Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tanrısal Adalet Üzerine  (Okunma sayısı 9304 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 26, 2016, 11:50:12 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 77

Tüm bu saydıklarınızı göksel bir iradeye bağlayacak olursak marazi bir adalet anlayışına varırız ki bunun istenmeyen sonuçlarına ülkece tanık olduk. Sayın Kurt’a katılmamakla birlikte değindiği konuyu önemli bulduğumu söylemek isterim. Belki farkında olmadan Hıristiyanlıktaki teolojik bir soruna işaret etti. Genelinde Hıristiyanlık dünyayı reddeder, dünyayı geçici olarak şeytanın egemenliğinde varsayarak işi doğaya ve doğal olana karşı durmaya kadar götürdüğü görülür. Bünyesindeki birçok rahatsızlık da asıl bundan kaynaklanır… Peki bu başat sorun nasıl çözülür? Bu konuda fikir yürütmek beni aşar, bu sorunu çözmek geçmiştekilerden çok daha aydın teologların vazifesi. Uhreviden öte dünyevi vazifesi (Artık olumlu anlamda kullanmamız gerektiği üzere “dünyevi”).


Mart 26, 2016, 02:40:42 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Sayın Risus, "evren insan için yaratıldı" mantığıyla olaya baktığımızda kötü olduklarını söyleyebiliriz. Tabi insan odaklı bakmazsak, dediğiniz gibi gayet normal olaylardır. Fakat o pencereden bakıldığında tanrının eseri oldukları iddia edilen dinlerin öğretileri havada kalmış olur.

Sayın kurt,

Kanımca ''evren insan için yaratıldı'' desek bile bu tür olaylar için ''kötü'' demek anlamsız olacaktır. İyi kötü kavramları tarih boyunca değişikliğe uğramıştır. Birçok kavme göre şimşekler, depremler, volkanik patlamalar ''kötü'' değil aksine Tanrı'nın bir ilgisi, uyarısıdır.

Biz bu kavramlara neden ''kötü'' bakıyoruz? Ölüm getirdiği için. O halde burada ölümü tartışmak gerek. Ölüm neden kötü? Ölüm sonrasını bilmiyoruz, ''sonrası'' var mı onu da bilmiyoruz. O halde bu, ölüm sonrasını kötü mü kılar?

Doğum öncesi ne kadar kötü ve korkunçsa, ölüm sonrası da o kadar kötü ve korkunçtur. Bu yüzden ölüme sebebiyet veren doğal afetlere ''kötü'' demek bence doğru değildir.

Saygılarımla
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Mart 26, 2016, 04:11:51 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Risus, "evren insan için yaratıldı" mantığıyla olaya baktığımızda kötü olduklarını söyleyebiliriz. Tabi insan odaklı bakmazsak, dediğiniz gibi gayet normal olaylardır. Fakat o pencereden bakıldığında tanrının eseri oldukları iddia edilen dinlerin öğretileri havada kalmış olur.

Sayın kurt,

Kanımca ''evren insan için yaratıldı'' desek bile bu tür olaylar için ''kötü'' demek anlamsız olacaktır. İyi kötü kavramları tarih boyunca değişikliğe uğramıştır. Birçok kavme göre şimşekler, depremler, volkanik patlamalar ''kötü'' değil aksine Tanrı'nın bir ilgisi, uyarısıdır.

Biz bu kavramlara neden ''kötü'' bakıyoruz? Ölüm getirdiği için. O halde burada ölümü tartışmak gerek. Ölüm neden kötü? Ölüm sonrasını bilmiyoruz, ''sonrası'' var mı onu da bilmiyoruz. O halde bu, ölüm sonrasını kötü mü kılar?

Doğum öncesi ne kadar kötü ve korkunçsa, ölüm sonrası da o kadar kötü ve korkunçtur. Bu yüzden ölüme sebebiyet veren doğal afetlere ''kötü'' demek bence doğru değildir.

Saygılarımla

Doğal felaketleri ve doğanın zorluklarını ölüme indirgemek bence doğru değil. Çünkü bir deprem sadece insanların ölümüne yol açmaz, aynı zamanda şehirleri yok eder. Bununla birlikte insanların sakatlanmalarına ve yakınlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşamalarına yol açar. Yok olan şehirlerle birlikte nice bilgiler tahrip olur hatta toprağın altına gömülür. Bir yanardağ patladığında belki şehirdeki insanlar tahliye edilir ama kaçan insanların evleri ile birlikte yılların emeğiyle elde ettikleri birikimleri de yok olur.

Doğal afetleri iyi olarak gören bir toplumu hiç okumadım. En iyi ihtimalle bunları kızgın birer tanrı olarak kabul eden veya tanrının bir cezası olarak gören topluluklar okudum.

Ölüm neden kötü sorunuza şöyle bir cevap verebilirim: Ölüm yaşamı sonlandırır ve problem de buradadır. Hangi felsefi görüşü ya da dini inancı taşırsak taşıyalım, ölümün sonrasında bizi bekleyen bir şey olduğuna dair hiçbir kanıtımız yok. Hal böyle olunca da ölüm en korkunç şeydir diyebiliriz.

İnsanların hayatta kalabilmek için neler yapabileceğine dair biraz araştırma yaptığımızda, tüm insanların sınırları zorladığını görebiliyoruz. Yani hayatta kalma güdüsü içimizde mevcut. Başlı başına bu bile benim için ölümün kötülüğüne dair bir kanıttır. Doğanın içimize işlediği bir mekanizma boş yere olamaz diye düşünüyorum.
« Son Düzenleme: Mart 26, 2016, 04:15:24 ös Gönderen: kurt »
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Mart 27, 2016, 04:14:54 ös
Yanıtla #13
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Yani, yanardağ patlamasının, depremlerin, salgın hastalıkların Tanrı ile ne alakası var anlamış değilim. Yanardağ patlamalarının nasıl olduğu bilinmiyor mu ?, depremlerin yerkabuğunun hareketleriyle oluştuğundan hala mı haberiniz yok ? , salgın hastalıkların pisliklerden kaynaklandığı daha öğrenilmedi mi ? .
       Böyle abuk-sabuk şeyleri hemen Tanrıya mal etmek neden anlayamıyorum.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 27, 2016, 05:50:54 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

İbrahimi dinlerde Tanrı dünyayı yarattığını söylüyor ve bununla övünüyor. Çok iyi yaptım diyor. Hal böyleyken kime mal edecektik Sayın @Alşah? Bir de hatırlatmak isterim, salgın hastalıklar pislikten kaynaklanmaz. Kirli ortamlar sadece salgın hızını biraz daha arttırır. Çoğu zaman ortamın temiz olması salgın hastalığın yayılmasına dişe dokunur bir fayda sağlamaz.
« Son Düzenleme: Mart 27, 2016, 06:26:09 ös Gönderen: kurt »
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Mart 27, 2016, 07:14:28 ös
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Bir aslanın ceylanı parçalaması ne kadar normalse doğa olayları da o kadar normaldir. Yani bir aslanın ceylanı yemesi ''kötü'' müdür? Eğer bunlar kötü ve zararlı şeyler olsaydı, birçok hücre evrimini ve yaşamını devam ettiremeyecek ve belkide günümüzde ''insan'' formu var olmayacaktı. Bütün bu süreç, doğanın besin zinciri ve doğal afetler sadece ''normal'' işleyiştir. Bunlar iyi veya kötü değildir. Bütün bunların Tanrı'nın iyilik ve kötülüğüyle de bir alakası yoktur.

Kötü olan; Tecavüzlerdir. Katliamlardır. Zira doğada değiştirme ve tercih etme bilincini insana aittir ve bu yüzden kötülüklerin birçoğu insandan doğmuştur.

Salgınlar da hayatta kalma savaşının bir parçasıdır. Bakterilerin hayatta kalmak ve neslini büyütmek için verdiği enfeksiyonel bir savaştır. Bütün bu süreç doğanın kendisini oluşturmaktadır.

Tanrı'nın bu süreçte iyi veya kötü bir rolü yoktur. Tanrı sadece bizi var etmemiştir. Aynı zaman da o bakteriye de hayat formunu vermiştir. Ne yani, bizler aşıları geliştirip bakterileri yendiğimiz zaman bakteriler mi isyan etsin ''Tanrı kötüdür, insanı var etmiştir, bizi yok ediyor'' mu desin?

Tanrı, doğa arenasını var etmiş ve bu arenada hayatta kalabilecek en güçlü silah olan akıl ve iradeyi insana hediye etmiştir. İnsan, iyi ve kötüyü var etmiştir.

Saygılarımla
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Mart 27, 2016, 08:10:37 ös
Yanıtla #16
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlık altında olaya İbrahimi dinler açısından bakmak gerek. Bu sebeple, şu olmasa insan olmazdı veya kötülük insan ürünüdür gibi düşünceler bu konuya uymaz. Elbette forumun felsefe bölümünde konuya başka bir açıdan da bakabiliriz.

İbrahimi dinlerde Tanrı başroldedir ve her an aktiftir. Yani evreni yarattı, insana akıl verdi sonrada çekildi gibi bir durum yoktur. Hatta öyle aktiftir ki önemsiz görülen günlük rutin olaylara bile etki eder. Hal böyleyken Hıristiyan başlığı altında deistik bir tanrı portresini tartışmanın bir anlamı yok.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Mart 27, 2016, 08:13:43 ös
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın  kurt, ne diyeceğimi  bilemiyorum. Ben neden bahsediyorum, siz neden !. Ben bilim diyorum, siz inanç.     Yani hep bir polemik yaratmak mecburiyetinde misiniz?
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 27, 2016, 08:14:52 ös
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Risus, sonucu bağlamak gibi çok güzel demiş de, bir tümce eksik kalmış.

Sonra da Tanrı'yı, avunabilmek için.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 27, 2016, 08:29:19 ös
Yanıtla #19
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 45
  • Cinsiyet: Bay

“İncilin (ben, student, bunu tüm kitabı olan dinleri kapsayacak şekilde "semavi olduğu söylenen din kitapları" şeklinde değiştiriyorum) etkisi okuyan kişinin cahilliği ile doğru orantılıdır.” Robert G. Ingersoll

“İnsan dindar hayvandır.”
Mark Twain

“Gelişmiş toplumlar dindar oldukları için değil dine rağmen gelişmiştir.”
Mark Twain

“İncil öyle dediği için yüzyıllarca cadı avcılığı yapıldı. Ölen cadıların kanlarıyla hıristiyan dünyası temizlendi, kilise de bunu teşvik etti. Daha sonra birden bire cadı diye birşeyin hiç varolmadığı ve varolamayacağı anlaşıldı. İnsan bu duruma gülse mi ağlasa mı bilemiyor.”
Mark Twain

“Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır.”
Seneca

“Bir insanın ahlaki ve etik davranışları diğerlerini anlamasına, eğitimine ve sosyal ilişkilere dayalı olmalıdır, dini dayatmalara gerek yoktur. Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır.”
Albert Einstein

“Din, sıradan insanları pasif ve sessiz tutmak için bulunmaz bir kaynaktır.”
Napoleon Bonaparte