Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HIRİSTİYANLIKTA TABU KONULAR - 1  (Okunma sayısı 9525 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 02, 2010, 05:29:04 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Kuşkusuz tabu farklı biçimlerde tanımlanabilir ama ben bunu “sözü edilmesi hatta akla getirilmesi bile yasak olan” anlamında alıyorum.

Her dinde “tabu” olarak nitelenen birtakım konular vardır. Ben Hıristiyanlıkta söz konusu olan, bence en önemlilerinden söz edeceğim.

Forum alanında Hıristiyan inancında olanlar bulunabilir. Bu nedenle öncelikle şunu belirtmek isterim: Hiç kimseye inanç saldırısında bulunmak niyetinde değilim. İnançlarının yanlışlığını göstermek gibi bir amacım da yok. Sadece tabu denilen konuları objektif bir gözle biraz irdeleyeceğim, o kadar.



Şöyle bir soru öteden beri Hıristiyanlardan birçoğunun kafasını kurcalar:

«Hz. İsa’nın annesi Meryem sahiden de bakire miydi?»

Bir bakirenin gebe kalabildiği bilinir; ender de olsa bunun örnekleri görülmüştür ama elbette buradaki sorunun amacı bu değil. Meryem’in hiçbir cinsel ilişkide bulunmaksızın gebe kalıp kalmadığı soruluyor. Bunun yanıtı her nasıl verilirse verilsin, bir diğeri eklenir:

«İsa gerçekten de “Tanrı’nın oğlu” muydu?»

Yaşamı boyunca ne yapıp etmiş olduğu pek önemsenmese bile merak edilen bir başka nokta daha vardır:

«Çarmıha gerildikten sonra orada öldü mü, ölmedi mi?»

Orada öldüğü kabul edilirse, bu ölümün sırf “bedensel” olup ruhunun cennete yükseldiği, bunun ne anlama geldiği apayrı bir konudur.

«Evlenmiş olduğu doğru mu?»

Diyelim ki buna kesin olarak «Evet!» diye yanıt verilebiliyor. O zaman hemen bir diğer soru daha sorulur:

«Çocukları da olmuş mu?»

Bu kadarı yeter. Bu sorulara soran Hıristiyanlara şöyle seslenerek onları uyarmak gerekir:

«Yapmayın... Bunlar çok tehlikeli sorular. Böyle şeyler sormayın... Sonra başınıza iş açar, sapkın olarak nitelenirsiniz.»

Çünkü Kilise’ye göre, iyi bir Hıristiyan böyle sorular sormaz. Böyle şeyleri aklına bile getirmez. Akıllarını bu gibi sorgulamalarda karıştırmaya kalkışanlara kulaklarını tıkar. Kilise her ne demişse ona inanır.

Kilise şöyle diyor:

«İsa, bakire Meryem’den doğdu. Babası, tüm evreni yaratan yüce ve tek Tanrı’dır. İsa’nın bedenini bu dünyaya getirmek üzere Meryem’i özellikle seçti. Sonra İsa’nın bedeni hepimizin günahlarını çekmek üzere çarmıha gerildi. Bedeni orada ölmüştü. Ruhu cennete yükselip Tanrı’yla birleşti. O dünyanın kralıydı ama hiç evlenmedi. Çünkü o tektir. Onun bu dünyada kendine özgü bir çocuğu yoktur. Fakat ona inanıp güvenen tüm insanlar onun çocuğu sayılır.»

İyi bir Hıristiyan (!) bu açıklama üzerine hayli rahatlar, «Oh!... Sorularımın yanıtlarını aldım. Kuşkularım kalktı. En doğrusunu Kilise söyler. Gerçek budur ve bundan başka hiçbir şey olamaz.» der.

Böyle düşünenlere denilecek bir şey yok. Herkes kendi yoluna!... Atalarımızın dediği gibi, “Sen sağ ben selâmet.”

Ancak şunu da bilmeli ki, Hıristiyan dünyasındaki geniş kitlelerin inanarak benimsediği bu dogma, yaklaşık on yedi yüzyıl boyunca insanlığın tarihine yön vermiş olan temel etkenlerden biridir.

Hıristiyanlar arasında bu dogmayı benimsemeyen, farklı inanışları olan ya da başka türlü düşünenler de vardır.

Katolik Kilisesi onları sapkın sayar.

Aynı dinin çatısı altında başka türlü bir inanç edinilmesine dayanamayanlar, yüzyıllar boyunca zaman zaman birbirleriyle sadece söz düellosu yapmakla kalmamış, silâhlı çatışmaya da girişmiştir. Tarihteki birçok savaş, sırf bundan ötürü çıkmıştır. Yahudilikte de Müslümanlıkta da benzerleri görülmüştür.

Hıristiyan dünyasının kendi içindeki din çatışmaları ise, hep en çok kan akıtılanı olmuştur. İnsanlara en çok acı çektirmiş kıyımlar sergilemiştir.

Katolik Kilisesi’ne göre; herkes ortaya konulmuş dogmayı benimseyecek olursa, hiçbir sorun çıkmaz. Dolayısıyla, herhangi bir çatışma doğuyorsa, bunun tek sorumlusu dogmaya karşı çıkan, onu yıkmaya çalışanlardır.





Peki, Katolik Kilisesi’nin bu tarzda ya da buna benzer bir şekilde ortaya koyduğu temel dogmaya karşı çıkanlar ne diyor?

Onu da izleyen bölümde görelim.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 02, 2010, 07:51:48 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Bütün dinlerde olduğu gibi,Hıristiyanlığa da tabuları dogmaları yerleştirerek,inananların zihinlerini sınırlayan ve bu durumu savunanlar birgün gerçek sapkınlığı kendilerinin yaptığını acı da olsa anlayacaklardır,diye düşünüyor ve inanıyorum.

Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 19, 2020, 03:19:17 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Sayın @ADAMİsminizle ilgili naçizane bir açıklama yapmak isterim. Sonra da bir soru sormak. Sayın ADAM uzun süredir online olmadığından forumda bilgili tüm üyelerden açıklama yapmalarını beklerim.
-Adem ilk insandı. İbranice de Adem ismi anlamı ADAM demek. Yani insan.-Ayrıca ADAM isminde baştaki A harfini atarsak DAM kalır. İbranice de bu kelimenin anlamı Kan demektir.-ADAM isminin sonuna AH eklerseniz o da ADAMAH olur. Bunun anlamı ise toprak demek.Yani Topraktan Kana.
Şu sebeple bunu anlatıyorum. Hz İsa  çarmıha gerildiğinde, altında yer alan kayalardan aşağıya Hz. İsa' nın kanının sızdığı,  bu kanın sızdığı yerde ise ilk insan olan Adem' in mezarı bulunduğu ve bu mezarda bulunan Adem' in, Hz. İsa'nın kanı ile dirildiği Hristiyan inancına göre ön görülmekte.
- şöyle bir soru var aklımda..Kudüs' te yer alan Adem Şapeli, burada Adem' in yattığı söylenmektedir. Şapeli yapan kişi Roma İmparatoru Konstantin.Adem Kudüs'te yer alan Adem Şapeli de gömülü ise, aden bahçesinin bulunduğu yer İncil' de yazana göre Fırat nehri ile Dicle nehri arasında yer almakta. Bu bilgi İncil ile çelişmektedir.
Eğer İncil de yazılanları doğru kabul edecek olursak yani Adem, Aden Bahçesinde ise Adem Şapelinde nasıl bulunabilir? Aden bahçesi bir metafor olabilir mi?
Biz farklılıklara tahammül etmesini bilmeyen insanlarız. Sevdiğimizi severiz, başkalarının ise bizi sevmeme hakkının olmasına katlanamayız.


Mayıs 19, 2020, 03:37:58 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Profösör;  Sayın ADAM bu linki Murat Özgen Ayfer beyefendinin kitabı ADAM OLMAK ' ı okuduktan sonra linkinde kullanmaya karar vermiştir . Bir yazısında bu konudan bahsetmişti .

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 19, 2020, 03:42:32 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay



Alıntı yapılan: NOSAM33 - Bugün, 03:37:58 ÖS<blockquote>Sayın Profösör;  Sayın ADAM bu linki Murat Özgen Ayfer beyefendinin kitabı ADAM OLMAK ' ı okuduktan sonra linkinde kullanmaya karar vermiştir . Bir yazısında bu konudan bahsetmişti




>Evet evet. O konuyu okumuştum daha önce ama tek anlamı yok bu ismin. Ben de naçizane sorular sordum. O sorulardan yola çıkarak bir beyin fırtınası oluştursak harika olmaz mı?
Saygılar

« Son Düzenleme: Mayıs 19, 2020, 04:02:37 ös Gönderen: Profesör »
Biz farklılıklara tahammül etmesini bilmeyen insanlarız. Sevdiğimizi severiz, başkalarının ise bizi sevmeme hakkının olmasına katlanamayız.


Mayıs 19, 2020, 07:48:06 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Ben de bir soruyla konuya gireyim Hz İsanın Mezarı nerede ?
İslama göre o mezarda ceset olması gerek . Ama mezar yeri yok mezar denen yerde içi boş .Burada da Hiristiyan lar  haklı . Önceliğimiz mezar yerinin bulunması gerçek anlamda o zaman ortalık şenlenecek dostlar ... :D 8)


Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 19, 2020, 10:29:50 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
İsa gerçekten de “Tanrı’nın oğlu” muydu?»

Olsa çarpıhda can verir miydi ?

Alıntı
Kilise şöyle diyor:

«İsa, bakire Meryem’den doğdu. Babası, tüm evreni yaratan yüce ve tek Tanrı’dır. İsa’nın bedenini bu dünyaya getirmek üzere Meryem’i özellikle seçti. Sonra İsa’nın bedeni hepimizin günahlarını çekmek üzere çarmıha gerildi. Bedeni orada ölmüştü. Ruhu cennete yükselip Tanrı’yla birleşti. O dünyanın kralıydı ama hiç evlenmedi. Çünkü o tektir. Onun bu dünyada kendine özgü bir çocuğu yoktur. Fakat ona inanıp güvenen tüm insanlar onun çocuğu sayılır.»


Bu konu çok su götürür gene ısrarla Mezar yerinin bulunması tarafındayım .Kilit orada çözülecek .

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 20, 2020, 07:35:15 öö
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Adem' in Kudüs te yattığı söyleniyor. Daha önce izlediğim bir kaç belgeselde (isim verebilirim) ve okuduğum bazı kitaplarda (eser adı verebilirim) böyle yazmakta.
Adem Kudüs'te yatıyorsa Aden Bahçesinde kim var?  Şunu da unutmamak gerek,  ilk insanın kalıntılarının olduğu bahçe hala aranıyor. Arkeologlar deli gibi arıyorlar burayı.
İsa çarmıha gerildiğinde çivilerin battığı yerlerden akan kan ile Adem'in tekrar dirildiği söyleniyor.
Ayrıca önemli bir bilgi daha var. Adem Şapeli'ni yapan kişi Roma İmparatoru Konstantin'dir.
« Son Düzenleme: Mayıs 20, 2020, 08:27:19 öö Gönderen: Profesör »
Biz farklılıklara tahammül etmesini bilmeyen insanlarız. Sevdiğimizi severiz, başkalarının ise bizi sevmeme hakkının olmasına katlanamayız.


Mayıs 20, 2020, 07:45:34 öö
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Benim sorduklarım gayet basit konular aslında.
Sayın ADAM daha önce zor sorulardan bazılarını sormuş ve cevapsız kalmış. O soruları cevapsız bırakan forum üyelerinin,  değerli dostlarımın.. Benim sorduklarımı da cevapsız bırakacaklarından şüphem yok..
Biz farklılıklara tahammül etmesini bilmeyen insanlarız. Sevdiğimizi severiz, başkalarının ise bizi sevmeme hakkının olmasına katlanamayız.


Mayıs 20, 2020, 08:26:35 öö
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Bir soruya cevap verebilmek için konuyu bilmek gerekir. Konuyu bilmeyen birinden yanıt beklemek zor gibi....
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
9567 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 05:26:03 ös
Gönderen: Samuray
2 Yanıt
2900 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2009, 08:56:39 ös
Gönderen: ceycet
10 Yanıt
8223 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2010, 01:11:05 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4306 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2010, 01:33:10 ös
Gönderen: Fraternis
0 Yanıt
2958 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2010, 03:51:53 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5603 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2015, 02:00:52 öö
Gönderen: Risus
1 Yanıt
5118 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 17, 2011, 10:39:20 ös
Gönderen: Serapis
2 Yanıt
3322 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2013, 05:58:30 ös
Gönderen: ozkann