Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ''Ahmet ben.'' ve Dil Kirliliği  (Okunma sayısı 4863 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 21, 2014, 09:23:50 öö

            İnsanların birbirleriyle tanışırken kullandıkları “Ahmet ben.” söylemi, yüklemin içinde özneyi gösteren kişi ekini taşımadığından dil kirliliğine yol açmakta; örnekseme yoluyla yayılarak insanoğlunun yararına ve genel kullanıma hizmet eden iletişimin bozulmasına neden olmaktadır.
             Son yıllarda daha da yaygınlık kazanan bu kullanım, Türkçenin cümle yapısına son derece aykırıdır.  Türkçede ''özne+tümleç+yüklem'' dizgisi içinde cümleler verilmektedir. Özne ve yüklem asıl unsurdur; tümleç ise yardımcı unsur olarak kullanılmaktadır. Dil bilgisi üzerinde çalışan bazı kimseler özneyi yardımcı unsur olarak görmektedir. Bu son derece yanlış bir düşüncedir. Bir cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi eden, eyleyen muhakkak olmak zorundadır. Öznesiz cümle olamayacağından dolayı özne bir cümlenin asıl unsurunu oluşturmaktadır.
             Asıl unsur olan özne, cümle içinde her zaman yüzey yapıda olmak zorunda değildir. Yüklemin, içinde bir ekle barındırdığı dilbilgisel özne, cümlede yüzey yapıda olmadığında sözlüksel özne olarak düşünülmelidir. Örneklerle bu durumu inceleyelim:

-Kimsiniz? (-siniz eki, dilbilgisel öznedir. Bu yüzden cümlede yüzey yapıda ''siz'' zamiri bulunmamaktadır.)
-Yarın Bursa'ya gideceğim. (-im eki, dilbilgisel öznedir. ''Ben Bursa'ya gideceğim.'' denmemiş, çünkü ''ben'' zamirinin görevini dilbilgisel özne yüklenmiştir.)

Öznesiz cümle olmaz. ''Geçmiş olsun.'' ya da ''Hayırlı olsun.'' gibi cümleler de aslında içlerinde özne barındırmaktadır.

              ''Ahmet ben.'' gibi söylemler, Eski Türkçede zamirlerin koşaç olarak kullanımını düşündürmektedir. Yani, yalın halde bulunan zamirlerin eylem çekiminde kişi işareti olarak kullanıldığı görülmektedir. Basit bir örnek verelim:

-Türk bodun tokurkak sen. (Türk halkı (sen) tok (gözlü ve) aksisin)
Bu kullanım 14. yüzyıla kadar görülse de 11. yüzyıldan itibaren yüklemden sonra gelen kişi işareti olarak kullanılan ve özne görevini üstlenen zamirin ekleşmesiyle kullanıma çıkmıştır.

             Yukarıda verdiğim bilgi doğrultusunda ''Ahmet ben.'' cümlesini inceleyelim:

a) Ahmet-Ø ben.(Yüklem, Ahmet; ben ise özne)
Bu cümleyi devrik olarak ele alalım. Yüklemin içinde bildirmenin birinci tekil kişinin özneyi temsil eden ek olarak gerekmektedir. Yani cümlenin doğru kullanımı, ''Ahmetim ben.'' şeklinde olması zorunludur.

b) Ahmet ben-Ø. (Yüklem, ben; Ahmet, özne olsun.)
Eğer cümleyi bu şekilde ele alırsak cümlenin doğru kullanımı ''Ahmet benim.'' olması gerekmektedir. Yalnız burada bir anlam karmaşıklığı ortaya çıkıyor. İlk kez tanışılan birine kendimizi tanıtırken böyle bir cümleyi söylersek , anlam olarak ''Başka Ahmet değil, benim.'' gibi bir şey ortaya çıkar. Bu da doğru değildir. Bu yüzden a seçeneğindeki kullanımı doğru olarak değerlendirmek yerinde olacaktır.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 21, 2014, 05:30:09 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın edebiyat öğetmenimiz Türk dili kullanımı bakımından doğru diyor ama şu örnek verdiği sokak ağzı deyeşin aslında hangi anlamda kullanıldığına hiç değinmemiş.

Buna benzer çok sokak ağzı deyişler vardır. Bunların gçerliği hem çevreye hem zamana bağlıdır.  Öyle ki, bu bağlamda İstanbul gibi kozmopolit bir metropolün semtleri arasında bile fark vardır. Üstelik bu tür deyim ve deyişlerin çoğu kısa ömürlüdür. Birkaç yıl sonra duymaz olursunuz; bir yerlere yazılmamışsa, bırakın unutulmasını, ölüp gider.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 21, 2014, 05:43:05 ös
Yanıtla #2

          Anlamsal bağa değinmediğimi yazmışsınız ama ben bunu özellikle ''Ahmet ben.'' örneğinin b seçeneğinde belirttim. Anlam karmaşası ortaya çıktığından bahsettim. Bu yüzden ''Ahmet'' adının yüklem olması gerekmektedir.
          Bir yere giden kişi, kendini tanıtırken ''Ahmet ben.'' diyor. Kullanımı doğru değil ama sonuç olarak dile henüz yerleşmemiş olmaması, daha sonra kullanılmayacağını da göstermez, dile yerleşebilir belki.
           Birkaç yıl sonra duymaz olursunuz, demişsiniz. Tamam, duymayabiliriz. Peki bunu duymayacak olmam, bu konu üzerine çalışmama engel mi? Yani, nasılsa zaman geçtikçe bu kullanımlar ortadan kalkar, deyip de irdelememek olmaz.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 21, 2014, 10:40:50 ös
Yanıtla #3

"Dil kirliliği" bilimsel bir kavram olmayıp, gerçekte dil kirliliği diye bir şey yoktur. Bu dili, durağan sananların içine düştükleri yanlış bir algıdan başka bir şey değildir. Ne dilin çeşitli kullanımları, ne diller arasındaki sözcük alışverişleri ne de diğerleri dil kirliliği diye bir şey yaratmaz. Bunlar doğal diller için var olan ve var olmaya devam edecek olan doğal olgulardan başka bir şey değildir.

Bir dilin kullanımında çeşitli varyasyonlar mevcuttur. Bunlardan olan "ağızlar" ile "günlük konuşma dili", standart dili olduğundan farklı bir şekilde kullanır. Bu konuşma biçimleri çoğunlukla da standart dilbilgisi kurallarından sapma gösterir. Fakat bu olağandır ve "aykırı", "yanlış", "kirlilik" olarak nitelendirilemez.
 
Kısacası çok uzun ve içeriği de geniş bir konu olmakla beraber, yaklaşımınızın hiçbir bilimsel geçerliliği olmadığı gibi Türkoloji bilimini de yersiz gelip geçici popüler iddialar ile meşgul etmektedir.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Kasım 21, 2014, 10:43:19 ös Gönderen: peacewings »
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Kasım 21, 2014, 11:25:19 ös
Yanıtla #4

          Yazdıklarınıza çok güldüm, bunu bilmenizi isterim. Ben burada bilimsel bir makale yazdığımı hiçbir zaman iddia etmedim. Eğer bilimsel içerikli yazı yazacak olsam herhalde bunu burada yapmak yerine daha başka yerleri seçerdim.
          Gerçekte dil kirliliği vardır diyecek kadar şuursuz değilim. Her şeyin gerçekliğini düşünmek zorunda mısınız? Eğer altındaki anlamı ayıramayacak durumdaysanız o zaman bu da sizin sorununuz.
          Dili durağan sananlar... Eğer zahmet edip benim önceki yazılarımı da okumuş olsaydınız, dilin durağan olmadığına değindiğimi de görürdünüz ama buradaki amaç çamur at, izi kalsın tabi. Sizi de anlıyorum. Üstüne basa basa dil de diğer bilimler gibi ilerler, gelişir, değişir, geleneksel dil bilgisine bağlı kalmayın diye belirttim önceki yazılarımda.
          Ağızlar, günlük dil, standart dil vs... Standart dil bilgisi kurallarına aykırı olan şeyler birer yanlıştır. Türkçemiz öyle güzel bir sistemde çalışıyor ki, bunu bozan ne yazık ki bizleriz. Dil, bir sistemdir. Bizim dilimizde taşlar yerine oturduğu için sistem güzel bir şekilde çalışmakta. Eğer şunu deseydiniz sizi anlardım, emekten, zamandan tasarruf var dilde, bazen bundan dolayı yanlış kullanımlar oluyor vs.. O zaman sizi anlardım.
           Sizin bu yersiz, Türkolojiyi meşgul etmekten başka bir işe yaramıyor dediğiniz şeyler üzerine yüzlerce çalışma yapılmıştır. Kaldı ki, her şeyi bilimselliğe yormamak lazım. Böyle bir kullanım var ve bunun üzerine ufak bir inceleme yapılmış da denilebilir ama dediğim gibi niyet önemli. Sizin buradaki niyetiniz belli. Madem beni böyle bir aşağılama girişiminde bulundunuz, buyrun, siz bilimsel bir yazı yazın buraya da biz de sizi görelim. Ben düşüncelerimi paylaşıyorum, yazdıklarımın da Türkolojiyi kirletmediğine inanıyorum. Arzu etmeyen okumasın. Silah zoruyla okuyun, demiyorum.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 21, 2014, 11:57:26 ös
Yanıtla #5
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay

Burada gereksiz bir alinganlik goruyorum umarim kisisel tartismaya donusmez.

Not: Bu uyari mesaji daha sonra tarafimca silenecektir.

Saygilarimla
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


Kasım 22, 2014, 12:32:26 öö
Yanıtla #6

Alıntı
İnsanların birbirleriyle tanışırken kullandıkları “Ahmet ben.” söylemi, yüklemin içinde özneyi gösteren kişi ekini taşımadığından dil kirliliğine yol açmakta;

Alıntı
Gerçekte dil kirliliği vardır diyecek kadar şuursuz değilim.

Sizi çelişkilerinizle ve bilimsel dayanağı olmayan saçmalıklarınızla baş başa bırakıyorum. Sizinle tartışabileceğimizi sanmıyorum zira başta mizacınız daha sonra da temellendiremediğiniz düşünceleriniz buna izin vermiyor.

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Kasım 22, 2014, 08:04:01 öö
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Burada Sayın edebiyat öğretmenimizin getirdiği örneğin yazılışında bir yanlışlık var. Sorun oradan kaynaklanıyor.

Başka örnekleri bir yana bırarakar buradaki başlığa bakalım ve bunun söylenişinin doğru yazılışını göz önüne alalım.

Doğrusu "Ahmet ben." olmaz. Şöyle olur: "Ahmet... Ben!" Burada iki ayrı bütünlenmemiş tümce var. Bu iki ayrı tümcenin söylenişinde bir de iki farklı vurgu var: "AhMet... "Benn!" tarzında.  Bunu anlayabilmek için konuyu diksiyon ve fonetik çerçevesinde değerlendirmek gerekir, Türkçe dil bilgisi çerçevesinde değil.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 22, 2014, 08:20:48 öö
Yanıtla #8

           Galiba siz beni anlamıyorsunuz. Öznesiz cümle olur mu? Nasıl iki cümle olsun burada? Özne asıl unsurdur. ''ben'' yüklem olacaksa nerede bu cümlenin öznesi? ''Merhaba, Ahmet ben.'' diye kendini tanıtan birini hiç mi duymadınız?
          Dil, sosyal bilimdir. Mantık çerçevesi içinde her şey söylenebilir. Dünya Dili Türkçe Sempozyumu adı altında bu ülkeden ve yurt dışından yüzlerce akademisyen çalışmalarını sunuyor buralarda. Ergin'in bundan kırk elli yıl evvel yazdığı kitabı kendine kutsal kitap olarak gören zihniyetin ürünü olduğunuz için, yeniliklere pek açık değilsiniz sanırım. Siz orada kalın, biz daha ileriye gidiyoruz.
          Demek ki ''İyelik Eki'' ile alakalı okuduğum onlarca makale boşunaymış. Çünkü nasılsa iyelik eki geleneksel bağlamda yerine oturtulmuş. Daha başka akademisyenlerin düşüncelerine ne gerek var ki, değil mi? Ha, şunu da belirtmek isterim, yazdığım yazıları kafamdan ezbere yazmıyorum. Okuduğum makale ve kitaplardan yola çıkarak başka hocaların bana uygun gelen düşüncelerini alıyorum, kendimce de yorumumu katıyorum. Sizin bana ettiğiniz hakaret, bu durumda onlara da yapılmış bir hakarettir.
         
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


Kasım 22, 2014, 08:26:39 öö
Yanıtla #9

          Sn. peacewings de iki cümlemi kopyalamış, altına da çelişki, demiş. Yani belli ki anlamamış yine, yeniden yazayım bari. Ben dil kirliliğini terim olarak kullanmadım. Yazdığım yazının bilimsel olmadığını biliyorum çünkü ben makale yazmıyorum. Eğer bu düşünceler geliştirilirse bilimsel içerik kazanır. Ben sırtımı son derece sağlam bir kayaya dayadım. O yüzden yazdıklarımda kuşku duymuyorum. Bilimsel anlamda dil kirliliği terimi yok. Başlığımı da bundan dolayı o şekilde, günlük dildeki bir kullanımdan seçtim ama gerçek manada dil kirlilliği vardır, bu terimdir diye bir şeyi iddia etmiyorum.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
11 Yanıt
6370 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2011, 10:23:42 ös
Gönderen: Hacamat
0 Yanıt
3421 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2007, 04:45:03 ös
Gönderen: nietzsche
1 Yanıt
3229 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2008, 03:58:30 öö
Gönderen: nietzsche
9 Yanıt
5419 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 03, 2009, 06:00:59 ös
Gönderen: Genius Loci
7 Yanıt
7604 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2009, 03:44:06 ös
Gönderen: Isis
Ahmet Kaya

Başlatan Isis « 1 2 ... 5 6 » Muzik

57 Yanıt
29710 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2010, 03:55:35 öö
Gönderen: cardiffmonster
1 Yanıt
4308 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2012, 11:42:30 öö
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
4778 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 06:41:29 öö
Gönderen: erdal
0 Yanıt
2191 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2013, 06:19:21 ös
Gönderen: Etimolog
0 Yanıt
2247 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2015, 09:51:11 ös
Gönderen: Risus