Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İslam ceza hukukunda zina isnadının ispatı için gerek şartlar  (Okunma sayısı 8196 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 01, 2008, 01:47:59 ös
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Recm cezasını en fazla seven din islam dini.İran'da hala recm cezası uygulanıyor.İnsanların evlerini basıp en mahrem hallerini topluma ifşa ederek müslümanlık tasladıklarını sanıyorlar

Sn. Santander,

İslam ceza hukukunda zina isnadının ispatı için gerek şartlar hakkında bildiklerinizi paylaşır mısınız?

« Son Düzenleme: Şubat 01, 2008, 02:12:29 ös Gönderen: MASON »


Şubat 01, 2008, 01:52:59 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

1. Zina eden kadın veya erkeğin ergin olması.

2. Akıllı olması. Akıl hastasına had uygulanmaz. Akıllı ve ergin bir kimse akıl hastası ile zina etse, yalnız kendisine had uygulanır.

3. Evli olan gayrı müslime recm yerine değnek cezası uygulanır. Şâfiî ve Hanbelîlere göre pasaportla Islâm devletine gelen gayrî müslim yabancılara ne zina ve ne de içki içme cezası uygulanmaz.

4. Zinanın zor kullanarak olmaması gerekir.

5. Zinanın diri bir insanla olması gerekir.

6. Zina edilen kadının da ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta olması gerekir.

7. Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir. Fasit nikahtan sonraki cinsel temasa had gerekmediği konusunda görüş birliği vardır. Velisiz veya şahitsiz evlenme gibi.

Kadınlarınızdan fuhuş yapanların aleyhinde olmak üzere içinizden dört şahid tutun. Eğer şehadet ederlerse, onları, ölüm alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde alıkoyun.   (NİSA SURESİ / 15)

Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dini(ni uygulama) konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü'minlerden bir grup da şahit bulunsun.   (NUR SURESİ / 2)

Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan, sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır.   (NUR SURESİ / 4)

Kendi eşlerine (zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört (kere yemin) ile kendisinin hiç şüphesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir.   (NUR SURESİ / 6)


Şubat 01, 2008, 01:59:21 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Hz. Ömer'in minberde şöyle dediğini rivâyet etmiştir. "Cenab-ı Allah Muhammed
(s.a.s)'i hak ile göndermiş ve O'na Kitab'ı indirmiştir. Recm ayeti de O'na indirilen ayetlerden
idi. Biz bu ayeti okuduk, ezberledik ve anladık. Resulullah (s.a.s) recmi uyguladı, ondan sonra
biz de uyguladık". Korkarım, zaman geçince birileri çıkıp "Biz Allah'ın kitabında recmi
bulamıyoruz" der ve Allah'ın indirdiği bir farzı terkederek sapıklığa düşerler. Şüphesiz recm,
Allah'ın kitabında, evli olmak, şahit, gebelik veya ikrar bulunmak şartıyla, zina eden kimse
aleyhine bir haktır" (Müslim, Hudûd, 15).


Evli bulunan Yahudi erkeği ile Yahudi kadınının
zina sebebiyle recmedilmesi. Abdullah b. Ömer (r.a)'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber'e,
zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Allah elçisi, yahudilere, Tevratta ki
zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip
sokaklarda dolaştırılır" demişler. Tevrat getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine
gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve yahudi iken Islâm'a
giren Abdullah b. Selâm, Hz. Peygamber'e yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını
emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi
hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm uygulanmıştır (Müslim, Hudûd,
26).


Bera b. Azıb (r.a)'ten nakledilen, iki yahudinin recmedilmesi olayı ise şöyledir: Hz.
Peygamber'e, yüzü kömürle karartılmış ve dayak vurulmuş bir yahudi getirildi. Allah elçisi
yahudilere evlilerin zinasının Tevrat'taki hükmünü sordu. Onlar, bu şekilde olduğunu
söyleyince, bir yahudi bilginine "Sana, Tevrat'ı Musa ya indiren Allah aşkına soruyorum. Zina
edenin Tevrat'taki hükmü nedir?" diye sordu yahudi bilgini; Tevrat'ta recim var. Fakat zina
eşraf arasında artınca, şerefli birini getirirlerse serbest bırakır, yoksul biri yakalanırsa onu
recmeder olduk. Bu iki sınıfa eşit ceza için recmi terkettik, kömürle boyayıp, dayak vurmayı
recmin yerine koyduk". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allahım! Senin emrini
onlar değiştirdikten sonra ilk uygulayan benim. Bunun üzerine emir verdi ve yahudi recmedildi"
(Müslim, Hudûd, 28).


Şubat 01, 2008, 02:47:15 ös
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Herşeyi siz biliyorsunuz sn.skullg herkes cahil bir siz bilgilisiniz

Sn. Santander,

size efendi gibi bir sual sordum... vermiş olduğunuz cevabın veriş sebebini ise anlamış değilim. sadece konuyla ilgili bizi bilgilendirmenizi istedim. ne herkesin cahil olduğunu ne de sadece kendimin bilgili olduğunu düşünüyor değilim.

güzel bir açıklamada bulundunuz ben de ilgiyle okudum. ama ardından böylesi anlamsız ve tahrik edici bir mesaj göndermenizdeki gayeyi anlayabilmiş değilim.

sevgi ve saygılarımla.


Şubat 01, 2008, 02:56:42 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662


Recm konusu ile ilgili olarak.
 
Kur’an-i kerimin hicbir kelimesi ya da harfi bile degisiklige ugramadan bize kadar geldigi konusunda İslam alimleri arasında gorus birligi vardir. (Suyuti- Itkan, I/76) Hatta Kur’an’ın Sure ve ayetlerinin sayısı ve tertibi dahi vahiy ile tespit edilmiştir. Cebrail as vahyi getirir Efendimiz'e okur. Daha sonra da hangi ayetin nereye konulacagini, hangi sure icinde yer alacagini Cibril-i Emin soylerdi Hz Peygambere.Her Ramazan ayinda da Cebrail ile Hz Peygamber karsilikli birbirlerine o yila kadar nazil olmus olan Kuran ayetlerini bastan sona okuyarak adeta teyid ederlerdi. (Ibn Hacer, Fethh-ul Bari, IX/42)
 

“Suphesiz ki, Kur’an’i biz indirdik ve onu koruyan da biz olacagiz” (Hicr, 15/9) mealindeki ayette Kuran'in butun ayetlerinin kelimesi kelimesine korunduguna dair bir guclu teminattir.
 
Bunlari neden anlatiyorum. Cunku recm ile ilgili olarak Kuran'da olmadigi halde varmis gibi uydurulmus bri kac garip rivayet var. Bunlardan biri: Hz. Aise’den gelen rivayet digeri ise Hz Omer'den gelen rivayettir.
 
Hz Aise guya diyor ki " “Recim ile ilgili ayet ile, on defa sUt emmekle sut akrabaligi olacagini bildiren ayet de Hz. Peygamber (a.s.m)’e vahiy edilmisti. Bunlar biri kagitta yaziliydi ve benim karyolamin altinda duruyordu. Hz. Peygamber(a.s.m)’in vefati sirasında, biz onunla mesgul iken, evcil bir hayvan tarafindan yenmisti” (Ahmet b. Hanbel, VI/269; ibn Mace, Nikah, 36).

Şimdi bu rivayeti değerlendirelim:

1) Hz. Peygamber(a.s.m)’e inen butun ayetler vahiy katipleri tarafıindan yaziyla kaydediliyorken ve ustelik Hz Aise vahiy katibi bile degilken nasil oluyor da Hz Peygamber'in bilmedigi bir ayet gizli kalabiliyor ve evcil bir hayvan yokedebiliyor?
 
2) Ayni Aise baska yerde de soyle soyluyor :(Zeynep bin Cahs'in Efendimiz'e vahiy tasdikiyle nikahlanmasi hadisesi)   “Eger Hz. Peygamber (s.aw) Kur’an’dan bir sey gizleseydi ‘Ey Muhammed! Hani bir zaman Allah’in nimetlendirdigi ve senin de kendisine nimet verdigin (hurriyete kavusturdugun) kimseye: “Esini yanında tut, Allah’tan kork” diyordun. Fakat Allah’ın acıga vuracağı seyi, insanlardan da cekinerek içinde saklıyordun’(Ahzab,33/37) ayetini gizlerdi” (Ahmed b. Hanbel,VI/266)


3) Hz Aise madem recm ayetinin evcil bir hayvan tarafindan yendigini iddia ediyor, o halde  Kur’an’in uc donemde yapilan cemi esnasinda Aise’den bu konularda neden bir ses cikmamistir.? Kayboldugu soylenen ayetler hakkinda bilgi vermemesi dusunulebilir mi? Halbuki onun bu konuda bir sey dedigine dair hicbir tarihi kayit yoktur.Kaldiki  hem vahiy katipleri hem de hafiz olanlarin icinde bulundugu Kur’an’i toplama heyetinde hic kimsenin boyle bir noksanligi fark etmemesi mumkun degildir.
 

İkinci uyduruk rivayet de Hz Omer'den gelen acayip bir rivayet.  Muslim’in İbn Abbas’tan yaptıgı rivayete gore Hz. Omer soyle demistir: “Allah, Muhammed’i hak ile gonderdi. Ve ona Kitabı vahiy etti. Ona vahiy edilen seylerden biri de recim ayetidir. Biz bu ayeti okuduk, anladik. Aklimiza koyduk. Hz peygamber recmetti. Ondan sonra biz de recmettik. Korkarim ki, uzun bir zaman gectikten sonra, birileri kalkip ta; biz Allah’in kitabinda recim ayetini gormuyoruz, diyecek ve boylece Allah’ın vahiy ettigi bir farizayi ihmal ederek dalalete dusecekler. Halbuki, zina eden evli her erkek ve kadinin recmedilmesi hususu Allah’ın kitabinda vardir. Yeter ki bu fiil, sahitlerle veya gebelikle yahut da sucu itiraf etmekle sabit olsun” (Muslim, Hudud, 4).
 
1)Bu zayif ve uyduruk rivayet oyle mantik disi ki, guya recm ayeti nazil olmus, Hz Peygamber'de bu ayetle amel ederek bir kac tane recm haddi uygulamistir.!
 
2)  Rivayetlerde gelen Recim ayetinin metni farklilik gostermektedir. Bu ise, bu metnin ayet olma ihtimalini zayiflatiyor.. Arapcayi bilen bir kimse, bu metinlerin -bizzat Kur’an’da gecen “Allah alimdir Hakimdir” gibi ifadelerin disinda Kur’an’in ayetlerine hic benzemedigini gorecektir. (Hadis rivayetinin metni icin Ahmed b. Hanbel, V/132,183; ibn Mace, Hudud, 9; Hakim, el-Mustedrek, IV/359 bakilabilir)

3) Bu rivayetin metninde gecen “seyh/seyhet” kelimeleri yasli erkek ve yasli kadin demektir. Bu kelimelerin anlamina gore, evli olsun, olmasin, kirk yasini gecenler/yani yasli olanlar zina ettikleri takdirde recim cezasini gorurler. Yaslari kirkin altinda olanlar -yasli sayilmadiklarindan- yine evli olsun olmasin yalnız yuz degnekle cezalandirilir. Oysaki bu uyduruk rivayet ise, recim cezasini yasli olsun, genc olsun, evli olan herkes icin gecerli oldugunu ifade eden pek cok sahih hadislerin ve cumhur-u ulemanin kabul ettigi goruslerine tamamen ters dusmektedir . Unlu fikih alimi Cezeri gibi alimler bu tur rivayetlerin dogru olmadigini savunmuslardir.(Cezerî,IV/258-259)..
 
Netice itibariyle gerek Aise'den gelen gerek Hz. Omer'den gelen rivayetlerde de gectigi gibi Kuran ayetlerinin eksik oldugu yorumunu yapamayiz belki lafzi mensuh hukmu gecerli olabilir ancak Hz Peygamber'den rivayet edilen mutevatir bir hadis senedi yoktur bunu destekleyen.
 
Kuran'da recm degil celde zikredilir. Celde bekar zanilere uygulanan 100 sopa cezasidir. (Kutub-i Sitte, Prof. Dr. Ibrahim Canan)
 

Simdi buraya kadar olanlar recm ayetinin Kuran'da olmadigi ile alakaliydi. Hz. Peygamber/den gelen sahih bir cok rivayette ise evli olanlarn zina sucu sabit oldugu takdirde cezalarinin recim olduguna dair pek cok sahih hadis soz konusudur. Cumhur ulemanin gorusu de bu yondedir.Ancak recm uygulamasinin gerceklesmesi icin
 
1) Ortada bir Islam devletinin olmasi ve buna yerel yonetimin onay vermesi
2) Zina eden kadin ve erkegin ikisinin de suclarini hic bir baski altinda olmadan itiraf etmeleri
3) Zina eden kadinin itirafi ile birlikte o halvet durumunu gorduklerine dair 4 salih sahitin hazir bulunmasi.
4) Kadinin hamile oldugu anlasilirsa uygulanmaz.
 
Simdi yukaridaki sartlara gore Islam devleti olan bir ulkede, bir kadin kendi rizasi ile gidip yerel yonetime (belediye , vali, kaymakam vs ne ise) kendisinin recm edilmek istedigini soylerse (ki bu cok nadir rastlanan bir durum olmakla birlikte milyonda da olsa Allah'a hesap verememe endisesiyle samimi bir kul oldugunu gostermek icin itiraf eden kadinlar olabilir ki tarihte de olmustur.Burada itiraf etmeyen kadinlarin Allah tarafindan affedilmedigi anlasilmamalidir. Samimi bir tevbe ile Allah butun gunahlari affedicidir (Zumer -58) Ancak kadinlar arasindan herseye ragmen kendi kendisini affedemeyip boyle bir cezanin kendisine uygulanmasini isteyenler cikabilir. Herkesin kendi yaraticisini anlayisi, tanimasi, hesap verme mulahazasi ayni olacak diye bir sart yok. Size tatli gelen caniniz, ona gore gunahindan temizlenme olarak gelebilir...Bu ayni Hz Ibrahim'in oglunu kurban etmek isterken ki yaraticisina karsi gosterdigi sadakat ve guclu imanin bir tezahurudur.
 
Yine sartlardan olan zina eden kadinla erkegin 4 kisinin gormesi de neredeyse imkansizdir. Kim 4 kisinin gozu onunde zina eder ki?


 Gelelim bazilarinin ikide bir Hz Peygamber bizzat hayat-i seniyelerinde uygulamistir dedikleri recm haddi hadiselerine. Evet, recm cezası Hz. Peygamber tarafindan bir kac kisiye uygulanmistir. Ne var ki bunlardan erkek olan Maiz ibnu Malik el-Eslemi (radıyallahu anh) bizzat gelerek, Hz. Peygamber (a.s.a)'e zina yaptigini itiraf etmistir. Dikkat buyurun, Sefkat Peygamberi Resulullah, onu uc sefer reddeder.Gidip Allah'tan af dilemesini saliklar. Maiz dorduncu sefer muracaat ederek zina yaptıgini beyan edince, yakinlarina: "Bunun aklinda bir eksiklik var miydi?" diye sorar. "Yoktu!" cevabini alinca recmedilmesini emreder ve recmedilir.

Kadin olarak da Gamidiyye (r.a) recmedilmistir. Bu da kendisi gelip Hz. Peygamber'e "Ey Allah'in Resulu, beni temizle!" diye itirafta bulunmus, Resulullah onu: "Git!" diye geri cevirmis, ancak o, ertesi gunu tekrar gelip hamile oldugunu da belirtmistir. Resulullah cocugunu dogurmasını soylemis, dogumdan sonra gelince "sutten kesilinceye kadar" muhlet vermis, cocuk sutten kesilince tekrar gelen kadinin recmedilmesini emretmistir. Bu arada bu hadisede Allah Resulu (s.a.s) kadinin bu durumunu ahaliya ifsa etmemis, bilakis gizli turmus ve kadin olur ki bu uygulamadan vazgecer diye once 3 defa reddetmis, sonra hamile oldugunu ogrenince dogumdan sonra, terkar gelen kadina sutten kesilince gel diyerek kadina dusunme ve kararindan donme suresi vermistir. Hal boyleyken kimse burada Resulallah'i suclama hakkina sahip degildir.

Gamidiyye ile ilgili rivayette Halid ibnu Velid'in attıgi tasin kadinda actıgi yaradan yuzune kan sicrayinca, Halid kadina kufreder. Ancak Hz. Peygamber mudahele ederek:

"- Yapma! Ruhumu kudret elinde tutan Zat-ı Zulcelal'e yemin olsun, o oyle bir tevbede bulundu ki, oylesini alısveris sahtekarları yapsaydi affa ugrarlardi" buyurur. Kadinin cenaze namazini kildirir ve defnedilir.

Yine ayni sekilde yahudilerin muracaatı uzerine, Hz. Peygamber (a.s.a) zina yapan bir Yahudi ciftine de, onlarin kendi kitaplarindaki hukme gore recm tatbik eder.


Muhabbetle


Şubat 01, 2008, 04:03:27 ös
Yanıtla #5
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

öncelikli olarak peygamber uygulamasından aktarılanların ne zaman yapıldığı hususunda bir bilgi mevcut mudur? yani nur :2 inmeden önce mi peygamber "recm" uygulamıştır? (Nur:2 hendek savaşı öncesi inmiştir)
Tabiin'den Süleyman eş-Şeybani (Ebu İshak), sahabeden  Hz. Abdullah b. ebi Evfa'ya sorar: -Rasulullah recm cezası verdi mi?
-Evet -Nur suresi indirildikten sonra mı yoksa önce mi verdi? - Bilmiyorum. (Müslim, Hudud, 6/29, Buhari, Hudud, 21,37)"

nur:2 had cezasını açık bir şekilde belirtir. Peygamber@'ın sahih hadisinde de sabittir ki onun söyledikler kuranın dediğinin dışında değildir. yine recm ile ilgili olarak aktarılan hadisler ve ömerden aktarılan " Recmle ilgili rivayetlerde pekçok ihtilaf ve farklılık mevcuttur. Ayrıca hadislerin tamamı mana ile rivayet edilmiştir. Rivayetlerdeki ihtilaf ve farklılıklar, ya hadislerin manen ve ihtisaren rivayetinden, ya ravilerin zabt kusurlarından, ya da ravilerin rivayetlere yaptıkları eklerden kaynaklanmıştır. Bazı alimler recmin manen mütevâtir mertebesi ulaştığını söylese de, recmle ilgili rivayetler meşhur olup, mütevatir mertebesine ulaşmamıştır." (keskin 200-201).

Recm konusundaki delillerin sübutunda şüphe vardır. Hadler de şüphe sebebiyle düşeceğinden, recm uygulanamaz. Cariyelerle ilgili ayette geçen el-Muhsanat, evli kadınları ifade etmektedir. Bu sebeple evlilere uygulanacak ceza, bölünebilen cinsten olmalıdır. Recm ise bölünebilen bir ceza değildir. Bu arada recm en ağır cezalardandır. Hatta kısas yoluyla öldürmekten ve hırabe (yol kesme) cezasından daha ağırdır. Dolayısıyla Kur'ân'la veya mütevatir sünnetle sabit olması gerekir. Oysa recmle alakalı rivayetler, mütevatir olmaksızın âhâd haberlerle rivayet edilmiştir. Bu sebeple recm hakkındaki rivayetlerde yalan ihtimali vardır. Ayrıca Hanefîlere göre 'âmmın delaleti katidir. Celde ayeti de delaletinde katidir. Muhsan ve gayr-ı muhsanı da kapsar. Dolayısıyla bu ayetin, tarikleri çok da olsa, âhâd haberle tahsisi uygun değildir. Filvaki recmle ilgili haberlerin tarikleri de çok değildir’ (mansur: 181-182)

Peygamberin @ kendisine vahiy gelmediği zamanlarda geçmiş şeriatlerin hükümleriyle amel ettiği gözönünde bulundurulursa konu daha iyi anlaşılır. Kıble olayında da bu böyleydi. Kabe kıble kılınana kadar Peygamber Kudüse yönelmiştir. kaldı ki "recm"in yahudi şeriatı uyarınca uygulandığı da aşikardır.

---0---
keskin y,  Recm, Ayet ve Hadis Tahlilleri, istanbul.
Ali Mansur, Nizamut-tecrim.
--0---



Kuran 21:10 "[EY İNSANLAR!] Gerçek şu ki, Biz size, akılda tutmanız gereken her şeyi kapsayan ilahî bir mesaj indirdik: hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"

işittik ve itaat ettik...

Sevgi ve saygılarımla.
« Son Düzenleme: Şubat 01, 2008, 04:13:34 ös Gönderen: skullG »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Tanrinin Baslagincini Ispat

Başlatan Hamlet « 1 2 ... 6 7 » Dini Felsefe

62 Yanıt
31092 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2014, 12:37:48 öö
Gönderen: yihaak
5 Yanıt
4170 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2008, 11:56:40 ös
Gönderen: BILGI
3 Yanıt
4501 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2009, 05:44:27 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
5862 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2011, 09:59:49 öö
Gönderen: MASON
1 Yanıt
5095 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 17, 2011, 10:39:20 ös
Gönderen: Serapis
5 Yanıt
4096 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2014, 01:12:33 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2001 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2014, 06:03:17 ös
Gönderen: Etimolog
0 Yanıt
1259 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2015, 12:32:43 öö
Gönderen: İNSAN
2 Yanıt
4239 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2015, 03:37:35 ös
Gönderen: Risus
12 Yanıt
5840 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2016, 11:02:40 ös
Gönderen: Ve-nice