Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: 23.Nisanin penceresinden 24. Nisana bakmak ( 23,5 Nisan )  (Okunma sayısı 3226 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 23, 2012, 04:47:59 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

23.5 Nisan
28.04.2010    
Sancılı on yıllardan çıkmış ulusun tarihinde çok önemli bir akgündür 23 Nisan. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" düsturunun meclis salonuna perçinlendiği gündür. Ve böyle bir günün "yaşam" denilen çocuğa ve geleceğe akıtılan mirasıdır. Türk Ulusu'nun belki de en akıllıca yaptığı öngörünün tarihidir. "Gelecek" ve "çocuk" ne de güzel buluşturulmuştur öyle. Ve de ne ustaca bir değerlendirmedir yıllar sonra 23 Nisan'ı sadece Türkiye ile sınırlı tutmayıp bütün dünyanın çocuklarıyla paylaşma düşüncesi. Türk çocuklarına da dünya çocuklarına da kutlu olsun.

Yeryüzünün dört bir yanına "savrulmuş" Ermeni Ulusu'nun tarihinde çok önemli bir karagündür 24 Nisan. Üç-beş Ermeni yan yana gelmeye görsünler. Alırlar ellerine pankartları dökülürler sokaklara hemen. Nedir bütün bunların sebebi, niçin yollara düşer bu insanlar 24 Nisan'da? Tarih, 24 Nisan 1915'in şafak vakti. Özellikle İstanbul'daki Ermeni aydınları, yazarlar, sanatçılar, öğretmenler, avukatlar, doktorlar, mebuslar teker teker alınırlar evlerinden. Götürülürler... ve bir daha da geri dönmezler. İşte, birkaç gün sonra bütün Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde gerçekleştirilen "Tarihsel Ermeni Dramı"nın başlangıcıdır bu tarih.

Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum, ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle. Kaç insan bu ikilemi yaşıyordur şu yeryüzünde? Ne anlaması kolay ne de anlatması.

Dilerim kimse de yaşamasın bu ikilemi bir daha. 23 Nisan nasıl daha bir coşkuyla yaşanır? 24 Nisan nasıl hafızalardan sildirilir? Bütün bunlar çözümsüz sorular değil aslında. 23 Nisan bütün çocukların olacaksa eğer ben derim Ermenistanlı çocukların da olsun bir biçimiyle. Çağırın onları da bu kutlamalara. Barıştırın çocukları birbirleriyle, tanıştırın. Sadece 23 Nisan da olmasın 24 Nisan'ı da katın içine. Daha da uzasın o günler, bütün Nisan'ı katın, bütün baharı katın. Hadi siz beceremiyorsunuz diyelim, varolan kinler engel buna. Bırakın bari dünyayı çocuklara, onlar bu işi halleder, yeter ki engel olmayın siz.

Bir başka severim 23 Nisan'ları. Hem, bizim de hanımla evlendiğimiz gündür aynı zamanda. Gerdeğe girişimiz de 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan geceye rastlar. İlk çocuğumuza can verdiğimiz andır o . Ne 23 ne de 24 Nisan. 23.5 Nisan'dır belki de o an.

Hrant Dink
« Son Düzenleme: Nisan 23, 2012, 04:50:12 ös Gönderen: Tij »


Nisan 23, 2014, 03:19:01 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Başbakanımızın 1915 olaylarına ilişkin mesajı.
 


TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN MESAJI


“Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için  değerli bir fırsat sunmaktadır.


Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz.


Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar.


Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması  acının öznesi için bir anlam ifade eder.


Atalarımızın dediği gibi ‘ateş düştüğü yeri yakar’.


Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir.


Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir.


Türkiye’deki bu özgür ortamı, suçlayıcı, incitici, hatta bazen kışkırtıcı söylem ve iddiaları seslendirmek için vesile olarak görenler de bulunabilir.


Ne var ki, tarihi meseleleri hukuki boyutlarıyla birlikte daha iyi anlamamız, kırgınlıkları yeniden dostluklara dönüştürmemiz mümkün olacaksa, farklı söylemlerin empati ve hoşgörüyle karşılanması ve bütün taraflardan benzer bir anlayışın beklenmesi tabiidir.


Türkiye Cumhuriyeti hukukun evrensel değerleriyle uyumlu her düşünceye olgunlukla yaklaşmaya devam edecektir.


Fakat 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bir bahane olarak kullanılması ve siyasi çatışma konusu haline getirilmesi de kabul edilemez.


Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin ortak acısıdır. Bu acılı tarihe adil hafıza perspektifinden bakılması, insani ve ilmi bir sorumluluktur.


Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır.


Bugünün dünyasında tarihten husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek kabul edilebilir olmadığı gibi ortak geleceğimizin inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir.


Zamanın ruhu, anlaşmazlıklara rağmen konuşabilmeyi; karşıdakini dinleyerek anlamaya çalışmayı;  uzlaşı yolları arayışlarını değerlendirmeyi; nefreti ayıplayıp saygı ve hoşgörüyü yüceltmeyi gerektirmektedir.


Bu anlayışla biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarının bilimsel bir şekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısında bulunduk. Bu çağrı geçerliliğini korumaktadır. Türk, Ermeni ve uluslararası tarihçilerin yapacağı çalışma, 1915 olaylarının aydınlatılmasında ve tarihin doğru anlaşılmasında önemli bir rol oynayacaktır.


Bu çerçevede arşivlerimizi bütün araştırmacıların kullanımına açtık. Bugün arşivlerimizde bulunan yüzbinlerce belge, bütün tarihçilerin hizmetine sunulmaktadır.


Türkiye, geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak tarihin de doğru anlaşılması için  ilmi ve kapsamlı çalışmaları her zaman desteklemiştir. Etnik ve dini kökeni ne olursa olsun yüzlerce yıl bir arada yaşamış, sanattan diplomasiye, devlet idaresinden ticarete kadar her alanda ortak değerler üretmiş Anadolu insanları, yeni bir gelecek inşa edebilecek imkân ve kabiliyetlere bugün de sahiptir.


Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.


Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz.”



http://www.basbakanlik.gov.tr/Forms/_Article/pg_Article.aspx?Id=974ccd3b-fb77-499a-ab6a-7c5d2a1e79c9
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Nisan 23, 2014, 03:20:37 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı 24 Nisan öncesinde taziye mesajı açıklaması yapmış oldu.

Gayet olumlu ve değerli bir açıklama oldugunu düşünüyorum .
« Son Düzenleme: Nisan 23, 2014, 03:24:44 ös Gönderen: Dor »
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Nisan 23, 2014, 05:38:13 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Olumlu ifadeler içeren bu açıklamanın amacını ve doğuracağı sonuçları gelecekte hep beraber göreceğiz.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Nisan 23, 2014, 07:42:19 ös
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

Sonucu ne olursa olsun , yüzleşememekten ve sürekli arka plana atıp oyalamaktan iyidir .

"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Nisan 23, 2014, 09:24:33 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarının bilimsel bir şekilde incelenmesi

Düsünebiliyormusunuz, islamcilar ve bilim, aman allahim basimiza tas yagacak.

R.T.E´in söylediginde nekadar "samimi" oldugunu bu cümleden anlayabilirsiniz.

Nede olsa önünde cumhurbaskanligi secimi var ve R.T.E aday.

Sayin Dor´un söylediginede katiliyorum.

En son yazdigina.


Ha birde 23.5........................................................... olsun
« Son Düzenleme: Nisan 23, 2014, 09:31:25 ös Gönderen: Tij »


Nisan 23, 2014, 09:29:26 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
14 Yanıt
5810 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2007, 09:20:19 öö
Gönderen: Prenses Isabella
17 Yanıt
9390 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2010, 01:16:25 ös
Gönderen: sistemci74
2 Yanıt
3497 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 27, 2008, 06:46:41 ös
Gönderen: Isis
Dipçikli 23 Nisan Dayağı

Başlatan amurdad « 1 2 » Guncel Konular

11 Yanıt
5815 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2009, 10:42:33 ös
Gönderen: Itzhak
11 Yanıt
7418 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2011, 12:46:25 öö
Gönderen: papoose
0 Yanıt
6992 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 06, 2010, 10:26:50 ös
Gönderen: Mozart
2 Yanıt
2966 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2015, 07:33:48 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
2468 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 06:54:37 ös
Gönderen: asimov
12 Yanıt
5854 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 23, 2015, 10:12:51 ös
Gönderen: Teo
0 Yanıt
1692 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 25, 2015, 04:23:24 öö
Gönderen: Risus