Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "Derviş" Masonlar  (Okunma sayısı 30803 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 27, 2009, 10:59:10 ös
Yanıtla #10
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Barbaros, Akşemsettin Hacı Bektaş'ın değil Hacı Bayram-ı Veli'nin öğrencisidir; önce bunu belirtmek isterim. II. Mahmud'un 20 kadınla evlendiğini ise sanmıyorum, hatta bir kadınla bile evlendiğini sanmıyorum. Bu konuda kaynağınız var mı merak ettim.

Sayın Akasya, her padişahın Bektaşi olması gibi bir durum söz konusu değildir ve olamaz da. Günümüzdeki Bektaşilik (Babagan ve Çelebiler kolları), o tarihlerde de yine bu şekilde varlığını sürdürmektedir. Yeniçeriler, çoğunlukla Bektaşilik'in daha şehirli kolu olan Babagan koluna mensuptur. Konuyla ilgili yakın zamanda Hakk'a yürümüş olan İren Melikof'un kitaplarını size tavsiye ederim.

Sayın Ozak1977, II. Mahmud reformlarıyla tanınmaktadır elbette fakat çok da fazla övgüyle bahsedilmez. Çok zor bir dönemin padişahıdır her şeyden önce. Sened-i İttifak'a imza koyan ayanların sayısı yanlış hatırlamıyorsam sadece ikidir. Ölü doğmuştur. Yeniçeri Ocağı'yla birlikte tüm Bektaşi tekkelerini de kapattırır, dedeleri ve dedebabaları öldürtür. Bu tekkeler sonradan çoğunlukla Nakşibendi tarikatına verilecektir. Şu an gördüğünüz bazı kırık mezar taşları bile o zamanlar tahrip edilmiş Yeniçeri ya da Bektaşi ulularının mezarlarıdır. Halkı Yeniçeri'den ayıklamak için türlü haberler yayılır. Bunlardan bir tanesi, benim bir aralar hikayeleştirdiğim, oldukça eğlenceli bulunabilecek bir Türk Sleepy Hollow'u olmaya uygun "Yeniçeri Vampir" hikayesidir.

Yine II. Mahmud'un Alemdar'a yardım etmek istememesi ve Kavalalı'nın isyanı gibi konular da onun saltanatının başarısına gölge düşürebilir. Sanırım hala bazı Aleviler tarafından Vaka-yı Hayriye olarak değil de Vakayyı Şerriye olarak adlandırılır Yeniçeri Ocağı'nın kapatılması. Bence de Sayın Akasya'nın tavsiyesine uyup, tarihi karşılaştırmalı olarak okumamız gerekir.

Sayın M.Akyol, II. Mahmud'u eğer Yeniçeriler'e bıraksaydınız muhtemelen onu tahta geçirmezlerdi. Bu işi yapan Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa ve onun emrinde ki eyalet askerleridir. Ama şunu da belirtmekte yarar var, Yeniçeri Ocağı'na bağlı Laz kayıkçılara yapılan bir terbiyesizlik sonucu bir anda parlayan isyana destek verip vermemek adına Ocak'ta da uzun tartışmalar sürdüğü bilinmektedir. Yeniçeri en sonunda ne olursa olsun yoldaşlarını yarı yolda bırakmamaya karar verse de, Yeniçeri veya Bektaşi büyüklerinin kontrolünde indirilmemiştir III. Selim. Ocak hala Genç Osman'ın Yedikule'de başına gelenlerle bozulan imajını düzeltmeye çalışırken; art arda ve biraz da art niyetli yapılan devlet hamleleriyle biraz da dışlanmış, isyana teşvik edilmiştir.

O dönem İstanbul'unda yaşasaydık eğer anlayacaktık, Yeniçeri demek İstanbul demekti. Yeniçeri, İstanbul'un ruhu ve padişahın vücudu demekti. Ocak'a bağlı kişiler sadece askerler değil aynı zamanda büyük bir esnaf bölümüydü de. Yani olayın aslında büyük de bir toplumsal boyutu vardır, asla bir Varna Savaşı'ndaki Yeniçeri'yle, Lale Devri Yeniçeri'sini karşılaştıramayız... İyi bir dönem tahlili yapmamız gerekir.

Bir de devletler elbette tarikatlerin oyuncağı olmamalıdır fakat Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının akabinde, devlet bu sefer de Nakşibendi kontrolüne girmiştir. Bu ayrıntıyı atlamamak lazım.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Ocak 27, 2009, 11:09:46 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Sayın Veritas

Bana kitap tavsiye etmeyin bu bir, yazdıklarımı da artık bir zahmet doğru okuyun bu da iki. Ben sizden tavsiye istemedim. Gereksiz yere tartışma başlatmayın. Size cevap yazmazdım ama bu kadarı fazla...



Ocak 27, 2009, 11:15:09 ös
Yanıtla #12
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Akasya, kitap tavsiye edilmesinin nesine alındığınızı anlamadım? Yazdıklarınızın nesini yanlış okuduğumu da anlamadım? Gereksiz yere nasıl bir tartışma başlattığımı hiç anlamadım? Neyin, ne kadarı, neden fazla onu da anlamadım? Lütfen bana cevap yazınız, benim için sorun değil. Tavsiyelere üzüleceğinizi bilsem, kalbinizi kırmak istemezdim.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Ocak 28, 2009, 12:06:38 öö
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Sayın Veritas. Bir tartışmanın içine giren bir kişiye kitap tavsiye edilmesi sizce olumlu karşılanabilir mi? Bir tartışma olmasa bile, karşılıklı fikir alışverişinde, düstur sahibi olmak hepimiz için önemlidir. Bir kişiye zeki derseniz, zeki biriyse alınır, alınmakta haklıdır.

Padişahın Bektaşiliği'ne gelince, "tüm" kaynakları bir kenara atsam, yalnızca yürek gözüyle baksam, yüzlerce yıllık bir düzenin içerisinde yalnızca baskıyla Bektaşiliği bir arada tutmamıştır ve saire.... Kaynaklar doğru kullanılmadığında kırıcı olur, doğru kullanılsa bile, salt aklın eleştirisi için değil. Olduğumuz şeyleri birbirimize anlatmak amaçlı değil, gelecek için olmalıdır...

Az önce Sayın Dino'dan okuduğum bir alıntıyla, size tüm site sakinlerine iyi akşamlar...

Yazik, hem de cok yazik. Icten ve distan pompalanan siz-biz, musluman-yahudi, sagci-solcu ayrismalarina kaniyoruz, kanmasak bile sihirli eller 8-10 yerde bombalar patlatiyor, inandiriliyoruz.

Allah hepimizin akil sagligini korusun.


Ocak 28, 2009, 12:20:30 öö
Yanıtla #14
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Gerçekten fikrimi soruyorsanız olumlu karşılanabilir, en azından ben olumlu karşılarım. Ama düşüncesiz davranmış da olabilirim, sık sık yaptığım patavatsızlıklardan biri de olabilir; pek anlamıyorum bu durumları, o yüzden sizden tekrar özür dilerim. Ama gerçekten, birisi bana zeki derse alınmam; belki de zeki değilimdir =) Muhtemelen yine benim anlamayarak kırdığım potlardan birini daha kırdım, içten bir şekilde özür dilerim. Böyle düşünebileceğinizi hayal etmemiştim. Kusurumda kasıt değil taksir vardır.

Fakat sizinle yine de padişahların Bektaşiliği konusunda aynı düşünmüyoruz. Yürek gözü bence pozitif bilim kaynağı olmaktan uzaktır, subjektiftir. Padişahların Bektaşilik'e olan iyi tutumlarından bahsediliyorsa eğer bir dereceye kadar elbette doğrudur ama bu padişahları Bektaşi yapmaz ki...

Sayın Dino güzel söylemiş, tam olarak konuyla bağlantısını kuramasam da... Amin diyorum ben de son dileğinize...
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Ocak 28, 2009, 10:51:00 öö
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi

Osmanlı kimliği üzerine yoğunlaşan araştırmalar, devletin bu mozaik yapısından ötürü, Türk kimliğini bir yana itmektedirler. Böylece ağırlığı Yeniçeri, Devşirme e Enderun ( Ermeni-Rum-Yahudi-Sırp-Arnavut-Hırvat vb. azınlıklar dahil) olmak üzere bu mozaik kuruluşun bazen “Osmanlı kültürü” olarak da ifade edildiğine tanık olmaktayız. Osmanlı kimliği üzerinde araştırma yapan bazı aydın grupları ileri sürdükleri görüşlerin yoğunluk noktası; Acaba tek bir Osmanlı kimliği var mı? Kimine göre. Bizzat, Osmanlının kendisini algılayışına göre bir Osmaanlı kimliğinden söz açmak mümkün değildir.” veya “Osmanlı kimliği derken çeşitli kimliklerle karşı karşıyayız.” Buna göre “Osmanlı çoğulcu kimliktir”. “Milli kimliği Batıda burjuvazi yaratmıştır.” “Osmanlı’da burjuvezi yoktur, çünkü kendi burjuvazisi gayri müslimdir”. Tartışmalarda, OSmanlı kimliği ile Osmanlı kültürünü özdeşleştiren görüşler yanında, Osmanlı kültürü gibi bir kavramı kullanmayan düşüncelere de rastlamaktayız. İlber Ortaylı’ya göre; “ Osmanlı öyle bir imparatorluk ki bir yönden Rönesans kültürüne bulaşır, diğer tarfta göçebe zirai bir topluluktu. Bu nedenle,Osmanlı kültürü üzerinde konuşmak çok zordur.” Ortaylı “ Osmanlı kültür kavramını bir yana iterek, bu hususta “Osmanlı kurumları” üzerinde durulması görüşündedir. Ayrıca kültür sözcuğünü ki Latince Colere, toprağı sürmek anlamına geliyor Türkçeye çevirmek bir anlamsızdır. Bu nedenle kültür tanımlamaza olduğu gibi kulanılması tezi savunulmaktadır. Ancak, antropojik anlamda kültür tanımında birtakım zorluklar mevcutsa da bir noktada bilim dünyası birleşmiş bulunmaktadır. Malinovksi Ogburn Rivers Linton Kroeber, Herskovits, Redfield ve nihayet Parsons gibi dünyaca tanınmış antropolog ve sosyologlar kültürü belirlemede ittifak etmiş bulunuyorlar. Bu da “maddi ve manevi unsurları olan insanın doğaya karşı öğrenilmiş davranış biçimleridir” tarzımdadır.

Prof. Doktor Orhan Türkdoğan, Milli Kimliğin Yükselişi

İlber Ortaylı, Yavuz Sultan Selim'e dek olan dönemde padişahların Bektaşi Kültürü'ne yakın olduklarını belirtmiştir. Kaynak aklımda değil, ama bu sonraki padişahlara da bir şekilde yansımıştır. Hatta Güneri Civaoğlu köşesinde bu duruma değinmiştir.

Yukarıdaki yazıyı Osmanlının "ebru" görünüşü için alıntıladım. Padişahlar da aynı biçem içindedirler...

Sağduyulu davranışla, yürek gözü ayrıdır. Sağ duyu, kişinin biraz da karşıdaki kişiyi sürekli övmesine yaslanır. Yürek gözü denense geçmişten biriktirerek gelen yani bir filozofun iç-bilinç dediği bir kavramdır.

Şimdi ben yukarıdakileri yazdım, bir yığın sünniyi karşıma aldım, Alevi kökenlileri de, bu ben de bu denli bir sıkıntı oluşturuyorsa, oluşturdu....

Bağlar zor kavranır, kimi yazarlar bizi birbirimize düşürmek için ellerinden geleni ardına koymaz, tarih bunların en başında gelir, Doğu Anadolu'da yaşanan tehcir bunun örneğidir, Sayın Dino'nun yazdıklarını bu anlamda önceki paragrafımda, sözlerimi bitirirken yazdım...

(Ben Bektaşi-Alevi Kökenli değilim, bu da gereksiz bir dipnot)


Aralık 11, 2011, 07:36:39 ös
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Dostlar geçmişe takılıp geleceğimizi mahvetmeyelim.Yarınlar Uzayda syg. :-X :-X :-X
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Şubat 21, 2015, 03:59:40 öö
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

İslam ve Masonluğun 'düşman' gibi gösterildiği ülkemizde, sık sık gündeme gelmesi ve okunması gereken bir yazı olduğunu düşünüyorum. Teşekkürler sayın MASON.

Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Masonlar.org un "En" leri

Başlatan Hamlet « 1 2 3 4 » Yorumlar

33 Yanıt
20106 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 09, 2008, 10:10:41 ös
Gönderen: blossom
53 Yanıt
19495 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2007, 01:15:22 öö
Gönderen: shemuel
"Türban Rahibe Kıyafetidir"

Başlatan LEON COMANDANTE « 1 2 3 4 » Guncel Konular

34 Yanıt
21625 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 03, 2012, 07:11:13 ös
Gönderen: karahan
5 Yanıt
5476 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2008, 01:35:11 ös
Gönderen: Original Life
0 Yanıt
4143 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 15, 2008, 12:11:04 öö
Gönderen: Isis
21 Yanıt
11099 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 17, 2009, 05:09:02 ös
Gönderen: baris
16 Yanıt
12124 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2012, 01:57:36 ös
Gönderen: Hacamat
30 Yanıt
28803 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2011, 10:59:42 ös
Gönderen: DEMİRCAN
1 Yanıt
4290 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 30, 2015, 04:54:02 ös
Gönderen: 38
22 Yanıt
10944 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2016, 02:03:11 öö
Gönderen: smyrnali