez durumdadırlar. Nerede fiziğin ötesinden birşeyler varsa orayı insanlar Allah'la ilişkili bir yer sanmaktadırlar. Batıda bu tarz zanlar çok normaldir. Çünkü Allah'ın yolunda hemen hiç kimse yoktur ki, yollar arasındaki farkı idrak edebilsinler. Ne yazık ki ülkemizde de durum çok farklı görünmemektedir. İnsanlar tasavvuf kültürü ile occult kültürün birbirine taban tabana zıt olduğunu bilmezler. Zikir ile transandantal meditasyonun birbirine taban tabana zıt olduğunu bilmezler. Gönül gözü (Kalp gözü) ile clair woyance olayının birbirinden birincinin rabbani ikincinin zulmani olması itibariyle ayrıldığım bilmezler.

Tasavvuf, zikir ve gönül gözü Allah'ın nurlu ihsanlarıdır. Buna karşılık "Occulttizm, Transandantal Meditasyon ve Clair Woyance" şeytanın karanlık tuzaklarıdır.

Nefs tayyi mekânı, Rabbani bir keramet olduğu halde astral seyahat zülmanî bir tuzaktır. Şeytan, yardım ederek bu zevki yaşattığı insanları, elinden kaçırmamak için , bu olayın kendi yardımıyla gerçekleştiğini bildirmez. Ruh tayyi mekânı ve Nefs tayyi mekânı eski velîlerin (evliyanın) bir kısmı tarafından Allah'ın bir ikramı olarak gerçekleştirilmiştir. Aynı kişi birkaç dakika evvel Bursa'da veya Konya'da görülmüş, birkaç dakika sonra ise Kabe'de görülmüştür. Yani bu 2 tayyi mekân sonsuz hızla gerçekleşir.

Şeytanın yardımıyla ise bazı insanların birkaç yüz metrelik bir mesafe içinde fizik vücutlarının yerden yükselebildiği söylenmektedir. Hıza gelince, hız son derece düşüktür. Zulmani yolda olan hiç kimsenin ruh tayyi mekânı yapması asla mümkün değildir. Manyetizma, hipnotizma gibi, bir iradenin bir başka irade üzerine onun rızası olmadan tesir eden zulmani ilimler, Rabbani yolda, Allah'ın yolunda asla kullanılamaz. Çünkü Keramet Allah'ın ikramıdır. İkram ise kulun liyakatine paralel olarak ihsan edilir ve Allah'ın yolunda zorlama olamayacağı için Allah'ın yolundaki evliyadan hiçbirine, zorla bir başkasının iradesine tesir ederek, kontrol altına alma yetkisi verilmez.

Büyü, insanları huzursuz etmek, mutsuz etmek için şeytanın emrindekilere kullandırdığı bir zulmani ilimdir. Şeytanın öğrettiği dualarla oluşur. Hüddam ise şeytanın emrindekilerin, yakma tehdidi ile zavallı süfli cinleri, zulmani cinleri insanların üzerine saldırtması ile gerçekleşir. Cin, hüddam isimli zulmani ilim karşısında müdafasızdır. Yani emri yerine getirmemişse gerçekten yanar. Meğer ki 14 asır evvel bazı cinlerin Peygamber Efendimiz'e tabi oldukları gibi bir mürşide tabi olup, başının üzerinde o mürşidin ruhu oluşmuş (ve böylece ulvi cinlerden) ola...

Allah'ın hiçbir evliyasının büyü yapması veya hüddam yapması mümkün değildir. Ne yazık ki cinci hocalarla, Allah'ın evliyası aynı kefeye konulup, birbirine karıştırılmaktadır. Eski velilerin (evliyanın) yaptığı boşlukta namaz kılma olayı Allah'ın bir ikramı (keramet) olduğu halde, zulmani yolda olanların levitasyon adını verdikleri boşlukta durma olayı şeytanın yardımıyla gerçekleşen bir zulmani hadisedir (istidraç).

Allah'ın evliyasına ilham ettiği sözler takva olduğu halde, şeytanın zulmani yoldaki dostlarına çeşitli vasıtalarla tebliğ ettiği şeyler fucur adını alır. Zamanımızda bu fucura "bedensiz dostların mesajı" ismi verilmektedir. Trans haline geçen her medyuma "bedensiz dostlar"ın verdiği mesaj. Bedensiz dostlar yani ya bizatihi şeytan, ya da şeytanın hüddam isimli zulmani ilimle kontrol altına (emri altına) aldığı zülmanî cinler, süfli cinler. Zavallı insanlar ruhlarla temas kuruyoruz zannıyla zulmani cinlerin oyuncağı olmaktadırlar.

Elinizdeki bu dergiye dikkat ediniz. Dikkat ediniz ki elinizdeki bu dergi, M İ H R dergisi, sizi tagutun (şeytanın, insan şeytanların ve cin şeytanların) bütün tuzaklarından koruyacak tek dergidir. Bugün milyonlarca insan transandantal meditasyonu ilmi bir stres atma vasıtası zannetmektedirler ve zulmani yola düşmektedirler. Onların bilinç kademeleri (şuur kademeleri) diye bir tuzağın içinde, her safhada bir kat daha aşağı inerek, daha karanlık bilinç seviyelerine inerek, sonunda zifiri karanlık 7. bilinç seviyesine ulaştıklarını dehşetle, içim ürpererek müşahede ediyorum.

Dikkat ediniz ki bu tarif Kur'an-ı Kerîm'deki zulmani yol tarifine tamı tamına uymaktadır. Allah'ın yoluna girdiklerini zanneden bu insanlar, ne yazık ki şeytanın cehenneme ulaştıran yoluna girmişlerdir. Ulaştıkları 7. alt kat, zifiri karanlık, alt kat ise tamı tamına esfeli sâfilîndir.  Ve ne kadar hazindir ki bu müdafasız insanlar kendilerini, 7 kat aşağıdaki zifiri karanlığa ulaşınca Allah'a ulaşmış zannetmektedirler. Oysa ki sadece şeytana ulaşmışlardır. Zamanımızda büyü yapan, hüddam yapan, hipnotizma, manyetizma yapan, ruh çağıran insanlarla, cinlerle ilişki kuran insanlar, kendilerinin doğru yolda, Allah'ın yolunda olduğunu iddia edebilmektedirler. Daha da hazini zavallı, müdafasız ve ilimsiz dünya insanı bunları birbirinden ayırd edememektedirler.

Zülmanî ilimlerle mücehhez bir kâhin olan Nostradamus'un bu bilgileri, en alt kat olan zifiri karanlık esfeli sâfilînin ikinci katı olan Siccîn deki füccarın kader hücrelerinin birazına ulaşarak edindiğini ve şeytanın emrinde olduğunu bu insanlar nereden bilebilirler? Occulttizmde bu füccarın kader hücrelerine "akashtc recorts " denmektedir.

Dikkat ediniz ki Nostradamus'un birçok kehaneti gerçekleşmediği gibi, Afganistan'ın Rusya tarafından istila edileceği ve yok edileceği kehanetinin de tam zıddı vuku bulmuş ve Afganistan'da İslâmî Cephe Savaşı 'nı kazanıp, Rusları ülkelerinden kovmuştur.

Elinizdeki bu dergiye dikkat ediniz!

Bu dergi, Kur'an-ı Kerîm'in bütününe ittibai esas alan, Allah'a ve birliğe çağıran hüviyetiyle, dünya telaşına kapılmış, manevî ilimlerden yoksun bugünün insanı için, bir hidayet rehberidir. Onu şeytanın bütün tuzaklarından koruyabilecek yetkideki tek dergidir, insanlık için bir NUR'dur.

Bu derginin kıymetini biliniz.

Dualarımızla...
İskender Ali Mihr
''Kızıl elmada buluşalım''


Mart 19, 2016, 01:39:18 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 266
  • Cinsiyet: Bay

Yazılanlar güzel fakat ismi geçen "İskender Ali Mihr" Türkiye de çok tartışılan bir isim. Kendisinin Mehdi olduğunu iddia ediyor. Bu şahıs bana pek samimi gelmiyor açıkcası..
Her kande baksam görünür gözlerime sırr-ı ezel
Her şey ulaşıp aslına çıktı aradan kainat


Ekim 03, 2018, 09:21:05 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 94
  • Cinsiyet: Bay

İskender Ali Mihr'in kaleme aldığı bu yazıda bir çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Ki kendisi de çok tartışılan ve canlı yayında vahiy alan! bir şahıs olarak çokta güven vermemektedir. İnsanların kendi içinde var olan enerjiyi ortaya çıkarmak ve yönlendirmeyi öğrenmek için yaptığı çalışmaları hangi akılla şeytana bağladığını anlamak zor.
İnsanoğlu doğası gereği hep bilinmeyene merak duymuştur. Metafizik bunların başında gelir. Telekinezi, Telepati, Levitasyon ve diğer alanlarda ilerlemek için yapılan çalışmalar aylar hatta bazen seneler sürer. Madem bu yeteneği veren şeytan neden günlerce uğraşıyoruz? Madem böyle bir yeteneği verme gücü var neden hemen vermiyor?
Kitleye hitap ederken doğrular arasına olmayan gerçekliği ekleyerek tahtaya çivi çakmak niyetinde kaleme alındığı kanaatindeyim. Saygılarımla
Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde. Mimar Sinan


Ekim 03, 2018, 10:14:18 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay

Matematik bilgisi çok iyi olan bir arkadaşımızın böyle bir insanın böyle bir yazısını paylaşması beni çok derinden üzdü. Bir kere bakacak olursak burada Pagan inanç sistemlerinin kalıntısı olaraktan şeytani varlığın tanrısal gücü olup insanlara özellik bahşedilmesi, yaradandan daha somut ve kolay erişilebilir bir bahşedişe ermesi resmen şeytanın tanrısal gücünün kabulüdür ki İslamiyette bildiğim kadarıyla böyle bir şey Kur-an kaynak olması şartıyla yoktur. Bunun haricinde keşke bu yazıyı yazarken tasavvufa gönül veren ermişlerin meditasyon benzeri metodlarla kendilerinden geçip coşkuya, huzura ermeleri, dergah şeyhlerinin ve çeşitli sayıda hocanın kafası karıştığı dönemler "halvete girmek" olarak adlandırılan karanlık odada günlerce kalıp meditasyon yapma geleneği İslamiyette mevcut bulunan ilim insanlarının çoğunun bu işe sıcak bakma ve dinin parçası varsaymasının kanıtıdır.

Astral seyahate gelecek olursak; uzun bir süre önce sık sık çalışmalarını yapıp sonuç alamadığım bu şeyin gerçekliği artık inandırıcı gelmiyor. Dövüş sanatlarıyla ilgilenen ve sık sık spora giden birisi olarak yakında tanıştığım tanınan iyi bir dövüş sanatları araştırmacısı antrenörden özenerek meditasyonlarımı sıklaştırdım fakat meditasyon yaptığım sürede astral seyahat gibi bir şey olup olmadığını sorarsanız: "Hayır!"

Kabala ilminin derslerinde herkese açık ders veren sayın Mutlu hocamın derste sık sorduğumuz Astral seyahat konusu üzerine bir açıklaması: "Akıl uyku esnasında gördüklerinin gerçek mi hayal mi olduğunu algılayamaz" demiş ve bunu uzunca anlatmış, Kabala'da bu gibi bir şeyin manevi çalışma için kullanılmadığını da belirtmişti. En azından kendilerine ustalarının ustalarından gelen Kabala'ya göre...

Astral seyahati bana soracak olursanız bireyin meditasyondaki nefes metoduyla uykuya dalıp bilinçli rüya görmesidir.

Saygı ve sevgilerimle barış sizlerle olsun...


Ekim 03, 2018, 11:22:39 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 94
  • Cinsiyet: Bay

Matematik bilgisi çok iyi olan bir arkadaşımızın böyle bir insanın böyle bir yazısını paylaşması beni çok derinden üzdü. Bir kere bakacak olursak burada Pagan inanç sistemlerinin kalıntısı olaraktan şeytani varlığın tanrısal gücü olup insanlara özellik bahşedilmesi, yaradandan daha somut ve kolay erişilebilir bir bahşedişe ermesi resmen şeytanın tanrısal gücünün kabulüdür ki İslamiyette bildiğim kadarıyla böyle bir şey Kur-an kaynak olması şartıyla yoktur. Bunun haricinde keşke bu yazıyı yazarken tasavvufa gönül veren ermişlerin meditasyon benzeri metodlarla kendilerinden geçip coşkuya, huzura ermeleri, dergah şeyhlerinin ve çeşitli sayıda hocanın kafası karıştığı dönemler "halvete girmek" olarak adlandırılan karanlık odada günlerce kalıp meditasyon yapma geleneği İslamiyette mevcut bulunan ilim insanlarının çoğunun bu işe sıcak bakma ve dinin parçası varsaymasının kanıtıdır.

Astral seyahate gelecek olursak; uzun bir süre önce sık sık çalışmalarını yapıp sonuç alamadığım bu şeyin gerçekliği artık inandırıcı gelmiyor. Dövüş sanatlarıyla ilgilenen ve sık sık spora giden birisi olarak yakında tanıştığım tanınan iyi bir dövüş sanatları araştırmacısı antrenörden özenerek meditasyonlarımı sıklaştırdım fakat meditasyon yaptığım sürede astral seyahat gibi bir şey olup olmadığını sorarsanız: "Hayır!"

Kabala ilminin derslerinde herkese açık ders veren sayın Mutlu hocamın derste sık sorduğumuz Astral seyahat konusu üzerine bir açıklaması: "Akıl uyku esnasında gördüklerinin gerçek mi hayal mi olduğunu algılayamaz" demiş ve bunu uzunca anlatmış, Kabala'da bu gibi bir şeyin manevi çalışma için kullanılmadığını da belirtmişti. En azından kendilerine ustalarının ustalarından gelen Kabala'ya göre...

Astral seyahati bana soracak olursanız bireyin meditasyondaki nefes metoduyla uykuya dalıp bilinçli rüya görmesidir.

Saygı ve sevgilerimle barış sizlerle olsun...
Sn Novayst
Astral seyahat ile ilgili ben de imkan buldukça uzun süreli çalışmalar yaptım. Bir sonuç alamadığımdan o alandaki çalışmalarımı bıraktım. Yakın zaman içinde Astronomi alanında araştırmaları ve çalışmaları olan bir şahsı ziyaret ettim. Kendisi ailesel sebeplerle lise döneminde eğitimine ara vermiş ve astronomi alanında herhangi bir eğitimi bulunmamasına rağmen gezegen sistemi ile ilgili çizimler yapmıştır. ilgili alanda yetkin kişilerce sık sık ziyaret edilen bu şahıs çizimleri astral seyahat sırasında gördüklerine göre kağıda aktardığını ifade etmiştir. Gördüklerim ve hissettiklerim beni tekrar astral seyahat çalışmalarına itti. Bence siz de vazgeçmeyin. Saygılarımla
Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde. Mimar Sinan


Ekim 03, 2018, 11:47:43 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 313
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Manyetizma, bu bahsettiğiniz beyfendinin yada hanımefendinin kesinlikle NASA yada herhangi bir uzay araştırma kurumuna başvurup marifetlerini bilim üzerinde kanıtlamasını hatta Randi vakfının 1.000.000 dolar ödüllü telekinezi, astral seyahat, telepati vesairemsi metafiziksel herhangi bir kavramı kanıtlama yarışmasına katılmasını tavsiye ederim. Belki kafamızdaki soru işaretlerini ortadan kaldırıp somut dünyada, soyutsal çalışmaların somut kanıtlarını gösterir. Bunun dışında Astral Seyahat konusu için belki boş vaktimde zaman ayırırım. Şimdilik herhangi bir bilimsel şüphesi olmayan meditasyonla zihnimi dinlendirme egzersizleriyle yetineceğim  :)

Düşünceli tavsiyeniz için teşekkürler.