Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MUSA İLE HAKİKATE DOĞRU(3)-HERKESİN BİLGİ ÜSTÜNLÜĞÜ BİR BAKIŞ AÇISIDIR  (Okunma sayısı 2530 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 08, 2010, 01:28:41 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

HERKESİN BİLGİ ÜSTÜNLÜĞÜ BİR BAKIŞ AÇISIDIR


Fransızların bakış ile ilgili bir sözü vardır: “İhtişam baktığında değil, bakışında olmalı” derler. Yine bakış konusunda söylenmiş bir başka söz de şudur: “İki mahkum, hapishanenin demir parmaklıklarından dışarı baktı. Biri gökteki yıldızları gördü, diğeri ise yerdeki çamurları..” Bu nedenle sonsuza çevrili bir akılla eşyaya bakanlarla, sadece yeme içmeden öte bir şey düşünemeyen bir akılla eşyaya bakanlar arasında önemli farkların olması doğaldır. Bütün bu ifadelerin bizi getireceği noktada ise şu gerçek saklıdır: “Hiç kimse her şeyi bilemeyeceği gibi, bir şeyin tüm detaylarını da bilmez ve herkesin bilgi üstünlüğü bir bakış açısına göredir”.



Yaratıcı Kudret’in varlık sahnesine çıkardığı her insan fizik açısından olduğu gibi akıl ve yetenek açısından da farklılıklar gösterir. Farklı olmak ise düşüncede, bakışta zenginlik demektir. Hayatı yaşanılır ve çekilir kılan farklılıktır. Bir toplum içinde farklı bakabilenler insanların sayısı ne kadar çoksa, o toplum çok boyutlu bir toplumdur. Kur'an bize Allah’ı tanıtırken şu ifâdeleri kullanır: “ O Evvel’dir, O Ahir’dir, O Zahir’dir, O Batın’dır. O her şeyi en güzel bir biçimde bilendir.”  Bu ayetten şu anlamı çıkarmamız da mümkündür: Yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak yaratılan ve “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanma” ideali taşıyan insan; sadece önceyi değil, sonrayı da görebilen, zahire baktığı gibi batına da bakabilen insandır. Ama şu da bir gerçektir ki sözünü ettiğimiz bu ideali yakalamak hem eğitim, hem de bir nasip işidir.


Öyleyse insan eşya ve olaylara yalnızca kendi gözlüğü ile bakmamalı, başkalarının da farklı gözlükleri olacağını unutmamalıdır. Hayat “ilimde ukalalık” yapan ve “insanları hor görme” alışkanlıklarından vazgeçmeyenlerin sonunda düştükleri trajikomik sahnelerle doludur. Onlardan bir tanesini Mesnevi’den Mevlana’nın diliyle aktaralım.


Kendini beğenen ve ilmine çok güvenen bir dil bilgini bir boğazda karşıdan karşıya geçmek için bir kayığa biner. Yolculuk sırasında yüzünü kürek çeken kayıkçıya döner ve ona biraz da alay yollu sorar: “Ey Kayıkçı! Sen hiç gramer okudun mu?” Kayıkçı: “Hayır” deyince, ona “öyleyse yarı ömrün hiçe gitti” der. Kayıkçının gönlü kırılır ama hemen cevap vermez, susar, sabreder. Biraz sonra ansızın bir rüzgâr çıkar ve kayığı bir girdaba düşürür, kayık batmak üzeredir. Bu sefer kayıkçı yüksek sesle dil bilginine seslenir: “Ey Bilgin! Yüzme bilir misin sen?” Bilgin telaş içindedir ve cevabı “Hayır”olur. Bunun üzerine kayıkçı: “Desene bütün ömrün hiçe gitti” der.


Bu hikayeyi çevresindekilere anlatan Mevlana sonunda şöyle bir uyarı yapmayı da ihmal etmez: “ Dünyada zamanın allâmesi ol istersen. İşte şimdi şu dünyanın yokluğunu gör. Halka, eşek adını takmışsın ama şimdi eşek gibi buz üstünde kalakaldın”.

Üstünlüğün bakış açısına göre değişeceğini söylemiştik. Örneğin su, çölde ciğeri yanan için başka anlam taşır ama kimyagerin ona bakışı farklıdır. Bir çiftçinin suyu değerlendirişi ile bir ressamın suya bakışı arasında şüphesiz önemli farklar bulunur. Suyun önüne baraj kuran mühendis ile, suyun akışından “arayışın ve karşılık beklemeden verişin, hiç durmadan yürüyüşün” sembolünü çıkararak “Hak-i payine irem der ömürlerdir muttasıl / Başını taştan taşa urup gezer avare su” mısralarını “Su Kasidesi”nde ebedileştiren Fuzuli ayrı bakışların insanıdır. Özetle hayatın rezonansı Halil Cibran’ın ifadesi ile “udun tellerinin aynı nameyle birlikte fakat ayrı ayrı titremesinde saklıdır”.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
5576 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 19, 2011, 01:36:57 ös
Gönderen: smyrnali
0 Yanıt
3218 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 01:19:59 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2587 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 09:03:13 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2922 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 09:06:08 öö
Gönderen: lucifer
2 Yanıt
4346 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 10:09:59 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2857 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 09:42:47 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2904 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 03:52:26 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3580 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 03:59:01 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3173 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:07:11 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3537 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:08:11 ös
Gönderen: lucifer