Aslında burada çok önemli şeylerden bahsediyoruz.
Sayın Adam, bu konuda çok okumuş, diyor ki Masonlar içinde bile, dışarıdan masonluğu araştırmış bir hariciden daha az şey bilenler var. Ve ekliyor, "zaten masonluk bir bilgi kurumu" değildir diye.
Burası bence çok önemli. Bilgi kurumu değildir? Acaba? Benim bu konuda şüphelerim var. Ama Sayın Adam'ın söyledikleri mantıklı geliyor. Nitekim eğer bilgi kurumu olsalardı, ben bu bilgilerin yüzyıllardır orada bir "sır" olarak kalacağını, tüm üyelerinin bu kadar ketum olacağını düşünemiyorum. Gerçeğin, eninde sonunda ortaya çıkacağını biliyorum ve tarih bunu birçok kez göstermiştir.
Yani Sayın Adam da şunu söylüyor, "orası bilgilenecek bir yerden ziyade, istifade edilecek bir ortamdır". O deneyimi orada yaşarız diyor. Masonluk yaşanılır diyor.
Bunlara ben de katılmak istiyorum.
Ama bunlara katılmanın, masonluğu, herhangi bir cemaat birlikteliğinden fazla bir şey olarak ortaya çıkarmadığı anlamına geleceğinin de altını çiziyorum.
Masonluk hakkındaki ana dedikodulara bir bakarsak, kimileri masonluğu, şeytanın kontrolünde bir nifak merkezi olarak görüyor, kimileri egemen güçlere hizmet için siyasi faktör olarak çalıştıklarını öne çıkarıyor, kimisi dünyayı tanrısız, seküler bir ortam haline getirmek için uğraştığından bahsediyor, kimisi de masonluğun sadece bir kardeşlik ortamı, yani bir cemaat olduğunu söylüyor.
Ben Sayın Adam'ın dediklerini düşünürsem masonluğun bir kardeşlik olduğu, ve bunun da herhangi bir komüniteden farksız olduğunu çıkarabilirim.
Evet, bu deneyim kitapevlerinden daha çok insanın işine yarayabilir. Bir kere çağın insanının en çok korktuğu duygu olan "yalnızlık"tan insanı korur. Dahası var mı? Tabii var; zengin ve kültürlü, kaymak tabaka insanla iletişim ayrıca bir güç de getirir.
Sayın Adam, masonluğa benim kadar kuşkuyla bakmıyor
O belli ki mason kurumuna bir sempati duyuyor. Sempati duyduğundan benim burada çıkardığım sonuca büyük ihtimalle katılmayacağını düşünüyorum. Ama büyük resim böyle diyor. Buradan daha başka ne çıkarabiliriz ki?
Mason üyeler de, aman sözümden dönerim diye hiçbir şey söylemiyorlar