Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: 500. Yıl Vakfı ve Günümüz Türkiye'sinde Yahudi Lobiciliği  (Okunma sayısı 10393 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 14, 2006, 07:04:33 öö
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

500. Yıl Vakfı ve Günümüz Türkiye'sinde Yahudi Lobiciliği

Türkiye yahudileri, yahudilerin İspanya'dan sürülüp Osmanlı topraklarına kabul edilmelerinin 500. yıldönümünü kendi açılarından bir fırsat kabul edip bu fırsatı iyi değerlendirmek amacıyla 1989 yılında 500. Yıl Vakfı' nı kurdular. Vakfın kurucuları arasında yahudi olmayıp da yahudilerle yakın ilişkiler içinde bulunanlar da vardı. Ünlü işadamlarından Sakıp Sabancı, Anavatan Partisi İstanbul milletvekili Bülent Akarcalı, eski dışişleri bakanı Vahit Halefoğlu'nun eşi Zehra Halefoğlu, gazeteciler Nezih Demirkent, Yavuz Donat, Altemur Kılıç, tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, emekli amiral A. Sezai Orkunt 500. Yıl Vakfı'nın yahudi olmayan kurucularından bazıları. Vakfın yahudi kurucularının bazılarının adları da şöyle: Jak Kamhi (Profilo Holding'in başkanı), İshak Alaton (Alarko Holding'in ortaklarından), Üzeyir Garih (Alarko Holding'in ortaklarından), Vitali Hakko (Vakko'nun sahibi), Eli Acıman (Manajans'ın sahibi), Sami Kohen (gazeteci, Milliyet gazetesinin yazarlarından). Vakfın başkanlığına yahudi işadamlarından Profilo Holding'in sahibi Jak Kamhi getirildi.

500. Yıl Vakfı'nın yetkilileri amaçlarının 500 yıllık tarihin ve Türklerin tanıtımını yapmak ve böylece Türkiye'ye olan minnet borçlarını ödemek olduğunu ileri sürüyorlardı. Ancak vakfın kuruluşunu gerçekleştirdikten sonra başlattığı, özellikle de İspanya yahudilerinin kovuluşunun 500. yılı olan 1992 yılı içinde yürüttüğü faaliyetler asıl amacın daha farklı olduğunu ortaya çıkardı.

Vakfın kuruluş amacı hakkında Jak Kamhi'nin şu sözleri önemli fikirler vermektedir: "500. Yıl Vakfı projesini ortaya koyan hahambaşılıktır. Bu proje çok daha önceden hahambaşılık tarafından düşünülmüştü. Bunun bir vakıf tarafından yürütülmesi hahambaşılık tarafından benimsenmiş ve bu şekilde bir yol çizilmiştir. Bu işin de esas patronu hahambaşı ve hahambaşılıktır. Bu itibarla bizim hahambaşılıkla herhangi bir fikir ayrılığımız yoktur. Etkinliklerin ise büyük bir çoğunluğu zamanında hahambaşılık tarafından düşünülmüş etkinliklerdir." (29)

Bizce 500. Yıl Vakfı'nın en önemli amaçlarından biri siyonist İsrail yönetiminin izlediği ırkçı politika ve gerçekleştirmiş olduğu gayri insani uygulamalar dolayısıyla gerek Türkiye gerekse dünya kamuoyunda oluşmuş olan siyonizm ve yahudi aleyhtarı imajı tamamen silmek veya en azından hafifletmekti. Tabii ki bunun gerçekleştirilmesi ikinci önemli amacın yani Türkiye-İsrail ilişkilerinin geliştirilmesi amacının gerçekleştirilmesine zemin hazırlayacaktı. Vakıf da bu amacını gerçekleştirebilmek için Osmanlı hoşgörüsünden söz etmeyi insanlara yanaşmak ve onların ilgilerini çekmek için bir vasıta olarak kullandı. Vakfın bütün programlarında, konuşmacıların Osmanlı hoşgörüsünü dile getiren yapmacık cümlelerini sürekli şekilde yahudiyi hoş ve sevimli göstermeyi amaçlayan konuşmalar izliyordu. Bu arada 1492 sürgününden ve yahudilerin Ortaçağ Avrupa'sında görmüş oldukları zulümlerden özene özene söz edilmesi de gönüllerde yahudiye karşı bir acıma duygusunun oluşturulması amacına yönelikti. Yıllarca İsrail yönetiminin güçlenmesi için büyük maddi fedakarlıklarda bulunmuş olan yahudi trilyonerleri ve milyarderleri bu kez İsrail ve siyonizm aleyhtarı imajı silmek için her türlü maddi fedakarlık göstermekten çekinmediler. Dolayısıyla 500. Yıl Vakfı'nın önceden belirlemiş olduğu programların uygulamaya konulması konusunda herhangi bir aksama olmadı.

500. Yıl Vakfı, belirlemiş olduğu amaç doğrultusunda yürüttüğü umuma açık kültürel faaliyetlerin yanı sıra çeşitli lobi faaliyetlerinde de bulundu. Bu lobi faaliyetlerinin en büyük başarılarından birisi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Kasım 1975 tarihinde kabul etmiş olduğu, siyonizmi bir ırkçılık olarak değerlendiren ve bu yüzden kınayan kararın geri alınmasını sağlamak oldu. Bu kararın geri alınmasında ABD başkanı Bush'un seçim hesapları dolayısıyla çeşitli ülkelere baskı yapmasının rolünün büyük olduğu inkar edilemese de, 500. Yıl Vakfı'nın böyle bir baskının yapılabilmesi için şartları oluşturduğu da bir gerçektir. İşin gerçeğinde 1975 İsrail'i ile 1992 İsrail'i arasında ve bu süre içinde siyonizmin amaçlarında herhangi bir değişiklik olmamıştı. İsrail'de hala "vatandaşlık", "yahudi olmak" olarak tanımlanıyor ve dünyanın hangi ülkesinden gelirse gelsin "yahudi" olan bir kişi İsrail'de vatandaşlık hakkına sahip olabiliyordu. Bunun yanı sıra İsrail yahudi olmayanlara hala hor bakıyor, işgali altındaki topraklarda yaşayanlardan yahudi olmayanlar üzerindeki baskı ve zulüm uygulamalarını aynen sürdürüyordu. Kısaca İsrail "Korku Devleti" özelliğini aynen koruyordu. Bu "Korku Devleti" özelliği de birinci derecede ırkçı anlayışına dayanıyordu. Bütün bunlara rağmen Birleşmiş Milletler'in ABD başkanı Bush'un da baskıları ile 10 Kasım 1975 tarihli ve 3379 sayılı, "siyonizmin bir çeşit ırkçılık ve ırk ayrımı olduğu" yolundaki kararını geri almasında 500. Yıl Vakfı yoluyla yürütülen çalışmaların ve dünyadaki çeşitli güç merkezlerine yakınlıkları ile bilinen yahudi lobilerinin önemli rol oynadığı bir gerçektir.

Gerek Türkiye'de ve gerekse Türkiye dışında basın - yayın organları üzerinde küçümsenemeyecek bir etkinliğe sahip olan yahudi lobileri için 500. Yıl Vakfı'nın çalışmaları iyi bir propaganda malzemesi olarak kullanıldı. Mesela Türkiye'de çok sayıda yayın organı, bu vakfın kuruluşu ve yürüttüğü çalışmalar dolayısıyla yahudilerden övgüyle söz eden dizi yazılar ve makaleler yayınladılar. Bu yazı ve makalelerde Osmanlı hoşgörüsünün vurgulanmasından çok yahudinin sevimli gösterilmesine çalışıldığı hemen dikkat çekiyordu.
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
33 Yanıt
31287 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2010, 12:08:37 öö
Gönderen: Lethe
0 Yanıt
8307 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2006, 06:57:13 öö
Gönderen: MASON
3 Yanıt
13433 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 24, 2011, 12:00:41 öö
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
7010 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2006, 07:01:02 öö
Gönderen: MASON
1 Yanıt
4220 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2014, 06:56:19 ös
Gönderen: BULGARIA
33 Yanıt
16992 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 25, 2012, 07:41:10 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
3109 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 24, 2010, 02:58:57 ös
Gönderen: karahan
3 Yanıt
5771 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2011, 07:56:49 ös
Gönderen: AMON RA
17 Yanıt
12326 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 05, 2011, 07:53:02 ös
Gönderen: ozkann
9 Yanıt
8792 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2014, 02:02:19 öö
Gönderen: Alşah