Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Araştırmacı Yazarlarımız  (Okunma sayısı 9283 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 02, 2019, 05:16:47 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Foruma bir yazı yazacaktım. Daha doğrusu, bir araştırmacı yazarımızın bir yazısını kendimce yeniden şekillendirerek aktaracaktım. Aslında o işi yapmayacak değilim.

O yazının başında da kaçınılmaz olarak, “araştırmacı yazarlarımızdan şu kişinin kaleme almış bulunduğu yazı kaynak alınarak” ya da buna benzer bir ifade kullanacaktım. Nitekim olacak bir ara. Hem uzunca sürecek.

Yararlandığı, aktarmalar yaptığı kaynakları açıkça göstermek, yazan kişiyi küçültmez. Buna karşın ülkemizde kimi ünlü profesörlerin intihal yaptığını yani başkasının yapıtını kopyalayıp orijinali sanki kendisininmiş gibi gösterdiğini hatta yutturduğunu biliyoruz.

Benim yapmış olduğum çalışmaları kopyalayanlar da var; hem bu forumdan hem başka yerlerden. Kaynak gösteren de oluyor göstermeyen de. Ben bunu hiç umursamıyorum. Tersine memnun bile oluyorum, yapmış olduğum çalışma bir işe yaramış diye…

Ancak bu kaynak gösterme işi her zaman olmayabilir. Öyle ki, belki bir birikim kurmuşsunuzdur. Bunu kurarken ileride bunlardan bir şeyler çıkacağını hiç düşünmemişsinizdir. Bu nedenle kaynakçayı not etmemişsinizdir. Böyle büyük yapıtlar var kaynakçası bulunmayan ve kendisi başka çalışmalar için kaynak yapıt olmuş…

Akademisyenler ise her tümceyi sorgular ve derler ki “Bunun kaynağını göstereceksin bir dipnot ile.” Çok boğuşmuşumdur onlarla: “Yahu öyle kaynağı falan yok. Ben yazdım kendi kafamdan kendi bilgi birikimi ve düşünce yeteneğim ile.” Olamaz mı? Her şeyin bir başlangıcı, bir özgün kaynağı var.

Ülkemizde hem genelde hem özelde pek değerli araştırmacı yazarlarımız var. Bu bağlamda Masonluk da özellerden bir başlık.

Ne yazık ki araştırmacı yazarlarımızın sayısı pek az. Gerek genelde gerekse özelde. Dolayısıyla yayınlanmış araştırma, inceleme, kurgu, değerlendirme yapıtlarımızın sayısı da pek az.

Neye göre az?

Gelişmiş ülkelere göre.

Gelişmiş ülke derken burada ille de endüstriyel bakımdan gelişmiş ülkelerden söz etmiyorum. Örneğin bir ülke felsefe ya da edebiyat bakımından çok gelişmiştir de endüstriyel bakımdan öyle olmayabilir. Karşılaştırma bakımından bir gelişmiş ülke örnek alınırsa soralım: Orada belli bir süre içinde (diyelim ki bir yılda) kaç yeni kitap basılıyor bizde kaç? (Bu yazının istatistik bölümünde oluşu da bundan ileri geliyor.)

Bu oransızlığa üzülmenin gereği yok. Asıl üzülünmesi gereken nokta bizim ulusça kitap okumayışımız. Buna üzülmek yetmez; çaresinin bulunması gerek. Kitap okunmayınca niçin basılsın, basılmayınca yazar niçin yazsın, yazmayacak olduktan sonra niçin araştırsın ki…

İşte budur asıl geri kalmışlığın göstergesi, teknolojik üretim bakımdan yetersiz olmak değil.

Bu noktada demagoji yapılabilir “Kitap öldü, yaşasın e-kitap” diye. Hani İngilizlerin “Kral öldü yaşasın yeni kral” dedikleri gibi. (Onu da çok zamandır diyemiyorlar.)

Ne fark eder ki? Basılı ortamı okumayan dijital ortamı da okumuyor. Hatta daha hiç okumuyor.

Eskiden yakınırdık, insanlarımız otobüste, trende, vapurda, parkta hiçbir şey okumuyor, en iyisinden gazete okuyor belki, gazete okuyanın çoğunluğu da spor sayfasına konsantre, gazete bile okumayan çoğunluk lök gibi durarak aslında değerli olması gereken zamanını farkına varmadan boşuna harcıyor diye…

Şimdi bakıyorsunuz, aynı yerlerde hepsi ellerindeki avuç içi ekranını açmış ona bakıyor, bir yandan parmağıyla kaydırarak.

Bir şey mi okuyor bu insanlar? Keşke…

Masonluk üzerine ve bağlantılı konularda yapıt vermiş olan araştırıcı yazarlarımızın da sayısı az. Basılı kitaplarımız az, dergilerimiz az, şu masonlar.org sitesi gibi elektronik ortamda bilgi sağlayan, bilgi ve görüş alışverişine elverişli ortamlarımız da az.

Yoksa aslında hiç az değil de bize mi az geliyor?

Herhangi bir gelişmiş ülkeyi alalım. Orada kaç loca var, kaç mason var? Bizde kaç loca var, kaç mason var. Sonra bu karşxılaştırmayı araştırmacı yazarlar ve bunların yayınlanmış yapıtları bakımından yapalım.

Ben böyle bir karşılaştırma yapmadım bugüne dek ama inanın ki bunun istatistiği çıkarsa biz galip geliriz.

Bu bir yarış değil elbette. Sadece bilinmesi gereken şu ki bizim araştırmacı yazarlarımızın ve vermiş oldukları yapıtların sayısı hiç de küçümsenecek ölçüde değildir.

Bu yazıyı çok uzatmadan burada bitirmeliyim. Daha sonra kimi araştırmacı yazarlarımızın yapıtlarından aktarmalar yapacağım, bu siteyi izleyenler yararlansın diye…




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 02, 2019, 05:30:22 ös
Yanıtla #1

Efsane geri döndü.  8)

Geçmişte foruma yapmış olduğunuz katkılar için ve belli ki gelecekte de yapacağınız katkılar için çok teşekkürler sayın ADAM.

Konuya gelince yazdıklarınıza katıldığımı belirteyim.

Sevgiler.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Eylül 05, 2019, 02:49:28 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Doğru rehberini bulana ne mutlu...