Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tapınak şovalyeleriyle masonlar arasındaki bağlar nelerdir?  (Okunma sayısı 8210 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 23, 2010, 10:59:03 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Soru başlıktaki gibi. Geçtiği yer, 2007 yılının Nisan ayında

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=552.0

Bu linke baktıysanız, konu üzerinde birtakım açıklamalar ve tartışmalar gördünüz. Ancak bana göre sorunun yanıtı verilmemiş. O yüzden yeni bir başlık açtım.

Soruyu ortaya atan Sayın Shemuel artık foruma pek ender katılıyor. Umarım şu sıralarda gelir ve benim anlatacaklarımı okur. Diğer katılanlar ise ziyaretçi.


Anlatıma bir soru ile başlayalım: Burada sorulan bağ tarihsel bir bağ mı yoksa günümüzdeki bir bağ mı?

Neden bu soru?... Çünkü günümüzde de Tapınak Şövalyeleri Tarikatları var. Bunlar bir tür paramasonik örgütler. Tarihteki Tapınak Şövalyeleri’nin bugünkü versiyonu olduklarını ileri sürüyorlar. Ancak tarihteki tarikat ya da örgütün tarzı ve yapıp etmeleriyle bunların hemen hiçbir benzerliği yok. Sorulan buysa, Masonluğun onlarla doğrudan bir bağlantısı yok. Ancak kimi masonlar o örgütlerinde de üyesi olabilir.

Ben sorunun bu olmadığını, tarihsel bağlantının sorulduğunu sanıyorum.

Bunun için önce Tapınak Şövalyeleri Örgütü’nün ne olduğunu anımsayalım.

1118 yılında Kudüs’te güya orasını Müslümanlara karşı korumak amacıyla kurulmuş bir dinsel-askeri tarikat. Varlıklarını sürdürdükleri sürece ne dinsel ne askeri bakımdan doğru dürüst bir etkinlikleri yok. Buna karşın büyük bir saygınlık elde etmişler. Bu da sahip oldukları çok değerli bir şeye belki bir “sır” a bağlanır. 13. yüzyılda daha çok ticari bir kurum haline dönüşmüşler. Avrupa’da bir tür bankacılık örgütlenmesi oluşturmuşlar ve tüm Akdeniz doğusunun ekonomisini egemenlikleri altına almışlar. 14. yüzyılın başlarında da Fransa kralı ile papanın işbirliği sonucunda ortadan kaldırılmışlar. Ancak kalıntıları başta İskoçya olmak üzere kimi yerlerde kıpırtılar halinde sürmüş.

1804 yılında bu tarikat bu kez bir ezoterik örgüt niteliğinde güya yeniden canlandırılmış. Zaten günümüzdeki Tapınak Şövalyeleri tarikatları da onun izini sürdüklerini belirtir.

Bu arada bir de Tapınak Şövalyeleri’nin operatif masonlarla pek içli dışlı oldukları da söylenir ama orasını geçiniz… Kendilerini özgü birtakım tapınaklar yaptırmış oldukları doğru. Bunun ötesinde meslek örgütleriyle bir ilişkileri olmuşsa, o daha çok yol ve köprü yapıcıları iledir. Bu meslek örgütü ise Operatif Masonluk olarak anılmış bina yapıcılarında ayrıdır.

Şimdi gelelim Masonluğa…

1717 yılında Londra’da günümüzdeki Masonluğun ilk örgütü kurulurken, Tapınak Şövalyeleri’nin adı bile geçmez. Bu kuruluşun ardında o tarikat ile zayıf bir bağlantı vardır aslında ama bu görülmez. Ancak 1738 yılında Fransa’da ilk İskoç riti kurulduğu zaman durum değişir. Bu ritin son derecesi “Tapınak Şövalyesi” derecesidir. Aslında bu da bir örgütüdür. Asıl olması gereken Prieué de Sion’dur. Fakat o örgüt çok gizlidir ve tarihte kalmış olan Merovenjler hanedanının tüm Avrupa’yı yeniden ele geçirmesini hedeflemektedir. Bu politik ülkü dolaylı olarak İngiltere’den kovulmuş olan yandan Stuartların tahtı yeniden elde etmelerini da amaçlarına katmıştır.

Tapınak Şövalyelerinin yeniden canlandırılması gibi bir eğilim ortaya çıkar çıkmaz Katolik Kilisesi Masonluğu aforoz eder. Çünkü tarih boyunca bu sorun papaların korkulu düşü olagelmiştir. Ancak bu aforoz, 18. yüzyıl ortalarına doğru ve sonrasında giderek gelişen mason ritlerinin birçoğunda Tapınak Şövalyeleri ile bağlantılı bir yüksek derece (çoğunda en yüksek derece) oluşturulmasını engelleyemez.

18. yüzyılın özellikle ikinci yarısında oluşturulmuş bulunan çeşitli mason ritleri karşılaştırılırsa, aynı derece adının birkaç rite birden kullanıldığı görülür. Ancak bu o derecelerin aynılığını göstermez. Derecenin adı öyle olsa da ritüelik kapsamı farklıdır. Zaten ritüelik kapsam aynı rit içinde bir ülkeden diğerine de farklılık gösterir. Bu Tapınak Şövalyesi derecesi için de geçerlidir.

Bazı mason ritlerinde “Tapınak Şövalyesi” diye bir derece yoktur. Ancak bir başka adı taşıyan bir derece, ritüelik kapsamı bakımından doğrudan Tapınak Şövalyelerinin tarihsel geçmişi ile bağlantı kurar. Örneğin Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nde bu bağlantı, 27. ve özellikle 32. derecede belirgindir. Nitekim Amerika’da bu ritin 32. derecesi ile York Riti’nin uzantısındaki Tapınak Şövalyesi derecesinin bir bakıma eşdeğer sayılışının gerekçesi de budur. (Bu yakın geçmişimize kadar özellikle Shrinerler için çok önemliydi.)

Dolayısıyla asal soruya benim yanıtım: Tapınak Şövalyeleriyle Masonluğun doğrudan bir bağlantısı yoktur. Ancak bazı mason ritlerinin yüksek derecelerinde Tapınak Şövalyelerinin anısı bir ritüelik öğe olarak kullanılmıştır.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 23, 2010, 02:59:05 ös
Yanıtla #1

Konu Tapınakçılar olunca özet yapmak da son derece zorlaşıyor. Zaten soru da yüzyıllardır ne doğruluğu ne yanlışlığı kanıtlanabilen bir konu. İki örgütün, yani Tapınakçılarla Masonların benzer yanları var mı diye sorulursa, tabi ki var. Hem o kadar çok var ki yazmaya kalksak sayfalara sığmaz. Ancak her ikisinin de ezoterik Aılar olduğunu hatırlatmama izin verin. Benzerlikler olmasa şaşırmak lazım.

Önce Tapınakçıların belirgin özellikleri hakkında detaya girmeden birkaç söz edeyim. Askeri ve dini bir tarikat olarak geçer, hatta “savaşçı keşişler” olarak anılırlar. Ancak en başarılı oldukları konular mimarlık ve bankacılıktır. Din konusu son derece spekülasyona açık. Ezoterik yapıları sebebiyle kafirlikle bile suçlanmışlardır. Askerlik konusunun da aslında detaylı incelenmesi gerekir. Katıldıkları savaşların sonuçlarına bakarsak başarısızlar. Bir yerde okuduğum ve çok hoşuma giden bir anlatımı aktarayım. Tapınakçılar bir futbol takımı olsaydı tahminen küme düşerdi. Skorları şöyle çünkü: 5 galibiyet, 1 beraberlik, 10 yenilgi. Tabi bu savaşlarda hiç tek başlarına olmadılar, yani sonuçlardan doğrudan sorumlu tutulmaları haksızlık olur, ama yine de paylaşmak istedim.

Aslında bence bu konunun bu kadar uzun süre tartışılmasının sebebi gizlilik. Tapınakçılar 13 Ekim 1307 tarihinde inanılmaz bir şekilde ortadan kayboldular. Bir yerlerde saklanıyor olmaları gerekiyordu, ama kimse bulamadı onları. E Masonlar da gizli nasılsa. Demek ki orda saklandılar. Doğruluğu kanıtlanamasa bile çok mantıksız gelmiyor bana. (Yanlış anlaşılmasın, bana mantıksız gelmeyen bunun iddia edilebilmesi, olayın bu şekilde gelişmesi değil).

Nereye gittikleri konusunda o kadar çok iddia var ki: Amerika, Portekiz, İspanya, İngiltere, İskoçya, İsviçre… Saymakla, ve yazmakla bitmez. Her bir ülke için ayrı bir başlık bile açılabilir.

Bir de tarikatın gerçekten 1314 yılında son bulup bulmadığı konusu var. Larmenius Beratına inanacak olursak, 1313-1838 arasında Büyük Üstatların listesi bile mevcut.

Bütün bunların yanı sıra bir de bazı Masonların kendi sözleri var. İskoçyalı Şövalye Andrew Ramsey, 24 Mart 1737 yılında Fransa’da yaptığı konuşmasında: “Masonluğun temelleri Operatif Mason localarında değil, ortaçağ şövalye tarikatlarında aranmalıdır” diyerek aslında bir ilişkini varlığına işaret etmiş. Aslında bu konuşma pek de hayırlı olmamış Masonlar için. O tarihe kadar Masonlar hakkında en ufak bir eleştiri dahi yapmamış olan Papalık, 4 Mayıs 1738 tarihinde Clement XII’nin yayınladığı bir emirname, “In Eminenti” ile masonları aforoz etmiştir. Hem de, 426 yıl önce Tapınak Şövalyelerini ortadan kaldıran emirname “Vox in excelso”  ile aynı gerekçeleri kullanarak: “kendimizce malum olan sebepler”!

Kişisel görüşüm, bunca yüzyıldır yapılan araştırmaların özeti aslında:

Bir etkileşim olduğu aşikar, ama organik bir bağlantı tespit etmek neredeyse imkansız.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 26, 2011, 09:39:35 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Mustafa Kemal üstadım bir konu dikkatimi çekti, şu anda Vatikan tarafından; Hiristiyan Masonların Aforoz edilme durumları 2011 yılında da  devam ediyormu ?  syg.   :-X :-X :-X
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Aralık 26, 2011, 11:11:42 ös
Yanıtla #3
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Sayin NOSAM33,

Hayir. Masonlar, Catolik Kilisesi tarafindan artik afaroz edilmemekte.

Saygilarimla
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Aralık 27, 2011, 01:11:55 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Üstad sonunda onlarda ,  gerçeği gördüler demekki. syg. ::) ::) ::)
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 27, 2014, 07:15:19 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Masonluğun kökleri ile ilgili bir başka çokça tartışılan ve öne sürülen konu ise, Masonların, şövalye kökenli bir topluluk olması ile alakalıdır. Tapınak Şövalyeleri'ne 1307 yılında Vatikan ve Fransa başta olmak üzere çoğu Avrupa krallığı tarafından açılan açık savaşın ardından 1314 yılında İskoçya'nın İngiltere'ye karşı kazandığı Bannockburn zaferinde Tapınak Şövalyeleri'nin kendi kıyafet ve kılıçları ile İskoç kralı Robert Bruce'un yanında savaştıkları, tüm tarih kitaplarında yerini almış bir gerçektir. Rosslyn Şapeli başta olmak üzere Tapınak Şövalyeleri tarafından yapıldığı bugün net olarak bilinen nice kilise ve kale de, bahsekonu şövalyelerin bu dönemlerde Britanya'daki varlıklarını açıkça göstermektedir.

Yoğunlukla, Avrupa ve ABD'de çalışmalarını sürdüren çok sayıda Masonik rit ise Şövalye Masonluğu denen bir janrı kabul etmişler ve çalışmalarını Masonluğun şövalye kökenleri üzerine sürdürmeyi tercih etmişlerdir. Şövalye Masonluğu doğrultusunda çalışmayan ritlerin bile hemen hemen tamamı şövalyeliğe mutlaka bir atıf yaparlar. Örneğin, Türkiye'de de uygulanan, dünyanın en yaygın riti Skoç Riti'nin yüksek derecelerinin çoğunluğu şövalyelik üzerinedir ve şövalye isimleri taşır. İkinci en yaygın rit olan ve özellikle ABD'de yoğun olarak izlenen York Riti'nin en yüksek derecesinin adı Tapınak Şövalyesi'dir.

Masonların kullandıkları pek çok sembolün şövalyelerden gelmiş olması bir sır değildir. Örneğin, Masonların bazı törenlerinde kullandıkları kılıçlar, gerek şekilleri gerek anlamlarıyla bu geleneği yansıtmakta olan şövalye kılıçlarıdır.

Masonluğun köklerini şövalyelere dayandıran görüşlere göre, kimlikleri ortaya çıkan Tapınakçılar, kendilerine -daha önce kıta Avrupasında olduğu gibi- yönelebilecek saldırılardan korunmak için, duvarcı loncaları kimliğine bürünmüş, sembollerini ve çalışmalarını eski duvarcıların sembolleri ile birleştirmiş ve eski sembollerine bu yönlü anlamlar da yüklemiş, duvarcı kimliği ile kendilerini tanıtmışlar, fakat çalışmalarını ve esas yüzlerini her zaman, hatta sonradan aralarına kabul edilen ve henüz belli bir dereceye gelmemiş olan üyelerinden bile gizli tutmuşlardır. Belki bu yüzdendir ki, günümüzde halen izlenilmeye devam edilen Masonik ritlerde de şövalyeliği esas alan dereceler hep yukarılarda yer alır.

Masonluğun kökenleri ile ilgili konular bugün Masonların dahi kesin olarak görüş birliğine varabildikleri bir konu değildir. Farklı obediyans ve ritler, farklı görüşleri öne sürerler. Bugünkünden çok daha gizli olan geçmişlerinde herhangi bir yazılı kayıt tutulmamış olması bunun en önemli sebebidir. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın da dahil olduğu dünya Masonluğu da, Özgür Masonlar Büyük Locası'nın dahil olduğu obediyanslar da, ritüellerinde Masonluğun köklerini Operatif Masonlara dayandırır, ilk 3 derece ritüellerinde -şövalye yaşam tarzı denebilecek bir anlayışa atıfları saymazsak- şövalyelikten, ismen, bahis açmazlar. Şövalyelik kökleri ile ilgili konular yüksek derecelerde işlenilir.

Bu konuda kimse tarafından reddedilmeyen bir gerçek vardır ki, Masonluğun geçmişinde şövalyeliğin öyle veya böyle bir etkisini yok sayabilmek mümkün değildir ve Masonluk -eğer bütünüyle onlar tarafından kurulmamışsa- Ortaçağın ünlü şövalyelerine çok şey borçludur.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
26 Yanıt
16752 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 12, 2007, 03:17:17 öö
Gönderen: Hamlet
8 Yanıt
6365 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 10, 2008, 10:42:42 ös
Gönderen: blossom
23 Yanıt
17997 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2011, 03:52:40 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5135 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 16, 2009, 12:41:06 ös
Gönderen: karahan
3 Yanıt
6007 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2011, 02:27:57 ös
Gönderen: triocharger
24 Yanıt
15626 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 26, 2011, 08:39:15 ös
Gönderen: Alşah
5 Yanıt
6655 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2014, 08:58:46 ös
Gönderen: ABCDEF
5 Yanıt
5081 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2014, 07:21:04 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4577 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2014, 02:02:07 ös
Gönderen: Kajmeran
5 Yanıt
4686 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2015, 11:48:02 ös
Gönderen: ozkann