Kuşkusuz edebiyat ile haşır neşir olanların yahut kitap okumaya öncelikle ilgi duyanların bir zamanlar okuduğu kitaplardan bir tanesi. Kimilerinin çocukluğunun ilk kitabı. Yada anlamlandırdığı nadir kitaplardan.
Küçük bir özet: Eğitimsiz ve fakir bir insan olan martin eden aşık olur. aşık olduğu kız kendisinden farklı bir sosyal sınıfa aittir. aşık olduktan sonra hayatını değiştirmek ister. entelektüel, eğitimli ve kültürlü insanların bir araya geldiği bu sosyal sınıfa dahil olmak ister. yeteneği, zekası ve insanüstü çabası sayesinde; geçmişte onu hor gören bu insanların özendiği, takdir ettiği ünlü bir yazar olur. ancak bu insanların arasına girdikçe bu sınıfın yozlaşmışlığını ve örnek aldığı insanların yapmacıklığını görmeye başlar.
Bizlere toplum içindeki farklılığın sosyal statünün nasıl dehşet verici şekilde ilerlediğini göstermekte. Kuşkusuz bu kitapta gerçek hayat arasında oldukça fazla temaslar bulunuyor. Çalışmak ve daha çok çalışmak kavramının somut halini görüyoruz. Aklımıza takılan sorulardan belkide en anlamlısı şu oluyor... Peki her şeye sahip olduktan sonra?
Bir alıntı yapalım hemen;
yaşama olan aşırı sevgimizden
umut ve korkudan kurtulan bizler
hiç bir yaşamın sonsuz olmadığı
ölülerin asla dirilmediği
ki en yorgun ırmak bile
denizle birleşir bi yerde
bu yüzden tanrılara şükranlarımızı sunarız
martin eden/jack london
