Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: OBEDİYANSLAR (BÜYÜK LOCALAR) ARASINDAKİ İLİŞKİLER - 3  (Okunma sayısı 4210 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 03, 2010, 11:05:50 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




İki büyük loca arasındaki ilişkiler, kendiliğinden ve öyle birdenbire kurulmaz. Bunun bir başlangıcı, bir ilk adımı vardır.

Bu başlangıç ya da ilk adım, bir tanışma dileği, bir davet hatta bir büyük locanın diğerine gönderdiği beklenmedik bir mektup ya da ileti bile olabilir. Bundan sonra, iki büyük loca arasında yazışmalar, haberleşmeler ve karşılıklı bilgi alış verişi şeklinde bir iletişim kurulabilir. Kurulmayabilir de elbette; özellikle öteki herhangi bir yanıt vermezse ama biz kurulma olasılığına bakalım.

Böylelikle kurulacak bir iletişim hep böyle sürerse, kağıt üzerinde ya da elektronik iletişim ortamında kalmaya tutsaktır; gelişimi de sınırlı kalır. İlişkileri asıl geliştiren ve güçlendiren, iki büyük locanın üyeleri olan masonların, karşılıklı olarak birbirlerine gidiş gelişleridir. Böylece iş dönüp dolaşıp bireysel boyuta indirgenir ama bu gidiş gelişlerinde masonlar üyesi oldukları büyük locayı temsil yetkisi alıyorlarsa (böyle bir yetki görevleri gereği zaten olabilir de), o zaman ilişki kurum adına yapılıyor demektir ve kurumsal sayılabilir.

Buna karşın Masonlukta bireysel ilişkiler, büyük locaların arasında iletişimin kurulmasında örgütsel düzeydeki yazışmalardan çok daha güçlü temellerdir. Nitekim iki büyük loca arasındaki ilişkiler, herhangi bir masonun yabancı bir ülkede bulunduğu sırada, oradaki bir locanın toplantılarına katılmak üzere girişimde bulunmasıyla, üyesi olduğu büyük locanın hiç haberi olmadan da başlayabilir. Böyle bir girişimle bireysel boyutta başlayacak olan tanışma ve yakınlaşmalar, büyük loca boyutuna çıkarılabilir; yazışmalarla kurulabilecek ilişkilere oranla da çok daha hızlı bir gelişim gösterebilir.

Masonlukta kurumsallık çok önemli, değerli ve gereklidir ama Masonluğun kendine özgülüğü, bireyselliği de çok önemli bir etkendir.

Bir başka büyük locadan gelen bir mason, bir locanın toplantısına konuk olarak katılma dileğinde bulunduğunda; o locanın üstad-ı muhtereminin konuk kardeşi locasının toplantısına kabul etmesi gerekir. Bu pek genel olarak böyle olsa da, bazı büyük localarda bu bağlamda önce büyük locanın yetkililerinden izin alması zorunluluğu da görülebilir.

Yabancı bir büyük locanın üyesi olan bir mason, önceden haber vermeksizin bir locaya apansız gelir ve toplantıya katılma dileğinde bulunursa; üyesi olduğu büyük loca ile o locanın bağlı olduğu büyük loca arasında “tanışma” denilen ilişki varsa; bu konuda yeterince bilgi sahibi olmayan bir üstad-ı muhteremin kararsız tutumu nedeniyle geri çevrilemez. Öyle yapılacak olursa, buna açıkça “ayıp etmek” denir. Bu nedenle, her üstad-ı muhterem, büyük locanın uluslararası boyuttaki ilişkileri üzerine bilgili olmalıdır.

Bu olur mu? Pratikte işler mi?

Olur. İşler. Diyelim ki o üstad-ı muhterem bir savsaklama yapmış ve bu konuda önceden gerekli bilgileri edinmemiştir; o zaman hemen ilgilileri arar ve bilgi edinir; ayıp etmekten sakınır.

Bununla birlikte herhangi bir kimse kapıyı çalıp, falanca ülkeden gelmiş ve orada çalışan filanca locanın üyesi olduğunu, buradaki kardeşlerle tanışmayı, localardan birinin toplantısına katılmayı istediğini belirtecek olursa; hiçbir incelemede bulunulmaksızın «Ne iyi ettiniz de geldiniz!» denilerek hemen buyur edilecek de değildir. Her mason bunun böyle olduğunu bilir. Bir yabancı ülkeye giderken, orada bulunacağı süre içinde oradaki mason kardeşleriyle ilişki kurabileceğini ve localarının toplantılarına katılabilme olasılığını önceden düşünür. Eğer böyle bir niyeti varsa, gereğince hazırlık yapar. Hatta belki gerek locasının üstad-ı muhteremini gerekse onun aracılığıyla büyük locanın yetkili organlarını bilgilendirir. Hatta böylece kendisine belki orada katılacağı toplantılarda locasını hatta belki büyük locayı temsil etme yetkisi ve iletmesi için bir mesaj bile verilir. Çünkü bu ziyaretler, neresinden bakılırsa bakılsın, iki büyük loca arasındaki iletişimi güçlendirici bir nitelik taşır.

Bir loca, “mason” olmayan bir kişiyi, mabette yapacağı herhangi bir toplantısına kabul edecek olursa düzenini yitirir. Bu kural, Masonluğun “ezoterik” (içrek) niteliğinin gereğidir. (Bu konu üzerinde bir başka başlık altında daha önce durmuştum.) Bu kural, dünyadaki masonik örgütlerin tümünce benimsenmiştir. Ancak bu kural, mason olmayan kimselerin bir mason mabedini görmelerine engel değildir. Yalnızca mabette yapılan çalışmaların, mason olmayanlara yani haricîlere kapalı oluşunun göstergesidir. Bu kural tek bir durumda aşılabilir: Mabette düzenlenen ve “beyaz oturum” ya da “açık oturum” olarak anılan, mason olmayan belirgin konukların da katılabilecekleri özel toplantı. [Sanırım bundan da ayrıca bir başka başlık altında söz etmeliyim. Masonlukta başlı başına bir konudur bu.]

Bazı mason kuruluşlarında bu kural daha da katı tutulmuştur. O büyük loca tarafından “düzenli” (muntazam) olarak tanınmayan bir kuruluşun herhangi bir üyesinin, bir locanın mabette yaptığı oturumuna kabul edilmesi, o loca için “düzen yitirme nedeni” (gayri muntazam duruma düşme) sayılır. Bundan da locanın üstad-ı muhteremi sorumludur. Hakkında onun için hiç de olumlu sonuçlanması beklenmeyen bir soruşturma açılabilir. Bu bağlamda locanın diğer kimi görevlileri ve loca üyesi olan kardeşler de suçlanabilir. Özetle, büyük bir olay çıkar. Hiç kimse böyle bir olayın çıkmasını istemez.

İşte bir de bu nedenle, her üstad-ı muhterem, locasının bağlı olduğu büyük locanın, hangi büyük localarla “tanışma” sağlamış olduğunu ya da hangi büyük locaları “düzensiz” saydığını bilmelidir. Görevi aldığında bunu bilmiyorsa, bu konuyu öncelikli tutarak öğrenmeye bakmalıdır çünkü hiç umulmadık bir anda bir konuk masonun toplantıya katılma dileğiyle karşılaşabilir. Üstelik bu bilgi, yalnızca tanınmayan bir büyük locanın üyesi olan bir masonu toplantısına kabul edip etmemek bakımından değil, genel olarak da ona gereklidir.

Bunları söylerken kendimi haddimi aşmış ve locaların üstad-ı muhteremlerine öğüt verir gibi duyumsadım. Öyle bir niyetim yoktu aslında ama bildiğimce işin doğrusu da bu. Böyle davranmayan birçok üstad-ı muhteremin zamanında büyük locsını zor duruma düşürmüş oluşuna ilişkin örnekler yaşanmış.

Az önce sözünü ettiğim şu “beyaz oturum” konusunu bir başka başlığa bırakıyorum. Mason olmayanların locaların mabetteki toplantılarına katılamayacaklarına ilişkin evrensel ve geleneksel kural, “beyaz oturum” dışında iki ayrı durumda daha aşılabilir:

a)   Mason mabedinin basın ve yayın organlarına ya da kamuoyuna gösterilip tanıtılması sırasında bir çalışma örneği verilmesinde;

b)   Devletin yetkili kişi ya da organlarının, bir mason locasının çalışmalarını, “mabet” denilen yerde yapılan toplantıyı da izlemek suretiyle yasal olarak denetlemek istemeleri durumunda.

Bunlardan ikincisiyle locaların, masonik çalışmalarını yapabilmek için ilgili devlet organlarından zorlukla izin alabildikleri ülkelerde karşılaşılabilir. Bunun üzerine o büyük loca ya bu isteme razı olmak ya da masonik etkinliklerini tümüyle tatil etmek zorunda kalır. Bir mason mabedinde yapılan masonik toplantılara haricîler katılamaz ama Masonluğun 1723 tarihli özgün anayasasının daha önce de değinmiş olduğum ikinci yükümlülüğü, Masonluğun yalnızca “ezoterik” bir nitelik taşımasından kaynaklanan bu geleneksel kuralı aşar. Dolayısıyla böyle bir zorunluluk durumunda o locanın ve büyük locanın düzeni (intizamı) bozulmuş sayılmaz.




Bir locanın toplantılarına konuk olarak katılmak dileğinde bulunan yabancı ya da tanınmayan bir kardeşin durumuna dönmek istiyorum ama o konu bu başlığın kapsamı dışına çıkıyor. Bu nedenle bu başlık altında yaptığım çalışmaya burada son veriyorum. Sorular ve katkılar (olursa) bu konu zenginleşir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 28, 2015, 03:05:31 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

''Büyük Localar Arasındaki İlişkiler'' konusunun 3 bölümünü de dönüp dönüp birkaç defa okumaya çalıştım ama zihnimde bazı soru işaretleri belirdi.

Büyük locanın Üstad-ı Muhterem'i görevi diğer kardeşine devrederken ilişkiler, üyeler ya da diğer işler için kendisine bir rapor sunmuyor mu ? Mesela bir futbol takımında teknik direktör değişimi yaşandığı zaman, mevcut hoca gelecek olan hocaya takımla ve futbolcularla ilgili genişçe bir rapor bırakıp öyle gider. Demem o ki ; burada da böyle bir uygulama yok mu acaba ?

Diğer sorum ise aralarında iletişim olan büyük locaların bu iletişimi nasıl gerçekleştirdikleri ile ilgilidir.

Aralarında iletişim olan büyük locaların anladığım kadarıyla kuru kuruya bunu yürütmesi zor oluyor. Gidip gelmek, irtibatı daim tutmak gerekiyor. Bunu anladım, çok güzel. Çünkü gözden ırak olan uygulamadan da ırak olur mantığı işliyor.

Peki bu alış verişin belli bir zaman çizelgesi var mı, yoksa öyle yolum oraya düştü bir uğrayalım şeklinde mi oluyor.

Mesela ayda bir mi, yılda bir mi ziyaretler oluyor. Yoksa düzensiz bir şekilde daha fazla veya daha az mı ?

Bunun bir programı var mı ?



Ağustos 28, 2015, 04:39:15 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Önce bir düzeltme yapalım: bir büyük locanın üstad-ı muhteremi olmaz; büyük üstadı olur.

Bir büyük üstat, görev süresi sona erip, görevi yeni seçilene devrettiğinde, elbette kendi dönemindeki işler ve ilişkilerle bağlantılı bilgiler verir. Olağan koşullar altında bir yeni büyük üstat zaten bir önceki dönemdeki görevlilerden biridir; bu bakımdan zaten bilgilidir ama büyük üstadın özel olarak diyecekleri de bulunabilir. Rapor diye bir şey söz konusu değil; önceki büyük üstat, raporunu büyük locanın yetkili organına (genel kurul ya da büyük kurul) sunar. Bir dönem önceki büyük üstat zaten bir sonraki dönemde yönetim kurulunun doğal üyesidir; dolayısıyla gerekli bilgiler sonradan da aktarılır.

Aralarında iletişim olan büyük localar ise, ara sıra birbirlerini ziyaret eder. Özellikle yeni bir büyük üstat seçildikten sonra yapılan görev devir teslim törenine, iletişim içinde bulunulan büyük locaların büyük üstat ve temsilcileri davet edilir. Böyle bir fırsat, birçok konunun görüşülmesine vesile olur.

Liberal Masonluk Topluluğu çerçevesinde birkaç uluslararası kuruluş var: CLIPSAS, CLIMAF, EME, Akdeniz Mason Birliği gibi… Bu kuruluşlar genellikle yılda bir kez toplanır; toplantı her yıl bir başka ülkede yapılır. Aldığımız duyumlara göre İstanbul’da bu yıl Balkan Mason Birliği, önümüzdeki yıl da CLIPSAS toplantısı yapılacak. Diğerlerinin toplantılarını da duyarız.

İngiltere Birleşik Büyük Locası da, önceleri bu gibi toplantılara karşı olmasına rağmen, iki yıl önce benzer toplantılar organize etmeye başladı. Büyük olasılıkla 2017 yılında Londra’da çok geniş kapsamlı bir kutlama toplantısı yapılacak.

Benzer uygulamalar, çok sayıda büyük locası olan bazı ülkeler için (ABD, Brezilya, Avustralya gibi) ülke ya da bölge çapında da söz konusudur.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 28, 2015, 04:55:24 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Sorduğum sorulardan fazlasını aldım ve bu sayede yeni şeyler de öğrendim.

Teşekkür ederim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
19313 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 03, 2012, 12:56:32 ös
Gönderen: yazbenide
10 Yanıt
9191 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2013, 04:32:00 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
4970 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2010, 12:43:19 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3373 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2010, 08:43:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3910 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2010, 08:30:34 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2746 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2010, 01:35:46 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3075 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2010, 05:22:56 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4867 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2010, 03:28:25 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2792 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2010, 07:52:15 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
3992 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2015, 12:18:37 öö
Gönderen: BULGARIA