Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kur'an-ı Kerim'de "Yoktan var etme" var mı?  (Okunma sayısı 13292 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 25, 2009, 01:56:37 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlar, Dostlar

Kur'an-ı Kerim'de "Yoktan var etme" var mı? Varsa, hangi ayet?

Şimdiden teşekkür ederim



Aralık 25, 2009, 01:51:46 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Yaratma çeşitleri olan bir işlem biçimi. Bunu Allah'în isimlerinde de görebiliyoruz.

Allah'ın yaratıcı olması yönünden isimleri şunlar;

1) HALIK ismi yoktan örneksiz var eden demektir ki burada hem bir inşa hem de bir ibda söz konusudur.
2)MÜBDİ ismi ilk başlatan, var olmayan bir şeyi ilk yaratan anlamına gelir ki bu hem örneksiz olabilir hem de bir şeyden başka bir şey yaratmayı da içerir.
3) BEDİ’ ismi örneksiz yaratmayı ifade etmektedir.
4) MUSAVVİR ismi ölçüp biçerek maddesel ve tinsel biçimleri tasvir eden biçimlendiren demektir.
5) BARİ ismi yontarak şekillendiren, yoktan var eden topraktan yaratan anlamını barındırır. [Musavvir ve Bari isimleri bende Masonluğu çağrıştırır. Ölçüp biçme, tasvir etme, yontarak şekillendirme. Masonluğun efsanevi tarihinde de kimi araştırmacılar ilk masonun Tanrı olduğunu söylemiştir. Hatta Adem'in yaratılmasındaki iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebilme yetisi, islami terminolojideki kelimeyi öğretme bana daha güzel geliyor, olayını da bir tekris olarak ifadelendirenler olmuştur. Bunu da parantez içinde belirtmek istedim]

Bunların dışında bir de MUİD ve BAİS isimleri var. MUİD, bir baharda yokettiğini diğe baharda yeniden var eden BAİS dirilten demek.

Dolayısıyla onun yaratması anlık olabilir, zaman dilimini kapsayabilir ve daha da ötesi zaten her an yaratma eylemi içerisindedir.

Bu dünyada var olan herşey inşa yoluyla olmuştur. Dolayısıyla bir öncülü vardır yani yoktan gelmemiştir. Bu sebeple yoktan gelmeyen yoka gidemeyeceğinden var olan yok olamaz. Yokluğun varlığını kabul ettiğimiz anda bir tezatı da oluştururuz. Yok var ise, aslında yok yoktur. O yüzden hiçbir şey öncülsüz değildir. Yoktan da gelmemiştir. Ama yok iken var edilebilir. Bir düşünce, düşünülmeden evvel var mıdır? Yoksa o düşünce nasıl var olmuştur? Aklederek var ettiğimiz bir düşünceyi açıklamazsak bu diğerleri için var mıdır? Onlar bilemediğine göre onlar için yoktur ama aslında bir kez düşünülmüştür ve düşünen için vardır. Onu açıkladığımız zamansa herkes için var olmuş olur. E biz o düşünceyi yokluk denilen bir şeyden mi çıkarttık? tabiki hayır. Yokluktan var edilme yoktur ama yokken var edilme olabilir. Çünkü varlığın öncülü yokluk olamaz.

Bunu niçin anlattım çünkü bu sorunun devamında gelecek şey. Yani evet kuranda şu şu ayetler vardır dendikten sonra, e yok olan bir şeyden nasıl var edilmiştir sorusunun gelmesidir. Farabi yokluğun mutlaklığı ve göreceliğini ayırmak için bir şey değil  demiyor da hiçbir şeyden değil diyor.

Gelelim ayetlere;

Bakara suresi 117. ayet "Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir" denmektedir. Bu ayette "bedi" geçmektedir.

Yine enam 101'de benzeri bir ayet vardır "O, gökleri ve yeri yoktan ve benzersiz şekilde yaratandır…” burda da "bedi" geçer.


Aralık 25, 2009, 02:24:37 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Mozart,

Ben "yoktan var ettim" gibi kesin bir tabir hatırlamıyorum ancak Allah'ın "ol" demesi ve olmasını istediği şeylerin "olması" Kur'an'da geçer. Bu da haliyle "yoktan var etme" olarak yorumlanabilir kanımca. Örneğin Meryem suresinde, Hz. İsa annesini namussuzlukla suçlayanlara bebekliğinde verdiği cevaplardan birinde de bu vardır:

"Allah'ın bir evlat edinmesi, olur şey değildir. O, bundan münezzehtir. Bir işe hükmettiği zaman, ona sadece 'ol' der ve hemen olur."

Artık yorum insana kalmış bir şey.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Aralık 25, 2009, 04:02:17 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

1(saat):50(dakika):30(saniye) itibariyle, Yaşar Nuri Öztürk'ün sözlerini dinlemenizi öneririm. Video'nun altındaki skalayı belirttiğim dakikalara çekebiliyorsunuz.

Y.N.Ö. : "Bir halden bir hale geçiş vardır(tecelli), Allah açısından yoktan var etme yoktur".

1(saat):59(dakika):30(saniye)'e kadar, konuyla alakalı yeterlidir.



Aralık 27, 2009, 03:10:36 ös
Yanıtla #4

Konu güzel bir konu.

Sayın SkullG'nin alıntısı;

Alıntı
Dolayısıyla onun yaratması anlık olabilir, zaman dilimini kapsayabilir ve daha da ötesi zaten her an yaratma eylemi içerisindedir.

Ben açıkçası Allah'ın isimlerini incelemedim. Ama o isimlerde SkullG'nin dediğine göre, farklı yaratma türlerinin olduğu görülüyor.

Ben de öyle düşünüyorum açıkçası.

Bugüne kadar Tanrı yaratması hep "anlık" olarak düşünüldü. Yani şapkadan çıkar gibi bir şeyi yaratmak. Evet, tanrının şapkadan çıkarır gibi bir şeyi yaratma gücü vardır, fakat tüm yaratmaların bu çeşit bir yaratma olma zorunluluğu yoktur. Pek ala "süreç" yaratmaları da olabilir ve Kuran'da da bu deyim geçer;

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz yapıcılarız. (Enbiya Suresi, 104)

Onlar görmediler mi ki, Allah yaratmaya nasıl başlıyor, sonra onu iade ediyor? Şüphesiz, bu Allah'a göre kolaydır. (Ankebut Suresi, 19)

De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonra Allah ahiret yaratmasını (veya son yaratmayı) da inşa edip yaratacaktır. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Ankebut Suresi, 20)

Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. (Secde Suresi, 7)


Yani Allah "yaratmaya başlamak" deyimini de kullanıyor. Bu, bir sürece gönderme yapar. Anlığa değil.

Bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü Richard Dawkins, Stephen Jay Gould gibi ateistler, tanrının sadece "anlık" yaratma biçimine sahip olması gerektiğini söylüyorlar, ve bu tanrı tanımını "evrim teorisi" ile çürüttüklerini zannediyorlar. Çünkü evrim teorisi, insanın bir süreçle oluştuğunu gösteriyor. Ona bir "anlık" yüklemiyor. Halbuki Kuran açık açık insanın Richard Dawkins'in kafasındaki gibi "şapkadan çıkar gibi bir anda" yaratmadığını, onu yaratmaya bir çamurdan başladığını söylüyor.

Dolayısıyla evrim teorisinin, deizm ile herhangi bir sorunu yoktur. Bunun aksini göstermek isteyen her ateistin, kafasındaki tanrı tanımına "tanrı anlık, bir anda yaratmak zorundadır, süreçle yaratırsa onun gücü nerede?" diye retorik yapması çok manidardır. O böyle ister, çünkü ancak bu şekilde kendi argümanını savunabilir. Halbuki böyle bir zorunluluk yoktur. Tanrı hem anlık, hem de süreçte yaratabilir ve bunun tanrının kudretiyle bir ilgisi yoktur.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Aralık 27, 2009, 04:10:19 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Y.N.Ö. 'ün sözünü ettiği Enbiya suresi 30. ayetini ele alırsak;

Mustafa İzzet Bâkî (Abdulbaki Gölpınarlı) çevirisi
Kâfir olanlar görmezler mi ki gerçekten de göklerle yer birdi de biz onları ayırdık ve her şeyi, sudan yarattık, hâlâ mı inanmazlar?

Y.N.Ö. bu ayeti öne sürerek diyor ki : Bir halden bir hale geçiş vardır(tecelli), değişim vardır, Allah açısından yoktan var etme yoktur."

Karşılaştırma;

Sümer efsanesinde; Evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük uçsuz bucaksız bir su vardı. Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor. Oğlu Hava Tanrısı Enlil, onu ikiye ayırıyor. Üstü gök oluyor, Gök Tanrısı onu alıyor, yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısı' nın oluyor. Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler, ağaçlar, sularla donatıyor. Hayvanlar yaratıyor ve hepsini idare edecek Tanrılar meydana getiriyor.

Alıntı: Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni- Muazzez İlmiye Çığ - Yaratılış Bölümü - s.40
Kitabın belirttiği kaynak: Tarih Sümer'de Başlar s64-69.

Tevrat Tekvin 1:2-9
"Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu. Allah suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın' dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye 'gök' ve alttaki kuru toprağa 'yer' dedi."

Alıntı: Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni- Muazzez İlmiye Çığ s.40
« Son Düzenleme: Aralık 27, 2009, 04:12:49 ös Gönderen: Mozart »


Aralık 27, 2009, 11:32:31 ös
Yanıtla #6

Sayın Mozart

Paylaşmış olduğunuz bilgilerin doğruluğu su götürmez, bende şunu eklemek isterim ki; farklı kültürlere ait hemen hemen de tüm yaradılış destanlarında herşeyden önce su vardı, diyerek başlanmıştır.

Kur'an-ı Kerim'de ise (en azından benim okuduğum meallerde) direk olarak yoktan var ettik gibi bir sözcüğe rastlamadım ancak bunun yerine bir çok yerde yoruma açık şekilde bırakılmıştır, bu konu.

Benim yorumama göre tekamüle göndermelerde bulunulan bir çok ayette böyle göndermeler vardır.

Saygılarımla...
Ben, ben olanım


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3194 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 07:07:29 ös
Gönderen: Teknik Öğretmen
2 Yanıt
7868 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 11:22:19 ös
Gönderen: hewal73
26 Yanıt
21480 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 12:35:15 ös
Gönderen: GOASISG
9 Yanıt
21037 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
6 Yanıt
7290 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 06, 2009, 06:17:33 ös
Gönderen: baris
5 Yanıt
5179 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2012, 02:02:30 ös
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
4876 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2009, 03:49:57 ös
Gönderen: Itzhak
3 Yanıt
4384 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2009, 10:22:26 ös
Gönderen: ozak1977
19 Yanıt
14941 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 09:45:54 ös
Gönderen: smyrnali
36 Yanıt
23795 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2012, 10:20:17 öö
Gönderen: Masor1976