Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ruhani Satanizm  (Okunma sayısı 10786 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 16, 2009, 10:31:55 öö
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 300
  • Cinsiyet: Bay

Ruhani Satanizm : Ruhani Satanizm hakkında Bilgisi olmayanlar için


Hristiyan Kilisesi , maalesef senelerdir özellikle sol taraftaki yolu seçenlerin basın özgürlüğünü ve konuşma özgürlüğünü kısıtlamıştır.Satanizm kontrolü ve gücü elinde tutmak isteyenler için büyük bir tehdit teşkil eder çünkü satanizm kontrolü sıradan erkeklerin/kadınların ellerine teslime eder.Satanizm kasıtlı olarak bastırılmış ve takipçileri büyük cezalara çarptırılmıştır.Düşman dinler , İnsanların konu hakkındaki bilgisizliğini ve korkularını fırsat bilerek insanları Satanizm’den uzaklaştırma amaçlı yalanlar ve korku hikayeleri uydurmuşlardır. Bu satanizm hakkında büyük cahilliğe ve kafa karışıklığına yol açmış, yanlış anlaşılmalara sebep olmuş ve yolun sol tarafına geçmek isteyenlerin sorularını yanıtsız bırakmıştır.

Satanizm ruhsal olarak ÇOK yoğun bir dindir.  Bazı dinler ruhani açıdan ölüdürler; yani onlarda neredeyse hiçbirşey olmaz, olduğundaysa çok zayıf şeyler olur. Bir çok sağ-yollu din çalışmış ve sahte uygulamalar üzerine kuruludur.
Hiçbir yanıt almadan durmadan dua eden bazı dinlerin  insanlarından farklı, Satanistler çok açık yanıtlar alırlar, hem de yirmi sene sonra değil!

Birçoğumuz Ruhani Satanistler olarak benzer deneyimler yaşadık ancak hepimiz ayrı bireyler olduğumuzdan deneyimlerimiz farklılıklar gösterebilir; birimizin yaşadığını bir diğerimiz yaşamayabilir.

Yeni olanlar için, işte bazı bekleyebileceğiniz olaylar:

Sıklıkla karşınıza çıkan ilginç tesadüfler; genellikle olumlu yönde

Size iyi önerilerde bulunan sesler ya da yakında başınıza yakın sürede gelecek şeylerin haberi

Canlı rüyalar, özellikle İblisler hakkında çok çalışıyorsanız.
Bu rüyalar genellikle olumsuz değildir, yalnızca çok canlı ve yoğundur.
En başlarda başınıza gelen birçok şey heyecan verici olabilir. Bunun sizin için yeni olduğunu ve alışmanın zaman alacağını unutmayın, çünkü size ölçülmez şekilde yardım edecek, güçlü kalıcı ruhani ilişkiler kurmak üzeresiniz.

Artık kendinize bir nebze daha güvendiğiniz bir noktada, Şeytan muhtemelen gelip size hayatınızda neyin yanlış gittiğini gösterecek. Şeytan hakkımızdaki her şeyi bilmektedir ve hareketlerimiz ya da tereddütlerimizin biri nereye götürdüğünü görmektedir. Eğer hayat yolumuzda bize zarar verecek bir şeyler yapıyorsak, o bunu bize ÇOK AÇIK şekilde bildirecektir.

Düşmanın yüzyıllardır ortaya saçtığı tüm yalanlar ve korku hikâyeleri yüzünden bu anlatılanlar bazı insanları hayrete düşürebilir, hatta korkutabilir bile. Paniğe gerek yok. Onun sizin yanınıza gelmesinin tek sebebi sizi önemsemesi. Bazen, bana yaptığı ve bu yüzden kendisine minnettar olduğum gibi, bize direk yoldan bir İblis gönderebilir. Bu İblis katı olabilir ya da sizin onu dinleyip değişmemiz için elinden gelen her şeyi yapabilir.

ŞEYTAN YA DA İBLİSLERİ ASLA SİZE YA DA BAŞKALARINA ZARAR GETİREBİLECEK BİR ŞEYİ YAPMANIZI SÖYLEMEZLER! Bu tür deneyimler yaşanırsa Şeytanla ya da İblisleriyle hiçbir alakası olmayan diğer varlıkların yüzünden yaşanır.

Her zaman açık olun. Eğer anlamakta zorlandığınız bir şeyler varsa, ya da kafanız karışıksa Şeytan’dan yardım dileyin, yardım edecektir. Şeytan ve İblis arkadaşlarına saygı ve hürmet gösterin; sizi, dışarıdaki insanların asla sağlayamayacağı bir bilgelikle ve bilgiyle ödüllendireceklerdir.

‘’Doğa-üstü’’ kavramı, bizim Satanistler olarak hayatımızın bir parçasıdır. Bu olumlu bir şeydir. Şeytan size her şeyin altından kalkabileceğiniz bir ruhani ve içsel güç verecektir.
Psişik hediyeleriniz siz güven ve derin anlayış kazandıkça artacaktır.

Bitirirken, size olumlu bir tavır korumanızı ve Şeytan ya da Satanizm’le ilgili hiçbir fikri olmayan insanların tarafından uydurulmuş saçma sapan hikâyeleri dinlememenizi hatırlatırım.
Umarım yolun sol tarafındaki seyahatiniz yoğun geçer ve yapmaya değer olur.

« Son Düzenleme: Ağustos 16, 2009, 10:38:08 öö Gönderen: neo »


Eylül 30, 2009, 10:22:36 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

doga-ustu diye bir kavram yoktur.sinirli insan beyninin kavrayamadigi/kullanamadigi bazi yetenekler bazi durumlar vardir ve insanoglu bu anlayamadigi durumlara doga-ustu diyerek kendi kusurunu ortmeye calismaktadir.


Eylül 30, 2009, 10:40:11 ös
Yanıtla #2

doga-ustu diye bir kavram yoktur.sinirli insan beyninin kavrayamadigi/kullanamadigi bazi yetenekler bazi durumlar vardir ve insanoglu bu anlayamadigi durumlara doga-ustu diyerek kendi kusurunu ortmeye calismaktadir.

Ama kusurluyuz sonuçta öyle deil mi:)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 10:57:41 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

beynini tam kapasite ile calistiramayan insanin kusurlu oldugu gercegini yadsimak kendini begenmislik olur.

*gerci bunu bile daha kesin olarak bilmiyoruz orasi da ayri bir hadise.


Eylül 30, 2009, 11:07:36 ös
Yanıtla #4

beynini tam kapasite ile calistiramayan insanin kusurlu oldugu gercegini yadsimak kendini begenmislik olur.

*gerci bunu bile daha kesin olarak bilmiyoruz orasi da ayri bir hadise.

:) aynen katılıyorum. Sence beynimizi tam kapasiteyle çalıştıramayışımızın özel bi sebebi yok mu?
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 11:12:16 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

kohnemis fikirler, dissal baskilar vesaire bir cok nedenden dolayi bile olabilir ki birakiniz tanri beynimizi tam kapasiteyle kullanmamizi istemis midir, istememis midir tartismasindan once. tabii insan kendisine verilen omur boyunca, bu tip seylerin boyundurugundan kurtuladabilir fakat gercekten bunu basarabilen cok nadir insan vardir sahsi kanaatim .


Eylül 30, 2009, 11:17:02 ös
Yanıtla #6

bu tip seylerin boyundurugundan kurtuladabilir fakat gercekten bunu basarabilen cok nadir insan vardir sahsi kanaatim .

Ne gibi mesela, sizin bu konudaki deneyimlerinizden ben de faydalanmak isterim ve açıklarsanız daha makbul olur düşüncesindeyim.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 11:29:57 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

bahsettigim sey aslinda lhp yolunun temel hedefidir. insana dogdugundan itibaren asilanan tum fikirler / inanclar / ahlak normlari vesaireyi silip insani kendi iradesi vasitasiyla kendisinin sekillendirmesini saglamak diyebiliriz bir nevi. universe b (2:11)'e  / (1:10) ayrimi gibi bir sey de diyebiliriz.


Eylül 30, 2009, 11:42:06 ös
Yanıtla #8

bahsettigim sey aslinda lhp yolunun temel hedefidir. insana dogdugundan itibaren asilanan tum fikirler / inanclar / ahlak normlari vesaireyi silip insani kendi iradesi vasitasiyla kendisinin sekillendirmesini saglamak diyebiliriz bir nevi. universe b (2:11)'e  / (1:10) ayrimi gibi bir sey de diyebiliriz.

Aslında buna farklı açıdan bakarak kişinin karakteristik oluşumunda edindiği yaşamsal tecrübelerle kendisini geliştirmesi ve bu yolla da ruhsal seviyesini yükseltmeye çalışması olarak da düşünülebilinir mi, çünkü benim genellikle üzerinde durduğum önemli hususlardan biri olarak düşündüğüm için genelde bireylerin kendi negatif duygularından arındırılabilinmesi için bazı kötü deneyimlerden de geçmek zorunda.. Bunun kendisine yaşattığı deneyim sonucu eğer ki ibrat verici bir duyguya kapılırsa yaşadığı deneyimin kötü olduğunun farkına varır ve bölelikle de yapmış olduğu hatanın bilincine varmasıyla birlikte bir daha aynı olayın yaşanması söz konusu bile olamaz derken bi başka olaya kaydığımızın farkındayım, genelde konuşulan mevzunun üzerinde durmanın gerekliliğinin taraftarıyım ve konu dışına bi şekilde çıktıysam özür diliyorum:)

Bunun içinse kişinin kendinde olan negative eğilimleri bi başka alanda özellikle Tanrı ya da Dinlerde bulması genelde bireyin zayıf yönünü göstermektedir ve bu gibi saplantılı düşüncelere sahip olunarak hareket edilir ve yaptıkların şeyin doğruluğuna kendilerini inandırmak için kendilerini haklı gösterecek deliller bulmaya hazırdırlar her zaman için..

Örneğin kişinin bazı olumsuzlukları ya da olumsuz gördüğü ve tasvip etmediği durumları Kutsal Kitaplara, Tanrı'ya ya da Dinlere atfetmesi bence, kişisel kanaatimce onun kendi zayıflığının ve acizliğinin apaçık göstergesidir ki, ben Tanrı'yı kafamda- zihnimde nasıl şekillendirmişsem Tanrı, benim için öledir- diyerek kendimin aynası olarak gördüğüm bu dünyada yaptığım herşeyin olumlu ya daolumsuz yanlarını düşünmekten , irdelemekten yoksunsam en başta kendimi haklı çıkartmak için, acizliğimi kapatmak adına bu tür bir tavır sergilemekten ziyade oturur gerçeğin üstüne yoğunlaşır ve tarafısz olarak Tanrı hakkındaki düşüncelerimi bir daha gözden geçirmeye bakarım.. Ne dersiniz? Sizce Tanrı, bu gibi küçük şeylerle uğraşacak ya da Kendi Büyüklüğünü ve Yüceliğini bu türden gösterecek bişeye mi benziyor?

Bence olayın daha derinine inilmeli ve Tanrı'nın bizi neden varettiğini, yarattığını bir kez daha, daha geniş açıdan bakmak ve olayı nötralize ederek ılımlı bir yaklaşımla kendimiz için bakabilmek en mantıklısıdır, diye düşünüyorum. Elbetteki karar, karar verenindir, yapılan seçimlere her zaman için saygımız vardır.

Saygılar,     

 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 01, 2009, 12:01:37 öö
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

aslinda yine sonuc olarak ''iyi'' ve ''kotu'' kavramlarina
geldigimizi goruyorum.ayni zamanda ''hata'' , ''saplanti''
vesaire gibi sozcuklerde pek sik kullanilmakta.ben kisinin
girdigi bu yolu ''hata'' ''kotu'' ''saplanti'' olarak degerlendirmek
istemiyorum aslina bakarsaniz, zira daha once de belirttigim gibi
majikal anlamda saf ''iyi'' ve saf ''kotu'' denilen seylere inanmamaktayim.

benim bahsettigim sey biraz daha farkli; soyle dusunun iki farkli yol var ve
ikiside farkli sekillerde de olsa ayni amaca hizmet etmekteler ve kisi kendi
karakterine uygun olarak bu iki farkli yoldan istedigi birini secmekte ozgur.
bu esnada elbette insani dogasi geregi bazi zamanlar karsi tarafta olanlari ki
bu karsi taraf deyimi asla dusman anlaminda kullanilmamistir,kendi tarafina cekmek
zaman zaman kendi egosunu tatmin etmek,yaptiginin dogru olduguna kendini inandirmak
amaciyla sizinde degindiginiz gibi birtakim elestirilerde bulunabilir,karsi tarafi onlarin
hayat tarzlarini,inanclarini tenkit edebilir fakat isin abartilip da dusmanlik boyutuna dokulmesi
tamamen sacmaliktir ki en azindan ben boyle goruyorum.sunu dusunuyorum ki majikal anlamda
bazi seyleri kesin olarak konusmak dogru degildir; cunku ''belirli bir noktaya kadar'' ne tamamen
karanlik ne tamamen aydinlik vardir.bu soylediklerim ancak belirli bir noktadan sonra kisinin yine kendi
karakterine,yurudugu yola ozgu kendi secimleri neticesinde sekillenebilir.

son soylediklerinize gelecek olursam; evet yukarida da belirttigim gibi sizin soylediklerinize katilmaktayim ama
ben bunu kisinin kendi zayifligi olarak addetmiyorum bunun yerine kisinin ''insani dogasi'' geregi diyorum.cunku
bu her insanda var olan temel bir durtudur.bunun yaninda madam blavatsky'nin yaptigi ayrimi acacak olursak biraz
belki isimize yarar; iki yol vardir: left hand path ve right hand path.bu iki yoldan birinde kisi kendi tanrilasmaya calisir
ikincisinde kisi tanrinin icinde erimek,yok olmak gibi amaclar guder.bunu ikinci yolu asagiladigimdan soylemiyorum fakat
bu boyledir,boyle kabul edilmistir.(*bunun yaninda kisinin kendini tamamen karanliga adamasi gibi bir secenek lhp'de de vardir
pek bilinmese de) ha bunun yaninda rhp'de kisinin tanri icerisinde yok olmak, tanriyla bir olmakdan baska bir secenek var midir
bunu bilmiyorum dogrusunu soylemek gerekirse fakat sunu dusunuyorum ki yhvh gibi bir karaktere sahip olan tanri kendi gibi baska
guclere izin verebilecek bir tanri degildir zira zaten boyle bir sey tektanri inancina ters duser.bu yuzden olamaz diyorum,boyle dusunuyorum.

tanrinin bizi neden var ettigine gelecek olursak yine sahsi kanaatim; yaratimin dunyanin evrensel enerji sistemine tabii olmasini saglamak
amaciyla oldugu yonundedir.insanin ve dunyanin yaratiminin nedeninin bu oldugunu dusunmekteyim.iki yol var insanin onunde ama bunlar tekrar
soyluyorum birbirine dusman yollar degil, bilakis birbirini tamamlayici yollardir.sizinde belirttiginiz gibi ''karar,karar verenindir,yapilan secimlere her
zaman saygimiz vardir.''

saygilar,


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
10 Yanıt
14604 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2009, 03:09:26 ös
Gönderen: Maledictum
6 Yanıt
7669 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2008, 05:23:59 ös
Gönderen: amurdad
40 Yanıt
29442 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2008, 11:48:24 ös
Gönderen: Karakam
15 Yanıt
15553 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2011, 11:46:13 öö
Gönderen: abezethibou