Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASON TÖRESİNE AYKIRILIKLAR -2  (Okunma sayısı 3684 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 21, 2009, 07:57:49 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


BAŞLANGIÇ


Bu çalışmada, İngiltere’de mason töresinden sapan ya da ona aykırı işlem, tutum ve davranışlar üzerine örnekler vereceğim.

Öncelikle belirtmeliyim ki; burası bir mason forumu oluşuna karşın hep Masonluktan yana çıkmak, Masonluğun iyi ve güzel niteliklerini incelemeye çalışmak, masonları savunmak, onların bireysel yaşamlarındaki birtakım yanılgı ve yanlışlıklarını “henüz yeterince olgunlaşmamış olmak”tan ileri gelen uyumsuzluklar sayıp pek de önemsememeyi öngörmek doğru bir tutum olmaz. Masonların yanlışlıkları da ortaya serilmelidir. Bu iş hiçbir suretle “antimasonik” sayılmaz.

Antimasonik çevrelerde yapılan yayınların büyük çoğunluğu, Masonluğu yıpratmayı hatta aşağılamayı amaçlayan peşin yargılar üzerine kuruludur. İçerdikleri bilgilerin hangi mertebeye kadar doğru, hangi mertebeden sonra yanlış ya da uydurma olduklarını kestirebilmek pek zordur.

Ne yazık ki masonlar, en önemli erdemlerinden birinin özlerini eleştirebilmek olmasına karşın, Masonluğu ve üyesi oldukları mason örgütünü bir toplumsal özeleştiriden geçirmekten kaçınmış, hele benim burada anlatacaklarıma konu olan türden olay ve olgulara ilişkin gerçekleri yayınlamaktan hatta konuşmaktan bile özenle sakınmışlardır.

Bunun nedeni açıktır: Masonlara ilişkin olumsuzlukların Masonluğa ve mason toplumu örgütlerine yakıştırılmasın önlemek…

Ne var ki masonlar bu girişimleriyle, Masonluğa karşı olanlara daha geniş alanlar bırakmışlardır. Gerçekdışı söylenti ve ileri sürüşler bile “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” düşüncesiyle, gerçekmişçesine kabul edilir olmuştur.

Masonluğu objektif görüşlerle inceleyen yazar ve araştırıcılar ise, çoğunlukla pek genel konular üzerinde durmuşlardır; Masonluğun tarihi, örgütlenme ve çalışma sistemi, amaçları ve ilkeleri gibi… Olay ve olgulara ilişkin bilgilerin büyük çoğunluğu, gazete ve dergi gibi periyodik yayınların sayfaları arasında sıkışıp, arşiv raflarında kalmıştır. Bunların içinde benim bu çalışmamın konusu ile ilgili olabilecek olayların pek azı, yaşam süresi çok daha uzun olan kalıcı kitaplara aktarılmıştır.

Tarih boyunca masonlar açısından olumsuz olanı yani mason töresine aykırı düşeni araştırmaya girişince görülür ki, bütün bunlar sonradan yani Masonluğun kendi içindeki noksanlıklarının birçoğunu gidererek daha olgun bir duruma getirilmesinden sonra ortaya çıkmış olgular da değildir.

“Mason” niteliğini taşıyan kişilerin mason töresine aykırı tutum ve davranışları, 18. yüzyıl başında Çağdaş Masonluk anlayışının örgütsel biçimlenişinden de önce yani ilk büyük locanın kurulmasından da önce başlamaktadır. Masonluğun tarihinin özellikle 18. yüzyıl ve biraz da 19. yüzyıla sarkan dönemi, bu bağlamda verilebilecek sayısız örneklerle doludur.

Çağdaş Masonluğun ilk yüz yılının böylesine yoğun olumsuz olaylarla yüklü oluşu, bu dönem içinde Masonlukta birbiriyle çelişen bir sürü fikir, amaç ve eğilimin yer alışından, Masonluğun henüz tutarlı bir şekilde rayına oturup yoluna girememesinden ileri gelmiş olsa gerektir. Bunu izleyen bir yüz yılı ise, “gelişme dönemi” olarak nitelendirmek yanlış sayılmaz. Artık 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde, mason töresinin yerli yerine oturmuş olması, masonların bu töreyi yeterince içlerine sindirmiş kişiler olmaları, töresel açıdan değerlendirilecek tutum ve davranışlarının birbirleriyle uyumlu olması beklenir.

Böylesine bir giriş oluşturularak başladığım bu derleme çalışmasını, Masonluğun özellikle 20. yüzyıl içinde İngiltere’deki olayları üzerinde yoğunlaştıracağım.

Kuşkusuz olumsuz örnekler belirteceğim kadarıyla kalmaz. Daha birçokları vardır. Hepsini ortaya sermek çok geniş bir araştırmanın ürünü olur. Belki genellikle düşünülenin aksine bir yarar sağlar ama gerekli olup olmadığı da tartışılabilir.

Dediğim gibi, bu çalışmayı İngiletre’den örnekler ile sınırlı tutacağım. Bu bağlamda 1984 yılında yayınlanmış ve hayli sansasyon yaratmış bir kitaptan yararlandım. Ancak bu kadarla kalmayıp, internette burada anlatılanların ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu da araştırdım; incelediğim sitelere ne ölçüde güvenilebilirse…

Stephen Knight adlı bir gazetecinin bana göre objektif bir görüş ve tutumla kaleme almış olduğu açıkça belli olan bu kitabın adı “The Brotherhood - The Secret World of the Freemasons” yani “Kardeşlik - Masonların Gizli Dünyası”… Bu kitap Türkçe’ye de çevrilip yayınlardı ama çoğu kez olduğu gibi çevirisi pek kötü ve yetersiz…




Aslında kitabın İngiliz toplumunda sarsıcı bir etki yapması bekleniyordu. Çünkü yazar Stephen Knight, üç yıldan fazla bir süredir Masonluk ile ilgili olarak yürüttüğü açıklama ve incelemelerini kamuoyuna da duyurmuş, sık sık gazetelere ilan vererek “Masonluk üzerine olumlu ya da olumsuz ayrıntılı bilgi sahibi olanların, elinde masonlara ilişkin somut belgeler bulunanların, bu konuda hazırlamakta olduğu bir kitap için kendisine yardımcı olmalarını” rica etmişti.

İngiltere’de bütün basın, -özellikle Masonluğa karşı bir olumsuz ön yargı besleyen yazar ve gazeteciler- kitabın çıkmasını heyecanla bekliyordu. Kitap yayınlanır yayınlanmaz da bire bin katarak büyük yankılar uyandırdılar. Bu yankılar belki de en çok kitabın yazarına ve yayımcısına yaradı; çünkü bir yıl içinde kitabın yedi baskısı yapıldı.

Yayınlandığı sıralarda bu kitabı İngiltere’de her kitapçıda bulmak olanaklı değildi. Sorduğumda, birçok kitapçı, -belki sahipleri mason olduğundan- bu kitabı satmadıklarını söyledi. Gayet nazik bir tavırla «Biz o kitabı bulundurmuyoruz efendim.» diyorlardı. Kimisi de bilmezliğe yatıp, «Hiç duymadım.» dedi. Ancak kitabın pek çok reklâmı yapıldığından, birkaç dükkân dolaşınca bulmam zor olmamıştı.

Stephen Knight, kitabının hazırlığı sırasında birçok kaynaktan yararlanmış. Bir kere bütün ritüelleri ve Masonluk üzerine yazılmış kitapların çoğunu okumuş. Eski dergileri, gazete haberlerini toplamış. İlgisini çeken bir olay çıkınca, bunun doğru ya da yanlışlığını ortaya koyabilecek belgeleri araştırmış. Gerek mason olan gerek olmayan yüzlerce kişiyle görüşmüş. Kitabını kaleme alırken birçok kişinin adını açıkça yazmış; yalnız bazı kişiler adlarının saklı tutulması ricasında bulunmuş. Bir de adlarının açıklanmasında sakınca olanlar için uydurma adlar kullanmış ama bunu yaparken o adın uydurma olduğunu da belirtmiş.

Bu kitaptan, İngiltere ve çevresinde Masonluğun o tarihteki sayısal durumunu da öğreniyoruz. O güne kadar yalnız İngiltere’de kurulmuş olan locaların toplam sayısı dokuz bini aşmış; ancak bunun içinde kapanmış ya da çalışmalarını süresiz tatil etmiş localar da varmış. O sıralarda sekiz bin kadar locanın çalışmakta olduğu sanılıyormuş. Kayıtlı olan masonların toplam sayısı da altı yüz bin dolayındaymış. Ayrıca İskoçya’da 1200 kadar locada yüz bin, İrlanda’da ise 750 dolayında locada altmış bin mason kayıtlı bulunuyormuş.

Yazar, kitabına başlarken, Masonluğa ve masonlara karşı hiçbir ön yargısı bulunmadığını, kitabının ne Masonluğu küçük düşürmek ne de yüceltmek için yazıldığını, Masonluğun kendisine özgü olarak tutup “sır” olarak nitelendirdiği şeyleri açıklamaya niyetli olmadığını, asıl amacının lehte de aleyhte de olsa gerçekleri ortaya sermek olduğunu özenle belirtmiş.

Ne var ki yazarın Masonluk ve masonlara ilişkin yazdıklarının büyük çoğunluğu iyi değil kötü. Kitabına masonların sanıldığı kadar temiz ve doğru insanlar olmadığını belirterek başlayan yazar, önce bazı tarihsel örnekler veriyor: 1826’da Amerika’da masonlara karşı yayın yapan William Morgan’ın masonlar tarafından boğularak öldürülmesi, Mozart’ın “Sihirli Flüt”de Masonluğun bazı sırlarını açıklamış olmasından dolayı zehirlenmesi, 1888’de Londra’da Kraliyet ailesinin bir sırrının saklanabilmesi amacıyla bunu öğrendiklerinden kuşkulanılan birkaç fahişenin masonlar tarafından öldürtülüp bu cinayetin delillerinin de gene mason olan polisler tarafından ortadan kaldırılması gibi…

Hemen bunun ardından yazar, Masonluğun yapmış olduğu bilinen iyiliklerden de söz etmekten kaçınmıyor. Örneğin İngiltere Birleşik Büyük Locası yalnız 1980 yılında Masonluk ile hiçbir ilgisi olmayan hayır işlerine 300,000 Sterlin harcamış. Bu arada yazar, geçmiş yıllarda yayınlanmış birtakım gazete haber ve makalelerine değinerek, bunları saçmasapan olarak nitelendiriyor ve amaçlarının da Masonluk ile ilgili bir skandal yaratmaya çalışmak olduğunu söylüyor. Nitekim kitabının daha sonraki bölümlerinde bu gazete haberlerinin bazılarını, ayrıntılı olarak araştırıp ortaya çıkardığı doğru bilgilerle karşılaştırıp, onların yanlış ya da uydurukluklarını ortaya seriyor. Amacını ise şöyle özetliyor: “Acaba Masonluk İngiltere’de toplumsal yaşamı etkiliyor mu? Eğer etkiliyorsa, nasıl? Bu soruların yanıtlarını tarafsız olarak bulmaya çalıştım.”

Stephen Knight, çalışmalarına ilk başladığı sıralarda İngiltere Birleşik Büyük Locası bir duyuru yayınlamış. Tüm masonlara, Masonlukla bağlantılı bilgileri haricilere vermemeleri gerektiğine ilişkin yükümlülüklerini anımsatmış. Nitekim yazar, büyük locanın görevlileriyle görüşme girişiminden hiçbir olumlu sonuç alamamış. Doğal olarak, kitabının basımı sırasında hayli güçlükle de karşılaşmış.

Yazar kitabının ilk bölümünde önce Masonluğu tanıtıyor; tarihçesinden, amaçlarından, örgütlenme ve çalışma sisteminden söz ediyor. Masonluğun İngiltere’deki yakın geçmişini ele alıyor ve hangi ünlülerin mason olduğunu, özellikle aynı zamanda ünlü birer mason olarak tanınmış kişileri sayıyor. Bu arada benim adını duymamış olduğum birçok kişiden söz ediyor ki bunlar İngiliz toplumunca yakından tanınan kişiler olsa gerek.

Şunu özenle belirtmemde yarar var: Yazar. Masonluğu yalnızca İngiltere’de ve ülke dışına çıksa da İngiltere ile bağlantılı yönü bakımından incelemiş. Diğer ülkelerdeki Masonluğu incelemek amacının kapsamında değil… Nitekim bu arada İtalya’daki P2 Locası skandalını da uzun uzadıya anlatıyor ama asıl amacı o olayın İngiltere ile olan bağlantısını kurmak. [Forum alanında ayrıca geniş yer verilmiş olduğunu görmüş olduğum için ben P2 Locası skandalına değinmeyeceğim.]

Şimdi bundan sonrasını âdeta yazarın ağzından, ayrıntıları atlayarak ve en önemli ya da ilginç konuların üzerinde durarak özetlemek suretiyle aktarmaya çalışacağım; kitapta yazılmış oldukları gibi, hiçbir şeyi değiştirmeden ve hiç yorum yapmadan…

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
21 Yanıt
23269 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2013, 02:11:33 öö
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2857 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 19, 2009, 10:53:56 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2955 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2009, 03:52:37 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2554 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 22, 2009, 11:31:10 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3882 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2009, 03:26:58 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2532 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:01:18 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2532 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2009, 09:04:00 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3259 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 11:20:42 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3244 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 08:10:44 öö
Gönderen: erdal
1 Yanıt
4365 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2009, 04:22:48 ös
Gönderen: aashooter