Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: remz - Mart 10, 2014, 02:26:46 ös

Başlık: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: remz - Mart 10, 2014, 02:26:46 ös
Saygıdeğer Forumdaşlarım;
Aklımdaki bir soruyu sizlerle paylaşmak istedim. Masonluktaki ülkü mabedine sözlükten baktığımız zaman karşılığında insanlık mabedi yazıyor. İnsanlık mabedine gittiğimiz zaman ise karşılığı yok. Peki ülkü mabedi deyince ne anlamalıyız?. Ülkü mabedi ne zaman ve nasıl kurulacaktır. Bir masonun ülkü mabedi kurulması için katkısı ne olacaktır.
Bu konuyu biraz daha irdeleyip değerli görüşlerinizi almak istedim.
Çok teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Mart 11, 2014, 07:21:11 öö

Bir yanlıştır, eksiktir, insanlık halidir, olabilir diye düşünmekle birlikte bakmaktan geri kalmadım.

Şöyle yazılmış:

İnsanlık Mabedi
Masonluğun evrensel amaç ve ülküsünün tasarımsal simgesi.
Eş anlama gelmek üzere “Ülkü Mabedi” terimi de kullanılır.

Konuyu irdeleme olanağı buluruz ama önce bu tanımın var olduğunda uyuşalım.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: remz - Mart 11, 2014, 08:29:16 öö
Sayın ADAM;
Belirttiğiniz karşılık sözlükte var bu konuda hemfikiriz. Tanım şu şekilde 'Masonluğun evrensel amaç ve ülküsünün tasarımsal simgesi.' Bu açıklama bir harici için pek açık değil bunu nasıl yorumlamak gerekiyor? Yani masonlar bu Ülkü mabedini nasıl kurmayı hedefliyor veya Ülkü mabedi kurulunca ne olacak ne hedefleniyor? Bu konuyu özellikle merak ediyorum. Okuduğum kitaplarda da  sadece kavramsal olarak üzerinden geçiliyor. Ama detay verilmiyor.
Katkılarınız için teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Mart 11, 2014, 09:17:55 öö

Soruya şöyle yanıt verilebilir:

Bu terimin, Masonluğun evrensel amaç ve ülküsünün simgesi olduğu söyleniyor.

Demek Masonluğiun evrensel amacının ne olduğuna bakmak gerek.  Bu konuyu bu sitenin arşivinde bulmak olanaklı. Konu evrensel amaçla bitmeyip, biraz daha ayrıntıya uzanabilir. Site arşivinde bu konuda bol bilgi var. Önce onlar incelenmeli.  Dahası gerekiyorsa orada, istenirse burada tartışılabilir.

Kitaplardan söz edilince de sorulması gereken bir soru var: Hangi kitaplar?... Çünkü bazı kitaplarnda bu konuda pek ayrıntılı anlatımlar bulunduğu da biliniyor.

 
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: Spock - Mart 11, 2014, 10:26:51 öö
Öncelikle bu konuyu, şu vereceğim linkte yazılanları okumaya başlayarak irdelemeye girişelim: http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=9954.msg65488#msg65488 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=9954.msg65488#msg65488)

Burada Sn. ADAM, "insanlık mabedinin" inşasında bilim ve teknolojinin önemini vurgulamış. Yüzde yüz hemfikir olduğumu belirtmem gerek.

Şimdi de bu konuyla direk ilintili olarak "Masonlukta umut kavramı" konu başlığı altında yazdığım bir mesajı buraya kopyalıyorum:

------------------------------

Ülkü Mabedi'nin tesisi sadece tüm insanların ışığı bulmuş, aydınlanmış bireyler olması mıdır, yoksa bunun beraberinde getireceği bir takım sosyal/toplumsal/coğrafi/siyasi/ekonomik yapılanmalar da olacak mıdır?

Bana göre olacaktır... Lakin bu kısa bir sürede bir anda ortaya çıkacak da değildir. Bunun bir takvimi ve kilometre taşları vardır. Benim kişisel düşünceme göre bu kilometre taşları, insanlık tarihinde çığır açacak yeni "uzun dalgalar"dır. Bilmeyenler için Uzun Dalga'yı tanımlayalım. Uzun Dalga: Belli dönemlerde ortaya çıkan teknoloji içerikli paradigma değişikliklerinin, hem ekonomi (talep, kâr, yatırım ve istihdam) hem de  farklı sektörler üzerinde yarattığı uzun dönemli (yarım yüzyıl) kökten etkilerin olması durumudur. Bu tanım konuya sadece ekonomi yönünden bakmakta ancak kuşkusuz uzun dalgaların etkileri sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal/toplumsal/coğrafi/siyasi etkiler de doğurmaktadır.

İşte bu nedenle benim kişisel düşünceme göre makro anlamda umut, ülkü mabedinin tesis edilmesi iken, mikro anlamda umut kademeli olarak ortaya çıkacak ve belli bir takvime bağlı uzun dalgaların gerçekleşmesidir. Çünkü ancak bu uzun dalgalar sayesinde ülkü mabedinin tesisi gelecekte söz konusu olabilir. Uzun dalgalara yol açacak her bir bilimsel ve teknolojik yenilik mikro anlamda umut etmemiz gereken hususlardır.

Bunları ben 3 gruba ayırıyorum:

1. Yapay zeka, yapay iradedeki bilimsel gelişmeler
2. Uzay çalışmaları, füzyon, yeni itki motorları, kuantum fiziğindeki gelişmeler
3. Gen araştırmaları ve hücresel tedaviler konularındaki gelişmeler

Bu yolda yapılacak her tür çalışma, sarf edilecek efor, ulaşılacak çıktı umutlarımızı sıcak tutar. Ülkelerin, dogmaların, savaşların, fakirliğin olmadığı bir dünya ancak yeni uzun dalgalar sayesinde tesis edilebilir. Bu bizim yaşam süremiz içerisinde gerçekleşmeyecek ama şu andaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler bile, bizden sonraki jenerasyonların bu ulu amaca ulaşmaları için bizlere umut vermekte olan kilometre taşlarıdır. Benim için umudun anlamı budur.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: Spock - Mart 11, 2014, 11:10:39 öö
Şimdi de kısaca tarihteki teknolojik devrimlerin, insanlığın gelişimini nasıl etkilediğine bakalım.

Her ne kadar Uzun Dalgaların ilkinin 18. yy'da ortaya çıktığı söylenmekte ise de, aslında Neolitik Çağ'da ortaya çıkmış öyle bir teknolojik atılım vardır ki, insanlığın bugünlere gelmesine büyük katkıda bulunmuştur desek yanlış söylemiş olmayız.

Bu teknolojik devrim Tarımın keşfedilmesidir. Neden çok önemlidir? Şu nedenlerle çok önemlidir:

1. O günlerde birçok toplumda var olan ve Tanrılara adak adama/ kurban verme gibi batıl ve dini uygulamalar gibi gözükse de, aslında bir tür nüfus kontrolü ve yiyecek stoklarının nüfusa yeterli gelmesi için uygulanan toplu kurban verme ve öldürülen kurbanların etinden de protein olarak yararlanılması amacıyla etlerinin halkın et stokuna eklenmesi, yani "YAMYAMLIK" uygulamalarının sonunu getirmiştir.

2. İlk iş gücü ve askeri amaçlı kölelik uygulamasına geçişi sağlamıştır.

3. Artan nüfusun gıda ihtiyacı hızlı bir şekilde sağlanmaya başlanmıştır.

4. Yerleşik düzene geçişe neden olmuştur.

Yerleşik düzene geçiş ise, sırasıyla; Şehirlerin kurulması ==> Mülkiyet kavramının ortaya çıkması ==> Hukuk kavramının oluşması  ==> Sanat dallarının ortaya çıkması ==> Organize Din kavramının ortaya çıkması ==>  Bilimin temellerinin atılması  ==> Teknik icatların ortaya çıkması

ile sonuçlanmıştır.

İşte bu tür değişikliklere paradigma değişikliği diyoruz.

Daha sonra 17. yy'a gelene kadar irili ufaklı teknolojik atılımlar elbetteki yaşanmıştır, hatta bunların insanlık medeniyetinin gelişimindeki rolleri de çok büyüktür. Örneğin; ateşin kontrolü ==> Bronz döküm ==> Seramik yapımı ==> Demirin kullanımı ==> Topçuluk ve barut ==> Pulluk ve saban ==> Gemicilik, vb...............

Ancak paradigma değişikliklerine yol açacak düzeyde atılımlar ancak 18. yy'da gerçekleşmeye başlamıştır. Bunlara bakacak olursak (lütfen aşağıdaki linke tıklayın):

https://www.dropbox.com/s/bcbop6ial09wnm2/ScreenHunter_20%20Mar.%2011%2010.56.jpg (https://www.dropbox.com/s/bcbop6ial09wnm2/ScreenHunter_20%20Mar.%2011%2010.56.jpg)

(https://photos-3.dropbox.com/t/0/AAAMTVzFnrzZIjOa4Pr-IN-coLwwFESvV30i11d9e-fUMQ/12/104231507/jpeg/1024x768/3/1394535600/0/2/ScreenHunter_20%20Mar.%2011%2010.56.jpg/zFctC8cDlo45CCHGpOH3ONn18I1ZBm4z2wHWOHihBDE)

Dikkat ederseniz halen beşinci uzun dalga aşamasını yaşamaktayız. Ve yine dikkat ederseniz enerji sistemleri sürekli bir değişim halindedir. Sırasıyla; Su gücü, buhar gücü, elektrik, petrol, gaz/petrol... Bir sonraki uzun dalgada acaba enerji sistemleri neyin üzerine kurulu olmalıdır?

Bu bir Medeniyet oyunudur... Evet aynen Civilization bilgisayar oyunu var ya, oynayanlarınız vardır elbet, onun ta kendisidir.

Şimdi yapılması gereken şey yukarıdaki tabloda sıralanan uzun dalgalara yenilerinin eklenmesi, ve bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak dogmalardan ve bağnazlıktan sıyrılmış, aydın bir toplumun yaratılmasıdır.

Yüce Önderimizin şu sözleriyle bitireyim bu mesajımı:

------------------------------

Nutuk'tan alıntıdır:

Lozan Barış Konferansı ve Saltanatın kaldırılmasına ilişkin gelişmeler, Hilafet meselesi

Hilafet konusunda halkın şüphe ve endişesini gidermek için yaptığım açıklamalar

Efendiler, İngiliz tarihçilerinden Wells, iki yıl önce yayınlanan bir tarih yazdı. Eserinin son sayfaları «Dünya tarihinin gelecekteki safhası» başlığı altında bazı düşünce ve görüşleri içine almaktadır. Bu görüşlerin yönelmiş olduğu hedef «Un gouvernement fédéral mondial» yani «birleşik bir dünya devleti» dir.

Wells, bu bölümde, birleşik bir dünya devletinin nasıl kurulabileceğini ve böyle bir devletin önemli ayırıcı özellikleri ile ilgili tasavvurlarını belirtiyor; adaletin ve tek bir kanunun hâkimiyeti altında dünyamızın ne durumda bulunacağını tahayyül ediyor.

Wells, «bütün hâkimiyetler tek bir hâkimiyet içinde eritilmezse, milliyetlerin üstünde bir kuvvet meydana çıkmazsa, dünya mahvolacaktır» diyor ve «gerçek devlet, çağdaş hayat şartlarının bir zaruret haline getirdiği birleşik dünya devletinden başka birşey olamaz»; «hiç şüphe yoktur ki, insanlar kendi icatları altında ezilmek istemezlerse er geç birleşmeye mecbur olacaklardır» görüşünü ileri sürüyor.

«İnsanlığın dayanışması ile ilgili büyük hayallerin sonunda gerçekleşmesi için ne yapmak ve neyin önüne geçmek gerekeceğinin doğru olarak bilinmediği» ve «saldırgan bir dış siyaset geleneğine sahip olan devletlerin, birleşik bir dünya devleti tarafından güçlükle temsil edilebileceği» de bildiriliyor. Wells’in «Avrupa ve Asya’nın felâketleri ve ortak ihtiyaçları, belki dünyanın bu iki parçasındaki milletlerin bir dereceye kadar birleşmesine yardım edecektir», «olabilir ki, dünya ölçüsünde bir birleşmeye gidilmeden önce, bir sıra bölgesel birleşmeler yapılabilir» şeklindeki düşüncelerini de kaydedeyim.

Efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, Hristiyanlığı, Müslümanlığı, Budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren «birleşik bir dünya devleti» kurma hayalinin tatlı olduğunu inkâr edecek değiliz."

------------------------------

BUDUR...
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Mart 12, 2014, 07:09:19 öö
Sayın Spock'un kendine özgü ilginç irdelemesi çok güzel ama sanırım Masonluktaki Ülkü Mabedi ya da İnsanlık Mabedi kavramından biraz uzaklaşmış.

O simgesel terimin anlamını "Masonluğun Amaçları" başlığı altında bu Forumun ilgili bölümlerinde ya da Masonluğu tanıtmak üzere yayınlanmış kitaplarda bulabiliriz.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: 38 - Temmuz 01, 2014, 05:50:52 ös
    Birkaç ay geçmiş ama yine de yazalım ve soralım istedim. Belki üzerine yine kelam edenler olur.

    Ben Sayın Spock'un konudan uzaklaştığını düşünmüyorum. Masonlukta Ülkü Mabedini güzel özetlemiş ve bizim gibi konudan bihaber olanları aydınlatmış. Nutuktan alıntısında da Ülkü Mabedi kurmanın amacını vermiş kanısındayım.

    Keşke bu yazıyı foruma ilk girdiğimde okusaydım. Daha Masonluğun ülküsünü bilmeden Masonluk nedir öğrenmeye kalkıştım. Hata etmişim.
   
    Verdiğiniz linkte Sayın Adam'ın yazısı çok hoş. Önlüksüz Masonlardan bahsediyor. Belki Mason olmaya çok hevesli değerli forum üyeleri bu görevi de değerlendirmezler mi? Yoksa Mason mu olmak lazım illa dünyayı daha güzel bir yer yapmak için? Tamda bu noktada hareket etmeden önce düşünmek lazım. Biz yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer yapmak ve insanlığı aydınlatmak için hangi görevleri edineceğiz?
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Temmuz 01, 2014, 09:58:30 ös
Sayın Ersin Baltalı çok güzel bir soru üretmiş:

Hangi görevler?

Ancak böyle sorunca, sanki bir"görevler listesi" varmış da, içinden seçm yapacağız gib bir izlenim edinilebilir.

Bunun yerine "nasıl görevler" diye sorsa, daha doğru olmaz mı?

Hem başka arayışlardan önce, soruyu Sayın Ersin Baltalı'ya geri yönlendirelim: O (kendisi) ne diyor?
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: 38 - Temmuz 02, 2014, 10:41:14 öö
     Görevler listesi tutulmayacaktır elbet ama muhakkak adım adım görevler çıkacaktır.

     Nasıl görevler olduğunu bile anlamak için nereden başlayacağımızı bilmek lazım. Kendimizi tanımak ilk başlangıç noktamız olacaktır. Neler yapabiliriz bunu bilmek lazım. Benim hocam bana hep donanımını arttır derdi. Kendimize kabiliyetler kazandırmamız lazım.

     Kendimizi tanımadan yola çıkmak anlamsız olur. Üstüne söz söylemekte.

     
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Temmuz 02, 2014, 12:25:59 ös

Sayın Ersin Baltalı'nın deyişi çok yerinde.

Kişi, kendisini tanıma bağlamında bir girişim başlattığında, hiç kuşkusuz birtakım şeylerin farkına varacaktır.

Acaba ilk farkna vardığı şey ne olur?

Bunun farkına varınca, acaba ne yapmak gerektiğini düşünür?


(Ülkü Mabedi konusu, orada uzakta bir yerde duruyor.)
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: 38 - Temmuz 02, 2014, 01:55:14 ös
   Şahsen benim ilk farkına vardığım şey hiçbir şey bilmediğim olur. Ama çok şey bilen biri ilk farkına vardığı şey farklı olacaktır elbet.

   Bundan sonra yapacağım şey ise; bilmek için araştırmak olur, öğrenmek için sormak olur.

   Aksine ben konudan uzaklaşıldığını düşünmüyorum. Sonunda varacağımız yer Ülkü Mabedi olacaktır. Biz harici olarak kendi Ülkü Mabedimizi kuracağız dır elbet. Ya da ben öyle umuyorum. 
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: ADAM - Temmuz 02, 2014, 09:51:39 ös
Sayın Ersin Baltalı'nın yanıtı güzelse de, bence abartılı. Sokratesin Savunması'ndan ayıntının yanlış yorumu gibi... Hani "hiçbir şey bilmemek" yerine "ne kadar az şey bilmek" konsa, belki daha gençekçi olacak.

Sonra?...

Bilgi edinme süreci başlayacak.

O zaman?

Bir paradoks doğacak.

Nasıl?

Daha çok bilen, giderek daha çok bilmediğinin farkına varacak.

Bunun sonunun iseöyle bir mabede falan varması ise sadece bir hayal...



Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: asimov - Temmuz 02, 2014, 10:33:12 ös
Siz ne kadar çok şey bilirseniz çevrenizde de cahilliğin o kadar  çok olduğunu anlıyorsunuz.
Cahilliğin yayılma hızı aydınlanmadan daha fazla.

Sonuçta bilmek bireysel mutsuzluğu ve huzursuzluğu arttıran bir etken.

İşte bu nedenle ülkü mabedine ulaşmak imkansız (mı?)
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: 38 - Temmuz 03, 2014, 10:25:00 öö
   Karamsarlık karakterim değildir. Bu yüzden farklı bir tablo çizeceğim.

   Bu foruma girmeden önce sorsalar pek çok şey bildiğimi iddia ederdim. Ancak içine girdikçe pek de bir şey bilmediğimi itiraf edebilirim. Önce ki ifademi alçak gönüllük olarak tanımlayabilirsiniz. Araştırıyorum ve elimden geldiğince öğreniyorum.
   
   Ülkü Mabedine ulaşmak imkansız değildir. Sırada duygularınız var. Öncelikle "sevgi" gerekir. İnsanlığı, yaşadığımız evreni sevmek gerekir. Hatta sevdikleriniz için dünyayı daha güzel bir yer yapmak arzusunu içinde barındırmak gerekir.

   Daha sonra "istemek" gerekir. Sevdikleriniz için(bir yakın, tüm insanlık, Evren) bir şeyler yapmak istemek. Bu yere çöp atmaktan, insanlık yararına bir şeyler icad etmeye kadar geniş bir yelpazede mümkündür.

   Daha sonra da "inanmak" gerekir. Kendinize inanmak, sevdiklerinize inanmak, insanlığa ve yaptıklarınızın Evrene güzel sonuçlar doğuracağına inanmak gerekir.

   İşte bu noktadan sonra kim olarak buna yapacağınıza karar verme vaktidir. Önlüklü bir Mason mu yoksa Sayın Adam'ın dediği gibi önlüksüz bir Mason olarak mı? Kendi başına mı, yoksa kolektif ve Ülkü Mabedini kurma amacını zaten benimsemiş ve bu amaç uğruna birleşmiş insanlarla mı? Kendi adıma, zaten gönül verdiğim ve ailemden bana kalan "Bektaşilik" ile bu mümkün olabilir. Üyesi olduğum "Lions" ile bu mümkün olabilir. Ya da Mason olarak bu mümkün olabilir. Buna karar verme vakti daha gelmedi. Gelince düşünürüz
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: Spock - Temmuz 03, 2014, 11:45:33 öö
Ülkü Mabedi'nin tesisinin önündeki tek engel bizzat insanoğlunun kendisidir...

İngilizcesi olan arkadaşlar şu kitabı alıp okuyabilirler. Yararlı olacağını düşünüyorum.

http://www.amazon.co.uk/The-Best-That-Money-Cant/dp/0964880679 (http://www.amazon.co.uk/The-Best-That-Money-Cant/dp/0964880679)

(http://ecx.images-amazon.com/images/I/51mfWiIpzYL._BO2,204,203,200_PIsitb-sticker-arrow-click,TopRight,35,-76_SX385_SY500_CR,0,0,385,500_SH20_OU02_.jpg)

The Best That Money Can't Buy is the ultimate synchronicity of spirituality, science, technology AND the environment to create a better world for everyone. Fresco envisions a global civilization in which science and technology are applied with human and environmental concern, offering a standard of living far beyond anything ever imagined in the past. It is a new vision of hope for the future of humankind in this technological age. This book is accompanied by 72 color photos of Fresco's original and imaginative designs from sustainable cities on land and in the sea to clean efficient energy systems, which help one visualize the fulfilling lifestyle of this attainable future. This book presents an alternative vision for a sustainable new world civilization unlike any social system before. It offers a possible way out of our recurring cycles of boom and recession, famine, poverty, a declining environment, and territorial conflicts where peace is merely the interval between wars. It outlines an attainable, humane social design of the near future were human rights are not longer paper proclamations but a way of life. The Best That Money Can't Buy is a challenge to all people to work toward a society in which all of the world's resources become the common heritage of all of the earth's people.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: asimov - Temmuz 03, 2014, 12:18:42 ös
Sayın Spock'un tavsiye ettiği kitabın yazarı Fresco mevcut, tüketime dayalı vahşi kapitalizme alternaif ekonomik, siyasal, toplumsal görüşleriyle tanınıyor.

Ancak sayın spock alın bunu okuyun yerine (kitap bir de ingilizce anlayacak sayısı zaten çok azalacak) biraz Fresco'nun görüşlerini açıklasa bence daha yararlı olabilir.

Sayın Spock'un Ülkü mabedinin önündeki en büyük engel yine insandır sözüne katılıyorum.

Tüketim, vahşi kapitalizm, ücretlendirme, fiyat artışı vb konular yani ekonomik sistemler bu işin bir ayağı...

Fresco insanlığa doğayla barışık bir sistem öneriyor.

Ama ayrıntıları kendisinin bu işin uzmanı olduğunu bildiğim Sayın Spock'a bırakıyorum.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: Spock - Temmuz 04, 2014, 03:08:52 ös
Sn. Asimov'a teşekkür ederim... Aslında uzman değilim, sadece meraklıyım desek daha doğru olur.

Bu konu kısaca geçiştirilebilecek tarzda bir konu değil. Şu anda tatil moduna girmek üzereyim. Kısa bir ara lütfen.  :)

Daha sonra hep birlikte eğiliriz bu konunun üzerine...
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: resurrected - Temmuz 04, 2014, 11:16:02 ös
Önce Spock'a teşekkür edip sonra ülkü mabedi konusunda bir şeyler paylaşmak isterim. Araştırmaktan çok zevk alan biriyim ve bazen bir konuya dalmak için bir isim yeter. Ben de az sonra Fresco üzerine nette bir gezintiyle başlayıp evvela rüzgar nereye götürürse, daha sonra da aradan seçmeler yaparak araştıracağım.

Ülkü Mabedi de dahil olmak üzere masonluktaki bir çok konu, diğer ezoterik ekollerde de mevcut. Bazen hepsinde birbirinin aynı (ölmeden ölmek) anlatımlarla bazen de birbirinden farklı anlatımlarla (ülkü mabedi, gönye ve pergel, vb) sunuluyor.

Ülkü mabedi hakkında söyleyeceklerim beni bağlar. Öyle de olması gerekir çünkü ezoterik kavramlarda kişisellik, öznel (sübjektif) yaklaşım çok önemlidir. Zaten ezoterizmi güncel bilimden ayıran şey de budur. Bu nedenle benim yazacaklarım benim ne anladığım anlamına gelir.

Ülkü mabedinden bahsetmek için kişinin kendi mabedinden bahsetmek gerekir. Temple (mabed, tapınak anlamında ama tartışmaya açık bir kelime) kelimesinin beden anlamında da kullanıldığını düşünürsek eğer ("body temple" denir mesela, beden kutsaldır) evvela ülkü mabediyle beden anlamına gelen tapınak ifadesi (az önce yazdığım "body temple", beden tapınağı, beden mabedi) arasındaki ayrımı ortaya koymaya çalışalım.

Bedene tapınak denmesinin nedeni onun geçiciliğinde saklıdır. Temple kelimesi temp kökünden geliyor. Temp demek geçici demek. Bilgisayarlarımızdaki temp ya da tmp adlı klasör de adını bundan alır. İşletim sisteminin kullandığı geçici bilgileri barındıran klasördür. Beden de geçicidir. Bir bedenle dünyaya geliriz, sonra ölürüz ve o beden çürür gider. Bu durumda bedene temple yani tapınak denmesinin geçicilik anlamını unutmamak gerekir.

Ülkü mabedi ise kalıcı olma ümidiyle düşünüldüğüne göre, bu anlamda beden olan tapınaktan ayrılıyor. İşte tam bu noktada düşünmek lazım. Acaba ülkü mabedi insanın geçicilikten kurtulup kalıcılığa geçmesi midir? Karanlıktan aydınlığa geçmesi, ölümlü insandan ölümsüz insana geçmesi gibi.

Bu arada bir parantez açayım, mabed kelimesinin batı dillerinde bir karşılığını ben açıkçası bilmiyorum, henüz bulmuş değilim. Bu kelimenin Doğu'ya özgü bir kelime olduğunu düşünüyorum şimdilik. Parantezi kapatayım.

Peki eğer ülkü mabedi bunun gibi anlamlar taşıyorsa onu hangi esaslar üzerinde ve hangi yöntemlerle inşa edeceğiz.

Ben bu sorunun cevabına götürecek masonik örnekleri veremiyorum çünkü 17. maddeyi ihlal etmiş olurum. Bunun anlatımına dair ritüellerden bir çok cümle geliyor aklıma. Ancak takdir edersiniz ki paylaşamam. Bir diğer yandan da, farklı türden benzetmelerle konuyu anlatabilecek aydınlıkta da görmüyorum kendimi. Belki biraz daha zaman ayırırsam kendine özgü bir anlatım bularak ne denmek istendiğini anlatabilirim.
Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: remz - Temmuz 09, 2014, 08:57:31 öö
Sayın  Ersin Baltalı :
Açıklamalarını çok değerli paylaşımının için teşekkür ederim.  Müsadenizle size bir  iki   olacak. Konu içerisindeki yazılarınızda kendini tanımak kavramı nedir? Forumda  başlıklar  yer alan `aynaya bakmak' nasıl sağlanır?  Kabiliyet derken  kabiliyetlerimizi arttırmayı  kast ediyorsunuz?
Sevgi ve saygılarımla...

Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: 38 - Temmuz 14, 2014, 12:01:58 ös
Bir kimse kendisinin ne olduğunu bildikten sonra, kendisini bilmeyenlerin onun hakkında söylemekte oldukları sözlerin onun nazarında hiçbir önemi ve etkisi yoktur.
İBN-İ SİNA

SWOT analizi. Ben bu aracı çok kullanırım. işimde, yeni bir yatırım yapacağım zaman, hatta kendimde. Peki nedir SWOT analizi? Kısace anlatmak gerekirse
SWOT (Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats - Güçlü yönler, Zayıf yönler, Fırsatlar, Tehditler)
Güçlü ve Zayıf yanlarınız nelerdir?
Fırsatlar ve Tehditler nelerdir?

Bertrand Russell
Kendi kendinizi analiz etme, kendinizi sürekli ve dürüst bir biçimde sınavdan geçirmenizi kapsar.

Bu sayede kendinizi tanıyarak ne yönlerinizi geliştirmeniz gerektiğinizide bilirsiniz


Başlık: Ynt: Masonlukta "ülkü mabedi (insanlık mabedi) konusu"
Gönderen: karahan - Ekim 21, 2018, 07:29:33 ös
Önce Spock'a teşekkür edip sonra ülkü mabedi konusunda bir şeyler paylaşmak isterim. Araştırmaktan çok zevk alan biriyim ve bazen bir konuya dalmak için bir isim yeter. Ben de az sonra Fresco üzerine nette bir gezintiyle başlayıp evvela rüzgar nereye götürürse, daha sonra da aradan seçmeler yaparak araştıracağım.

Ülkü Mabedi de dahil olmak üzere masonluktaki bir çok konu, diğer ezoterik ekollerde de mevcut. Bazen hepsinde birbirinin aynı (ölmeden ölmek) anlatımlarla bazen de birbirinden farklı anlatımlarla (ülkü mabedi, gönye ve pergel, vb) sunuluyor.

Ülkü mabedi hakkında söyleyeceklerim beni bağlar. Öyle de olması gerekir çünkü ezoterik kavramlarda kişisellik, öznel (sübjektif) yaklaşım çok önemlidir. Zaten ezoterizmi güncel bilimden ayıran şey de budur. Bu nedenle benim yazacaklarım benim ne anladığım anlamına gelir.

Ülkü mabedinden bahsetmek için kişinin kendi mabedinden bahsetmek gerekir. Temple (mabed, tapınak anlamında ama tartışmaya açık bir kelime) kelimesinin beden anlamında da kullanıldığını düşünürsek eğer ("body temple" denir mesela, beden kutsaldır) evvela ülkü mabediyle beden anlamına gelen tapınak ifadesi (az önce yazdığım "body temple", beden tapınağı, beden mabedi) arasındaki ayrımı ortaya koymaya çalışalım.

Bedene tapınak denmesinin nedeni onun geçiciliğinde saklıdır. Temple kelimesi temp kökünden geliyor. Temp demek geçici demek. Bilgisayarlarımızdaki temp ya da tmp adlı klasör de adını bundan alır. İşletim sisteminin kullandığı geçici bilgileri barındıran klasördür. Beden de geçicidir. Bir bedenle dünyaya geliriz, sonra ölürüz ve o beden çürür gider. Bu durumda bedene temple yani tapınak denmesinin geçicilik anlamını unutmamak gerekir.

Ülkü mabedi ise kalıcı olma ümidiyle düşünüldüğüne göre, bu anlamda beden olan tapınaktan ayrılıyor. İşte tam bu noktada düşünmek lazım. Acaba ülkü mabedi insanın geçicilikten kurtulup kalıcılığa geçmesi midir? Karanlıktan aydınlığa geçmesi, ölümlü insandan ölümsüz insana geçmesi gibi.

Bu arada bir parantez açayım, mabed kelimesinin batı dillerinde bir karşılığını ben açıkçası bilmiyorum, henüz bulmuş değilim. Bu kelimenin Doğu'ya özgü bir kelime olduğunu düşünüyorum şimdilik. Parantezi kapatayım.

Peki eğer ülkü mabedi bunun gibi anlamlar taşıyorsa onu hangi esaslar üzerinde ve hangi yöntemlerle inşa edeceğiz.

Ben bu sorunun cevabına götürecek masonik örnekleri veremiyorum çünkü 17. maddeyi ihlal etmiş olurum. Bunun anlatımına dair ritüellerden bir çok cümle geliyor aklıma. Ancak takdir edersiniz ki paylaşamam. Bir diğer yandan da, farklı türden benzetmelerle konuyu anlatabilecek aydınlıkta da görmüyorum kendimi. Belki biraz daha zaman ayırırsam kendine özgü bir anlatım bularak ne denmek istendiğini anlatabilirim.

Sn.Resurrected'e teşekkür etmek lazım.
Masonluktaki ülkü mabedi Aslında bir yapı kurmak ile ilintili gibi görüksede bireyin mabedinde bunu gerçekleştrken bunu üm insanlığa geçirebilmek ülküyü tamamlıyor sanırsam.

Lakin hem zor hem Allahın yaratımına ortak bir doktrin gibi duruyor ,biraz farklı yollardan hedefe ulaşmak gibi.