Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Monarşilerin, Kiliselerin, Totaliter Rejimlerin Masonluğa karşı tutumu nasıldır?  (Okunma sayısı 4899 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 30, 2009, 04:44:46 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Tarihte çoğu krallıkların Masonluğa karşı belirgin bir karşıt tutumu olmamıştır. İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede krala “büyük üstat” niteliği bile verilir. Gene İngiltere başta olmak üzere günümüzde bile krallığın sürdüğü birçok ülkede mason örgütünün yöneticiliğini doğrudan üstlenip yürütmüş olan krallar görülmüştür.

Kimi krallar, kraliçeler ve imparatorlar ise, kendi ülkelerinde mason localarının kurulup çalışmasını yasaklamışlardır. Bu da genellikle o kişilerin Masonluğa karşı birtakım ön yargıları beslemeleri ya da Masonluktan kuşkuları olmasından ileri gelmiştir. Ülkenin tek egemen gücü olan kişi değiştiği zaman ise, devletin Masonluğa karşı takındığı tavır da değişiklik göstermiştir.

Roma Katolik Kilisesi, daha 1738 yılında Masonluğu aforoz etmiştir. Bunun bir nedeni masonik ilkelerin Katolik dogmaları ile çelişkili olması, diğeri ise masonların diğer Hıristiyan kiliselerinin tutumlarına daha yakın bir eğilim göstermiş olmalarıdır.  Ancak bu işin içinde elbette Masonluğun Tapınak Şövalyeleri Tarikatı ile bağlantısından kuşkulanılmasının da etkisi vardır.

Aslında diğer Hıristiyan mezhepleri de Masonluğa pek sıcak bakmamış, ancak günümüzde kısaca “Vatikan” olarak anılan Roma Katolik Kilisesi gibi açıkça Masonluğu ortadan kaldırabilmek için birtakım eylemsel girişimlerde bulunmamışlardır. Diğer Hıristiyan kiliselerinin Vatikan gibi merkeziyetçi bir otoritesi olmadığından, Masonluğa karşıtlıkları ancak yöresel düzeyde kalmıştır.

İngiltere'deki Anglikan Kilisesi ise, tarihteki ilk antimasonik girişimi başlatmış olmakla birlikte sonradan Masonluk ile uğraşmaktansa, kendi benimsediği dinsel inanç ilkelerinin mason ritüellerine yerleştirilmesine çalışmayı, böylece Masonluğu kullanmayı yeğlemiştir.


Totaliter rejimlere gelince…

1918 yılında Rusya’da Komünizm Masonluğu “proleterya düşmanı” olarak ilân edip yasaklamıştır. Diğer komünist ülkelerde de Masonluk yoktur ama bu bağlamda iki istisnadan söz edebiliriz: Biri Küba, diğeri Hong Kong.

Faşizm de 1923 yılında İtalya’daki mason localarını yerle bir etmiştir. İspanya’da da benzer durum yaşanmıştır.

1930’lu yıllarda Almanya’da Nazizm mason örgütlerini silip atmıştır.

Tüm bu ülkelerde ve bu doktrinlerin öngördüğü politik rejimlerin etkisi altında kalmış olan diğer ülkelerde, Masonluğun yeniden etkinliğe geçebilmesi için, bir rejim değişikliği olup demokrasinin yerleşmesini beklemek gerekmiştir. Bu durum, laik bir yönetsel rejim yürürlükte oldukça Masonluğun dinsel kurumların olumsuz tavırlarına karşı direnebildiğini ve varlığını sürdürebildiğini, ama halkın özgürlüğüne hiç göz açtırmayan bir devlet tutumu ile baş edemediğini göstermektedir.

Teokratik ülkelerde Masonluk elbette barındırılmaz. Bu bağlamda tek istisna İsrail sayılabilir. Ancak teokratik oluşuna karşın rejiminin demokratik olması nedeniyle İsrail’de az sayıda da olsa mason locaları vardır.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 30, 2009, 07:37:15 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM,

1-ülkemizde de masonluk hakkında menfi önyargıların oluşmasında,kilisenin etkisi olmuşmudur?

2-İttihat terakki'ye mal edilen suçlamaların bu bağlamda gerçeklilik payı ne kadardır?

3-Apdülhamit-ittihat terakki ilişkisi,ülkemizde masonluğunluğun gelişmesini ne ölçüde etkilemiştir?


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Aralık 01, 2009, 07:33:25 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sorulara yanıtlar:

1-ülkemizde de masonluk hakkında menfi önyargıların oluşmasında,kilisenin etkisi olmuşmudur?

Aslında olmaması gerekir ama Türkiye'de zaten Masonluğa karşı çıkmak ve bu kurumu yıpratmak isteyenler, Katolik Kilisesi'nin sbildirgelerinde masonları suçlayışlarını alıp, kendi yayınlarında sanki bunlar genel geçerliymiş ve kendi saptamalarının sonucuymuş gibi yayınlamışlardır. Böylece, dolaylı bir etki oluşturulmuştur.

2-İttihat terakki'ye mal edilen suçlamaların bu bağlamda gerçeklilik payı ne kadardır?

Bu konu gündeme geldiğinde İttihat ve Terakki'nin amacı, işleri ve bunların sonuçları göz önünde tutulmalı. İyi midir, kötü mü? Yararlı mıdır, zararlı mı? Kuşkusuz her ikisi de söz konusu olduğuna göre; hangisi iyi ve yararlı, hangisi kötü ve zararlıdır? Ancak bu bağlamda bir başka sorun var ki, gözden kaçan asıl odur: İttihat ve Terakki ile Osmanlı Devleti'ndeki Masonluk özdeş değildir ki... Sadece İttihat ve Terakki'nin üyeleri arasında mason olanlar da vardır. O tarihteki Türk masonlar arasında İttihat ve Terakki üyesi olmayanlar çok daha fazladır.

3-Apdülhamit-ittihat terakki ilişkisi,ülkemizde masonluğunluğun gelişmesini ne ölçüde etkilemiştir?

Abdülhamit (2) ile İttihat ve Terakki çatışması, padişahın son dönemlerindeki bir olaydır. Abdülhamit ülkedeki mason localarının varlığına pek ses çıkarmamıştır; sadece Türklerin bu localara üye olmalarına şiddetle karşı çıkmıştır. Ancak onun tahttan indirildiğinin İttihat ve Terakki üyesi bir mason olan Emanuel Karasu tarafından kendisine tebliği edilişi, bırakın padişaha büyük bir darbe oluşunu, antimasonik cephede de çok değerli bir malzeme olarak kullanılmıştır. Ancak bunların Osmanlı Devleti'nde Masonluğun gelişimine herhangi bir etkisi olmamıştır. Asıl gelişimi yaratan Meşrutiyetin ilanıdır. İşte bunun hemen ardından Türk masonlar ilk ulusal denilebilecek mason örgütünü oluşturmuşlardır.

Bilmem burnlar soruların yanıtları olabildi mi? Olamadıysa biraz daha açabiliriz.

Sevgiler.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 01, 2009, 10:57:40 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Yanıtıma bir şey daha eklemek istiyorum.

Sanırım daha sonra Masonluğun Türkiye'deki Tarihi ile dea bağlantılı olası soru ve yanıtlara geleceğim. Belki o aşamada Sayın Ceycet'in bu sorularının yanıtı daha rahat verilebilir.

Sevgiler.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
8887 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2012, 04:23:20 ös
Gönderen: Tij
8 Yanıt
6255 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2009, 12:41:29 ös
Gönderen: ceycet
12 Yanıt
6533 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2009, 03:15:02 ös
Gönderen: Supeluta
0 Yanıt
2603 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 30, 2009, 05:45:28 öö
Gönderen: Isis
8 Yanıt
10817 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2012, 06:46:52 ös
Gönderen: yazbenide
1 Yanıt
4821 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2009, 09:39:36 öö
Gönderen: khanjar
10 Yanıt
11380 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2009, 05:40:25 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
11919 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 02:28:24 ös
Gönderen: AteSHaN
0 Yanıt
3113 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2009, 11:45:00 öö
Gönderen: ADAM
9 Yanıt
11727 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2011, 04:08:41 öö
Gönderen: ruzber