Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TARİHTE TÜRKİYEYİ SARSAN EKONOMİK KRİZLER  (Okunma sayısı 6809 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 23, 2008, 10:38:53 ös


1929 : Türkiye, 1929 yılında Dünya ekonomik bunalımından etkilendi. Bu yılda ilk defa Türk parasının değeri düştü, Türkiyenin başlıca ihracatı olan tarım ürünlerinin fiyatları Dünya piyasalarında geriledi.

1946 : İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomi tüm dünyada dengesiz hale geldi, bu ardada yeni ekonomik politikalara ayak uydurmak ve ihracatı artırmak için devalüasyon yapıldı. Bu da etkili olmayınca ithalattaki aşırı artışlar 1953 yılına kadar devam etti.

1954 : Türkiyede plansız yatırımlar yapılması sebebiyle enflasyon kendini göstermeye başladı. 1956 yılında Milli Koruma Kanununun yeniden yürürlüğü konulması sonucunda fiyatlar üzerinde suni bir baskı yapıldı, fakat yine de enflasyon körüklendi.

1958 : Ekonomik istikrarı sağlamak için sıkı para ve maliye politikaları, ihracatı teşvik tedbirleri gibi bazı tedbirler alındıysa da enflasyon önlenemedi.

1960 : 27 Mayıs 1960 askeri müdahale sonrasında yeni bir Anayasa hazırlandı, DPT kuruldu, beş yıllık kalkınma planları hazırlandı. Yeni ekonomik modeller uygulandı.

1973 : Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasında 1963 yılında imzalanan Ortaklık Anlaşmasının 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe girmesi sonucu gümrük indirimleri gerçekleşti. 1973-1974 yılları arasında dört katına çıkan petrol fiyatları Türk ekonomisini olumsuz etkiledi.

1980 : Süleyman Demirelin Başbakanlığı döneminde Müsteşar Turgut Özal'la birlikte 24 Ocak kararları hazırlanırken 12 Eylül müdahalesi yaşandı. Yönetime geçen Turgut Özal, 24 Ocak kararlarını tatbik etmeye başladı.

1986 : Kamu harcamalarının artması sebebiyle ekonomik dengesizlik yaşandı ve devalüasyon yapıldı.

1988 : Seçimlerden sonra kamu açıklarındaki artış ve mali piyasalarda yaşanan dalgalanmalar sonucu faizler yükseldi; döviz rezervinde azalma oldu. 4 Şubat tarihinde bir dizi ekonomik kararlar alındı.

1990 : Irakın Kuveyti işgaliyle petrol krizi yaşandı, turizm ve mali sektör olumsuz etkilendi, Birleşmiş Milletler güçlerinin Iraka müdahalesiyle Türkiyedeki mali kriz doruğa ulaştı. 1993'te piyasalar dalgalanmaya başladı. 1994 Ocak ayında yine devalüasyon yapıldı. Türkiye IMF ile anlaşmalar yaptı.

1997 : Asya ülkelerinde yaşanan kriz, 1998 yılında Rusyadaki mali çöküşler sebebiyle Türk ekonomisi olumsuz etkilendi, 6 milyar dolar dolayında yabancı finansal yatırım Türkiyeyi terk etti, ekonomi darboğaza sürüklendi.

1999: Yüksek faiz ve iç borçlanma maliyetleri artırdı,17 Ağustos depremi yaşandı, 21 Aralık günü yeni bir ekonomik program ortaya kondu.

2000: 21 Kasım Salı günü bankalar arası piyasalarda başlayan kriz, üç ay sonra başlayacak Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik bunalımının habercisi oldu. 21 Kasımda aniden ortaya çıkan şok, piyasaları alt üst etti, faizler rekor seviyeye ulaştı.

2001 : Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginlik sonucu piyasalarda spekülasyonlar başladı, piyasalarda Türk lirası adeta şok oldu, bankaların toplu şekilde devlet bankalarını fonlamayı kesmeleri sonucu, devlet açıkta kaldı. Şubat ayında Türk lirası artık yok gibiydi.
ars longa, vita brevis...


Ağustos 23, 2008, 11:09:50 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

Sn. nietzsche bilgilendirme için teşekkürler... 1990 öncesini bilemiyorum tabi fakat; 1990'dan bu yana iş dünyasındayım ve ilk defa bu kadar kötü bir döneme şahit oluyorum. Bilişim sektörü bile sekteye uğruyor ise başka da birşey demiyorum :)


Ağustos 23, 2008, 11:47:39 ös
Yanıtla #2

Krizlerin dış ve iç etkilerle oluşumu ve çözümü ile ilgili değişik yorumlar vardır. Özellikle, akademisyenler Türkiye'deki krizin oluşumu ile ilgili çok değişik teoriler ortaya koymuştur. Oluşum  sebeplerini iyi teşhis ede­mezseniz, krizlerle mücadele konusunda etki­siz kalabilirsiniz.

Krizlerin içerdeki sebeplerle oluşması yanında, dış etkenler de vardır. Bu etkenleri daha önceden görmek veya bunlarla ilgili ted­bir almak hemen hemen imkansızdır. Küresel­leşen dünyada krizler de bir  anlamda küresel­leşmiştir. Son on yıl içinde dünyanın muhtelif yerlerinde genel hatlarıyla finansal kriz diye­bileceğimiz krizler çıkmıştır. Dünya, son do­kuz  senede yedi kriz yaşamıştır. Türkiye de bundan payını almıştır. Dış etkenlerin başında ham madde fiyatlarındaki aşırı yükselme ve bu arada petrol fiyatlarındaki ölçüsüz dalga­lanmalar gelir. Nitekim, 1980 krizinde Türki­ye'de petrol fiyatları tetikleyici roloynamıştır. Krizlerin nedeni olan dış etkenlerden bazıları­nı aşağıda sıralayacağız.

- Kıbrıs dolayısıyla, Türkiye'nin barış harekatı adı ile  düzenlediği harekat, öncelikle bir askeri ambargoya ve daha sonrada ekono­mik ambargoya dönüşmüştü. Bunun  etkisi özellikle 1980'li yıllara ve daha sonra da gü­nümüze kadar devam etmiştir.

 - Irak'ın Kuveyt'i işgali dolayısıyla yaşanan savaş, Irak sınırının kapatılması, Türki­ye'ye bir hesaba göre 50 milyar $ civarında döviz kaybına sebebiyet vermiştir.

Türkiye'de kendimizin yarattığı iç krizler, dış  etkenlerin ilavesi ile hemen hemen her on yılda bir tekrarlanan ve devam eden eko­nomik krizlere  dönüşmüştür.

 Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; Türkiye'de yaşanan krizlerin temelinde harcama­lar için yeterli sağlam kaynak yaratılamaması ve beklenti faktörünün güvensizlik ortamı se­bebiyle olumsuz etkilenmesi yatmaktadır. Çare ise, sağlam kaynak olan vergi gelirleri ile özelleştirme gelirlerini artırmak, iyi şartlı dış yatının kredileri bulmak, bankacılık sektörü ile diğer ekonomik alt yapıyı güçlendirmek ve şüphesiz güven veren bir yönetime sahip olmaktadır.
                      
Prof. DR. C. Tayyar Sadıklar

                        
ars longa, vita brevis...


Ağustos 23, 2008, 11:50:34 ös
Yanıtla #3

Sn. nietzsche bilgilendirme için teşekkürler... 1990 öncesini bilemiyorum tabi fakat; 1990'dan bu yana iş dünyasındayım ve ilk defa bu kadar kötü bir döneme şahit oluyorum. Bilişim sektörü bile sekteye uğruyor ise başka da birşey demiyorum :)

Umarım bu kötü dönemi aşabilecek geleceği olan kalıcı çözümler yaratılabilir. Ben teşekkür ederim Sn. lsleo, saygılarımla.
ars longa, vita brevis...


Mart 05, 2010, 05:13:10 ös
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Selam.
1929 krizinde türkiye düya ülkeleri gibi etkilenmemiştir çünkü bağımlılığı yoktu.Dünya sarsılırken atatürk türkiyesi bu yılları büyüme ve sanayileşme ile geçirdi.Harb zamanına kadar geçem bu süreçte hazinede 238 milyon dolar para ve 180 ton altın rezervi vardı enflasyon ise %1 idi.Ülkemizin dışa bağımlı olmadan ve tek kuruş borcu olmadan yaşadığı en güzel bağımsız yılları idi.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 30, 2011, 12:22:02 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 154
  • Cinsiyet: Bay

Teşekkürelr degerli bir paylaşım. saygılar
Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol ..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4262 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2007, 11:39:11 ös
Gönderen: Fraternis
0 Yanıt
2640 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2008, 01:37:56 öö
Gönderen: blossom
2 Yanıt
2595 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 18, 2014, 08:14:29 ös
Gönderen: davut