Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TE - HORUS TÖRENİ  (Okunma sayısı 6125 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 01, 2010, 10:49:25 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

- Ölü; mumyasının üstüne konan tılsımlı muskalar ve yanına zaruri olarak konan ÖLÜLER KİTABI nın üstüne yazılan GEÇİŞ KELİMELERİNİN sayesinde [2] yaşayanların kendinden hariçte kalmış dünyasıyla ÖLÜNÜN KRALLIĞINI  ayıran korkunç ve ürkütücü dar bölümü  geçtikten sonra gerek ANUBİS  gerekse HORUS tarafından elinden tutulur, eşikten geçirilerek YÜCE HAKİMİNİN huzuruna aşırılır.

Kapının eşiğini ÖPTÜKTEN sonra ÇİFTE düal ADALET'İN SALONUNA girer.

Bu salon, sonunda, çöreklenmiş bir " Naja " " NECE " ( NECE 'F, NACİ) yılanının bir spiral, ya da “6” sayısı ve veya da “G” harfi ne benzer bir şekilde çevresini sararak koruduğu TANRININ GİZLİ İSMİNİN ALTINDA " Harici dünyadan gelmiş oğlunu beklemekte olan değerlendirici ve yargıç IYI OLAN OSIRIS [3] 'in oturmakta olduğu çok büyük bir odadır.

Ortada, yanında, Ölü ' nün kalbini tartmak için hazır bekleyen gerçek ve adalet Tanrıçası MAAT' ın bulunduğu kocaman bir TERAZI vardır.

Öte yandan kısmen aslan, kısmen su aygırı, kısmen de timsah biçimindeki melez canavar YUTUCU “MAHV” EDİCİ AMEMAİT , suçlu bulunması halinde ölü ' nün kalbini yemek üzere yakınlarda çömelmiş beklemektedir.

Salonun çevresinde , Osiris'in sağında ve solunda 42 şahıs oturur. Eski Grek ve Roma'lı senatörler ya da kefen bezi gibi bol, uçuşan bir kumaşa “SETRE” ye sarınmışlardır ve ellerinde SİVRİ UÇLU KILIÇLARI vardır.

Bazıları insan başlıdır; bazılarında ise hayvan başı bulunur !...

Bu husus, bu yüce mecliste bile her üyenin mükemmel olamıyabileceğini, o mecliste bulunuyor bile olsa birtakım kusurlarının da olabileceğini vurgulayan önemli bir nokta olmasının yanı sıra farklı farklı insan özellik ve kişiliklerinin hayvan simgeleriyle de gösterilmelerinden kaynaklanmaktadır.

Onlar Mısır'ın 42 eyaletine tekabül eden 42 yargıçtır.

Herbiri daha önceden “ölünün” vicdanının ve de “irfanının” değişik bir açısını incelemekle görevlendirilmişlerdir.

“Ölü” uygulamalara - ritüele başlar ve negatif itiraflar denilebilecek olan kusur ve kabahatlerini tereddüt etmeden anlatır.

… Çalmadım

… Zina yapmadım

… komşuma kötülük yapmadım

vs. şeklinde.

Bunları ve bu kişinin ferdî idrak ve kendi kendinin yüksek bir bilinç düzeyinin varlığını belirten ritüelindeki “kendinden çıkan” idrakli fazilet ifadelerini sonraki dinlerde ya da ritüellerde “yukardan gelen emirlere” , nasihatlere dönüşmüş olarak görüyoruz.

… Çalmayacaksın

… Yapmayacaksın

… Etmeyeceksin

vs. şeklinde. Buradan da “insanların” şu veya bu şekilde tarihin belli bir döneminde o kişisel sorumluluk ve bilinç, kendi kendilerinin sosyal hayattaki yerlerinin bilinç ve irfanlarının düzeylerini kaybettiklerinin ve de artık eskilerin bilinçsizce kopyalanmasının emredilmek, ya da emsal gösterilmek zorunda kalındığının da neticesi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Bugün bu “emir” lerin dahi işe yaradığını söylemek ve dünyanın neresinde olursa olsun genelde görmek dahi pek mümkün değil hale gelmiş gözleyebildiğimiz gibi.

“Ölü” adayı teker teker her hakime döner ve onu daha önceden tanıdığını, dolayısıyla korkacak birşeyi olmadığını göstermek istercesine herbirine ismiyle hitap ederek onlarla konuşur. Yargıç ta onun tamamen saf ve temiz günah işlememiş biri olduğunu söyler.

41 tanesinin “evet” demesi Ölü’nün kabulü için yeterli olur. Bu “evet” kelimesini “Maş’Allah” olarak söyleyip söylemediklerini aktarılan yazılardan bilmiyoruz, ama 41 kere Maş’Allah deyimimizin semboliği ile karşılıklı iletişime aldığımızda bu olasılığı da not almakta şüphemiz nispeten azalıyor. 41 tanesi evet dedikten sonra 42. nin olası bir itirazı ya da hayır ı “kabul” ü engellemiyor diye bir tesbit yapabiliriz sanırım.

Bu 42 sayısı ve semboliği ile hem 4 + 2 = 6 <> mükemmel geometrik şekil denilen küp bir taşın altı yüzü hem de evreni oluşturan 4 ana unsurun, su,ateş,toprak, hava nın “düaliter bileşimlerinin sembollerinin karşılıklı iletişimlerini de tesis edebilmemiz ve birbirlerinin altında ve üstünde sürekli diyalektik rotasyon halinde olan iki karenin birleşmesinden oluşan 8 köşeli yıldız ve İbrani 8 harf değerli Het harfinin ve Üstad Hod > Hüdai’nin sembolüne ulaşmamız da zor olmayacaktır. 6 sayısının tefekkürü de bizi zaten başlangıçta bahsettiğimiz G harfine ya da karşılıklı iletişimiyle Yüce Yaradan ın gizli ismini koruyan çöreklenmiş yılan sembolüne ve Süleyman’ın Mührüne kadar da taşıyabilecektir.

Bundan sonra törende Psychostasia' ya yani ruhun tartılmasına geçilir.

ANUBİS veya HORUS terazinin bir kefesine MAAT'ı veya onun ideogramı olan bir TÜY'ü koyarlar.

Öbür kefeye Ölü'nün kalbi konur. Psychostasia ve “ruh” deyiminden bunun somut maddi bir kalp olmadığını rahatlıkla idrak ediyoruz. Daha ziyade “gönül” dediğimiz bir “kalp” idrakinin söz konusu olduğu anlaşılıyor. “sta-sia” ise zaten “este - doğu” ilişkisini açıkça koyuyor. Kısaca “Ruhun yeni bir güneş olarak Doğu da doğmaya lâyık olup olmadığının tartısı” “Doğulu olabilme statüsünün tesbiti” diyebileceğimiz bir sembolik aktarımla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.

Sekreter THOTH tartının neticesini kontrol eder, neticeyi tabletlerine yazar ve OSİRİS'e duyurur.

Terazinin iki kefesi de EŞİT AĞIRLIKTA İSE HORUS ölüyü OSİRİS’in karşına getirir.

OSİRİS olumlu kararını açıklar :

" Bırakın Ölü muzaffer olarak gitsin " ;

" Bırakın istediği yerde istediği gibi Nessar’larla ve diğer ölü ruhlarla özgürce beraber olsun, bundan böyle bütün neterler bunu böyle bilsin” der.

Burada Hrıstiyanlığın önemli bir deyimi olarak bildiğimiz INRI nin 7 açılımından birini “Inter Nos Regnet Indulgenatio” yani “aramızda sevecenlik ve hoşgörü [4] hakimdir” in deklarasyonunu da görebilmek mümkündür .

Aklanan ölü böylece OSİRİS ' in Krallığında ebedî mutluluk yaşamına başlar.

Adı sanı söylenemez Yüce Tanrı'nın topraklarını ekip biçmekte çalışacağı, kanalların tamirlerini yapacağı doğrudur ama büyü, onun kendi hoşuna gitmeyecek bir işte çalışmasını engeller.

Zira öldüğü zaman yanına konan taş veya cilalı maddelerden yapılan ve her mezarda yüzlerce bulunan küçük heykelcikler şeklindeki " Shab-tis ya da Ushab-tis " ler yani " cevap vericiler "; ona herhangi bir iş verildiğinde hemen koşup onun yerine o işi yapacaklardır.

Açılımlarından biri ile bu Ushab’ın “ab” kısmı Ebu “baba” olduğundan bizde “akh” kardeşleşerek “Uşak” olarak yaşamaya halen devam etmektedir. Uşak = İş’imizi yapan kardeş anlamına dönüşmüştür diyebiliriz… İş baba = Uş-ab; İş Kardeş = Uş-ak gibi.

Shaab ise bugünkü Arapça’da seçili olmayan, haricî “halk” anlamında kullanılır olmuş.

Sonraları biliyorsunuz günümüzde çocuklara da uykularında iken onların yerine işlerini yapan cinler masalları anlatılmaya devam edilecektir.

Burada ilginç olan bir nokta da " Ölü'nün kalbinin MAAT'ın kinden daha ağır çıkması " halinde de cezalandırılacağıdır.

Yani Neter’lerden daha iyi, daha adil, daha vakıf vsvsvs üstünlükleri olan bir kişinin bulunması halinde de CEZA Lanetlenme, dışlanma, da KAÇINILMAZDIR. !...

OSİRİS’in arkasında duranlar kızkardeşi karısı bugün Azize dediğimiz İSİS ve kardeşi eltisi ve ve de gizli kuması, ANUBİS in annesi Nebhet-Nephtys tir. (Nefs)

Önde Horus’un lotüs çiçeğinden çıkma 4 oğlu bulunmaktadır. Üstte uçan akbaba ise ilerde Fatiha suresine de El Fetih ve Fütüvvet kavramlarına da ad babası olacak olan Neter Ptah ‘ın amblemlerinden biridir.

Bunların her birini ve işlevleri, sembolik ve sembolizmaları ile günümüze etkilerini, transpoze izlerini kronolojiyi de takip ederek ileriki Mısır hakkındaki araştırmalarımızda teker teker ele almaya çalışacağız. (Historia-Hysteria adını vermeyi düşündüğüm kitabımda)

Evet; Mısır’ın öteki dünyanın sisteminin idrakinin tasavvuruyla bu dünyadaki yönetiminin temelindeki yönetici olarak yetiştirilecek “seçilmiş”, “ kendini yeniden kendinden doğdurtmasının yolunda gerekli rehberliği alması sağlanacak”, “ölü kabul etme”, “ölü” yü inisiye etme ve onu “Horus’un kardeşi” Ahi Horus ; Akh Horus derecesine alma töreninin ayrıntılarını böylece kısaca gördük. Te Horus = Sen Horus oldun ile yukarda 1 no'lu dip notta gördüğümüz Tegarrüs kelimesinin de gene her Firavun'un ritüelik gerek olarak tahta çıktığında yaptığı “Ced kolonunu” dikme, Tegarrüs etmesi “ Yüce Tanrı ile kendi arasındaki kendi şakulünü idrak etmesi” uygulaması ile de ilinti kurulması ayrıca dikkat çekicidir.

Meraklılara “Ölü’nün Kitabını” tavsiye ederim. Benim “izimde kalmadan”, “ağademişyan’ım olmadan” bayrağı benden devralmak isteyecek birilerinin de “Ölü’nün kitabı - Tevrat - İncil- Kuran-ı Kerîm in sembollerinin mukayeseli sembolik analizlerini yapmalarının da insanlığa çok şey kazandıracağı aşikârdır diyebilirim. Bunlara tabii Tibet’in Ölüler kitabı olan “Bardo Todol” ün de eklenmesinde büyük yarar var.

 

[1] Te Horus = Sen Horus’sun tanrısal yeni “çocuksun” anlamında. Zamanla egzoter dinlerde Horus falan kalmadığı için anlamsızlaşarak “tekris” e dönüşmüş olan bir kelime. Oysa kökeninde gene Tegarrüs yani “dikilme” ağaç gibi, şakul gibi, ölümden tekrar doğum gibi yataydan dikeye geçme Osmanlıca kelimesi de var.

[2] Bugün Anadolu’ da hala birçok yerde ölüler Kuran'la gömülür. Imam'ìn TALKIN'ı, dikkatlice bakınca gördüğümüz gibi Ingilizce " Talking " dediğimiz konuşma olayından başka bir eş kök ten değişik bir şey değildir. !... Aynı konuşma Tibet Ölüler kitabının uygulanmasında da mevcuttur.

[3] Osiris ilerde göreceğimiz gibi Batının hakimi dir. Ancak Kul Hü Vallahi Ahad dediğimiz ve Neter bölümünde de daha iyi idrak edeceğimiz gibi hepsi rotasyonla muhtelif durumlara göre diğerleri ile aynı işleri yaparlar; aynıdırlar; “bir” dirler. Dolayısıyla burada oturan Osiris Amon Ra Ptah tır, ilerde de kral Süley-man = Sol Amon dur şeklinde anlaşılmalıdır.

[4] Hoşgörü, bağışlama, cezalandırmama kavramı Tolerans yani fizik ve matematikteki müsamaha kavramı ile aynı şey olarak karıştırılmamalı, farkları idrak edilmelidir. Tolerans objektifdir. Sınırları vardır. Hoşgörü ise sübjektiftir, dolayısıyla sınırları belirlenemez, kişiden kişiye değişir.


A L I N T I
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ekim 01, 2010, 02:36:31 ös
Yanıtla #1

Tavsiye ettiğiniz ölüler kitabı mısırın ölüler kitabı mı yoksa başka mı Sayın Ceycet ?

Bu arada paylaşımızdaki önemli bir ibare 'den; '' Tanrı 'nın Gizli İsmi  '' ile alakalı nette bulduğum bir yazıyı burada paylaşmak istedim ama konuya ilişkin olarak eğer bağlantısı görülemezse konu gerek duyulması halinde bölünebilinir.

ALLAHIN EN BÜYÜK İSMİ OLAN (İSMİ AZAMIN SIRRI)
16-06-2010 ·

İSM-İ  AZAM: ALLAHIN EN BÜYÜK GİZLİ İSMİ:

 

Allah-ü Teala, yüce kuranında (ism-i  azam) ını gizlediğini söylemektedir. Hiçbir kimsede bu en büyük ismi nerede nasıl gizlediğini anlayamamıştır. (İsm-i Azam ) Kelimesi, Kuranda belirtilen  (Allah her şeyi yapmaya muktedirdir.) cümlesinde , gizlidir. Kimse bu gizli anlamı deşifre edememiştir. Ancak kısmen açıklanabilmiştir.

 

Allah-ü Teala, (ism-i  Azam) ını, Kuranın 54. sayfasında bulunan (Ali İmran suresinde ) bulunan (ve ya’lemu  ma fiy semavati ve ma fiyl ard, vallahü ala külli şeyin kadiyr) ayetinde bulunan

 

(ala küllü şeyin kadiyr=O göklerde ve yerlerde ne varsa bilir, Allah her şeyi yapmaya muktedirdir,  Kadirdir, gücü yetendir) cümlesinde bulunan “Kadiyr” kelimesi Yüce Allahın ismi azamını açıklayan sırrın temelini oluşturur. Bu kelimeyi evrensel sırlar çerçevesinde yine bir Melek açıklıyor (bilgi kitabında) :

 

Bilgi kitabında Işık evren denilen Melekut Aleminde 18 Kainatın yada 324 000 mini evrenin ihtiyacı olan nur elektro manyetik destek enerjisini üreten baraj misali bir (KADİYR  ENERJİ ODAĞI) vardır. İşte yüce Allah ,elçisi olan Melek vasıtası ile bu ism-i azamını  (Kadiyr enerji odağı ) üzerinden , derin bir detaylı açıklama ile izah ediyor.

 

Allah-ü Teala (bilgi kitabı ile) buyuruyor ki, söz temsili:

“Benim İsm-i   Azamım da  147  kelimeden oluşan bir isim cümlesi vardır. Hiçbir varlığın böyle 147 kelimeden yani 147 adet (isim- sıfat) kelimesin den  oluşan bir adı yoktur. Sadece Allahın adı vardır. Bu 147 isim –sıfatın içinde, Allaha çok yakın olan 146 Yüce varlığında isimleri ve özel misyonları bulunmaktadır.

 

 Kadiyr-i mutlak enerji odağı üzerinde bulundurduğu , 324 000 evrene yetecek tüm enerjiyi, Allahın 147 isim-sıfat kelimesinden oluşan (İsm-i Azamın dan) ortaya çıkan yüksek ve sonsuz enerji ile temin eder. Bu (ism-i Azam) denilen kutsal cümle aslında Muhammedi hakikatı temsil eder. Yani evrenler arası Tanrısal güçleri paylaşma ve uzlaşma birliği anlamına da gelen (B.İ.R) kavramına temel oluşturur.

 

146 yüce varlık Allah ile birlikte tüm alemleri rızıklan dırır,  ihtiyacı olan nur enerjisini sağlar, sonsuza dek hayatlarını sürdürmelerini sağlar. Her türlü doğa üstü süper eylemlerin yaratılmasını ve yok edilmesini sağlar. Her melek bir iş yaparken besmele gibi (İsm-i azamı ) okur o işini öyle yapar. (İsm-i Azam) Tanrısal yaratma gücü verir.

 

7 rakamı kutsal bir rakamdır pek çok şifrenin temelinde 7 rakamı vardır. Bu 7 rakamı (B.İ.R) denilen ilahi kavram içinde de yerini almıştır. Atomik yapıların değişmeyen gizli özü 7 rakamı denilen asal sayıya dayanır. Atomun ve galaksilerin dönüş periodları 7 rakamı üzerine kuruludur. 18 li evren yasası ve 7 atomik bağ kelimelerindeki 18 ve 7 rakamını toplarsanız 25 yapar bunu da 2+5=7 şeklinde gösterebiliriz.

 

Bu ortaya çıkan rakam atomik 7 bağı ifade eder. Hicr suresinin 87. ayetindeki (Tekrarlanan yediler) ayeti atomik 7 bağa da işaret eder.  Bu 7 bağın her biri  Evrende 7 li  prizmal düzenin yansıtıcısı olmaktadır. Sistemin düzenine göre evrensel bilgiler 7 bölümden nakledilir.

 

Merkezkaç çekim gücü ile uydularını etrafında döndüren santifirüj evrenlerde Atomik birleşim ler 7 rakamının köküne bağlıdır. Örneğin; 7 X 7=49 eder. 4+9=13  eder. 13 sayısı Atomik bir bütünlüğün sembolüdür.

 

“Tüm evrenlerde 147 kanaldan ya da 147 renk boyutundan enerji transferi yapılır” kavramı ile ifade edilen evrenler topluluğunda toplam olarak 144 milyon745 bin 524 mini evrenin toplam enerjisi, Kadiri mutlak enerji odağından 147 kanal vasıtası ile temin edilir veya yansıması alınır.

 

Tüm soyut ve somut evrenlerde, göze görünen veya görünmeyen, işitilen veya işitilmeyen hissedilen veya hissedilmeyen  birbirini yan yana takip eden ve birbirini tamaqmlayan tüm boyutlar, 3 ana kategoride toplanır.

 

1)-Isı (Ateş, yoğunluk) Evreni 2)-Ses evreni (Müzik notalarından ses dalgalarından oluşur. 3)-Işık fotonlarını gök kuşağında olduğu gibi 7 ana renk ve ara tonlarından oluşan renk boyutlarının toplamından oluşan IŞIK evren vardır. Işık evrenin renk boyutları da kırmızı renk sembolü ile sembolize edilir. Bu yüzden bu Işık Evrene GAMA evreni de denir.

 

IŞIK EVREN 49 renk tonunun bir araya gelmesinden oluşmuştur. 7 kat Melekler Alemin de bulunur. 7 kat evren bilgilerini yani B.i.r) denilen evrensel insanlık gerçeğini ya da hakikat-ı Muhammediyi yada Halifetullah kavramındaki 99 ilahi ismi (Esmaül Hüsna) kavramlarının anlamını ifade eder. Işık evrene ait bilgilerin sembolü köşegen karelerin bir araya gelmesinden oluşan 8 köşeli köşegen yıldız sembolüdür.

 

CİNLER ALEMİ: 49  renk tonunun bir araya gelmesinden oluşmuştur. 7 Kat gökler yada 7 kat Cennetler veye 7 kat cehennemler evrenini ifade eder. İnsanı dini doyuma ulaştıran dindar ve ahlaklı yapan bilgilere tamamlamak üzere ,  evrensel gizli hakikat bilgileri , bu Cinler aleminden gelir yansıtılır.

 

 Evrensel hikmet sırları da denilen yada Bilgelik bilgileri de denilen bu sır bilgiler dini doyuma ulaştıran bilgilere biraz ters yada çelişkili gibi görünse de , hak=doğru olan bilgilerdir. Bu çelişkileri, imtihanın gizliliği ve ilahi kutsal tuzak düzeni çerçevesinde değerlendirmeli, inkar etmemeli.

 

Bu bilgiler İsrail Bayrağındaki 6 köşeli yıldız sembolü ile ifade edilir. Bu Cinler Alemine BETA evreni de denir. Siyah renk ile sembolize edilir. Siyah renk Maddesel evrendeki 49 rengin bir araya gelmesinden oluşan bir karışımı ifade eder.

 

SİYAH RENGİN ÖZELLİĞİ:

İnsanlığı gizli hikmet kavramı çerçevesinde ,  bulunan evrensel felsefi bilgileri tam olarak algılayabilen ve öğrenebilen Medyum yazarlar veya okuyucular, (B.İ.R) kavramının içindeki gizli sırra vakıf oldukları için ruhsal evrimlerini en kısa zamanda tamamlamış olurlar.

 

Hatta bu yüzden akrabalarına bile şefaat edilir. Onlarında ruhsal evrimleri yarıda kalmalarına rağmen tamamlanmış gibi bir ayrıcalık statüsü kazandırır. Bu durumda Nirvana boyutunu mutluluğunu huzurunu güvenini kazandırır. Hatta Omega boyutuna geçiş hakkı bile kazandırır.

 

 

Yıldızlar-Güneşler evreni (Madde evreni)  ;

 

7 Kat  Yer küreler Alemini ifade eder. 49 renk tonunun bir araya gelmesinden oluşmuştur. Bu üç farklı evrenin Renk  tonlarının yada boyutlarının toplamı 147 eder her renk boyutu da bir Tanrı ismi ve sıfatını oluşturur. Hepsi bir arada (İsm-i Azamı) meydana getirir.

 

Bu 7 kat yer küreler evreni ile ilgili bilgiler her kesin bildiği normal 5 köşeli yıldız sembolü ile ifade edilir. Bu Maddesel yıldızlardan oluşan evrene ALFA EVRENİ de denir. Renk boyutları beyaz ışıktan oluşan bir sembolü vardır.

 

 

 

 

İLAHİ KONSEY:(Meclis) İdari mekanizma:

İki Aktif Üye ve Onların bir başkanının bulunduğu üçlü yönetim mekanizması. Tüm 18000 Alemlerin her birinin  sıra ile Mini Atomik bütünlüğünün dışında kalıp onları bir üst boyuttan kontrol eden ,çalıştıran yetkili üçlü ilahi Meclis, yada 18000 adet ilahi konseylerden birisi. Her mini Atomik bütünlerden herhangi birisi etrafındaki yörünge çizgilerinde bulunan 9 gezegenli güneş sistemi gibi çalışır.

 

İLM-İ  LEDÜN: Kader ilmi: Hikmet  Kitabı (kuranla birlikte Peygamber Muhammed (s.a.v.) e indirilen ikinci kitap): Tanrının gizli ve sürpriz olan imtihan sırları, hakikat-ı Muhammedi. Evrensel insanlık Gerçeği.Ruhsal Evrimin amacı,vahdeti vücud felsefesi.Tanrının B.İ.R kavramı.: Yada “Hailifetullah” kavramı.”99 esma ül Hüsna” nın sırrı. “Bilgi kitabı”  “İlmi Ledün” denilen Kader kitabıdır.

Alıntı.
« Son Düzenleme: Ekim 01, 2010, 02:53:24 ös Gönderen: Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 02, 2010, 11:00:06 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Sevil,

doğrudur,Mısır'ın ölüler kitabı.

Tanrı'nın gizli isminden kasıd anladığım kadarıyla,İbrani veKabala kültüründe işaret edilen,telaffuz edilmesi yasaklanan,6 harfiyle ve yılanın kendi kuyruğunu ısırması sembolüyle G harfiylede özdeşleştirilen ve bu sembolün(Hikmet)içinde gizlendiği öngörülen ismidir,diye düşünüyorum.


Sevgi ve saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ekim 02, 2010, 11:36:06 öö
Yanıtla #3


Sayın Sevil,

doğrudur,Mısır'ın ölüler kitabı.

Tanrı'nın gizli isminden kasıd anladığım kadarıyla,İbrani veKabala kültüründe işaret edilen,telaffuz edilmesi yasaklanan,6 harfiyle ve yılanın kendi kuyruğunu ısırması sembolüyle G harfiylede özdeşleştirilen ve bu sembolün(Hikmet)içinde gizlendiği öngörülen ismidir,diye düşünüyorum.


Sevgi ve saygılarımla

Anladım, teşekkürler. 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
5548 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2007, 07:46:08 ös
Gönderen: zarathustra
Isa vs. Horus

Başlatan Pasha « 1 2 3 » Hiristiyanlik

20 Yanıt
17366 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2014, 12:26:57 ös
Gönderen: glory
1 Yanıt
2785 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2014, 07:47:15 ös
Gönderen: davut