Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Skoç Ritinde Ruhsal Gelişim Süreleri  (Okunma sayısı 23253 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 22, 2011, 01:58:12 öö
Yanıtla #10

Bu durumu(32. derece ile 33. derece arasındaki fark) biraz profesör - ordinaryus profesör durumuna benzetiyorum(mevkiye gelebilme açısından).  :)

Saygılarımla
"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Eylül 22, 2011, 09:35:07 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

33 derece en üst makammıdır.ben bir de 34 derecenin var olduğunu duymuştum öyleki bu derece diğerlerinden çok farklıymış.birde amerikada derece atlamak deyince benim aklıma mustafa sarıgül geliyor.onunda amerikada kurs görüp geldiği söyleniyor acaba bu masonluk kusumuydu.çünkü masonluğun en üst seviyesinin amerikada ve israilde olduğu söyleniyor.33 derecenin özelliği bence aldığın bunca eğitimin sonucunda gerçek muhatabınla tanışman yani masonluğun ışığı yani evrenin ulu mimarıyla tanışman olabilir.bu ışığada herkez kolay  alışamaz belkide yani artık eğitimin bitmiş ve ışıkla tanışma zamanın gelmiştir.


Eylül 23, 2011, 01:51:30 öö
Yanıtla #12

Nerelerden neler duydunuz bilemem, ama yazdıklarınızın tamamı YANLIŞ.

Skoç ritinde 34. derece yoktur. Bu yazdığımın ne anlama geldiğini anlamanız dileğiyle....
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Eylül 23, 2011, 02:57:23 ös
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Ben ise Sayın AMON RA'dan yarna çıkıp onun dediğinin doğru olduğunu ileri süreceğim.

Bu gibi ileri sürüşlerde genellikle sadece ileri sürüşte bulunulur; bunun bir dayanağı, bir kanıtı gösterilmez hatta ileri sürüş akla aykırı bile olabilir. Tersine düşünenlerin kendi antitezlerine kanıtlamaları gereklidir.

Tam Orta Çağ engizisyon yöntemi.

Ancak benim diyeceğimde bunun gereği yok.

Sadece meyveleri, sebzeleri birbirinden ayıralım; yeter.

Masonluk 33 dereceli Eski ve Kabul Edilmiş İskoç riti ile son bulmaz ki...

Örneğin Memfis-Mizraim Riti'nin 90 derecesi var. Dolayısıyla 34. derece de ne oluyormuş?

İngiliz Masonluğu Sistemi'nde yer alan derecelere özellikle birer numara verilmemiştir. Ancak hepsini toplayacak olursak otuz üçten fazla derece olduğu ortaya çıkar.

Bunu derken tarihteki İskoçya'daki Eski Büyük Rit ile Fransa Metropholitan Şapitri adlı derece koleksiyonlarını göz ardı etmiş oluyorum.

Kimileri bilir bilmez lâflar ediyor. Ne yazık ki birçok kimileri de o bilir bilmez ya da keseden uydurulmuş lâflara hemen kanıveriyor.

Bereket bizim forumun üyeleri akıllıdır; böyle şeylere kanmamayı bilirler.
 
 
 




« Son Düzenleme: Eylül 23, 2011, 03:00:16 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 25, 2011, 04:31:20 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

sayın mustafa kemal efendim sizin açıklamınızı yeterli ve anlamlı buluyorum.yani bu etraftan duyduğumuz şeyler zaten masonlar org sayesinde kurtuluyoruz bunlardan.


Eylül 26, 2011, 01:36:07 öö
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Şu masonluğu anladıysam, uçan adam Sabri olayım. Herkesin anladığı ne kadar farklı. Biri der insan-ı kamil olma yolu, biri der ruhsal gelişim, biri der sadece insanların sunumları, konferanslar falan, biri der aman çok gizli, biri der gizli bir şey yok, diğeri der ezoterizm, biri der heyecanla eylül ayını bekliyorum. Tamam herkesin bakış açısı farklıdır ama yani temel anlamda bir ortak görüş olmaz mı yahu.

Evde kitap okumaya devam edeyim daha iyi yahu gibi düşüncelere kapıldım burada ki yazılanları da okuyunca.

Esra Ceyhan' da Rezalet - Uçan Adam


Eylül 29, 2011, 06:36:05 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi


Bütün bunun sonucunda ne olur?... İki masonu karşılaştırmaya girişirsiniz. Diyelim ki her ikisi de EKEİR'nin 30. derecesindedir. Türkiye'de bu derecedeki bir mason artık Msonluğu çok iyi biliyor demektir.  ABD'nde bu derecede olan sıradan bir mason ise Masonluğun yüksek dereclerini sadece bir tiyatro sahnesinde izlemiştir. Üstelik sonradan aynı derecenin başkaları için uygulanan ritüelik törenine katılmamışsa, o uyunu tek bir kez izlemiştir. Şimdi siz iki yol önce gitmiş olduğunuz bir tiyatro oyununu anımsamaya çalışın. Siz o oyunun ne kadar anımsarsanız, o mason da o deareceyi ancak o kadar bilir. Masonluğun temel ilkeleri ve töresi bakımından ise ancak simgesel derecelerdeki çalışmalarında ne edinmişse o kadarla kalmış, bunların üzerine bir şey eklememiştir.   
 


Amerikada ritüeller kitapçık kullanılmadan ezberlenerek yapılır. Türkiye'de ise kimse ezberlemez kitap açık okunarak yapılır bu nedenle bir kere yapılan şeyin unutulması akılda kalmamsı olayına katılmıyorum. O mantığa göre eğitim hayatında da her dersi bir kez alıp bir kez sınav oluyorsun, o zaman kimse mühendis hukuçu doktor vs ünvanına sahip olmamsı gerekir, onlar da o kadarla kalır birşey ekleyemezler.
Birde herkesin algısı zekası farklıdır, ben neden kendimi başkalarının belirlediği ortalama bir süreye göre limitleyim. Belki ben daha hızlı kavrayabilirim, illa yıllarca aidat ödeyip çeşitli görevlerle hizmet etmek mi gerekir.
30 yaşında locaya girdiğinizi varsayalım 20 yılda 50'ye geliyorsunuz. 10-15 yıllık bir aktif dinç zamanınız kalıyor geriye, Masonluk madem kişinin daha iyi bir birey olmasını amaçlıyor, ne kadar erken 30. derece ve üstü alınırsa bundan kalan hayatınızda o kadar uzun faydalanabilme şansına sahip olursunuz.

Özetle Amerikadaki uygulamayı çok doğru ve olumlu buluyorum.
« Son Düzenleme: Eylül 30, 2011, 01:10:42 öö Gönderen: Noah »


Eylül 29, 2011, 07:00:32 ös
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu son görüşler mutlaka karşı görüşü yazmayı gerektiriyor bence…

Bir şeyin ezberlenmesi yeterlik değildir. Örneğin tiyatroda roller ezberlenmez, öğrenilir. Tiyatroyu bilmeyen oyuncuların ezberlediklerini sanır. Ezberleyen sadece yeteneksiz amatörlerdir. Masonlukta da ezberlemenin yararı  yoktur; ezber insanı yanıltabilir. Ezberlemek değil, öğrenmek, bilmek gerekir. Ritüelin açık olması da  okunması demek değildir sanırım; hata yapmayı önlemek içindir.

Eğer bir kişi bir dersi bir kere okuyarak o mesleği edinebiliyorsa, o zaman birçok profesyonel yaşamda boşuna uğraşmış demektir. Dersi izleyip, kitabını okuyup, ödevini yapıp, sınava girip çıkıp, diploma almakla meslek öğrenilmez. Ancak onun içinde yaşayarak, uygulayarak öğrenilir. Tıp fakültesinden mezun olan doktor unvanını, teknik üniversiteden mezun olan mühendis ya da mimar unvanını alır ama sadece unvanını almıştır. İş başa geldiğinde ne kadar hiçbir şey bilmediklerinin farkına varırlar. Bu Masonlukta da böyledir. Mason unvanını almakla, bir locaya üye olmakla mason olunmaz; Masonluk öğrenilemez.

Amerika’daki masonlar ne yazık ki Masonluğu ancak simgesel derecelerde, localarında öğrenebilmektedir. O da olaübildiği kadar. Uygulamanın Amerikanvariliği nedeniyle yüksek derecelerde Masonlukta doğru dürüst bir felsefi çalışma yapılmamaktadır. Oysa Türkiye’deki yüksek derece çalışmalarının çoğu felsefi düzeyde sunumlar ve tartışmalarla geçer. Ritüel ilgili derecede sadece bir kılavuz niteliğindedir. Masonluğun öğeleri o derece çalışmalarında derinlemesine irdelenir. Bunu ritüeli ezberlemekle elde etmenin olanağı yoktur. Nitekim Masonliukta ritüeli ezberleyenlere papağan denir.

Amerika’da bir mason Eski ve Kabup Edilmiş İskoç riti'nde çalışıyorsa iki yıl içinde 32. dereceye gelebilir. Türkiye’de bunun için en az 15 yıl geçmesi gerekir. Bunun üzerine Amerika’da uygulanmakta olan yöntemi ben hiç de doğru bulmuyorum, hiç de olumlu bulmuyorum çünkü bir masona hiçbir şey kazandırmıyor. Kazananlar vardır elbette kendi özel çabalarıyla. Onlar pek bir istisnadır.

Ancak artık Shriner olabilmek için üstat derecesinde olmak yeterli. Umarım bunun etkisiyle bundan böyle Amerika’daki yüksek derecelerde de doğru dürüst masonik çalışma yapılmasına başlanır. Türkiye’deki kardeşlerinden çok şey öğrenebilirler bu bağlamda.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 29, 2011, 09:55:31 ös
Yanıtla #18
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM'ın yazdığı yazı çok dikkatimi çekti. Sürekli ''ben mi anlamıyorum?'' diye kendime soruyorum. Sadece Amerikalı diye 2 yılda 32. dereceile şereflendirilirken sırf Türk diye 15 yıl uğraştırılması bana çok garip geliyor. Bu tarz yazılar okuduğumda algıda sorunlar yaşıyorum.
Bir Türk  50 yaşında Mason olsa 65 yaşında 32. dereceye ulaşıyor ( şansı varsa), Amerikalı 50 yaşında Mason olsa 52 yaşında 32. derece oluyor.
Belki bu durumu sorgulama başlığım yalnış, ama mevzuyu okuduğumda şaşkınlığımı ifade etme gereği duydum.
Elbette 2 yılda 32.dereceye ulaşanla 15 yılda 32.dereceye ulaşan arasında bir fark olacak. Bu sanki Türk insanına yapılan mezarda emekliliğe benzer bir durum. Yanılıyorda olabilirim.
« Son Düzenleme: Eylül 29, 2011, 10:00:03 ös Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


Eylül 29, 2011, 10:50:41 ös
Yanıtla #19
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Koca koca adamlar yani, belki bir mantığı vardır. Amerika'da yaşayan Türk masonlar bu siteye üye. Onlar bize işin mantığını anlatabilirler.

İçlerinde olmadan, anlayamayız.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
5019 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2009, 08:52:58 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
8954 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2006, 10:36:03 öö
Gönderen: MASON
5 Yanıt
6661 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2007, 11:14:07 öö
Gönderen: Prenses Isabella
14 Yanıt
8264 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 11:32:26 öö
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
4790 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2010, 10:13:27 ös
Gönderen: sundance
6 Yanıt
6836 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 30, 2011, 06:49:09 ös
Gönderen: Eagle35
12 Yanıt
8404 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2012, 04:07:21 ös
Gönderen: Noah
4 Yanıt
6581 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2015, 05:30:31 ös
Gönderen: Risus
Sümerler'de Gelişim

Başlatan Arcanum Mitoloji

7 Yanıt
5392 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2015, 07:17:16 öö
Gönderen: ADAM
16 Yanıt
8420 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2015, 07:31:02 ös
Gönderen: ADAM