Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Uyarıyorum: O karar alınırsa çocuklarımız Ege’de ayaklarını bile denize sokamaya  (Okunma sayısı 1422 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 16, 2019, 01:36:10 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Uyarıyorum: O karar alınırsa çocuklarımız Ege’de ayaklarını bile denize sokamayacak
E. Koramiral Atilla Kezek yazdı


 
Ege de Karasuları;

Hepimiz hatırlıyoruz; 31 Mayıs 1995 tarihinde 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesini kabul eden Yunanistan’ın buna dayanarak Ege’de, karasularını 12 mile çıkarma olasılığına karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi 08 Haziran 1995’de yayımladığı bir metin ile Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasının savaş sebebi “Casus Belli” sayılacağını ilan etmişti.

Yunanistan’ da son hükümet değişikliği ile Dışişleri Bakanlığına atanan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yorgos Katrongulos’un geçtiğimiz gün News 247 isimli Radyo istasyonuna verdiği röportajda Ege sorunları ve karasularına ilişkin olarak; "Güven arttırıcı önlemler konusunda neler yapılabileceğinin konuşulması için bakanlıkların toplanacağı, bu konunun Türk ve Yunan Savunma Bakanları arasında yapılan görüşmede baş köşede olduğu, Ege'de de bu konuda girişimler olacağı, bu konudaki en önemli adımlardan birinin de Selanik'te üst düzey işbirliği Konseyi'nin toplanması olacağı, karasularının Adriyatik denizinde 12 mile çıkartılmasının alınmış bir karar olduğu ve yaz aylarına kadar uygulanacağı, bunun için özel bir kanuna ihtiyaç olduğu ve sadece Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin yeterli olmadığı" ifadeleri kullanılmıştır. Demek ki önümüzdeki aylarda komşuda karasuları konusu gündeme gelecektir.

Biz yine hatırlatalım;

Her ne kadar Adriyatik için ifade edilse de, komşuda yetkili ağızlardan yapılan 12 mil açıklamalarının yeni bir krize dönmemesi için Ege Denizi hakkındaki hassasiyetimizin yine bizim taraftan yetkili ağızlardan karşı tarafa iletilmesinde fayda vardır. Halen 6 millik karasuları nedeniyle % 49’u açık deniz statüsünde olan Ege Denizinin 12 mil uygulanması halinde sadece % 19’u uluslararası sular kabul edilecektir. Bir taraftan Doğu Akdeniz’ de Türkiye’yi dar bir Münhasır Ekonomik Bölgeye sıkıştırmaya çalışan, bu yönde hem bölgedeki aktörleri, hem de küresel güçleri yanına almaya çalışan Yunanistan’ın her fırsatı değerlendirmek isteyeceği açıktır. Uyanık olup bu konuda asla bir taviz verilmemelidir. Aksi takdirde çocuklarımız Ege’ de ayaklarını bile sokacak deniz bulamayacaktır.

ODA TV
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Şubat 17, 2019, 05:37:17 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 64
  • Cinsiyet: Bay

Bu ihtilaf tekrardan gündem olmuş olabilir ancak yeni bir mesele değildir.
 https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/Tutanak_B_SD.birlesim_baslangic?P4=692&P5=T&PAGE1=1&PAGE2=95   linke bakacak olursanız 1995 döneminde de konu gündeme gelmiştir. Komşularımızın bunu iç siyaset malzemesi olarak kullanıp kullanmadıklarının takdirini size bırakıyorum.
   
    Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir ve Birleşmiş Milletler'in herhangi bir kararına uyma yükümlülüğü yoktur. Yükümlülük ancak sözleşmeye, devleti temsile yetkili kişilerce imza atılarak ve herhangi bir çekince koymayarak oluşur. Devletler daha sonra sözleşmeyi tanıyarak da yükümlü hale gelebilir. Bu anlattıklarım, işin hukuki ve düşünce(soyut) tarafıdır ve Türkiye bu sözleşmenin ne tarafıdır ne de sözleşmeyi açık olarak tanımıştır. Dolayısıyla TÜRKİYE CUMHURİYETİ için bu sözleşmenin bir GEÇERLİLİĞİ YOKTUR.
   
     Ayrıca ısrarlı muhalefet(daima muhalefet etmek) dediğimiz uygulamada başka bir deyişle örf ve adette Türkiye ile Yunanistan arasında yıllardır süregelen bir kara suları sınırı mevcuttur. Bu yazılı olmasa da geçerli bir hukuk kuralıdır. Bu kuralı taraf devletler KARŞILIKLI anlaşma veya fiili olarak karşılıklı yasa değişiklikleri ile yapabilirler. Aksi hukuka aykırı olacaktır.
      Şuanda Norveç karasularını incelerseniz (https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Territorial_waters_-_Norway.svg)   , Norveç ile İngiltere arasında da Deniz Hukuku alanındaki bir zamanlar olan uyuşmazlığı da fark edersiniz.http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/369/3898.pdf

Konu ile alakalı olarak : http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/266/2398.pdf
 
Düzeltme ve Ekleme : İmla hataları düzeltildi.
                                 Konunun ''Tarih'' ile dolaylı bağlantısı bulunmakla birlikte yazının bilimsel gerçeklikten uzak olması ve iddialar ile mübalağa barındırması nedeniyle ''Güncel Konular'' bölümünde açılması daha uygun olacaktır. Mümkünse konunun oraya taşınmasını talep ediyorum.
    Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Şubat 17, 2019, 06:29:19 ös Gönderen: St-Further »
"Rehber olarak erdemi değil talihi seçenler aklın ışığından yoksun kalır, özgürlük bilincini yitirerek başkalarına kul olur."
Lucius Annaeus Seneca