Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Mozart - Mart 23, 2010, 08:02:04 ös
-
İki mason üstadına suikast hazırlığında yakalanan şahıs tutuklandı. Avukatı Erikel de dahil olmak üzere Ergenekon bağlantılı 11 kişilik çete çökertildi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, Kayseri Yarıaçık Cezaevi’nde bulunan hükümlü H.A.H’nin yapacağı ev ziyareti sırasında bir suikast gerçekleştirileceği ihbarı geldi. Bunun üzerine takip başlatan terör timleri, geçen hafta şüpheli H.A.H.’nin cezaevinden izin alarak Kayseri’den İstanbul’a hareket ettiğini belirledi. Şüpheli H.A.H., İstanbul’daki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üyelerinin toplantı yaptığı binanın etrafında dolaşmaya başlayınca gözaltına alındı. H.’nin üzerinden Loca’nın eski ve yeni büyük üstadları K.P. ile S.E.’nin fotoğrafları çıktı. Sorgusunda binanın az ilerisinde bıçak sakladığını ve suikast planladığını itiraf eden şüpheli salı günü tutuklandı.
H.A.H.’nin Kayseri Belediyesi’nde çalışırken yolsuzluk yaptığı iddiasıyla tutuklandığı, avukatının ise Ergenekon sanıklarının da avukatı olan Yusuf Erikel olduğu belirlendi. Bu gelişmeler ışığında polis bir haftalık takibin ardından dün 9 ilde avukat Erikel’in de aralarında bulunduğu 10 şüpheliyi daha gözaltına aldı.
‘İNŞALLAH BAŞBAKAN OLACAĞIM’
Erikel’in ismi, Ergenekon operasyonları başladığı dönemde bazı bürokrat ve STK temsilcileriyle görüşüp “Yakında darbe olacak. AK Parti düşürülecek. Ben Başbakan olacağım. Duruşunuza dikkat edip, bize yardımcı olursanız, biz de size yardımcı oluruz” dediği iddiasıyla gündeme gelmişti. Ergenekon klasörlerinde yer alan “taslak hükümet SON 4 EN SON İNŞALLAH.doc” adlı belgede, darbe sonrası görev yapacak cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve bürokratların isimlerinin yer aldığı, Erikel’in ‘Başbakan’ olarak gösterildiği belirtilmişti.
Haberin Videosu: http://webtv.kanald.com.tr/Detail.aspx?Id=6428
Kaynak: http://www.stargazete.com/politika/mason-ustadlarina-suikast-iddiasi-haber-251360.htm
-
Verdiğim haberin videosu linki, kanad D haberde, bu haberin gösterilmesidir.
Açıkcası bu olay yani süikast girişimi haberi kasıtlı olarak çıkarıldığı kanısındayım. Eğer verdiğim videoyu izlerseniz, tamamen bir hikayeden ibarettir, kurgusu da çok saçmadır.
İşin gerçeği, "heryerekon" adı altıda yapılan sorgulayarak kendilerini tatmin eden savc.lar, Mason Localarında, üst derecelerde olan Mason Üstadlarını da sorgulayarak kendilerini tatmin edeceklerini düşünmekteyim, böylelikle yandaş medya büyük puntolarla "Heryerekon Mason Localarında", "Masonlar dar.e yapacaktı" yazabilecek. Sonuç olarak bu haberin ilk adım olabileceğini üzülerek görmekteyim.
Allah yardımcınız olsun.
-
gerçekten çok düşüncesiz bir olay bu tür saçma düşüncelerle ve işlerle ığraşmak hem ınsanlığa hem de turkıyemıze fazlasıyla zarar verömektedir. masonlar locasının rahatsız edilmesini mason biraderlerin basın onune cıkarılıp mason duruşlarını bozmak ıcın yapılmış bir suıkast çalışması olduğunu dusunuyorum. boyle ınsanlar gerçekten kendılerıne yazık etmekte
saygılarımla,
-
Bıçak , 30 cmlik hem de...Döner bıçağı mıdır nedir? Deyyuz ...
Olur böyle vak' alar , Türk polisi yakalar :)
-
"Açıkcası bu olay yani süikast girişimi haberi kasıtlı olarak çıkarıldığı kanısındayım. Eğer verdiğim videoyu izlerseniz, tamamen bir hikayeden ibarettir, kurgusu da çok saçmadır. "
Kesinlikle katılıyorum. Geri kalanı konusunda da zihnim benzer şeyleri söylüyor fakat olayın içeriği konusunda bizim yapacağımız yorumların tümü faraziyeye dayanayacağından dolayı bu konuda bir görüş bildirmekten imtina ediyorum.
-
Dünya üzerinde; polis, asker ve istihbarat birimlerinin parmağı olmadan gerçekleşen bir husus olmaya görsün. Malum şahıslar bu birimleri yeteri kadar doyurmadığından (maddi, manevi ve talep olarak) dolayı, olay böyle bir şekilde gündeme gelmiştir.
Ergenekon oluşumu her noktaya değmişken neden Masonlar da bunun içerisinde olmasın? İşte hikaye bundan ibaret...
Açıkçası bu olay gündeme geldiğinden bu yana da bekliyordum bakalım ne zaman gündeme gelecek ve masonluk hususu da hatırlatılıp, gündem değiştirilecek diye. Başarılı oldukları da kesin ki şuanda bunları yazıyoruz. Reklamlardaki gibi birileri gelir, dünyayı değiştirir. Devletler bu slogana sıklıkla ihtiyaç duyar.
Neyse gündemimiz değişti ya hepimize hayırlı uğurlu olsun.
-
Tolon, suikastla ilgili iddiayı reddetti
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, mason üstadlarının öldürüleceği iddiaları ile ilgili soruşturmada müvekkili hakkındaki iddiaların iftira olduğunu savundu
İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, bir gazetede yayınlanan 'Masonlara Saldırıyı İhbar Önledi' başlıklı haberle ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Tolon ile ilgili ileri sürülen iddiaların tamamıyla gerçek dışı olduğunu savunan Sezer, Tolon'un haberde adı geçen Avukat Yusuf Erikel ve Hacı Ali Hamurcu ile herhangi bir tanışıklığı olmadığını iddia etti. Tolon'un bu isimlerle dolaylı hiçbir irtibatı olmadığını da söyleyen Sezer, "Ömrünü Cumhuriyetin temel nitelikleri ile Atatürk ilke ve devrimlerine sadık kalarak, ülkesine ve milletine hizmet etmeye adamış, tüm yaşantısı boyunca hukuka ve kanunlara harfiyen riayet etmiş, TSK'da ordu komutanlığı dahil olmak üzere pek çok önemli görev üstlenmiş şerefli bir subay olan, müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon hakkında, adli yargılamayı etkilemek amacıyla yapılan bu tamamıyla gerçekdışı, taraflı ve maksatlı yayınların, sağduyulu halkımızca en doğru biçimde takdir edilmesini temenni ederiz. Bu açıklamayı tamamıyla asılsız, çirkin iftiralarla yanıltmaya çalışılan kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız." dedi.
Söz konusu haberde, Hür ve Kabul Edilmiş Mason Locası üstatlarından Kaya Paşakay ile Mustafa Asım Akın'ı öldüreceği iddiasıyla gözaltına alınan Hacı Ali Hamurcu'nun ifadesinde, susması karşılığında Hurşit Tolon'un 10 milyon liralık senet yazılmasını istediği iddia ediliyor.
Kaynak: http://www.dengegazetesi.com.tr/news_detail.php?id=38920
-
sn Isleo
yazınızdaki herkesi ergenekon adı altında zor durumda bırakmışken bu kendisini hiç bir zaman on planda tutmayan kendılerı ıcerısınde kendı hedeflerı doğrultusunda çalışan masonlarında ne zaman bu konuya karıstırrılacağını bende merak edıyordum. masonlarıda gundeme cekmek ıcın hazır herseyı bununla kırletmısken bunlarıda gırdabın içine çekelim diyenler var.
dün akşam haberi ilk olarak sanırım kanal d gosterdı ve kısaca cok ayrıntıya gırmeden bılgılendırıp kestı. bencede doğru olanı buydu bu konunun masonlara zarar vermemesı için çok fazla ustune dusulmemesı gerektiğini düşünüyorum
saygılarımla
-
Iyice abarttilar. Bu ergenekon isini. Ben artik anlatilanlarin coguna inanmiyorum. Olay o kadar buyuduki ici havayla dolu ve patlatip yok olmayi bekliyor.
-
Bence bu konu çok ciddi ortada bir şüpheli var suç oluşturacak aletide sanırım bulmuşlar ,eeee yani bence tedbir alınmalı.
İnsan kanı dökmenin ne kadar suç ve acizlik olduğunu herkez bilmeli .....
Saygılarımla..
-
Ergenekon konusunun bazıları tarafından böylesine ciddi bir forumda (heryerekon..vs gibi) sulu bir şekilde ele alınmasına içim el vermedi ve bu konuda bi şeyler yazmak istedim.
Öncelikle; bu tarz devleti ilgilendiren meselelere eğilirken o ülkenin geçmişine bakmak gerekir ve açık konuşmak gerekirse, ülke olarak parlak/temiz bir sicile sahip olduğumuz tam olarak söylenemez. Mesela; 1915 olayları (Türk-Ermeni iç çatışması) ardından, Dersim İsyanı, 6-7 Eylül Olayları, Maraş Katliamı ve Sivas Katliamı. Bu olaylar, Osmanlı'nın yürüttüğü Cihat'tan dolayı zaten dünyada (özellikle de Batı'da) pek iyi olmayan imajımızı, tam anlamıyla yerin dibine sokmuştur ve bu olayların altında da Prusya özentisi 'derin'lerimizin yattığı bilinmelidir ve bu Ergenekon isimli dava da (ne kadar Akp tarafından istismara açık bir dava da olsa) "dünyanın önünde bir günah çıkarma"dır. Bu yüzden iyi takip edilmesi ve zamana çok yayılmadan çabuk sonuçlandırılması gerektiğini düşünüyorum.
Öncelikle bir geçmişe gitmemiz gerekir; bizim 'derinlerin' fikir babasının Gehlen olduğunu, onunla hemen hemen aynı zamanda belki biraz daha öncesinde de 'bizim barbarlar'ın Thule örgütü ile ilişkisini görmemiz gerekir, kimdir peki bu Gehlen, (şuradan buyrun: http://www.talatturhan.com/onsoz-gehlen.htm ) Baron Rudolf Von Sebottendorf- Thule faaliyetleri için ( önemli bir Aydoğan Vatandaş röportajı: http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=62699 ).
SSCB yıkılana kadar, rengini daha kurulduğunda (hatta daha da öncesinde örn; http://www.internethaber.com/enver-pasanin-ingilizlere-teklifi-167932h.htm?interstitial=true ) kızıl karşıtı olarak tayin eden güzel ülkemizin kirli, çıkar düşkünü, derin (?) ve faşist zorbalarına gün doğmuş, bu ülkede 1910'lardan bu yana, 2000'lere kadar (özellikle de Ergenekon operasyonuna kadar) ülkemizde ne kadar (faili bulunamamış) cinayet,katliam..vs varsa ya azmettiricisi olmuşlar ya da aralarından (rütbece ya da seviye olarak) küçük gördüklerine bu işleri yaptırmışlardır. En son -içlerinden bir kısmının- derin işbirlikleri PKK iledir ki; Hakkari Eski Özel Harekat Şube Müdürü Fatih Özhan'ın bu konuda söyledikleri dikkat çekicidir: http://www.akilli.tv/video/223918/haber7com-Ozel-harekat.aspx
Son olarak & özetle; bu 'günah çıkarma'nın her şeyden önce insanların vicdanında ve yüce Yaratan tarafından kabul görmesi gerektiğini düşünüyorum. Diyebilirsiniz ki; "katliam yapan sadece bizler miyiz? Abd var falan..vb " saygı duyarım bu görüşe de fakat bizim geleneğimiz Batı gibi sömürü ve kandan gelmemektedir, buna dikkat çekerim (örn; Fatih'in fermanı: http://www.bildirgec.org/yazi/fatih-sultan-mehmed-hanin-fermani ) Batı'nın son 300-400 yıllık/yıla damgasını vuran saltanatının yakın zamanlarda -belki bir 50 yıl sonra- doğunun devleri Çin ve Hindistan tarafından devralıncağı ve "dünyanın yeni sahiplerinin onlar olacağı" açıktır. Hal böyleyken, günah çıkarıp ya da başka ifadeyle tövbe edip temiz bir sayfa açıp; dünyanın gidişatına (hatta olası bir dünya savaşı ve sonuçlarına bkz: http://www.versohaber.com/index.php?option=com_content&task=view&id=289&Itemid=2 ) kafa yormak varken, sorumsuz bir çocuk gibi (hiçbir şeyi) kabul etmemek, hiçbir şey yokmuş/olmamış gibi davranmak ve bu tavırda ısrarcı olmak, neden?..
-
Bay Texan,
Uğraşmışsınız yazı yazmışsınız, teorilerinize saygı duyuyorum eğer belgeleriyle kanıtlayabilirseniz. Sonuçta sadece yazmak yetmiyor, mesela taraf gazetenizi alırsanız sayfalarca belgesiz teorileri görebilirsiniz.
Öncelikle aşağıdaki iddianızı (1915 olaylarında ülkemizin temiz bir sicile sahip olmayışı teorinizi) belgeleriyle kanıtlamakla başlayabilirsiniz. Ben de sizden birşeyler öğrenmiş olurum.
Öncelikle; bu tarz devleti ilgilendiren meselelere eğilirken o ülkenin geçmişine bakmak gerekir ve açık konuşmak gerekirse, ülke olarak parlak/temiz bir sicile sahip olduğumuz tam olarak söylenemez. Mesela; 1915 olayları (Türk-Ermeni iç çatışması)
-
Bay Texan,
Uğraşmışsınız yazı yazmışsınız, teorilerinize saygı duyuyorum eğer belgeleriyle kanıtlayabilirseniz. Sonuçta sadece yazmak yetmiyor, mesela taraf gazetenizi alırsanız sayfalarca belgesiz teorileri görebilirsiniz.
Öncelikle aşağıdaki iddianızı (1915 olaylarında ülkemizin temiz bir sicile sahip olmayışı teorinizi) belgeleriyle kanıtlamakla başlayabilirsiniz. Ben de sizden birşeyler öğrenmiş olurum.
Öncelikle; bu tarz devleti ilgilendiren meselelere eğilirken o ülkenin geçmişine bakmak gerekir ve açık konuşmak gerekirse, ülke olarak parlak/temiz bir sicile sahip olduğumuz tam olarak söylenemez. Mesela; 1915 olayları (Türk-Ermeni iç çatışması)
Yazdığım olayların kanıta ne kadar ihtiyacı var ki, diyorum umarım bunu bir saygısızlık olarak almazsınız. Ben en belirgin olan ve sizin de alıntılamış olduğunuz ermeni tehciri ile ilgili birkaç link veriyor ve (bağışlayın ama) susmayı tercih ediyorum:
"Tehcir sonucu kaç kişinin öldüğü hala öğrenilemedi. Türkiye Cumhuriyeti' nin resmi tarihçileri 300.000 sayısını verirken, bu sayıyı 1 milyona kadar çıkaran yabancı kaynaklar vardır. Osmanlı hükümetinin müttefiki Almanya tehcire sessiz destek veriyordu. 31 Ağustos 1916'da Talat Paşa Alman Büyükelçilik temsilcisine şöyle diyordu: "Ermeni problemi mevcut değildir."..
http://bianet.org/bianet/siyaset/489-ermeni-tehciri
"Bilmemiz gereken şey, başta A. Toynbee'nin, sürgünler ve ölümlerin devam ettiği 1916 yılında verdiği 600 bin rakamı olmak üzere, ölen veya hayatta kalan Ermeniler konusunda verilen tüm rakamların tahmini olduğu. Bu konuda bir tek resmi istatistik, savaş sonrası Osmanlı Hükümeti tarafından verildi. İttihat ve Terakki Partisi iktidardan düştükten sonra, yeni kurulan kabinenin ilk işlerinden birisi bu konuyu araştırmak oldu. Aralık 1918 tarihinde Dahiliye Nazırı Mustafa Arif (Deymer)in girişimiyle bir komisyon oluşturuldu. Komisyon üç ay civarında bir çalışma yaptı ve sonuçlar, 14 Mart 1919 tarihinde, dönemin Dahiliye Nazırı Cemal Bey tarafından açıklandı. Osmanlı devlet kayıtlarına göre, 1914-18 döneminde ölen Ermeni sayısı 800 bin'dir. (Vakit, Alemdar, İkdam, 15 Mart 1919) Tehcir ve öldürmeler sonucu 800 bin Ermeni'nin hayatını kaybetmiş olduğu, tüm bir dönem boyunca herkes tarafından bilinen ve tekrarlanan bir olgu. .."
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=2251
"..1915 ile 1923 yılları arasında Ermeni kayıpları 300.000’i asla geçmemektedir..."
http://www.baremdergisi.com/news_detail.php?id=7390
Vikipedi:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ermeni_K%C4%B1r%C4%B1m%C4%B1
-
Bay Texan belge dedim, internet haberi değil:) Siz araştırmalarınızı internetten yapıyorsunuz sanırım:) Yine de teşekkür ederim daha ilk teorinizi neye dayandırdığınızı göstererek sizin forum içerisinde ki düşüncelerinizi dikkate almamam gerektiğini bana aşıladınız.
Benden size tavsiye öyle uzun uzun yazacağınıza bir teori ortaya atın ama belgesiz olmasın hele hele böyle bir konuda. Felsefe yapmak istiyorsanız başka topicler var.
Kolay gelsin.
-
Selam Mozart arkadas, izin verirsen ben Texan arkadas yerine sana ( umarim sen diye hitap etmeme kizmazsin)bir kitap önerecem.Bu kitabi ben almancasini aldim ve okuyorum türkce cevirisi varmi bilmiyorum.Kitap tamamiyle orjinalleri alman disisleribakanliginin arsivinde bulunan belgelerden olusmaktadir ve ermeni olaylarindaki alman rolünüde gözlerönüne sermesi bakimindanda enteresan bir kitaptir. Yazarin adi Wolfgang Gust(Hg.) Der Völkermort an den Armeniern 1915/16. Tarihimizle hesaplasmanin zamani geldi
-
Bay Texan belge dedim, internet haberi değil:) Siz araştırmalarınızı internetten yapıyorsunuz sanırım:) Yine de teşekkür ederim daha ilk teorinizi neye dayandırdığınızı göstererek sizin forum içerisinde ki düşüncelerinizi dikkate almamam gerektiğini bana aşıladınız.
Benden size tavsiye öyle uzun uzun yazacağınıza bir teori ortaya atın ama belgesiz olmasın hele hele böyle bir konuda. Felsefe yapmak istiyorsanız başka topicler var.
Kolay gelsin.
O kadar isim geçiyor o verdiğim linklerde , gazete haberi demişsiniz ya bravo size. Bu isimlerden bazıları; A. Toynbee, Osmanlı devlet kayıtlarına göre, 1914-18 döneminde ölen Ermeni sayısı 800 bin'dir. (Vakit, Alemdar, İkdam, 15 Mart 1919) Osmanlıca döküman göndermemi ya da buraya koymamı istiyorsanız bilemiyorum tabii (ama çok isiyorsanız osmanlıcam da vardır sorun değil, bi şekilde bulup gönderirim yani ama sizin yoksa boşuna uğraştırmayın beni) Yazık, boşuna uğraşmışım o linkleri verirken; benden de size kolay gelsin. Allah yardımcınız olsun.
-
Bay Tij kitap tavsiyesi yaptığınız için teşekkür ederim, tavsiye ettiğiniz kitap incelenmesi gereken belge niteliğindedir. Ben de Almanca kursuna gidiyorum, şuan 4. kurdayım, kitabın Almancası ağır gelebilir, Türkçesi varsa yazın okurum, şuan elimde bitirmem gereken birkaç kitap var.
Sevgiler
-
Sn.Mozart ; Sn.Texan ; Sn.Tij forumun bu köşesinde yaptığınız soykırım ve katliam konuşmanızına şunu eklemek isterim.Geçenlerde Trt Türk'ü izliyorum
Bilkent Üniversitesinden İskoç Bir profesör Tarih profesörünü çıkardılar,aynı şunları söyledi Kafkaslardan gelen ve Balkan Savaşından sonra Balkanlardan
Anadolu'ya dönen her aileden 3 kişiden biri katledilmişti veya yolda öldü evet bu ölenler türktü.Bugun bunların arkasından soykırıma uğradılar deniliyor mu?
Veya Azerbaycanda bulunan toplu mezar ki 3000 kişilik Ermeniler burda soykırım yapmış deyen bir batılı ülke gördünüz mü?
Elbetde ben kabul ediyorum acı olaylar yaşanmış ama herkez birbirine yasatmış şimdi tarihe objektif bakalım ve herkezin acısını görelim en başta da yakın
tarihimizde Bosnada yaşanan katliamdan başlayalım 250.000 kişiden bahsediliyor.Tv ler önünde oldu bu olaylar..
Saygılarımla...
-
Sayın Amurdad,
Zaten ben de size benzer şekilde, 1915'te ve sonrasında yaşanan acı olaylar için "Türk-Ermeni İç Çatışması" şeklinde düşünüyorum; yani sekiz yüz küsür bin Ermeni ölmüş/öldürülmüş olabilir ancak karşı tarafında yer alan bizler için de acı bir durum söz konusu; iki yüz, üç yüz küsür bin Türk ölümünden söz ediliyor. Tam bir dram yaşanmış o dönem bu topraklarda, açıkçası... :(
Bosna konusuna gelince; ben Batı'nın bu duyarsızlığını biraz anlayışla karşıladım; kolay değil (!); yıllarca sömürüp kan emdiler("bugün için" kandan para kazanıyorlar da diyebiliriz, örn; Batılı ülkelerin silah satışı)... Kurdukları dünya düzeninde, Afrikalılar hakir görüldü, kemikleri sayılacak derecede aç kaldı; kendileri de şişip obez oldular; sonra da "şimdi yemek yemenin/şişmanlamanın nasıl önüne geçeceğiz", diye çözüm arayıp duruyorlar. Peki bu adalet mi, hak mı? İnşallah yeni kurulacak dünya düzeninde temennim öyle ki; Çin ve doğu ülkeleri (buna İslam ülkeleri de dahil) temelli bir insani anlayış egemen olacak ve Afrika da (iklimsel değişimlerin de etkisiyle) yeni pazar olup 'açlık'tan kurtulacak. Yaratan, bizlere (ileride) açlığın olmadığı, adaletin olduğu "erdem" temelli bir dünyada yaşamayı nasip etsin. Amin.
-
başlıktan uzaklaşmış bir yazışma var ama ben de bu noktada dahil olmak istiyorum.
Geçmişle hesaplaşma bir gerekliliktir. Eğer bir gelecegimiz olsun ve bu gelecek insan onuruna yakışır olsun istiyorsak. 'Yeni bir gelecek görüşü oluşturmanın yolu, gecmise bakışımızı yenilemekten gecer.' Bir kitapta okumuştum bir not olarak kaydetmisim ama hangi kitapti tam hatırlamıyorum.
Daha evvel de söyledim gecmiste hangi gecmis. Bugünün sorunlarını oluşturan, bugüne etki eden gecmis. Yoksa al tarih kitaplarını eline tas devrine kadar git yok hu buna soykırım yapmış yok bu bunu surmuş öldürmüş katletmiş... Onemli olan bugün yaşadığımız gecmisle yüzleşmek ve onunla hesaplasmaktir.
Bu noktada Texanin ifade ettigi tüm olaylar 1915 tehciri, Trakya pogromlari, 6-7 Eylül olayları, varlık vergisi, 12 Mart 27 Mayıs 12 Eylül vs. Bizim bugün yaşadığımız geçmiştir. Gelecegimiz için bunlarla yuzlesmeliyiz. Bunu uluslararası toplum istiyor diye değil kendimiz ve kendi gelecegimiz için yapmalıyız.
İlkogretim sonda okuyana sorun bakalım İzmir'i kim yakmış? Yunan askeri der. 9 Eylül'de izmiri bosaltan Yunan 13 Eylül'de nasıl yakar izmiri. Sonra adamın biri bir dizide Türkler yaktı der başlarız tartışmaya. Efendim izmir yangınının başlatanı belli değildir diye. Çünkü biz 15 yaşındaki ergenliğe gecen erkek cocuğu gibiyiz.
Aslında bu tartışmaya basta dahil olmak istemiyordum. Ama konu yine 1915 belgeler noktasına kilitlenip kalmasına gönlüm razi olmadı.
Saygılarımla.