Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Modern çağ müslümanları ve türban yasağı  (Okunma sayısı 20926 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 02, 2008, 02:48:15 ös
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

ayrıca din dindir ve bellidir her kitapda(tevrat zebur incil kuran) ALLAHIN söylemleri mevcuttur bu kitaplar peygamberlere gönderilmiştir  herkesin dini kendine  peygamberi ne yapmış kitabı nediyor hepsi bellidir kitapda ALLAH  ne demiş kurallar bellidir saptırılamaz kabul etmek zorunludur.moden çağ  modern çağ bu din kuralları çağa göre değişiyormu modern çağda olunca  farklı kurallaramı dönüşüyorlaar   bu tarz insanlar  hemen herşeyin kılıfını bulmuşlar helal olsun yobaz  ve ya yobaz kafalı  nedemek bu  insanımızın beyni öylebir parlatılmışki yansıyanlardan başkasını görmüyor insanları dinlerini yaşarken bile rahat bırakmıyorlar iyimi.
« Son Düzenleme: Şubat 02, 2008, 02:50:22 ös Gönderen: klmtrs »


Şubat 02, 2008, 02:49:35 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

SAYIN Hyperion  abartmak derken kime göre size göremi yoksa bunu kabul etmek zorunda olduğun dinin kurallarına göremi kaynak neresidir?


Şubat 02, 2008, 02:51:12 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

    Nasıl ki di elden gidiyor propagandası yapmak acınası ve tehlikeli bir durum ise aynı doğrultuda Vatan elden gidiyor Laiklik gidiyor Malezya olacağız vs. propagandalarını yürütmekte ciddi derecede düşündürücü ve bir o kadar da tehlikelidir.
   Her türlü çağdaşlığı mantıkla ve ülkemiz insanın bünyesine paralel şekilde olması gerektiğini kabullenmek ve bu şekilde gidilebilinecek  en üst noktaya gidilmelidir.
   Tsk her ne kadar kamuoyunda ki taraflı yayın grupları(vakit vs.) tarafından Din düşmanı gibi gösterilmeye çalışılsada Tsk nın din kavramı ile bir problemi yoktur.Tsk bana göre sadece 28 şubat sürecinin getirileri olan etmen ve sembol??(bildiğiniz gibi Tsk bu tarz baş örtmeyi bir  görüşün sembolü olarak sayıyor)lere karşı duruyor.
   Şu an Tsk herhangi bir birimine gidip baş örtünüzü çeneninizin altından bağlayarak içeriye girebilirsiniz.
Özellikle o yayın grubu bazı zamanlarda işi aşağılık derecesine getiriyor.Özellikle olmuyacak zamanlarda attığı manşetler halkı kışkırtmak ve var olan uçurumun arasını iyice açarak iki kesimin birbirini anlamasını zorlaştırıyor.
   Tam tarihii hatırlamasamda Türkiye şehit haberleri veKuzey Irak operasyon'u ile çalkanalnırken Vakit gazetesinin attığı başlık şu:Jandaram Cami basıyor!!!!
    Sizce de bu insanlıkla ve Ülke sevgisi duygusuyla bağdaşır bir durummu?Bunu yapan insanları Müslüman olarak değil Kanemiciler olarak görüyorum


Şubat 02, 2008, 02:54:00 ös
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Sevgili klmtr Kuran ı kerim içinde evrensel mesajlara vardır.Fakat İslamiyet bundan ortalama 1400 sene evvel arabistan yarımadasına gönderilmiştir.İçinde barındırdığı evrensel mesajlar kadar sadece o dönemdeki halkın sosyal düzeyine uyarlanmış mesajlara içermektedir.
Söylediğinize göre pygamber efendimizin birden fazla hanımı olmuş o zaman bizimde hanımlarımız olsun gibi bir durum ortaya çıkar buda kesinlikle bir hatadır.Çağa ayak uydurulmassa yukarıda defalarca bahsettiğimiz uçurumlar giderek artak.


Şubat 02, 2008, 04:06:13 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Herkese saygı ve seamlar öncelikle

Hakikaten bu tartışma çok teferruatlı ve her daim insanların birbirine girmasine, manipule edilmesine çok müsait...

Benim şahsi düşüncem, insanların karakteri yapısı, daha da önemlisi kişise bazda değerendirmeden laik-antilaik, müslüman-kemalist, türk-kürt, alevi-sünni gibi uzayacak listede gruplar halinde ceğheleşmesi çok vahim bir nokta. Zira 12 Eylül tecrübesi, ki kalıntıları halen bazı ücra gruplarda devam eden, aynı sınıfta yan yana okuyan yeri geldimi birbirinden kopya çeken öğrencilerin iş sağ-sol tartışmasına geldiğinde nasıl can düşmanı olduğunu görüyoruz. Buna mukabil herhangibir adı zikredilen gazetelerden yola çıkarak kitlelere mal edilmesi de yanlış bir yaklaşım, benim bildiğim bizim insanlarımızda gazete okuma oranı çok düşük hatta okuyanların içindede gazetelerin her dediğini harfi harfine yapacak oran her kesşmde aşırı marjinal küçük bir yüzdedir, misalen büyük gazetelerinmanşetlerine bakarsanız zaman zaman binbir türlü olay çıkacak her an savala giricez her an kan gövdeyi götürecek.... İnsanların okumak istediğini yazıyorlar bir yerde insanların gazının alınması.

Buradan gelmek istediğim nokta, zaman ve toplum sürekli değişiyor, Laiklik ve temel Cumhuriyet Devrimlerini ülkemizde ilköğretimini tammalayan herkesbasmakalıp şekilde biliyor, bunu yanında, Temel Cumhuriyet kanunlarının yapıldığı dönemden sonrasındaki süreçi zaten herkes biliyor zira Adalet Partiisnin iktidara gelmesi ve 80 lere gelindiğinde ülkenin geçirdiği değişimi de.

Şimdi Amerika'dan bir örnek vermek istiyorum ama bildik özgürlük örnekleri vs deği, 11 Eylül saldırıları sonrasında ortaya çıkan Amerikan halkının cehaeti ve sadırganlığından oradaki birçok müsüman zarar gördü bununla birlikte sadece müslümanlara değil, yahudilere hatta hindulara da bazı eyaletlerde sadırılar oldu, bu radaki saldırganlıkla bu tartışmaların çıktığı ortamlardaki saldırganlık arasında bir fark göremiyorum...

Benim köyümün bağlı olduğu ilçe genel itibari ile dindardır, köyler ise tartışılır, ve köydeki kadınların giydiği -esksi kadaryaygın olmasa da- 3etek adlı geleneksel bazılarının halk oyunlarında gördüğü klasik bir elbise bu kıyafet asırlardıs standart olarak dokunan,dikilen bir elbise.. şimdi birisikalkıp ta bu 3 eteğin kepi çok yukarda, başörtüsü çenenin altında yok üstünde, yok bu araplardan gelme vs vs derse orada mantıksız kısırdöngü bir tartışma başlar. Ek olarak klişe laflardan olacak ama benim köyüm de belirlibir yaşın üzerinde kadın çoktur ama erkek hiçyoktur, sebebi özellikle 1. Dünya savaşına ve Kurtuluş savaşına gidenlerinbüyük çoğunluğunun dönmemiş olması.

Lafı da çok uzattığımın farkındayım, lakin yobaz bir insan her zaman yobazdır onu değiştiremezsiniz lakin yobazlık sadece belirli bir gruba özgü değil her gruptan her toplumdan çıkabilir, başını kendi isteği ile örten bir insanın başını zorla açtırmak ile istemediği halde zorla örtmek arasında ben bir fark göremiyorum. Ek olarak da üniversitelerde hatta kamusal alanlardaki bu yasağın vatan a ihanet olduğunu düşünüyorum, bu topraklarda doğup büyüyüp vergi veren havasını soluyan bir insanın en temel haklardan mahrum bırakılması hatta kendi devletine karşı düşman gibi gösterilmesi yada düşmanlaştırılmaya çalışılmasının mantıklı bir açıklaması yok. Derseniz ki Türkiye İran olacak, o zaman internette dolaşan abuk sabuk powerpoınt sunu mları değil sosyal,ekonomik, siyasi verilerle birlikte ciddi bir tatışma yapılır. Eskilerin deyişi ike 'koministler Moskovaya, faşistler Amerikaya' gibi söylemler insanların ne kadar gözlerinin önünü göremediğinin ispatı olduğunu düşünüyorum.

Üniversitelerde neden başarı düzeyinin bu kadar düşük olduğunun tartışılacağı yerde hatta rektörlerin toplumla ilgili tartışmalara başka şekillerde katılması gerekirken sadece ve sadece halkın en hassas Cumhuriyet değererinin arkasına saklanarak ve bunu da saptırarak çıktığını sormak lazım......

Saygılar


Şubat 02, 2008, 04:49:44 ös
Yanıtla #15

Bir  üniversitemizin türban ile ilgili aldığı senato kararı:

1.Üniversiteler toplumun düşünce ve vicdan merkezleridir. Ürettikleri fikir ve önerilerle her alanda gelişmeye katkı sağlamaktadırlar. Bu çerçevede üniversiteler, içinde yaşadıkları toplumdan ve onun değerlerinden kopuk olmamalı, ancak temel özelliği olan eleştirel bakışını da yitirmemelidir.

2.Dinsel inançlar gibi, eleştirel akılcı tartışmaya açık olmayan tüm görüş ve inançlar, toplumsal kurumları; özellikle de eğitim ve bilim kurumlarını etkileyememeli, biçimlendirememelidir.

3.Çağdaş bir toplumda üniversitelerin işlevi; bilimsel temelli, çoğulcu, kişisel özgürlüklere saygılı ve toplumda kadın-erkek eşitliğini sağlayıcı eğitim vermektir. Bu çerçevede, türban gibi dinsel ve siyasal nitelikli kıyafetlerin ve sembollerin, üniversite içinde kullanılmasının laik ve bilimsel eğitim felsefesi ile bağdaşması mümkün değildir. Kadının geri bıraktırılmışlığının ve ikinci sınıf vatandaşlığının simgesi olan türban ve benzeri örtüler bir "özgürlük" aracı olamaz.

4.Üniversiteler bir inancın gereğinin yerine getirileceği kurumlar değildir. Üniversiteler her türlü inancın özgürce yaşandığı yerler değil, her türlü inancın bilimsel açıdan özgürce tartışıldığı yerlerdir.

5.Yükseköğretim kurumlarında türbanın serbest bırakılmasının Anayasa değişikliği yoluyla aşılmak istenmesi, başta laiklik ilkesi olmak üzere Anayasa'nın ruhuna da aykırı olacaktır. Üniversitelerimiz dinsel simgelerin kullanılması yasağının, dayanağını laiklik ilkesi ve Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasamızın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" hükümlerine aykırı bularak vermiş olduğu türbanla ilgili kararlarından almaktadır.

6.Türkiye Cumhuriyeti'nin var oluşunun sembolü olan laiklik, çağdaş demokrasi, bireysel özgürlükler ve kadın-erkek eşitliği ilkeleri ile özünde çelişen ve tehdit oluşturan bu tür girişimler; öğrencilerden başlayarak bütün üniversite personeli arasında geçmişte olduğu gibi derin ayrışma ve kutuplaşmalara, dini ve siyasi konularda farklı düşünenler arasında çatışmalara yol açacaktır. Bu durum geleceğimizi tehlikeye atacak, ülkemizi belirsizliklere ve karanlığa sürükleyecektir.



Her türlü özgürlüğü savunanlar en başta inanç özgürlüğünü kabul edemiyorlar.Özellikle 4. maddeyi kastediyorum.  Üniversitelerin bu işten bence bir çıkarları var yoksa laiklik ya da cumhuriyet değerleri umurlarında değil! Eğitim ve öğretim adına her türlü yavanlığı gösteren pasif  rektörlerin yoksa bir araya gelip açıklamalar yapması olası değil. Ayrıca turbanlı girse bile onu geçirmem hakettiği notu vermem demeler de başladı yazık...Hükümet de uzlaşmacı değil gerginliğe gerginlik katıyorlar ve bu durum herkesin işine geliyor. 


ars longa, vita brevis...


Şubat 02, 2008, 05:18:13 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Sayin nietzsche ye katiliyorum, ozellikle 3. ve 4. maddeler mevcut durumdaki celiskiyi ortaya koyuyor, olayin siyasi boyutu ise icler acisi. Bir insanin kilik kiyafeti ile siyasi dusuncesinin bagdaslastirilmasi taoplumsal gerginligi arttiracak cok tehlikeli bir hareket -her kesim icin-.
Siyasetin sosyal hayata yansimasinin en ic karartici ornegi Cumhuriyet doneminde 12 Eylul doneminde, Cumhuriyet oncesinde ise Balkan Savaslarinda yasandi. Balkan Savaslarinda, kimi birlikler destege gitmesi gereken taburun komutani diger partiden oldugu gerekcesi ile dusman kursunlarinda sehit olmasini asagilik bir hirs ile imkan verdi....

bu konu gereginden cok fazla gundem olusturuyor ve dediginiz gibi siyasal acidan baktiginizda herkes bunu elinde bir koz olarak kullaniyor, diger taraftan da bu ulkenin gencleri/insanlari gereksiz bir sekilde cephelestiriliyor. Ve gunun sonunda insanlar enerjilerini asil harcamalari gereken uretkenlik yerine birbirlerine karsi harciyor...


Şubat 02, 2008, 05:34:38 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

Laikliğin en sert ve yanlış şekilde görüşüldüğü ülke Türkiye Cumhuriyeti diye düşünüyorum.


Şubat 02, 2008, 07:16:36 ös
Yanıtla #18
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Sn. MYSTICPROVOCATEUR
Atatürk ün ölümünden sonra bu grubun aydınlanmasının sağlanmasının önü kesilmiştir.

Bu grup derken net olarak kimi kastettiniz ? Bu sorumun cevabını alabilirsem cevap yazıcam.


« Son Düzenleme: Şubat 02, 2008, 07:18:41 ös Gönderen: alaaddin »
''Kızıl elmada buluşalım''


Şubat 02, 2008, 08:32:23 ös
Yanıtla #19

Sn. MYSTICPROVOCATEUR
Atatürk ün ölümünden sonra bu grubun aydınlanmasının sağlanmasının önü kesilmiştir.
Bu grup derken net olarak kimi kastettiniz ? Bu sorumun cevabını alabilirsem cevap yazıcam.

Sn. alaaddin,

Basitce şöyle izah edeyim; Bir öğretmen sınıfta ders verirken konuyu sınıfın tümü aynı düzeyde kavrayamaz.Bu son derece doğaldır.Kast ettiğim grup kavrayamayan gruptur.Doğru olansa, dersi öğrenenlerin biz herşeyi öğrendik haydi bize eyvallah deyip başka derse geçmek yerine geri kalanlara yardımcı olarak beraberce diğer konuya geçmelerini sağlamaktır.

Geride kalan grubun diğerine siz kazanımlarınızı terk edin kafayı boşaltın bizim düzeyimize inin demesinin veya bu kişilerin geri kalmasından dolayı olduğu yerde sayarak başka sınıfların güdümüne girmesinin önüne bu şekilde geçilebilir.

Benzetmeyi bırakıp esasa gerçersek kast ettiğim olgu açılan köy enstitülerinin "Bu halk çok bilinçlenirse  zapt etmek ve sömürmek zor olur" gibi çok doğru ancak bir okadarda kötü niyetli bir düşünce ile kapatılmalarıdır.Bugün çekilen sancıların sebebi budur.Bu süreç okadar başarılı uygulanmıştır ki günümüzde Atatürk çü kesim (şeriatla yönetilen ülkelerede bakarak) dindar kesimi cahil ve yobaz olarak görüyor ve kendilerini kıtır kıtır keseceğini zannediyor.Dindar kesim ise Atatürk çü(cumhuriyetci) kesimi dinsiz olarak görüyor ve dinlerini ellerinden alacağını düşünüyor.Kardeş kardeşe işte bu şekilde düşman oluyor.Kardeş kardeş ten bu şekilde uzaklaşıyor.

Umarın yeterince net açıklayabilmişimdir.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
38 Yanıt
20221 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2012, 06:14:39 ös
Gönderen: SEHERC
205 Yanıt
77559 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2010, 09:01:45 ös
Gönderen: Mozart
8 Yanıt
14035 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2010, 02:45:24 ös
Gönderen: Mozart
14 Yanıt
8670 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2008, 03:43:43 ös
Gönderen: nietzsche
Modern Simya

Başlatan kudüs prensi Simya - Alşimi

3 Yanıt
8637 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2011, 03:59:14 öö
Gönderen: AQUA
5 Yanıt
6602 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2010, 02:19:31 öö
Gönderen: abdkeskin
0 Yanıt
2994 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2011, 12:03:14 ös
Gönderen: ozkann
11 Yanıt
5440 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2012, 09:11:08 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2504 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2014, 05:07:28 ös
Gönderen: Don Corleone
2 Yanıt
4287 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2018, 02:49:17 ös
Gönderen: Novayst