Bence ahlakı ve iyi niyeti bir türlü doğru şekilde tanımlayamıyoruz.Gercek olanın soğuk yüzü herbirimizi bir şekilde itildiğimiz veya seçtiğimiz bireysel hakikatlarımıza şahsi bir anlam katmaya zorluyor, ve doğal olarak da bu durum, herkesi, kendi yaşama tutunma felsefesini yaratmaya yöneltiyor. Ya hepimizi birden kapsaması gereken ve zamana sıkışmadan öğrenmemiz gereken ahlak...
İnsanların dünyevi hazlardan istekli veya isteksiz uzaklaşması sonucu doğan depresif ve asosyal yapı ile çercevelediği kişilikleri bu durumu yaşayan şahıs tarafından bilinçsizce manevi eğilim olarak tanımlanabiliyor ve yahut tersi bir istikamette şekillenebiliyor.
Maneviyatın, onu yaşayan şahsın depresif haline uyumlu ve onu hayatta tutacak bir felsefe yaratma ve gerçek dünyadan kaçma haline dönüşmeden de çok daha ötelerine taşınarak tanımlanabileceğinden eminim.