Şu konuyu en başından ele alıp irdeleyelim mi?...
Bunun için, şimdilerde forumda görmediğimiz Sayın asoraman’ın iki yıla aşkın bir süre önce foruma aktarmış olduğu bu yazı üzerine kısa bir genel görüş belirtmiştim; şimdi onu parçalara ayırmak istiyorum.
“Zaman'daki habere göre”
Basın organlarını haber bakımından birbirinden ayırmak aslında pek doğru değildir. Fakat bizim ülkemizdeki basın organlar haberin içine bile yorum karıştırır. Bunu sadece bazıları değil hepsi yapıyor. Dolayısıyla bir gazeteden haber alırken, o gazetenin genel tutumunun ne olduğunu önceden bilmekte yarar var.
“Emekli Yarbay Tevfik Diker,”
Kişiye bir söz söylemek doğru olmaz. Askerlikte herkes general/amiral olmayabilir. Bu nedenle emekli generalden çok emekli albay vardır. Fakat bu kişi yarbay iken emekli olmuş. Binbaşı iken emekli olanlar bile vardır. Ancak böyle kişiler enderdir; belli ki terfi alamamışlardır.
“subayların derneklere üye olmasının yasak olduğuna dikkat çekerek,”
Efendim bu iş öyle değil. Kısıtlamaların olduğu doğrudur ama bunun da bir sınırı vardır. Üstelik bu kısıtlamalar her dönemde öyle değildir. Zaman içinde değişikliğe uğrar. Kimi zaman geçmişi de içerir, kimi zaman içermez. Üstelik burada söz konusu olan bir mason büyük locasının büyük üstadının kişiliğidir. Masonluk açısından onun emekli general olup olmayışı hiçbir şey değiştirmez. Ordinaryüs profesör olmasının ya da bakkal olmasının hiçbir şey değiştirmeyeceği gibi… Fakat asker kökenli olanların kafası bunu bir türlü alamayabilir çünkü onlar her şeyi askerlikle ölçme gibi yanlış bir yaşam tarzı edinmiş olabilirler. Fakat işte onların arasında mason olanları da çıkar. Hatta o mason askerler büyük locada görev alır hatta büyük üstat bile olur.
"Rahmetli Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne zararlı faaliyette bulundukları gerekçesi ile kapattırdığı mason localarının TSK'nın general kadrosuna nasıl sızmış olduğunu ibretle seyrediyoruz."
Bilgisizliğin örneği yine ortada… Aynı terane sürdürülüyor. İşin ilginç yanı, o sırada Türkiye’deki Masonluğun ileri gelenlerinden Atatürk’ün asker kökenli arkadaşı ve özel doktoru Mim Kemal Öke, çoğu zaman yanı başında ve Atatürk’ün onunla Masonluk üzerine söyleşileri de var.
“Org. Başbuğ, TSK'ya sızan localarla mücadele edecek mi?" sorusunu yönelten Tevfik Diker, TSK'daki yapısal bozukluğu ispatlayan tipik bir örnekle karşı karşıya olduklarını kaydetti. Diker, ülkenin selameti açısından, TSK'nın içindeki masonları, rotaryenleri ve lionslara üye olan mensuplarını temizlemesi gerektiğini söyledi.”
Kişinin tutumunun, kafasının ne olduğu, bu sözlerinden açıkça anlaşılıyor. Tevekkeli değil emekli yarbay!... O rütbeye kadar nasıl gelebilmiş olduğuna hayret etmeli.
"Hürriyet gazetesinde yayınlanan taziye ilanındaki ayrıntılar çok ilginç. Bir general masonlukta 'Büyük Üstad' ve 'En Muhterem' olabiliyor.”
Kişi Masonluktaki “büyük üstat” unvanı ile HKEMBL’nda kullanılan “en muhterem” sıfatını, bunların nedenlerini araştırma zahmetine katlanmaksızın ve öğrenmeden, ön yargılarının altında ezilerek hemen kaleme sarılır ya da lakırdı etmeye başlarsa, böyle şeyler söylemesini pek yadırgamamak gerek.
Yoksa burada bir kıskançlık/haset arayışı daha doğru mu olur?
“Ama o emekli paşa, diye savunma yapanlara sesleniyorum. Emekli olur olmaz bu makama kadar yükselmek locada mümkün mü? Dünyada emeklilikten başlayan ve bu makama çıkabilen bir başka örnek var mı?”
Yanıt: Emekli olmadan da mümkün… Masonlukta ilerlemek, yönetim görevleri üstlenmek için emekli olmak gerekli değil. Bunlar muvazzaf subay iken de olunabilir. Büyük üstatlık yapmış olmasalar da muvazzaf subay iken yüksek dereceler almış ve yönetim görevlerinde bulunmuş çok mason var. Türkiye’de sayıları öteden beri az olmuştur çünkü gerek dernekler yasasının genel olarak devlet memurlarına gerekse TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin bu bağlamda getirdiği birtakım kısıtlamalar vardır. İşin o yönü doğrudur. Bu kısıtlamaların gerekçesi bambaşka olduğu, bunların Masonluk ile uzaktan yakından bağlantılı olmayışı nedeniyle devlet memurları arasında baskıya boyun eğmeyip, özgürlüklerini öncelikli tutarak Masonluğa girenler çok olmuştur.
Batı ülkelerinde mason olan askerlerin sayısı çok daha fazladır. Öyle ki, Masonlukta “askeri localar” diye bir konu başlığı bile vardır. Hele hemen burnumuzun dibinde, İncirlik hava üssünde öteden beri çalışmakta olan iki mason locasının varlığı hiç de gizli saklı bir bilgi değil.
“Taziyede masonik sembollere yer verildiği gibi yine masonluğa has kavramlar kullanılmış. 'Büyük Üstat' ve 'Evrenin Ulu Mimarı' gibi sözcükler buna örnektir."
Elbette… Çünkü Türkiye’deki masonlara göre Cavit Yenicioğlu Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın eski en muhterem büyük üstatlarından biridir. Emekli general olup olmayışı hiçbir zaman umurlarında bile olmamıştır.
Olmamaktadır da…