İç Anadolu Bölgesi’ndeki Çatalhöyük Neolitik kazı alanında yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda çok iyi korunmuş bir kadın figürini gün yüzüne çıkarıldı.
Figürin, genelde olduğu gibi çöp alanında değil, bir platformun altında tek parça volkan camıyla birlikte özenle yerleştirilmiş bulundu.
Heykelcik, 17 cm boyunda ve yaklaşık 1 kg ağırlığında, çok iyi korunmuş olması ve oldukça iyi bir el işçiliğini göstermesi sebebiyle eşsiz görünmektedir. Yaklaşık MÖ. 8500/8000 yıllarına tarihlendirilmiştir.
Kafasının şekli, saç tipi (başının tepesinde yuvarlak bir topuz), ellerinin göğüslerinin altında olması ve küçük ayaklarıyla tipik bir Çatalhöyük eseri özelliği taşıyan figürin, ince işçiliği ile diğer heykelciklerden ayrılıyor.
Mermer taşından yapılmış olan bu figürinin âyinsel bir işlevi olduğu düşünülmektedir. ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Dr. Ian Hadder önderliğindeki uluslararası bir ekip tarafından keşfedilmiştir.
9,000 yıl öncesine tarihlenen dünyanın ilk şehir yapılanmalarından biri olarak kabul edilen Çatalhöyük 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmiştir.
Oturan Kadın Heykeli Eksiksiz DeğildiÇatalhöyük’te bulunan en ünlü heykelcik, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen “Oturan Kadın” heykelciğiydi. Bu heykelcik James Melaart ve ekibi tarafından bulunduğunda kafa kısmı yoktu ve Melaart bu kafayı Çatalhöyük’teki diğer buluntulara dayanarak kendisi ekledi. İri göğüsleri ve geniş kalçaları nedeniyle her zaman hem tarımla hem de doğurganlıkla ilişkilendirilen kadın figürininin, iki leoparın arasında oturur durumda tasvir edilmesi, onun güçlü bir kişilik olduğunu düşündürmektedir. Bacakları arasındaki yuvarlak şeklin yeni doğmakta olan bir çocuğun başını veya saygın bir atanın kafatasını betimlemesi olasıdır.
KAYNAKÇA: 1) arkeofili.com , 2) evrimselantropoloji.org