Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HIRİSTİYANLIK VE ARİSTOTELES - 5  (Okunma sayısı 2186 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 25, 2009, 10:21:58 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Antik Çağ Felsefelerinin Hıristiyanlığa Etkisi:


Özel olarak Aristoteles’in Hıristiyanlığı nasıl etkilemiş olduğunu özetle ortaya koymadan önce izin verirseniz bir dinsel sistemin neden bir felsefi dayanağa gereksinme duyduğuna değinmek istiyorum.

Aslında ben bu konuyu çok iyi bilmem. Sadece bir zamanlar okumuş olduklarımdan aklımda kalanları yansıtmak niyetindeyim.

Hıristiyanlık, başlangıçta yani özgün biçimiyle İsa’nın güzel ve dokunaklı sözlerine dayalı ilkel bir toplumcu anlayış içeren tipik bir Yahudi mezhebiydi; ancak reformist bir mezhep. Özellikle Essenlerin yaşam, inanç ve düşünce tarzı yansıyordu bu mezhepte. Bilenlerce Mandeizmin etkisi de duyumsanıyordu.

Bu yalın ve günümüzün anlayışı ile belki de biraz “romantik” olarak nitelenebilecek sözlere felsefi bir dayanak bulmak gerekiyordu. Çünkü Hıristiyanların karşısında heybetli ve oturaklı bir Roma Stoa Felsefesi vardı. Ayrıca süregelen klasik (kimine göre yozlaştırılmış) Yahudi dogmalarını desteklemek için de felsefe gerekliydi.

Ancak Hıristiyanlık düalizmin ötesine geçmişti. İncillerde yer alan kutsal üçleme, ilâhi vahiy, ilk günah gibi ilkeler Hıristiyan inancının temelini oluşturuyordu. Bu nedenle başlangıçta bunları akılcı bir temele oturtmak gibi bir eğilime gerek görülmemişti. İnsanın aklını kullanarak inancı sorgulaması diye bir şey de söz konusu olamazdı. İlk Hıristiyan azizleri bu nedenle felsefeden olabildiğince uzak durmuşlardı. «Tanrı’nın sırlarına ulaşmaya kalkışmak, insan aklının bir saygısızlığı, küstahlığıdır.» diyorlardı.

İlk Kilise babalarından Aziz Tertullianus, «Akıl almaz ya da saçma olduğu için inanıyorum.» diyordu. O öyle diyordu ama bu söylem dönemin bilgisiz kesimlerini yönlendirmeye yetiyordu. Sadece sınırlı bir boyuttaki aydın kesimi ikna edemiyordu.

Nitekim dinsel dogmaları felsefî bir temel üzerine oturtma işlemi belli bir düzeye ulaşınca bu söylem de değişti; «Anlayayım diye inanıyorum.» biçimine dönüştü.

Ağırlıklı olarak Orta Çağda son biçimini alacak olan Hıristiyan felsefesini anlayabilmek için Antik Çağa bir geri dönüş yapmamız, bu amaçla da Platon’un düşünsel yapısına şöyle bir göz atmamız gerekiyor.

İzleyen bölümde bunu yapmaya çalışacağım.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
3222 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 01:28:26 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
2875 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 02:42:40 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
4771 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2009, 12:54:36 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2316 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 24, 2009, 11:24:44 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2767 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2009, 06:37:42 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
3991 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2009, 01:51:02 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2750 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2009, 10:27:09 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
6278 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2009, 10:13:46 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3444 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 03, 2010, 05:27:21 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
8253 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2010, 11:58:32 öö
Gönderen: ADAM