Sayın Mason, konuya Tevrat, İncil, Kur-an ve türevleri olan kutsal kitaplardan ve de bunları doğrulamaya çalışan dini bütün insanların makalelerinden, lütfen, kaynak göstermeyin. Eklenti: Biraz haksızlık ettiğimin farkındayım, özür dilerim. Ama Gerçekle imanı ötüştürmeye zorlama eserleri maalesef kişisel zaafım (!) nedeniyle ciddiye alamıyorum. Bunun temel nedeni de "Kahrolası" Firavun II. Ramses'tir cevabı ve II. Ramses değilse "Kimdir o mel'un?" sorusunun cevabının muallakta kalmasıdır...
II. Ramses'in mumyası bakım ve adli tıp incelemeleri için 1974'te Paris'e uçakla vardığında, Fransız devlet başkanı ve cumhurbaşkanlığı muhafız alayının katıldığı bir devlet töreni ile karşılandı...
İman kitaplarının dışındaki bilimsel veriler ve arşivler kendisini antik tarihin -belki de tüm tarihin- en başarılı ve sevilen devlet adamı olduğunu gösteriyor... Arkeolojik veriler ve arşivler ayrıca kendisini yüzüstü bırakan şımarık İbrani işçilerin -köle değil, işçi- onca sıkıntı ortasında Mısır'ı dertleri ile başbaşa bıraktığını ve Ramses'in başına gelen her ailevi felakette -çocuklarının ve karısının ölümünde- Yahudi liderlerin Mısır'ın başına gelen uydurma felaketler yazdığını, bu felaketlere rağmen Ramses'in gerçek bir devlet adamı olarak dimdik ayakta durup Yahudilerin Mısır'ı terk etmesinden sonraki bir iki yıl sonraki 40 ila 45 yıl ülkesini refah ve adalet içinde yaşattığını göstermektedir... İlaveten: Arkeolojik veriler, arşivler ve diğer bütün bilimsel veriler İbrahimi imanı doğrulamamakta, yalanlamaktadır.
Pozitivist bilime dayanarak değerlendirdiğimizde: Semitik iman, tarihin gelmiş geçmiş en büyük iftirasını özünde taşımaktadır.
İbrahimi kaynakları değerlendirdiğimizde de: II. Ramses gelmiş geçmiş en rezil insandır. Neden? Çünki Hazret-i Musa'ya biat etmemiştir. Bu arada, dikkatinizi çekerim, Tevrat ve sair büyük kitaplarda rivayet edildiğine göre Mısır'ın zulmünden (!) kurtulan Yahudiler sonraki orta vadede, en başından sonuna kadar, hep şikayet etmekte ve sıkıntı içindedir...
Ek,
Sayın Merica, açıklamanız tatmin edicidir. Sağ olun... Yine de, artık umursamamla beraber, daha saygılı bir ifade bulabilirseniz uygun olacaktır. Zira malum-ı aliniz bu dünyada "var sayılan" dindar çoğunluğa rağmen önemli oranda dindar olmayan insan da var; bu insanların arasında pozitivist bilime bağlı çok sayıda da insan var; ve bunlardan bir kısmı da antik tarihi biliyor -ki o bir kısım eminim en az bir milyon kadar var- ve onlar da rencide olabilir. Bu açıklamamdaki maksat: Ahenk olsun...
Not: Sayın Mason bu yazımdan rahatsız olduğunda yazımı silmez ve yazımdaki Mason düşüncesine ya da kendi düşüncesine göre kaba olan bölümleri ve de kelimeleri kesip yapıştırarak, ve her ayrıntıda rahatsız olduğu noktaları nedenleri ile açıklayarak, müdahale ederse kendisini temin ederim ki, kendi düşüncesindeki saygınlıktan çok daha saygın bir iş yapmış olacaktır. Ve bu rahatsızlık duyduğu noktalara memnuniyetle açıklamalar burada tarafımca yazılacaktır.