Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Maddeyi Canlı Yapan Nedir?  (Okunma sayısı 3354 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 21, 2016, 08:44:22 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Merhabalar. Bu başlık altında madde, canlılık ve irade konularını tartışalım istiyorum. Öncelikle bildiğimiz gibi maddeler çeşitli atomlardan, elektronlardan, protonlardan ve birçok yapı taşından oluşmaktadır. Bu yapı taşları materyalizme göre evrende çeşitli yıldızlardan kopan parçaların ve evrimsel gelişimin neticesinde Dünya'daki diğer yapı taşlarıyla etkileşime girerek canlıları, insanları oluşturmuştur.

Bunların neticesinde yine kabul edebiliriz ki evrende çeşitli fizik yasaları vardır. Hiçbir madde başı buyruk hareket sergilemez. Her atom, her elektron belli fizik yasalarına bağlı olarak hareketlerini sürdürür. Peki sizce bu yasalara rağmen insanı robotlaşmaktan ve bu yasalarca sistematik davranmaktan farklı kılan nedir? Yani bir insan en küçük yapı taşıyla, bütünüyle bu yasaların etkisinde atomlardan var olurken nasıl olur da bu yasalara aykırı, hür iradeyle hareket sağlayabiliyor?

Bir insana tercih hürriyetini veren şey kafatasının içindeki et parçası mıdır? Yoksa başka bir şey mi?

Saygılarımla
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Eylül 21, 2016, 11:12:43 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Hepimiz fizik yasalarına uyuyoruz zaten. Yaptığımız bir iki sözüm ona "özgür" davranış bu yasalar çerçevesinin içinde. Yani kimse çıkıpta ben artık kütle çekimine uymuyorum demiyor, zayıf nükleer çekim kuvveti beni ilgilendirmez demiyor. İstese de diyemez zaten çünkü fizik kurallarına her madde uyum gösterir. İnsanların robot olmadığını söyleyen kim ki? Evrenin içinde olduğumuz sürece her birimiz birer robotuz. Hayaller ve yanılgılarla dolu robotlarız. Birisi çıkıpta intihar ettiğinde programlamasını reddetmiş oluyor ve sonuç olarak yok olup gidiyor.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Eylül 21, 2016, 11:39:31 ös
Yanıtla #2

 Modern bakterilerin ataları, ilk yaşam biçimi olan tek hücreli mikroorganizmalardı.Temel nokta, uygun şartlar oluşunca "çoğalma ve uyum sağlama" üzerine kurulu idi. Bölünerek çoğalma gen esnekliğine uygun değildi.

 Çoğalma ve uyum sağlama döngüsü, daha komplex yaşam türlerinin var olmasını sağladı.Eşeyli üreme, eril ve dişil DNA yapısını tek bir yaşam formunda birleşmesini sağladı.

 Eril ve dişil DNA dizilimini ve özelliklerini, tek bir yaşam biciminde birleştiren canlı türleri,Kendi zamanlarının doğa şartlarına göre evrimleşmelerine devam ettiler. "çoğalma ve uyum sağlama" isteği  daha da komplex yaşam türlerini tetikledi.

 65 Milyon yıl evvel Dünya'ya çarpan bir göktaşı Sürüngen türünü çok az bir sayıya indirdi. ve memeli olan ilk atalarımız Evrimleşme şansı yakaladı.

 Eril ve dişil DNA dizilimine sahip memeli türlerinden olan ilk atalarımız.bu iki kutuplu var oluşlarını,yaşadıkları cevrenin muazzam hızlı şekilde değişen yapısı yüzünden geliştirerek, Eril ve dişil olarak ikiye ayrılmış beyin yapılarını birleştirerek düşünmeye başladılar.

 Eril olan sol beyin lobu,Dişil olan sağ beyin lobu arasında bağ oluştukca, bütün evreni dahi anlayabilecek zekaya sahip biz, düşünmeye ve seçimler yapmaya başladık.

 Eril ve dişil olan beyin loblarımız Düşünsel evrimin tohumlarını attı.Öğrenilenler kuşaklar boyu evrimleşti,
nesillere aktarıldı ve karmaşıklaştı.Yarattıklarımız ve düşüncelerimiz, taş bloklar gibi durmadan yükseldi.

"Çoğalma ve uyum sağlama" arzumuz, artık düşünsel anlamda "Merak etme" arzusu ile birleşerek, sonsuzluğa yelken açtı.

Aslında asıl soru,Bütün bu olayları tetikleyen, tek hücreli mikroorganizmaların, çoğalma ve var olma arzusu nerden geliyordu ?

« Son Düzenleme: Eylül 21, 2016, 11:52:07 ös Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin


Eylül 22, 2016, 12:54:00 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 123
  • Cinsiyet: Bay

Sn.ANARCHOSA,

öncelikle görüş ve yazınız için teşekkürler.
maddelerin hafızası ile ilgili özellikle suyun hafızası olduğunu duymuştum.hayli dikkati mi çekmişti.
ilgili araştırmayı yapan Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto , belki bilginiz vardır ama paylaşmak istedim.

Saygılarımla,

“Gerçek her zaman hakimdir ve üstündür; Kim onu sahiplenme cesaretini gösterirse, o üstün gelir… Çünkü zaman gerçekten yanadır…”


Eylül 22, 2016, 04:25:32 ös
Yanıtla #4

Sayın ANARCHOSA;

 Yazınız baş yapıt kıvamında.Şu cümleniz cok anlamlı: "Artık evrende 1 0 1 kodlaması olduğunu herkes biliyor"
Bunu 101 olarak ele alalım.İnsan kollarını ve bacaklarını açtığında "5" köşeli bir hal alır. 5, 2'nin tabanına göre "101" dir,"101" 10 tabanına göre de 5'dir.

 Alt ksımda paylaştığım resimdeki daire 10'nu(yaradılışı), içindeki insan ise 5'i temsil eder. iki durumda 101'i işaret eder.Göbek deliği ise tam merkezidir.Yuvarlak içindeki kareye ve insan'a hiç girmeyelim; konu cıkmaza girer.
 "O" yüzden "101" cok önemli bir rakamdır.

Konu biraz daha ilerletilebilir; lakin anlaşılmaz bir hal alır.






« Son Düzenleme: Eylül 22, 2016, 04:39:17 ös Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin


Eylül 22, 2016, 05:50:33 ös
Yanıtla #5

Sayın ANARCHOSA;

 Yazınız baş yapıt kıvamında.Şu cümleniz cok anlamlı: "Artık evrende 1 0 1 kodlaması olduğunu herkes biliyor"
Bunu 101 olarak ele alalım.İnsan kollarını ve bacaklarını açtığında "5" köşeli bir hal alır. 5, 2'nin tabanına göre "101" dir,"101" 10 tabanına göre de 5'dir.

 Alt ksımda paylaştığım resimdeki daire 10'nu(yaradılışı), içindeki insan ise 5'i temsil eder. iki durumda 101'i işaret eder.Göbek deliği ise tam merkezidir.Yuvarlak içindeki kareye ve insan'a hiç girmeyelim; konu cıkmaza girer.
 "O" yüzden "101" cok önemli bir rakamdır.

Konu biraz daha ilerletilebilir; lakin anlaşılmaz bir hal alır.



 Konu ilede alaklı olarak, Leonardo vinci'nin düşünüş tarzını ,bu çizdiği resimden anlaya biliriz.
"Sol görüşü" ile,"kare"içindeki ayakları kapalı figürü çizmiş; "Sağ görüşü" ile "yuvarlak" içindeki ayakları ve kolları acık figürü çizmiş; 3'üncü görüşü ile de, resmi tek beden de birleştirmiştir.Bir dahinin bakış acısı budur.
« Son Düzenleme: Eylül 22, 2016, 05:59:46 ös Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin


Eylül 28, 2016, 03:22:24 öö
Yanıtla #6

Sayın ANARCHOSA;

 Yazınız baş yapıt kıvamında.Şu cümleniz cok anlamlı: "Artık evrende 1 0 1 kodlaması olduğunu herkes biliyor"
Bunu 101 olarak ele alalım.İnsan kollarını ve bacaklarını açtığında "5" köşeli bir hal alır. 5, 2'nin tabanına göre "101" dir,"101" 10 tabanına göre de 5'dir.

 Alt ksımda paylaştığım resimdeki daire 10'nu(yaradılışı), içindeki insan ise 5'i temsil eder. iki durumda 101'i işaret eder.Göbek deliği ise tam merkezidir.Yuvarlak içindeki kareye ve insan'a hiç girmeyelim; konu cıkmaza girer.
 "O" yüzden "101" cok önemli bir rakamdır.

Konu biraz daha ilerletilebilir; lakin anlaşılmaz bir hal alır.



 Konu ilede alaklı olarak, Leonardo vinci'nin düşünüş tarzını ,bu çizdiği resimden anlaya biliriz.
"Sol görüşü" ile,"kare"içindeki ayakları kapalı figürü çizmiş; "Sağ görüşü" ile "yuvarlak" içindeki ayakları ve kolları acık figürü çizmiş; 3'üncü görüşü ile de, resmi tek beden de birleştirmiştir.Bir dahinin bakış acısı budur.


 Benzetme olarak eklediğim resim,bir dahinin gözünden değilde; ezoterik bir dindarın gözünden yorumlanır ise: 101...1.Ocak olarak yorumlanır.kare içindeki figür ise; çarmağa gerilmiş kişi...yuvarlak içindeki kişi ise; ayni kişinin yükseldiğini tasfir eder.
Sen Özelsin