Hrant Dink cinayeti sonrası düşüncelerimi yazmıştım güncel olmasa da forumda paylaşmak istiyorum.
Hepimiz Katiliz,
Herkesin Ermeni, herkesin Samast olduğu haberlerin arasında doğru bilgiyi yakalamak oldukça güç doğrusu. Bir cinayetin ardından, aynı fikirden olanların veya olmayanların ortak bir duruşu gibi algılamıştım “Hepimiz Ermeniyiz” sloganını. Duygusal bir tepki, artık düşüncenin kime ait olursa olsun sahibinin ölümüne sebep olmasına karşı haykırışlarıydı aynı zamanda. Sembolikti kuşkusuz ve kim ne mana ararsa arasın masum geldi ve hala öyle geliyor bana.
Siyasiler başta olmak üzere, meydanında tartışmayı alevlendirmesi sonucu; stadyumlarda nedenini anlamadan bilmeden binler-onbinler ortak bir haykırışla katil oldular “hepimiz Katiliz (Samast)” diyenler. Hani dinlerde de vardır ya ameller kadar niyetlerde önemli diye. Tıpkı Dink’in yargılanmasında, sözlerinin zorlanarak farklı yorumlanması gibi “Hepimiz Ermeniyiz” sloganı da bir cinayete kurban gitti farkında olunmadan.
“Hepimiz Ermeniyiz” Hrant Dink’in son yazısındaki güvercinin aralamak istediği barış kapısıydı. Fikrin özgürce uçabildiği şiddetin son bulduğu bir kapıydı. Bu kapı aralansa belki de artık fikrini beyan etmesinden dolayı kimse ölmeyecek ve huzuru bulma fırsatı doğacaktı. İşte gene o karanlık eller bu sloganın arkasındaki özgürlükçü yaklaşımı fark etmiş ve milyonları etkileyebileceği korkusuyla Ermenimisin, Türkmüsün gibi sığ bir tartışma ile bir cinayet daha işlemiş oldu.Bir güvercin daha vurulmuş oldu.
Sizce de acı değimli? Tıpkı son beş senedir yaşanan AB ye girelim mi? Girmeyelim mi? Ondan önce ki senelerde olduğu gibi Kürt Realitesi tanınsın mı? tanınmasın mı gibi? Sonuç ne ya sev ya terk et!
Orhan Pamuğun fikrine katılın veya katılmayın o bir düşünür ve yazar. Sevdiği ülkesinden “ya sev ya terk et diyerek uzaklaştırıldı” birçok düşünür gibi. Sevdiği topraklardan mahrum bırakmış gölgelerin gücü ile terk ettirilmiştir bu ülke.
Kendini vatansever kendilerinden olmayanı vatan haini olarak gören zihniyet sığ sularda boğuşurken aslında vatan haini olduklarını unutuyorlar, asıl bölücülerin kendileri olduğunu unutuyorlar ve az gelişen , gelişmekte zorlanan bir ülkenin gençliğini buluğ çağın da yanlarına çekerek katil üretiyorlar.
Katil fabrikaları bugün Trabzon’da yarın Antalya'da, Malatya'da, Diyarbakır’da katiller üretirse şaşırmamak lazım.
Sormak istiyorum fikir üretemeyen bir ülke de açılımlar ve gerçek bağımsız bir ortam nasıl olur diye.Tek taraflı olarak ülkeyi savunma bahanesi ile cinayet işleyenler mi? Rantlar kaybolur diye özgürleşmeye karşı olanlar mı? Yoksa ülkemizi geleceğe taşıyacak düşünürlerimiz mi?
Evet yeni bir slogan bulmalıyız beklide “Hepimiz Güverciniz”
Halbuki bu ülkede her kesimin refah ve huzur içinde yaşamasını medyadan haykıranlar, vatansever görünenler değil midir ortamda ki huzuru tekrar bozan.
Nasıl bir anlayıştır ki hem vatansever olup hem de ülkeyi asıl bölen kamplaştıran sen olacaksın. Nasıl bir medyadır ki bir yandan suikasta karşı çıkacak, sağı solu suçlayacaksın sonra da kargaşa yaratacak beyanları amaçlarına uygun yerlere taşıyacaksın.
İkilemler coğrafyasının, ikilemler ülkesin de yaşarken sanırım bunlar artık kanıksanmış olaylar ama ben anlayamıyorum ve kanıksamak istemiyorum.
En büyük tehlike değil midir , doğal olmayan ölümlerin artık doğal görülmesi.