Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Darwin Bu Ise Nederdi?  (Okunma sayısı 15781 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 05, 2012, 09:09:15 öö
Yanıtla #20
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba,

Burada bu konuşmalarla sanki inceden inceye Atatürk'e vuruluyor. Burası aydınlık insanların, aydınlanma çabasında olan üyelerin bir araya geldiğini düşündüğüm bir forum. Öyle olmalı. Özellikle tarihsel süreci iyi anlamamış, özellikle türk inkılap tarihini anlamamış yorumların yapılması kulaktan dolma bilgilerin buraya aktarılmasından öteye gitmez.

Sayın Masor1976 öteden beri bu konu ile bağlantılı olarak bunu yapıyor. Önce köy enstitüleri ile başladı. Kaynak var mı? dedik televizyon konuşmaları dedi. Şimdi harf inkilabının bir kültürü yok ettiği biçiminde laflar ediyor.

Şimdi yine soruyorum.

1-Harf inkılabından önce okuma yazma oranı nedir?
2-Kadın ve erkek okuma yazma oranı nedir?
3- Kır ve kent arasında okuma yazma oranı nedir?

Şimdi kendisi madem bir yozlaşmadan bahsediyor demekki bu oranları biliyorki latin alfabesine geçilince eski kültürün yitip gittiğini savunuyor.

Eğer bu oranları verebilirse belki konu belli bir bilimsel platforma oturabilir.

Saygılarımla.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Eylül 05, 2012, 09:23:13 öö
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

Sayın Asimov, çoğu tarihi bilgi iddiadan öteye zor geçer. Yani benim Atatürk'ün kalbini yarıp içine bakma gibi bir yeteneğim yok o yüzden ne Kemalistlere inanabilirim ne de antikemalistlere inanabilirim. Fakat yapılan inkılap harf inkılabı değil dil inkılabıdır. Bunu görmeniz için dil uzmanı olmanıza hacet de yok. Atatürk duygusallığı ile yetiştirildiğimiz için dini bir dogma gibi eleştiriyi saldırı olarak algılıyoruz.

Bu yanlış anlaşılmalardan ötürü ben kendi açımdan Atatürk veya kemalizm hakkında yazı yazmayı bırakıyorum. Ayrıca bu gibi konularda uzman kişilerin ağzına yakışacak ciddiyette bir konu bütünü. Ben bu konularda ciddi araştırmaları olan kişilere lafı vermek için konu açmaya çalıştım fakat bu gibi hassas alıngan bir konuda kimse konuşmak istemiyor doğal da karşılıyorum.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Eylül 05, 2012, 09:25:32 öö Gönderen: Masor1976 »


Eylül 05, 2012, 09:32:34 öö
Yanıtla #22
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Herkes dilediğini yazmak konusunda özgürdür.

Ben dil ve kültür konularına uzağım. Bu konuda bilgisi olanlar yazar. Dil devrimi, harf devrimi gibi polemiklere girmem.

Ama demografi konusunu bilirim. Harf devrimi ile bu milletin kaderi değişmiştir. Ayrıca kız erkek arasındaki eşitsizlik giderilmiştir. Ancak günümüzde bile bölgeler arasında ve cinsiyet bazda eğitim farklılığı devam etmektedir.

Atatürk'ün yaptıklarını görmezlikten gelmek bu gerçekleri değiştirmiyor.

Kaynaklara dayanmayan bilgiler kanaatten öteye gitmez.

Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Eylül 05, 2012, 09:49:12 öö
Yanıtla #23
  • Ziyaretçi

Sayın Asimov, "Kaynaklara dayanmayan bilgiler kanaatten öteye gitmez." bu sözünüzle cok  güzel bir tespit yapmışsınız.

Atatürk'ün yaptıklarını benim kanaatimce kırılan bir bacağı alçıya almak veya nefes borusu tıkanan bir hastaya acil müdahalede kalemle boğazından nefes borusuna delik açmak gibi hastayı ölmemesi için ilk yardım yapılmasına benzetirim genelde. Yanlış ve acımasız duran bu kavramlar o zaman için en mantıklı hallerdir. Fakat sağlamlaşmış bir bacağı sürekli olarak alçıda tutarsanız o bacak gelişemez. Ya da nefes borusu tıkalı olmayan birinin boğazında delik açıp ordan nefes almasını zorunlu hale getirmek gibi.. Benim eleştirdiğim noktalar bunlar genelde. Atatürk ile Kemalizm arasındaki fark buna çok benziyor. Yani Atatürk'ü eleştirebilmek çok zordur o zamanın şartları gereği fakat şartlar değişse de uygulamalarda bir gelişme ve değişme yapılmaması eleştri yapma ihtiyacı doğuruyor.

Saygılarımla.



Eylül 05, 2012, 12:47:19 ös
Yanıtla #24
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Başlık ile bağlantısı olmayan bir tartışma devam ediyor.

Sayın asimov burada boşuna bir çaba seriliyor.

Harfiyle, tümce yapısıyla, türetme olanakları ve tarzıyla Türk dilinin özelliklerini doğru dürüst bilmeyen kişilerle bu dil üzerinde nasıl tartışılabilir ki?... Arapçayı, Farsçayı, Osmanlıcayı doğru dürüst bilmeyenler ve sadace şatafatlı deyişlere kapılıp o dilin bir şey olduğunu sananlar ile bu karşılaştırma nasıl yapılır ki? Hele Arap harflerini bilmeyen ve o eski yazı denilen yazıyı bilmeyenler ile Latin harfleri kullanılarak oluşturulmuş Türkçe yazının karşılaştırmasında nereye varılabilir ki? 

Kafasına bir "Kemalistler" takmış ve ülkemizde en çok gereksinme duyulan günlerden bugün de Atatürk ilke ve inkilaplarını yaşatmaya uğraşan uygar, aydın ve çağdaş düşüncelilerin karşısına ticani ve mürteci bir tutumla, bilmediği yaşamadığı bir monarşi döneminin övgüsüyle dolarak, belki te teokratik ortamdan kendisine de bir çıkar payı doğacağı umuduyla, başkalarının yazılarını okuyup onların kıştkırtmalarına kapılarak olmadık bir özlemi hortlatmaya çalışmak isteyenlerle neyi nasıl tartışabileceğiz ki?

Tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum: bu sitenin adı: masonlar.org

Şunu açıkça beilirtmek isterim: Masonlar, bilimden ve akıldan yanadır, milliyetçi olduğunu ileri süren çok kiişiden daha yurtsever ve milliyetçidir, çağdaş ve aydındır, dogmalara ve bağnazlığa olasıya karşıdır; ilerici ve Atatürkçüdür.

Masonlar Atatürkçüdür. 

Burası, bu Forum, masonlar ile birlikte mason olmayanların da Masonluğa yakışır tarzda aydın, çağdaş, ve ilerici kişilerin bilgi ve görüşlerini paylaştığı bir ortamdır.

Darwin bu işe ne derdi, bilemem ama Ülkemizin ünlü sanatçılarından Eşref Üren'in bu ülkeyi geri çekmeye ve teokratik bir çıkar ortamına oturtmaya gayret edenler, bir türlü bilimi anlamayan, kafalarını çalıştıramayan,kendilerini başkalarının yöneltme ve görüşlerine tutsak etmiş, toplum yerine sürüt içinde yaşamayı yeğleyen  kişiler için söylediği bir söz var zihnimde kalmış. Üstelik tam da Muhterem Mason1976'nin savunduğu o dilde söylerdi bunu: "Haza bakar fisuretil beşer".


 

 
« Son Düzenleme: Eylül 05, 2012, 01:49:33 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 05, 2012, 02:45:05 ös
Yanıtla #25
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuda söylenebilecek çok şey var ama... Konu başlığına sağdık kalmak adına şunları diyebilirim:

Efendim şu süre giden tartışmayı görse "Darwin Bu İşe Şöyle Derdi": Evrim teorisi bence mantıklı bir teoridir. Bunun üzerinde çok çalıştım, çok emek verdim. Fakat bunu açıklamak için biraz beklemeliyim. Çünkü bu teorinin bazı açıkları var, onları netleştirmem şart. Baksanıza "Haza bakar fisuretil beşer"... Buna ne diyeceğiz şimdi... Yok yok ben biraz daha bekleyeyyim bu teoriyi açıklamak için. Yoksa eğer varsa "Yaratıcıya", eğer yoksa da " Evrime" haksızlık etmiş olacağım...

Evet bence böyle derdi Darwin.

Efendim Sayın ADAM, Masonlar Atatürkçüdür demiş. Ne yalan söyleyeyim, işte mason olmayı istemek için bir sebep daha. Eğer masonlar Sayın ADAM'ın söylediği gibi Atatürkçü iseler, ben sadece bu sebeple mason olmak isterim. Ha! Masonlar dünyayı falan yönetiyorlarmış ya... Dünya onların olsun. Türkiye Cumhuriyet'inde Atatürk gibi bir Ata'nın ışığı altında yaşamak bana yeter... Özgürce... Kardeşce.
enelsır


Eylül 05, 2012, 03:06:02 ös
Yanıtla #26
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili Enelsır...

Pek doğaldırki masonlar çağdaşlıktan yanadır ve Türkiye'de masonlar Atatürkçüdür.

Atatürk yaşadığı dönemin hatta günümüzün en çağdaş devlet adamıdır.

Saygılarımla.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Eylül 05, 2012, 05:42:07 ös
Yanıtla #27
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 261

.Fakat yapılan inkılap harf inkılabı değil dil inkılabıdır. Bunu görmeniz için dil uzmanı olmanıza hacet de yok. Atatürk duygusallığı ile yetiştirildiğimiz için dini bir dogma gibi eleştiriyi saldırı olarak algılıyoruz.


Saygılarımla.

Sayın Masor1976,

1 Kasım 1928'de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) "Türk harfleri" adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır.

Arap harflerinin Türkler tarafından kullanılması, İslamiyet'in kabulünden sonra başlamış ancak bu harfler, Türk diline hiç bir zaman uyamamıştır. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Harf İnkılabının hedefi, okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamaktı. Harf İnkılabının ilk adımı, 20 Mayıs 1928'de 1288 sayılı kanunla, Arap rakamlarının kullanılmasına son verilerek, uluslararası rakamların kabulü ile başlamıştı.

Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul'da Sarayburnu Parkı'nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka duyurmuştur; "Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli, zengin lisanımız (dilimiz) yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir. Vatandaşlar, yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz. Bütün millete, kadına, erkeğe, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz" demiştir. Harf Devrimi, büyük bir tarihi olaydır. Çünkü, sosyal, kültürel ve siyasi alanda geniş yankıları olmuştur.

1 Kasım 1928'de Latin alfabesine dayalı yeni Türk Alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Atatürk bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni" sıfatıyla katılmıştır.

Saygılarımla...
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
(Socrates)


Eylül 05, 2012, 05:50:52 ös
Yanıtla #28
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 261



Atatürk'ün yaptıklarını benim kanaatimce kırılan bir bacağı alçıya almak veya nefes borusu tıkanan bir hastaya acil müdahalede kalemle boğazından nefes borusuna delik açmak gibi hastayı ölmemesi için ilk yardım yapılmasına benzetirim genelde. Yanlış ve acımasız duran bu kavramlar o zaman için en mantıklı hallerdir. Fakat sağlamlaşmış bir bacağı sürekli olarak alçıda tutarsanız o bacak gelişemez. Ya da nefes borusu tıkalı olmayan birinin boğazında delik açıp ordan nefes almasını zorunlu hale getirmek gibi.. Benim eleştirdiğim noktalar bunlar genelde. Atatürk ile Kemalizm arasındaki fark buna çok benziyor. Yani Atatürk'ü eleştirebilmek çok zordur o zamanın şartları gereği fakat şartlar değişse de uygulamalarda bir gelişme ve değişme yapılmaması eleştri yapma ihtiyacı doğuruyor.

Saygılarımla.

Sayın Masor1976 ,
Bu yazdıgınız tespitlerin hiç birisine katılmak şahsım adına mümkün değil.Atatürk'ün yaptıklarını bu kadar basit bir şekilde indirgemek son derece başarısız bir Atatürk düşmanlığı oluyor.Uygulamalarda bir gelişme ve değişim yapılmaması eleştri yapma ihtiyacı doguruyor dediniz şunu unutmayın eleştri yapıcaksınız diye de Atatürk'ü bu kadar yıpratmayın iktidar zaten kanunlarla bu işi yapıyor.

Saygılarımla...
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
(Socrates)


Eylül 05, 2012, 08:46:08 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Sayın Symbol, ben her hangi bir siyasi oluşumdan yana veya karşı bir kafa yapım yoktur. O nedenle kendime bir sıfat koymakta zorlanırım. Bu yapım gereği konulara duygusal yaklaşmıyorum. Kabaca bir örnek vereyim çocukluğumdan beri futbol takımı tutmadım buna Milli takım da dahildir. Futbol takımı tutmak bana çok anlamsız geliyor. Yapılan işlere ve o işlerin yapıldığı tarihlere bakarak, ayrıca bir konu hakkında antitezleri daha fazla irdeleyerek objektifliği yakalamaya çalışıyorum. Bir diğer kendim hakkında verebileceğim şey ise ilginç detaylar ilgimi çekiyor. O yüzden klasik tarih kitapları uykumu getirirken tarihin ilginç detayları beni tarihi tezleri okumaya itiyor. Buna ilginçliklerin verdiği heyecan neden oluyor.

Yani kısaca demek istediğim Atatürk düşmanı veya dostu değilim. Fakat Atatürk'ün irdelenmesinin yasak olması bile onun yaşamındaki tarihi tezlere dikkat kesilmemi sağlıyor. Burda tez ve antitezlerden sentez yaratmaya çalışma çabası göstermeye çalıştım. Fakat Atatürk kavramı dogmalaştığı için her kez endişeyle konuya yaklaşıyor ve rol yapıldığı için de istediğim formatta bir fikir alış verişi yapma olanağı bulamadım bu yüzden Atatürk ve inkılaplar konusunda bu forumda daha fazla yazmak istemiyorum.

Atatürk'ün dogmalara karşı yapısının ifade edilip, kemalistlerce dogmalaştırılması ise büyük bir tezattır. Tarihteki tüm liderlerin hataları olmuştur. Neticede Atatürk'ün yaptığı hataları irdelemenin veya onu yargılamanın ona bir zararı da olmayacağı için onu koruma altına almaya bence gerek yok. Bir şahsa küfretmek zaten hukukta yasaktır. Yani bir sübyancıya bile küfredemessiniz. Fakat bir icraatı bence bu bir hataydı demek neden bir saldırı ve suç olarak algılanıyor benim mantığım almıyor.

Sanırım insanlar dinden uzak bile olsa kafalarında bir kutsal yaratıp ona dokunulmazlık zırhı giydirme ihtiyacı hissediyorlar. Bu psikolojik bir durum gibi geliyor bana.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Eylül 05, 2012, 08:49:32 ös Gönderen: Masor1976 »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3148 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 21, 2007, 01:49:34 öö
Gönderen: shemuel
Charles Darwin

Başlatan shemuel « 1 2 ... 13 14 » Bilim Adamlari

132 Yanıt
48800 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2013, 11:39:43 ös
Gönderen: UluSed
8 Yanıt
4142 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2013, 04:47:14 öö
Gönderen: Etimolog
27 Yanıt
11214 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2018, 11:00:12 öö
Gönderen: Novayst
0 Yanıt
2350 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2013, 10:05:42 ös
Gönderen: asimov
0 Yanıt
3794 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2013, 11:04:23 ös
Gönderen: asimov
1 Yanıt
2679 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2013, 11:33:15 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
3848 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2013, 08:52:49 ös
Gönderen: asimov
1 Yanıt
2799 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 24, 2013, 07:23:29 öö
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
4315 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2013, 12:53:22 öö
Gönderen: NOSAM33