Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Konuyu başlatan: ADAM - Mayıs 02, 2010, 03:28:25 ös

Başlık: MASONLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER - 3
Gönderen: ADAM - Mayıs 02, 2010, 03:28:25 ös

Bu yazı dizisinin önceki bölümünde, masonların bir mason lokalinin dışındaki bireysel ilişkilerinden söz etmiştim. Burada ise kapıyı açıp içeriye girecek ve masonlar orada, kendi lokallerinde neler yapıyor, ne gibi ilişkileri var, bunlara şöyle bir göz atacağım.




Aslında Masonlukta “lokal” diye bir kavram yoktur. Bunu ben uydurdum; şu “mekân” sözcüğü pek hoşuma gitmiyor da ondan. Bu amaçla Masonlukta geleneksel olarak doğrudan “loca” ya da “büyük loca” terimlerinden biri kullanılır. Çünkü bu terimler birer mason kuruluşunu nitelemekle birlikte birer toplanma ya da çalışma yerini de niteler. Ancak bu bakımdan da özellikle “loca”nın “mabet” sözcüğüyle eş anlama gelmesi de söz konusu olur.

Burada, “lokal” deyince bunu “en az bir mason mabedinin bulunduğu fakat başka bölümleri de olan bir bina” olarak tanımlıyorum.

Bu bölümde değineceğim konu, masonların, sadece localarının oturumlarına başlanmadan önce ya da bir başka zaman lokalde buluşmaları ve serbest görüşmeleri sırasındaki ilişkileri kapsayacak. Mabette yapılan oturum sırasındaki ve “kardeş sofrası” dedikleri ortamdaki davranışlarının, bunlarla bağlantılı ilişkilerinin niteliği ayrı.

Bir mason lokalindeki ilişkilerin temeli, tam bir eşitlik içinde karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır. Masonların, dışarıdaki ilişkilerinde gözetmeleri gereken kurallardan çoğu, lokaldeki ilişkileri sırasında da geçerlidir. Ancak burada uyulan ya da gözetilen birkaç kuralı daha şöyle sıralayabilirim:

   Bir mason lokalinin kapısından içeri girilir girilmez, dışarıdaki birtakım yetkiler, ayrıcalıklar, unvanlar ve güçler unutulur. Dışarıda herhangi bir üstün yeri (mevkii) ya da görevi olan bir mason burada bundan ötürü bir ayrıcalık görmeyi beklemez ve bunu sağlamaya da kalkışmaz. Hiç kimse de onu, diğer kardeşlerden farklı tutmaya, ona dışarıdaki durumu nedeniyle özel bir saygı göstermeye eğilimli değildir.

   Mason lokaline girilince, orada sadece Masonluktaki dereceler, unvanlar ve yetkiler işlerlik kazanır. Her kardeşe, derecesine, görev unvanına uygun şekilde davranılır. Fakat bu kardeşçe ve eşitlik içinde olması gereken tutum ve davranışı bozmaz ve birtakım kalıplara sokmaz.

   Mason lokalinde her mason «............ kardeş» ya da «......... üstat» olarak anılır. İlginçtir ki hiç kimseye “………… kalfa” denmez. Görev unvanları ise, yalnızca üstad-ı muhterem ve büyük üstat ile konuşurken özellikle kullanılır. Hiç kimseye “............... bey” ya da “............... hanım”, “beyefedi”, “hanımefendi”, “komutan”, “patron”, “hoca” denilmez. Bunlara benzer başka sıfat ve rütbeler kullanılmaz. Özellikle “dost” ve “arkadaş” sözcüklerinin kullanımından özenle kaçınılır. (Ancak bu bağlamda Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar büyük Locası’na özgü farklı bir uygulama da var: Büyük locada herhangi bir görevi olan masonların görev unvanlarının başına “muhterem” sıfatı ekleniyor; Büyük Üstada da “En Muhterem”. İşte bu sıfatlar o görevleri yürütmüş olanlar için yaşam boyu kalıcı oluyor. Bundan böyle o masonlar, adlarının başına bu sıfatlar da eklenerek anılıyor; konuşma sırasında bile.)

   Bir masonun diğerine söz yöneltmesi (hitap etmesi) sırasında, kardeşliğin bir diğer gereği olan yakınlık uyarınca ona rahatlıkla “sen” diyebilir. Adını söylerken doğrudan ilk adını kullanabilir. Fakat bu, nedeni her ne olursa olsun, saygı duyulan ve saygı gösterilmesi uygun düşen bir kardeşe “siz” denilmesine engel değildir.

   Büyük üstat ve bir locanın üstad-ı muhteremi ile konuşulurken ise, adları değil, yalnızca görev unvanları söylenir; “Büyük Üstat” ve “Üstad-ı muhterem” denir.

   Lokalde, mabet dışındaki ilişkilerin belirli bir düzen ve disiplini yoktur. Söyleşilerde yer yer gruplaşmalar oluşur. Bu ortam, masonların birbirlerini daha iyi tanıyabilmeleri, yakınlaşmaları ve yakınlıklarını geliştirebilmeleri bakımından kaçırılmaz bir fırsat yaratır. Bunun için de masonlar, öncelikle daha seyrek görebildikleri ve daha uzaktan tanıdıkları ya da hiç tanışmamış oldukları kardeşlerle bir arada bulunmaya, onlarla iletişimlerini geliştirmeye özen gösterir. Özellikle dışarıda sık sık bir arada olabildikleri kardeşleriyle mason lokalinde de birlikte olmayı, başka yerlerde kolayca yapabilecekleri söyleşi ve görüşmelerini burada da sürdürmeyi bir yana bırakır, mason lokalinde masonca ilişkilerini geliştirmeye bakarlar. Bir diğer deyişle, mason lokalinde her mason, ancak orada görebildiği ve görüşebildiği kardeşlerle bir arada olmayı yeğler. (İlginç, değil mi?)

   Eski masonlar, yeni kardeşlerine özel bir yakınlık gösterir. Yeni bir masonun önderi (önericisi), lokaldeki buluşmalar ve şöyleşiler sırasında onu diğer kardeşleriyle tanıştırır ve “mason çevresi”ne alıştırıp ısındırmaya çalışır. Kuşkusuz, her yeni mason da buna hazır ve istekli olmalıdır ki beklenilen düzeyde sıcak ve olumlu ilişkiler kurulabilsin.

   Lokaldeki buluşmalarında masonlar kendi aralarında şakalaşabilir, nükteler yapıp gülüşebilirler. Ancak bunda da gene ölçüyü kaçırmamaya, “lâubali” olarak nitelenebilecek tutumlardan sakınmaya, özellikle genel görgü kurallarını göz ardı ederek «Burası bir kardeşlik ortamıdır. Bunları burada konuşmazsak nerede konuşabiliriz.» diye düşünüp şaka ve nüktelerini bayağı sayılabilecek bir düzeye indirmekten kaçınırlar.

   Lokalde herhangi bir düzen ve disiplin gerekmese bile aşırı ölçüde yüksek sesle konuşmaktan, söyleşi ya da şakalaşma konusuna başkalarının da dikkatini çekmekten, kahkahalar atmaktan, birbirlerine uzaktan seslenmekten sakınılır.

   Lokalde, bir mason kendi işiyle ilgili konular ve sorunları üzerinde kardeşlerine danışabilir, görüş ve önerilerini alabilir, onlarla dertleşebilir. Lokalde “iş” ile ilgili konuların görüşülmesi yasaklanmış değildir. Fakat bunun ölçüsünü de bilmek gerekir. Özellikle, mason lokalinin bir “iş ilişkileri kurma ortamı” olmadığı unutulmamalıdır. Nitekim masonlar buna da özen gösterir.

   Her ne konuda olursa olsun, masonların dışarıdaki ilişkileri sırasında aralarında doğmuş olabilecek tüm anlaşmazlık ve çekişmelerinin tümünü dışarıda bırakmış olmaları gerekir. Masonluk ile doğrudan bağlantısı olmayan hiçbir tartışma ve çekişme mason lokaline getirilmez. Diğer kardeşleri de böyle bir anlaşmazlık içine çekmekten, ortadaki sorunun çözümlenmesi için onları “arabulucu” ya da “hakem” durumuna sokmaktan sakınırlar. Kuşkusuz, iki mason arasında bir anlaşmazlık varsa, diğer kimi masonlar bunun giderilebilmesi için arabulucu olmayı seve seve kabul eder ama mason lokali bunun yeri değildir.

   Bir mason lokale geldiğinde kendinden önce gelmiş olanlar varsa, onları önceden tanımasa bile selâmlar. Onu tanımıyorlarsa, kendisini tanıtır. Tanışma, Masonluktaki kardeşçe ilişkilerin ilk adımıdır.

   Birbirlerini uzunca bir süre görmemiş olan masonlar kucaklaşıp öpüşebilir. Ancak, her karşılaşmada öpüşme gerekli değildir. Bu nedenle, birbirlerini sık sık gören masonlar el sıkışmakla yetinir.

[Bunu deyince aklıma masonlarla ilgili bir anlatı geldi… Aktarmadan geçemeyeceğim. Bir yerde (nerede olduğunu özellikle yazmıyorum) bir mason lokalinin kapısının önünde buluşan masonlar, çevrenin pek de kalabalık olmayışı nedeniyle kucaklaşıp öpüşüyorlarmış. Orasının nasıl bir yer olduğunu bilmeyen biri, çevredeki bir diğer kişiye sormuş «Şu bina nedir, nasıl bir yerdir?» diye. Beriki, «Doğrusu pek bilmiyorum. Buraya hep kelli felli adamlar gelip gidiyor. Ancak çoğue bir garip.» diye yanıt vermiş. Beriki  «Nasıl yani?» diye üsteleyince, «Ne bileyim, çok öpüşüyorlar da!» demiş.]




Şimdi bir de şu sorun var: Masonlar arasındaki ilişkiler sırasındaki anlaşmazlıklar… Bir sonraki bölümde de ona değinelim.