Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: KOZMİK ETKİLER  (Okunma sayısı 8193 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 07, 2009, 11:12:48 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Merhaba Sevgili Dostlar,

Forumun bu alanı sanıyorum ki pek özel; ilgilenene…

Ben bu foruma yeni katıldım ve başka alanlarda dolanıp duruyorum. Bu bölüm ise dikkatimi çekti.

Bir zamanlar parapsikoloji alanına girmekte olan bazı konular üzerinde birtakım incelemeler yapmıştım. Aslında belki de bu konular artık o alandan çıkıp iyice bilimselleşti; epeydir izlemediğim için bilemiyorum.

Ben aklımda kalanları derleyerek paylaşıma sunmak istiyorum. Ancak yeterince ilginizi çeker mi ona da bilmiyorum. Bu nedenle de şöyle belki “giriş” niteliğinde bir şeyler anlattıktan sonra, sormak istiyorum, devam edeyim mi diye…

Ola ki bu anlatacaklarımı siz, bu bölümü izleyenler benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Ola ki benim diyeceklerim bu forumdaki başlıklar altında zaten irdelenmiştir. O zaman hoşgörün ve bana açıkça deyin ki “Senin anlattıkların zaten gayet iyi bilenen şeyler. Bizi bunlarla oyalama.” Alınmam.

Böylece size kendimi tanıttıktan sonra konumu çok genel bir terimle KOZMOS ile açmak istiyorum. Böylesi işime geliyor, çünkü buradan başlamazsam arkasını getiremeyebilirim.

Kozmos yaklaşık olarak evren ile eşanlamlıdır. Aralarındaki farkı şöyle özetlemek mümkündür: Kozmos, evrenin yalnızca somut, düzenli ve ahenkli olay ve olgularını kapsar. Üzerinde yaşadığımız dünyayı temel ölçü olarak alırsak, dünyanın dışında sonsuza uzanan düzenli ve ahenkli olay ve olguları makrokozmos, dünyadakileri ise mikrokozmos olarak nitelendirebiliriz.

Eğer temel ölçü insan olarak alınırsa, standart duyu organları ile algılanabilen olay ve olgular makrokozmos, bu organların ve bu organlara yardımcı insan yapısı aygıtların direkt olarak ayrıntılarını algılayamadığı sonsuzcasına küçük olay ve olgulara mikrokozmos denilebilir.

Ne var ki, bakış açısı ve temel ölçü ne olursa olsun, makrokozmoz ile mikrokozmosu kesin bir çizgi ile ayırmak olanaksızdır.

Teleskopun gücündeki her büyüme, artık yalnız matematikçiler için bir anlamı olan galaksilerin sayısına binlercesini daha eklemektedir.

Mikroskop aygıtının her yeni gelişimi, bir zamanlar “bölünemez” olarak nitelenen nesnelerin daha küçük bölümlerini ortaya çıkarmaktadır.

Giderek gerçekleri daha çok açıklığa kavuşturan bilimsel araştırmalar, bir yandan sonsuzcasına büyük evreni yani makrokozmosu daha genişletirken, bir yandan da sonsuzcasına küçük evrenin yani mikrokozmosun derinliklerine inmektedir.

Salt bilimciler, parapsikolojiyi yadsır. Hatta psikolojiyi bile yadsıyanları var.

Olsa bütün bilimlerin katılaşmamış köşeleri, henüz tümü ile açıklanamayan boyutlara doğru açılan karmaşık uzantıları vardır.

Evrendeki olay ve olgular, geleneksel görüşle, normal ya da normal dışı olarak ikiye ayrılır. Bilinen ve açıklanmış olmaları nedeniyle “normal” diye tanımlanan olay ve olgular ile, açıklamalara karşı koydukları için “normal dışı” olarak nitelenen olay ve olguların sınırında bir yığın “yarı normal” denilebilecek olay ve olgu yer almaktadır.

Kozmosta her şey birbiri ile bağıntılıdır ve birbirini etkilemektedir. Bu ilişkilerin bazı halkalarının çözümlenememiş ya da bilimlerin kanıksanmış yöntemleri ile başa çıkılamamış olmasından dolayı, bazı olay ve olguların dayanıksız gibi görünen ya da geçerli kanıtı bulunmayan açıklama ve yorumlarına çoğu kez batıl ya da hurafe gözü ile bakılmaktadır. Saçma dendiği bile olmaktadır.

Öte yandan aynı olay ve olgulara bilim ve akıl dışı görüşlerle bakıldığında, bunlara tanrısal, en azından doğaüstü bir nitelik verilmektedir.

Bu şekildeki olay ve olgulardan büyük çoğunluğu makrokozmos ile mikrokozmos arasındaki ilişki ve etkileşimden doğmaktadır.

Evren ile evren dışı ya da doğa ile doğaüstü arasındaki geleneksel ayrım anlamsız olabilir. Böylesine bir ayrım kesin çizgilerle belirlenerek dondurulamaz.

Sevgili Dostlar,

Asıl bundan sonra KOZMİK ETKİLER konusundaki anlatımlarıma girmek niyetindeyim. Bu tutum, bu anlatım size ilginç geliyorsa lütfen bu bağlamdaki tartışmalara katılan biri belirtsin. Hatta bir mesaj atmasını yeğlerim; öylesi daha kolay olur.

Yoksa, benim diyeceklerim bu kadarda kalacaktır.

Sevgiler,
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 18, 2009, 07:39:19 ös
Yanıtla #1

Makrokozmos ve Mikrokozmos Evrenler hakkında daha detaylı Bilgi rica etsem:)

Sevgilerle,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 19, 2009, 07:37:14 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Isabell,

Elbette. Ancak bu konunun açılmasının üzerinden hayli zaman geçti. Şimdi siz bana biraz izin verin. Hem bir kafamı toparlayayım hem bir başka başlık düşüneyim. Bir de görüşorsunuz ki forumda hayli ayrı konu üzerinde hep bir anda çalışıyorum. Hiç olmazsa onlardan biri bitsin.

Döneceğim.

Sevgiler,
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 19, 2009, 10:11:27 öö
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM,

Kozmosta düzenin belirlenmiş bir akışı var mıdır?
Kozmik irade nedir?
Ruhani alem tabir edilen yer, kozmosun sınırları içerisinde midir?

Zamanı gelince döneceğinizi bilerek yazıyorum.

Saygılarımla,


Eylül 19, 2009, 11:30:14 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Ozkann,

Sorularınıza yanıt verip veremeyeceğimi bilmiyorum.

Belirtmiş olduğum üzere, ben kendi birikimlerimdekileri aktaracağım. Benim bu konuya bakış yönüm biimseldir. Belki birçoğu henüz "bilim" olarak nietelenen birikimin kapsamına girememiştir. Bunun nedeni de bilimin kurallarının oluşudur.   Bu konuyu "parapsikoloji" genel başlığı altında ele alıyoruz. Oysa bilimlerin kapsamında parapsikoloji yoktur; hatta psikolojinin bile bir bilim sayılıp sayılamayacağı günümüzde bile tartışılmaktadır. Öyle olunca da birçok konu bilimlerin henüz katılaşmamış köşelerinde yer almaktadır. Tarihte bunun gibi çok örnekler görülmüş, bir zamanlar "bilim dışı" sayılan şeyler sonradan birer pozitif bilim dalı bile olmuştur. Benim bu konuyu işleyişimin nedeni de budur.

Sorunuza kendimce, bildimce yanıt verebilmem için bana öhce "kozmik irade" dediğiniz şeyin ne olduğunu söylemeniz gerek. Siz bu terimden ne anlayırsunuz? Benim anladığım farklı olabilir.

Aynı durum "ruhani alem" ve "kozmos" için de geçerli.  Kozmosun bana göre ne anlama geldiğini daha önce belirtmiştim.  Peki "ruhani alem" dediğinizin tanımı nedir? Bu tanım olmadıkça ne içinde olduğu söylenebilir ne de dışında. Şayet içinde olduğu söyleniyorsa sorun yok ama dışında olduğu söyleniyorsa bu kez kozmosun tanımında bir yanlış var demektir.

Bir de konuya bambaşka bir açıdan bakılabilir. Farklı boyutlar hipotezi... Eğer ruhani alem denilen şey kozmosun bulunduğu boyuttan bir başka boyutta yer alıyorsa, o çaman bu kozmıosta değel ama bir başka kozmosta olduğunu söylemek gerekir. Öyle demek gerekir ama benim bilgim size o bir başka boyutu anlatmaya yetmez.

Bunun biraz moral kırıcı olduğunun farkındayım ama ben sadece bildiklerimi anlatabilirim. Bilmediklerim üzerine ise sadece yorum yapabilirim. Benim tüm yorumlarım da bilimsel ve akılcı olacaktır. Ötesi ilâhiyatçıların işidir; ona karışamam.

Sevgiler,
ADAM





 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 19, 2009, 12:42:38 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM,

Sorularım daha çok hermetik makro-mikro kozmos ilişkisi, kozmik irade(evrensel zeka) ve kozmosun yaratım süreci ile sefirot bağlantısı daha doğrusu yokluğun tezahürünün aşamaları ile ilgili idi.
Bildiğim için değil, bilmediğim için sormuştum, anlatacaklarınızın bu yönde olacağını varsayarak.
Uygun görürseniz konuyu o yöne genişletmemek adına sorularımı geri çekiyorum.
Birikimlerinizden faydalanmak için Kozmit Etkiler başlığında bilimsel bakış açısıyla anlatacaklarınızı bekliyorum.

Saygılarımla,


Eylül 19, 2009, 01:31:37 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Ozkann,

"Hermetik" dediğiniz anda o benim zihnimde olasıdır ki sizinkinden farklı bir çağrışım yaratır. Belki bir gün "Hermetik Gelenek" konusuna girebilirim ama o parapsikoloji sayılmaz.

Bakalım benim çalışmamda sizin beklediğiniz konulara girecek miyiz? Ben girmesem de biz aktarırsınız. Benim anlatacaklarımın kapsamında Sefirot ile bağlantılı herhangi bir şey olmayacak; o bir başka konudur ve bana göre Kabala ile bağlantılıdır. Daüha önce belirttiğim üzere, benim konularım bilimseldir ama bilim adamlarından biraz farklı bir tutumum var bu bağlamda.

Konuya Kozmik Etkiler değil de başka bir başlık altında gireceğim. Nasıl olsa görürsünüz.

Sevgiler.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 19, 2009, 03:00:43 ös
Yanıtla #7

Sayın Isabell,

Elbette. Ancak bu konunun açılmasının üzerinden hayli zaman geçti. Şimdi siz bana biraz izin verin. Hem bir kafamı toparlayayım hem bir başka başlık düşüneyim. Bir de görüşorsunuz ki forumda hayli ayrı konu üzerinde hep bir anda çalışıyorum. Hiç olmazsa onlardan biri bitsin.

Döneceğim.

Sevgiler,

Tabi..

Bu arada Kozmik Tesirler aracılığıyla da Kozmik Bilinç kazanma yolundayız. 
« Son Düzenleme: Eylül 19, 2009, 03:07:15 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 19, 2009, 03:12:23 ös
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Olabilir Sayın Isabell ama artık benim stilime alıştınız hatta belki en çok alışmış olansınız ve biliyorsunuz ki benim konulara bakış tarzım biraz farklı.

Bu bağlamda yazacaklarımı henüz belirlemedim. Umaerım sizi düş kırıklığına uğratmam.

Sevgiler.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 19, 2009, 03:17:08 ös
Yanıtla #9

Olabilir Sayın Isabell ama artık benim stilime alıştınız hatta belki en çok alışmış olansınız ve biliyorsunuz ki benim konulara bakış tarzım biraz farklı.

Bu bağlamda yazacaklarımı henüz belirlemedim. Umaerım sizi düş kırıklığına uğratmam.

Sevgiler.

Düş kırıklığına uğramam hususundaki düşüncenize asla katılmıyorum. Düşünceniz ne olursa olsun Mantık irdelemesi yaptığımdan dolayı ki çoğunlukla Yazılarınızı Mantıklı bulduğumu da belirtiyorum, en azından bildiklerim hususundaki hata ya da yanlışıklarımı farketmemi sağlayarak beni daha çok teşvik ediyorsunuz. Bu yüzden rahatça Görüşlerinizi okuyarak kendimce eksikliklerimi farkettiğim için benim açımdan bir problem yok:)

Sevgilerle,   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2730 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 15, 2008, 02:21:53 ös
Gönderen: Prenses Isabella