Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: EVRENİN BİR AMACI VAR MI? - 5  (Okunma sayısı 3435 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 21, 2009, 06:08:37 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



EMİN DEĞİLİM

Neil deGrasse Tyson – Astrofizikçi ve New York Hayden Planetarium Direktörü


Bu soruya daha net bir yanıt verebilen biri bilgiye, ampirik yani deneysel ve verilere dayalı temellerden çok başka tür bir kaynak üzerinden eriştiğini iddia ediyordur. Çoğu dinlerde ve kimi felsefe dallarında var olan, bu ısrarlı ve değişmeyen düşünce tarzı ne yazık ki evrenin nasıl işlediği ve bizim onun içindeki yerimizi anlama ve buna paralel olarak da öngörme çabalarında geçmişte kötü halde başarısızlığa uğramıştır.

Evrenin bir amacı olduğunu iddia etmek ya da bunu savunmak, evrenin bir niyetinin olduğunu gösterir. Niyet de arzu edilen bir çıktının olması durumuna götürür. Fakat bu arzuda bulunan kimdir? O arzu edilen çıktı ne olabilir? Karbon bazlı yaşam kaçınılmaz mıdır? Bilinen bilinçli ilk insanlar gerçekten yaşamın nörolojik zirveleri midir?

Bu sorulara yanıt verebilmek, insanın duygusal yaklaşımlarındaki o derin sapmaları dikkate almadan olanaklı mıdır? Kuşkusuz insanlar kozmik tarihin %99.9999’u için sorulacak bu sorular için çevrede değillerdi. Eğer evrenin amacı insanları yaratmak idiyse, o zaman kozmos utanç verici bir şekilde verimsiz…

Evrenin daha da ileri giden amacı yaşam için üretken, yaşanabilir, güvenli bir beşik yaratmak ise, o zaman da kozmik çevremiz bunu göstermek için kendine gerçekten garip bir yol seçmiş görünüyor. Dünyadaki yaşam 3,5 milyar yılı aşan varlığı boyunca sürekli olarak ölümlere, felâketlere yol açan ve düzeni alt üst eden doğal âfetlerin saldırısı altında kaldı. Volkanlar, iklim değişiklikleri, depremler, tsunamiler, fırtınalar, bulaşıcı hastalıklar ve yok edici asteroitlerin neden olduğu ekolojik yıkımlar, dünyada yaşamış türlerin %99.9’unun yok olmasına neden oldu.

Peki ya insan yaşamının kendisi?...

Eğer dindarsanız, yaşamın amacının Tanrı’ya hizmet etmek olduğunu söyleyebilirsiniz. Fakat kalın bağırsağın dibinde bir santimetrelik alanda yaşayan ve çalışan 100 milyar bakteriden biri olsaydınız, o zaman tümüyle farklı bir yanıt verirdiniz; bu durumda insan yaşamının amacının, size karanlık fakat resimsel, oksijensiz bir ortam sunmak olduğunu söylerdiniz. Bu arada, bir santimetredeki bu bakteri sayısının bugüne kadar dünyaya gelmiş tüm insan sayısına rakip bir rakam olduğunu belirteyim.

Sonuç olarak insan kibrini yok ettiğimizde ve onun içimizde ateşlediği körü körüne yapılan değerlendirmeleri filtrelediğimizde, evren çok daha fazla rastlantısal görünür. Bizim için en iyiyi sağlayacağı düşünülen olaylar ile ölümümüze yol açabilecek diğer olayların aynı çoğunlukta olduğu bir durumda, bir niyetin olduğunu olumlu bir şekilde savunmak, olanaksız değilse de hayli zorlayıcıdır. Evrenin bir amacı olup olmadığını bildiğimi ben kesin bir şekilde iddia edemezken, bunun aksine evreni nasıl görmeyi arzu ediyorlarsa öyle görmek isteyenler için güçlü bir ortam yaratılmıştır.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 24, 2009, 07:46:40 ös
Yanıtla #1

Sonuç olarak insan kibrini yok ettiğimizde ve onun içimizde ateşlediği körü körüne yapılan değerlendirmeleri filtrelediğimizde, evren çok daha fazla rastlantısal görünür. Bizim için en iyiyi sağlayacağı düşünülen olaylar ile ölümümüze yol açabilecek diğer olayların aynı çoğunlukta olduğu bir durumda, bir niyetin olduğunu olumlu bir şekilde savunmak, olanaksız değilse de hayli zorlayıcıdır. Evrenin bir amacı olup olmadığını bildiğimi ben kesin bir şekilde iddia edemezken, bunun aksine evreni nasıl görmeyi arzu ediyorlarsa öyle görmek isteyenler için güçlü bir ortam yaratılmıştır.

Anladığım kadarıyla evreni anlama yöntemi ve deneysel bir metodla buna düşünce gücünü de ekleyerek bir tür araştırma eğilimine girilmenin bireyin zihinsel kapasitesinin yüksekliğine bağımlı kalınarak sahip olduğu bilincinin yüksekliği paralelinde anlayabileceği ve idrak edebileceği kavrama yetisine sahip olunup, ruhsal seviyenin hat safhada olunması zorunluluğuyla birlikte beynini nasıl kullanması gerektiği bağlamında soru sorma- cevap alma yönteminin en çok uygulanıldığı bir süreçte olmamız itibariyle düşüncelerin uzanabileceği hız kapsamında alınan cevaplarla daha fazla ileriye gidildiği ve haliyle de evrimleşme- evrimleştirilme olayının bilfiil gerçekleştiği bir zaman içersinde bulunduğumuz içindir ki, farklı boyutların gerektirdiği evrim seviyesine sahip olmamız için gerekli ve yeterli olmayan şartlardan birisi olduğunun düşüncesindeyim. Neden yeterli olmayan şeklinde bir ibareyi kullanmamı da açıklamak isterim, çünkü malum herşeyin belirli bir karmaşa içersinde ama tekdüzen bir periyotta gereçekleştiği bir düzenin içersinde bulunduğumuz içindir ki, düşünce gücümüzü de belirli çerçeveler içersinde, sınırlarımızın ötesine farklı şekillerde ama temkinli olmak kaydıyla ve şartıyla yapılması gerekliliğinden yanayım. Şuanda evreni anlamanın tek yolu, düşünce üretmek, beynimizi kullanmak, düşünce oklarımızı ise olabildiğince kendi boyutumuzun dışına atmayı başarabilmekten geçer.     
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3404 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:21:50 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3294 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:27:34 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3653 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:37:37 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3564 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:55:54 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3411 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:02:52 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4355 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:05:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
5 Yanıt
5043 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2016, 02:11:01 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2744 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 08:23:52 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3191 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 03:40:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3079 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 10:02:46 öö
Gönderen: ADAM