Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yaratılış (Edgar Cayce )  (Okunma sayısı 1720 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 09, 2018, 01:45:39 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 94
  • Cinsiyet: Bay


  Manevi kalmış ruh varlıkları tarafından, bu diğer vasatların varlıkları "En Yukarı-nın Oğulları" tarafından yardım gören Amilius, yeryüzü beşerinin yol açtığı bu garip tekamüle müdahale etti.Dünyadaki çeşitli fizik formlar arasından insanın ihtiyaçlarına en iyi cevap verecek olanı, onun Yaradan-a kavuşmak için yapacağı mücadelesinde kendine en iyi yardımcı olacak bedeni seçti.

   Sonuç olarak Amilius yeryüzüne indi, maddeyi giyindi ve mükemmel ırkın ilk bireyi, hybridlerden (melez yaratıklar) doğanve "İnsanların Kızları" adı verilen o hilkat garibelerine karşı olan "Tanrı Çocukları"nın ilki, etten ve kandan yapılma Adem adındaki ilk insan oldu. Bu sebepten dolayı Tanrı, ırkın saf halde korunmasını istedi, çünkü "Allah Oğulları, adam (insan) kızlarının güzel olduklarını gördüler." (Tekvin 6:2)

  Adem bir bireydi ve bundan başka, tüm insanlığın, insanlığın beş ırkının sembolü idi. İnsanın ruhsal tabiatındaki pozitif ve negatif bölünmeden dolayı, Adem-e ideal bir eş olarak Havva yaratıldı. Havva bütün ırklarda, insan doğasının "diğer yarısı"nın sembolüdür. O, önemli yaratıkların sonuncusu olmuştur.

  Negatif ve alıcı tabiat kendini kadında ifade etmektedir, pozitif olan kaldırılmıştır. Erkekte ise pozitif ve aktif olan kendini ifade eder, negatif kaldırılmıştır; Çünkü başlangıçta Tanrı Oğulları, ruhlar çift cinsiyetli idiler ve tek bir varlıkta hem erkek, hem de dişi prensipleri birleştiriyorlardı. İlk dişi arkadaş olan Lilith, hayvan aleminin bir yansıması, uyanmakta olan arzuların tatmin edilmesi için bir araçtı. Yaratıcı'nın planlarının alt üst olması ve yaratıcı iç tepilere geri dönüş, Tanrı-ya geri dönüş yolundaki uzun sürecek mücadelede bir eş ve yardımcı olacak olan Havva'nın yaratılışını gerektiriyordu.

  "Tanrı dedi: Hayat olsun." ve hayat oldu.

   Adem-in mükemmel bir tamamlayıcısı olan Havva sayesinde kusursuz ırk meydana gelebilirdi. Kabil, tamamen fiziksel bir ana babadan dünyaya geldi. Adem ile Havva ve bunların çağdaşları özel olarak yaratılmışlardı ve daha önce yaratılmış olanların tekamülünden (evrim) gelmiyorlardı. "İnsan, maymundan gelmiyordu" ve onunla hiçbir
ortak atası da yoktu.   

   Dünya üzerinde her şey insanın gelişi için hazırlanmıştı. Yaşamı ve beslenmesi için doğanın değişmez yasaları kurulmuştu. Rölativite ve Pozitif- Negatif Yasaları sayesinde erkek ve kadın yeryüzünü, geceyi ve gündüzü, soğuk ve sıcağı, iyiyi ve kötüyü tanıdılar. Bu tanıma işi beş duyu vasıtası ile ve ruhun akli muhakemesinden geçerek gerçekleşiyordu.

    Bununla birlikte insan daima -hiç şüphesiz ki farkında olmadan- bir altıncı, bir yedinci ve bir sekizinci duyuyu da muhafaza etmektedir. Bunlar ruhun, insan maddeye giderek daha derinine doğru daldıkça geri plana çekilen psişik ya da duyular dışı faal olan unsurlarıdır.

    Kusursuz ırkın maddeye yansıtılması sadece Aden bahçesindeki Cayce'nin okumalarına göre İran-da ve Kafkasya'da bulunur- değil aynı anda dünyanın beş ayrı bölgesinde birden gerçekleşti.

    Dünyanın bu beş işgali, ruhsal gelişme elde edilmeden önce fethedilmesi gereken beş fiziksel duyuyu temsil etmekteydiler. O devirde dünya üzerinde 133 milyon ruh vardı. Beyaz ırk İran-da, Kafkasya-da, Karadeniz kıyılarında ve Karpatlar'da yaşıyordu. Sarı ırk, daha- sonraları Gobi Çölü-ne dönüşecek olan bölgede, Orta Asya-da yaşıyordu. Siyah ırk Sudan-da ve Doğu Afrika'nın kuzeyinde bulunuyordu. Esmer ırk Andlar da ve Lemurya ya da Mu adı verilen ve günümüzde Pasifik Okyanusu-nun bulunduğu bölgede yer alan büyük kıtada, kızıl ırk ise Atlantis ve Amerika-da yaşıyordu.

    Çevre şartlan ve iklim her ırkın rengini belirliyordu; çünkü renkleri ne olursa olsun tüm bu insan toplulukları aynı kanı taşıyorlardı ve "mükemmel ırkın üyeleri idiler. Derisinin rengi, insana sadece içinde yaşamak zorunda olduğu şartlara uyum sağlama imkanı veriyor ve bu ırkın insanlarının başlıca niteliğini temsil ediyordu. Beyazlarda, görme hakimdi; kızıllarda duygu ya da heyecan, sarı ırkta duyma, siyahlarda tat alma ve esmerlerde de koku alma duyusu hakimdi.

    Yahudiler, halk olarak çok daha sonra belirdiler. Aynı şekilde beyazlardan, kızıllardan ve siyahlardan oluşma melez bir ırk olanMısırlılar da, çok daha sonra, M.Ö. 10 000'e doğru ortaya çıktılar.

   Atlantis Kıtası dünyanın en geniş kara parçası ve ilk medeniyetin beşiği idi. Ruhların ikinci tesirleri ile  yani mükemmel ırkın yaratılışı aşağı yukarı on veya on bir milyon sene önce insan için yeni bir çağ başlamış oldu.

   Atlantisliler ,doğanın tüm kaynaklarını kullanarak çabucak gelişme gösteren, sakin ve barışı seven insanlardı. Doğal gaz ve ateş, onların ilk buluşları arasında yer alır. Daha sonra o ana kadar tüm başarılmış olanların da üstünde bir uygarlık seviyesi elde etmişlerdir. Ruhun güçlerinin bölünüşü, yeryüzünün bu mükemmel ırk tarafından
işgal edilişinin ilk bin yılında meydana geldi. Bu ayrışmanın ardından zihinsel güçlerin bir kısmı maddi olana, diğer bir kısmı da ruhsal olana meyletti. Bunun altında yatan sebep, insanın, kendi doğasının ilahi görünümüne, giderek daha az ilgi duyması ve kökeni hakkında hiçbir şuura sahip olmamasıydı. Çevresinin bir parçası olduğunu kabul ediyor, maddenin ve gücün birliği karşısında eğiliyor ve tüm bedensel yorumları ile birlikte fiziksel anlayışa daha çok itimat ediyordu. Zamanla geride, ona ilahi aslını anımsatmak için
sadece rüyalar, dua ve din kaldı. Arzu, onu, içgüdüsel olarak yanlış olduğunu bildiği şeyleri kabul etmeye sevk ediyordu. O hilkat garibeleri ile birleşti ve "yarı insan, yarı hayvan" olan o melez yaratıkları (hybrid) meydana getirdi. Son olarak da kendi kibrini her şeyin üstünde tuttu ve "RAB yeryüzünde adamı yaptığına pişman oldu ve yüreğinde acı duydu." (Tekvin 6: 6).
     
    Tevrat, M.Ö. 28 000 yılına doğru meydana gelen ve Atlantis'in pek çok büyük adasının batmasına yol açan tufanı anlatır. Lemurya ya da Mu Kıtası da Pasifiğe gömüldü.
Atlantis Kıtası'nda yaşayan insanlar, dünyadaki diğer ırklarla aynı gelişme aşamalarından geçiyorlardı ama, ruhsal bakımdan olmasa da maddi bakımdan kaydettikleri ilerlemeler çok daha hızlı gerçekleşiyordu. Kurtarıcı'nın ruhu ile  Adem'de ve ırk olarak insanda mevcut olan Kutsal Ruh  yeryüzünün fethedilmesi için, ruhun maddeye, iyinin kötüye karşı zaferi için yeni bir yol döşendi. Böylece Adem, birey olduğu kadar grup olarak da (Adem, İnsan demektir) Yaradanı-na layık o arınmışlık haline giden uzun yolda insanlığın önderi oldu. Bu uzun ve zor bir yolculuk olmalıydı, çünkü insanlar yeryüzünde birer yabancı idiler.

    1930-a doğru, Edgar Cayce, Kutsal Yazıların Yaratılışı üzerine bir dizi konferans verdi. İşte söylemiş olduklarının bir özeti:

    Tekvin'in yazarı, Tevrat'ta, yüce alemlerdeki sonsuz olayları, yöntem olarak değilse bile, hiç değilse prensipte belirli bir anlayış seviyesine hitap eder biçimde izah etmekle yükümlüydü. İlk bablar, Kurtarıcı Ruh'un, yani Amilius'un dünya planına beş noktadan yansıması öncesindeki ve esnasındaki devreden bahseder. Tekvin'in kitabı, inanışa göre Musa tarafından Yeşu'nun da yardımlarıyla yazılmıştır ve görünüşe göre Musa zamanındaki toplumlara, insanın maddi şuura bağlanışının başlangıcında, olup bitmiş olanlar hakkında bir kavram sunabilecek bir tarzda kaleme alınmıştır.

Kaynak: Okumalar/Edgar Cayce
Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde. Mimar Sinan


Ekim 09, 2018, 12:18:38 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

   Sn Manyetizma foruma yeni katılmış bir üyesiniz. Haddim olmayarak bir uyarıda bulunmak istedim. Özellikle konunun altına yazma sebebim ise yeni giren tüm üyelerinde görmesini sağlamak içindir.

   Öncelikle açtığının konuyu hangi başlık altında açtığımıza dikkat edelim. "Mason ve Masonluk Nedir?" başlığı altında açmışsınız. Bundan da öte konuyu Ezoterizm altında açmış olmanızın özel bir nedeni var mı bilmek isterim.

   Bir diğer konu ise sizin fikirleriniz. Bir yazıyı buraya taşımanız ve kaynağını göstermeniz çok güzel ama biz sizinde fikirlerinizi merak ederiz. Genelde salt bir kaynağın yazısı alınıp buraya taşınınca forumda diğer üyelerin pek ilgisini çekmedi şimdiye kadar. Bu da benim nacizane size tavsiyemdir.

   Daha önceden bu uyarıları bizlere Sn Adam yapardı. Az kulağımızı da çekmedi doğrusu! Ama iyiki de yapmış... 
   


Ekim 09, 2018, 12:38:45 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 94
  • Cinsiyet: Bay

   Sn Manyetizma foruma yeni katılmış bir üyesiniz. Haddim olmayarak bir uyarıda bulunmak istedim. Özellikle konunun altına yazma sebebim ise yeni giren tüm üyelerinde görmesini sağlamak içindir.

   Öncelikle açtığının konuyu hangi başlık altında açtığımıza dikkat edelim. "Mason ve Masonluk Nedir?" başlığı altında açmışsınız. Bundan da öte konuyu Ezoterizm altında açmış olmanızın özel bir nedeni var mı bilmek isterim.

   Bir diğer konu ise sizin fikirleriniz. Bir yazıyı buraya taşımanız ve kaynağını göstermeniz çok güzel ama biz sizinde fikirlerinizi merak ederiz. Genelde salt bir kaynağın yazısı alınıp buraya taşınınca forumda diğer üyelerin pek ilgisini çekmedi şimdiye kadar. Bu da benim nacizane size tavsiyemdir.

   Daha önceden bu uyarıları bizlere Sn Adam yapardı. Az kulağımızı da çekmedi doğrusu! Ama iyiki de yapmış... 
 
Sn 38
Bu paylaşımı yapacağım zaman sürekli http 500 hatası alıyordum. Foruma girmek için çok çaba sarfettim. Alt başlığın yanlış yerde olmasından dolayı kaynaklanan problem var ise yaşadığım sıkıntı ve dikkatsizliğim sebebiyledir. Siz ve sizin gibi eski üyelerin beni uyarması, tecrübelerinizle  ışık tutmanız bilakis sevindirir. Okumada
İnsanın maddi şuura bağlanışının kilit nokta olduğıunu düşündüm. Paylaşımının ana sebebi budur. Saygılarımla
Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde. Mimar Sinan