Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUK TARİHİ'NDE ANLATILMAYANLAR - 3  (Okunma sayısı 2774 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 18, 2009, 11:05:42 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


ANLATILANLARIN ÖZETİ

Anlatılmayanlardan önce anlatılanlara bakalım.


Kitap ve ansiklopedilerde belirtilenlere bakarsak, Masonluğun 18. yüzyıla kadar olan tarihsel aşamalarını şöyle özetleyebiliriz:

Antik Çağ’da, Avrupa doğusunda “Diyonisos İşçileri” Diyonisos Sanatçıları) diye bir kurum var. O dönemde bilinen büyük yapıların çoğunu bu kurumun birimleri yapmış. (Bu başlı başına bir konu… Kudüs’teki ünlü Süleyman Tapınağı’nın yapımı da bu konu kapsamında incelenebilir.)

Roma İmparatorluğu’nda ayrıcalıklı bir sınıf olarak oluşturulmuş “kolejler” (collegia) arasında bir de mimarlar koleji yer alıyor. (Bu da başlı başına bir konu.)

Orta Çağ başlarında oluşan feodalite, meslek ve sanat örgütlerini yasaklıyor. Ancak bina inşaatı çok önemli olduğundan, 6. yüzyılda, İtalya’nın kuzeyinde inşaatçılık mesleğinde uygulamalı eğitim veren “Komo Ustaları” (Magistri Comacini) görülüyor. (Yine başlı başına bir inceleme konusu.)

Orta Çağda bu meslek ve sanat, Kilise’nin denetimindeki manastırların çatısı altında yürütülüyor. İnşaat işlerinde çalışanlara “mason” deniyor. Sonraları, inşaat ustaları kendi başlarına bağımsız localar kurmaya girişiyor. (Bu özet çok kısa oldu ama ne yaparsınız. Oysa burada sadece Gotik Mimari’den söz etmek bile sayfalar alır.)

Orta Çağ sonlarına doğru, localarda inşaatçılık mesleğini öğrenip uygulayan masonlar, ayrıcalıklı sınıflardan olanlar gibi “özgür” sayılma hakkını elde ediyor. Bundan ötürü artık “özgür mason” sanını taşımaya başlıyorlar. Sıradan işçiler ise sadece “mason” olarak kalıyor. (Bunun neden böyle olduğunu anlatmak Orta Çağ Avrupası’ndaki genel sosyal ve politik yapıyı incelemeyi de gerektirir.)

15. yüzyılda localara aslında bu meslekten olmayan kişilerin de alınmasına başlanıyor. Bu gibi kişilere “kabul edilmiş mason” deniyor. (İnşaatçı localarında kabul edilmiş masonların işlevleri de ayrıca inceleme konusu olabilir. Bu bağlamda gildlere, korporasyonlara ve birtakım diğer örgütlere de değinmek gerekir.)

Localarda kabul edilmiş masonların sayısı 17. yüzyılda giderek artıyor. O sıralarda Avrupa’da geleneksel inşaatçılık mesleği bir ekonomik bunalıma giriyor. Bu meslek ve sanatın üniversitelerde öğretilmesine de başlanıyor. (Bu öyle geniş bir konu ki aslında, sayfalarca yazsanız bitmez.)

Londra’daki kabul edilmiş masonlar, 18. yüzyıl başlarında locaların yönetimini ele geçiriyor. Çok eskiden kalma dört locayı bir araya getirip 1717’de Londra Büyük Locası’nı kuruyorlar. (İşte özellikle bunun üzerinde duracağız.)

Böylece tarihte “Spekülâtif Masonluk” dönemi başlıyor.

Burada duralım...

Buna göre çağımızdaki Masonluk, tarihte inşaatçılık mesleğiyle başlamış. 1717 yılında Londra’da bir dönüşüme uğratılmış. Ancak bu dönüşüm öyle birdenbire olmamış; yaklaşık çeyrek yüzyıl kadar bir süreyi kapsıyor. Nitekim Çağdaş Masonluk açısından 18. yüzyılın ilk çeyreği, “operatiflikten spekülatifliğe geçiş dönemi” olarak da anılıyor. Şimdi Masonlukta yer alan birçok simge ile simgesel terimin bina inşaatı bağlantılı oluşu da bu nedene bağlanıyor.

Çağdaş Masonluğun düşünsel yapısına gelince...

Bunu localara işte o kabul edilmiş masonlar getirmiş. Hatta localara daha Operatif Masonluk döneminde sokulmuş düşünsel öğeler… Kökeni ise, tarih öncesi çağların ezoterik nitelikli birçok kurumuna kadar uzandırılıyor. Bu arada elbette sonradan gelen dinin yani Hıristiyanlığın etkisi kaçınılmaz.

Bu aşamada akla şöyle bir soru gelebilir: «Burada eski inşaatçılık mesleğinin sadece Avrupa’daki tarihçesinden söz ediliyor. Dünyanın başka yerlerinde de bu meslek ve sanat yok muydu?»

Elbette vardı; en basitinden Anadolu’daki Ahilerden söz edebiliriz. Ancak “spekülatif” denilen Masonluğa yol açanın, sadece Avrupa’daki localar olduğu belirtiliyor. Hatta anlatılan tarihçeye bakılacak olursa bunu daha da daraltıp bu mesleğin sadece İngiltere’deki locaları olduğu bile söylenebilir. Nitekim Çağdaş Masonluğun 1723 tarihli ilk anayasa kitapçığında, bunun öyle olduğu yazılı. Hem öyle bir yazılı ki sanki sonradan operatif olarak anılan masonluk sadece İngiltere’de varmış!

Buraya kadar tamam mı? Atlamış olduğum önemli bir nokta var mı? Yoksa, devam edeceğim.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
6 Yanıt
5830 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 05, 2019, 07:00:39 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2950 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 17, 2009, 02:53:45 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2788 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2009, 09:51:56 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3438 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2009, 10:05:46 ös
Gönderen: ozak1977
0 Yanıt
2918 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 08:46:51 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
5629 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2009, 03:49:12 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2972 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 24, 2009, 10:48:02 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2513 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2009, 08:21:13 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
6070 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2009, 02:49:27 ös
Gönderen: ozkann
16 Yanıt
10371 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 19, 2017, 10:16:31 ös
Gönderen: karahan